Historique

şekilsiz

Sens de "şekilsiz" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 27 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	şekilsiz	formless adj.
2	Common Usage	şekilsiz	shapeless adj.
3	Common Usage	şekilsiz	amorphous adj.
4	Common Usage	şekilsiz	misshapen adj.
General
5	General	şekilsiz	unformed adj.
6	General	şekilsiz	ugly adj.
7	General	şekilsiz	incoherent adj.
8	General	şekilsiz	unshapen adj.
9	General	şekilsiz	unshaped adj.
10	General	şekilsiz	lumpen adj.
11	General	şekilsiz	amorphose adj.
12	General	şekilsiz	unshapen adj.
13	General	şekilsiz	blown adj.
14	General	şekilsiz	open adj.
15	General	şekilsiz	ill-proportioned adj.
16	General	şekilsiz	inform [obsolete] adj.
17	General	şekilsiz	informed [obsolete] adj.
18	General	şekilsiz	informous adj.
19	General	şekilsiz	distort adj.
20	General	şekilsiz	shamble adj.
Technical
21	Technical	şekilsiz	amorphic adj.
Textile
22	Textile	şekilsiz	formless adj.
Mining
23	Mining	şekilsiz	amorphous adj.
24	Mining	şekilsiz	massive adj.
Food Engineering
25	Food Engineering	şekilsiz	amorphous adj.
Archaic
26	Archaic	şekilsiz	fashionless adj.
British Slang
27	British Slang	şekilsiz	pear-shaped adj.

Sens de "şekilsiz" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 47 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	şekilsiz maddeler	amorphous substances n.
2	General	şekilsiz yarı iletkenler	amorphous semiconductors n.
3	General	sulu şekilsiz madde	pulp n.
4	General	balta ile vurarak yapılan şekilsiz kesik	hack n.
5	General	şekilsiz şey	blob n.
6	General	şekilsiz kütle	gobbet n.
7	General	küçük ve şekilsiz bedeni olup zanaatta yetenekli insan benzeri mitolojik varlık	dwarf n.
8	General	şekilsiz kütle	clumper n.
9	General	kalın ve şekilsiz nesne	dump [dialect] [uk] n.
10	General	şekilsiz tatlı su incisi	slug n.
11	General	şekilsiz hale getirmek	unform v.
12	General	sert ve şekilsiz	knurly adj.
13	General	şekilsiz olarak	amorphously adv.
14	General	şekilsiz olarak	shapelessly adv.
Technical
15	Technical	amorf/şekilsiz madde	amorphous matter n.
16	Technical	amorf/şekilsiz madde	amorphous substance n.
17	Technical	sabadila çekirdeklerinde bulunan şekilsiz bir alkaloit	veratridine n.
18	Technical	şekilsiz resim	anamorphosis n.
19	Technical	şekilsiz resim yapma	anamorphism n.
20	Technical	şekilsiz hal	amorphous state n.
21	Technical	şekilsiz madde	amorphous material n.
22	Technical	şekilsiz folyo	amorphous foil n.
23	Technical	şekilsiz refrakter	monolithic refractories n.
24	Technical	şekilsiz pelte	amorphous gel n.
25	Technical	şekilsiz refrakter ürünler	unshaped refractory products n.
26	Technical	şekilsiz anlamı veren ön ek	amorph- pref.
27	Technical	şekilsiz anlamı veren ön ek	amorpho- pref.
Mining
28	Mining	değerli taşların içerisindeki bozuk/şekilsiz damar	calcedon n.
29	Mining	genellikle alçak yerlerde oluşup manganez oksitleri içeren şekilsiz kahverengi veya siyah bir madde	wad n.
30	Mining	genellikle alçak yerlerde oluşup manganez oksitleri içeren şekilsiz kahverengi veya siyah bir madde	black ocher n.
Veterinary
31	Veterinary	inek memesinde oluşan ufak ve şekilsiz boynuzsu çıkıntı	spider n.
Chemistry
32	Chemistry	çinko eritilen fırınlarının bacalarında süblimasyon yoluyla elde edilen sarı veya kahverengi şekilsiz bir madde	tutty n.
33	Chemistry	şekilsiz bir hale getirme	amorphization n.
34	Chemistry	yapısal olarak şekilsiz olma	amorphization n.
35	Chemistry	alkalili magnezyum karbonattan oluşan katı, beyaz ve şekilsiz bir madde	magnesia alba n.
36	Chemistry	beyaz, şekilsiz, sert bir polimerik formaldehit formu	paraform n.
Biology
37	Biology	şekilsiz pelte	amorphous gel n.
38	Biology	şekilsiz madde	amorphous material n.
Astronomy
39	Astronomy	güneş'in fotosferindeki şekilsiz, küçük, kısa ömürlü ve parlak lekelere verilen ad	granulation n.
40	Astronomy	güneş'in fotosferindeki şekilsiz, küçük, kısa ömürlü ve parlak lekelere verilen ad	granule n.
Philosophy
41	Philosophy	(plato'ya göre) sınırsız, şekilsiz, hissedilemez, nispeten var olmayan fakat şekillendirilebilir şey	matter n.
42	Philosophy	(aristoteles'e göre) her şeyin soyutlanmış olarak var olduğu tamamen şekilsiz dayanak	matter n.
Geology
43	Geology	ayrışmış manganez minerallerinden oluşan yumuşak, koyu renkli, topraklı ve şekilsiz bir madde	wad n.
44	Geology	şekilsiz bir doğal silika minerali	lechatelierite n.
45	Geology	derin okyanus tabanlarında bulunan, yüksek oranda manganez gibi birtakım metalleri içeren küçük ve şekilsiz beton parçası	manganese nodule n.
46	Geology	öz-şekilsiz	anhedral adj.
Slang
47	Slang	şekilsiz ve çirkin kafa	jobbernowl n.