a lie - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

a lie

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "a lie" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 51 résultat(s)

Anglais Turc
General
a white lie n. zararsız yalan
a white lie n. beyaz yalan
tell a lie v. yalan söylemek
live a lie v. hayatını yalan üzerine kurmak
tell a lie v. yalan atmak
lie like a trooper v. çok yalan söylemek
live a lie v. sahte hayat geçirmek
live a lie v. bir yalanı yaşamak
reveal a lie v. bir yalanı ortaya çıkarmak
lie in a pool of blood v. kanlar içinde yerde yatmak
be based on a lie v. yalana dayanmak
tell a white lie v. beyaz yalan söylemek
invent a lie v. bir yalan uydurmak
refute a lie v. yalanı çürütmek
disprove a lie v. yalanı çürütmek
not tell a lie v. yalan söylememek
is that a lie? interj. yalan mı?
is that a lie? interj. yalan mı yani?
Phrases
the cake is a lie expr. (söz verilen) ödül yalanmış
the cake is a lie expr. verdiği sözü yerine getirmeyecek
Proverb
half the truth is often a whole lie gerçeğin bir kısmını saklamak yalan söylemekle eşdeğerdir bazen
half the truth is often a whole lie olanın tümünü söylemeyen yalan söylemiş sayılır bazen
a lie never lives to be old yalancının mumu yatsıya kadar yanar
a lie has no legs yalanın dayanağı olmaz
a lie has no legs yalancının mumu yatsıya kadar yanar
better a lie that heals than a truth that wounds dost acı söyler
Colloquial
I tell a lie expr. yanlış söyledim
I tell a lie expr. yalan söyledim
I tell a lie expr. hatalı söyledim
Idioms
live a lie v. bir yalanı yaşamak
have a lie-in v. geç saatlere kadar yatakta çıkmamak
have a lie-in v. geç saatlere kadar yatmak
have a lie-in v. geç saatlere kadar yatakta oyalanmak
lie like a rug v. makine gibi yalan söylemek
live a lie v. sahte bir hayat sürmek
lie like a rug v. utanmadan yalan söylemek
nail a lie to the counter v. yalanını meydana çıkarmak
spot a lie v. yalanını yakalamak
lie like a tombstone v. yüzsüzce yalan söylemek
lie like a tombstone v. utanmadan yalan söylemek
lie like a tombstone v. makine gibi yalan söylemek
nail a lie [uk] v. yalanını meydana çıkarmak
nail a lie [uk] v. bir şeyin yalan olduğunu göstermek
tell a (little) white lie v. (küçük) masum bir yalan söylemek
tell a (little) white lie v. (küçük) beyaz bir yalan söylemek
when two hungry people lie together, a beggar is born expr. iki çıplak bir hamamda yakışır
Speaking
when I said that I was retired that was a lie expr. emekli olduğumu söylediğimde yalan söylüyordum
what a big lie expr. ne büyük yalan
everything he told you was a lie expr. onun sana anlattığı her şey yalandı
it is not a lie expr. yalan değil
Star Wars
endor is a lie n. endor bir yalan