açıklık - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

açıklık



Sens de "açıklık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 134 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
açıklık gap n.
açıklık space n.
açıklık openness n.
açıklık clarity n.
açıklık aperture n.
General
açıklık baldness n.
açıklık straightforwardness n.
açıklık rift n.
açıklık palpability n.
açıklık preciseness n.
açıklık neatness n.
açıklık roundness n.
açıklık decidedness n.
açıklık manifestness n.
açıklık lucidness n.
açıklık broadness n.
açıklık fairness n.
açıklık candor n.
açıklık candidness n.
açıklık evidence n.
açıklık lucid n.
açıklık distinctness n.
açıklık openings n.
açıklık distinction n.
açıklık definiteness n.
açıklık break n.
açıklık freeness n.
açıklık lucidity n.
açıklık clearness n.
açıklık interstice n.
açıklık refracting n.
açıklık demonstrativeness n.
açıklık legibility n.
açıklık perspicuousness n.
açıklık obviousness n.
açıklık spread n.
açıklık demonstrability n.
açıklık berth n.
açıklık plainness n.
açıklık yard n.
açıklık explicitness n.
açıklık distinctiveness n.
açıklık definitiveness n.
açıklık the open n.
açıklık plain n.
açıklık distance n.
açıklık perspicuity n.
açıklık intelligibleness n.
açıklık hiatus n.
açıklık directness n.
açıklık vacancy n.
açıklık overtness n.
açıklık opening n.
açıklık clearing n.
açıklık scrupulosity n.
açıklık clearance n.
açıklık definition n.
açıklık port n.
açıklık stop n.
açıklık certainty n.
açıklık limpidity n.
açıklık pellucidity n.
açıklık candour n.
açıklık lacune n.
açıklık chaun [obsolete] n.
açıklık noticeability n.
açıklık tewel [obsolete] n.
açıklık thirl [dialect] n.
açıklık articulacy n.
açıklık void n.
açıklık voidance n.
açıklık light n.
açıklık vacance [scotland] n.
açıklık void n.
açıklık lucidity n.
açıklık buffer n.
açıklık hiation [obsolete] n.
açıklık hole n.
açıklık loophole n.
açıklık yard n.
açıklık ricture n.
açıklık rightness [obsolete] n.
açıklık overture n.
açıklık distincture [obsolete] n.
açıklık inconfusion [obsolete] n.
açıklık clear n.
açıklık daylight n.
açıklık os n.
açıklık separation n.
açıklık freedom n.
açıklık slade [dialect] n.
açıklık slap [dialect] [uk] n.
açıklık slish [obsolete] n.
açıklık straightforward adj.
Trade/Economic
açıklık openness n.
açıklık disclosure n.
açıklık precision n.
açıklık publicity n.
Law
açıklık lucidity n.
Politics
açıklık paraphrase n.
Technical
açıklık port n.
açıklık space n.
açıklık clearance n.
açıklık open n.
açıklık span n.
açıklık gap n.
açıklık pore n.
açıklık bay n.
Computer
açıklık aperture n.
Informatics
açıklık aperture n.
açıklık clearance n.
Telecom
açıklık vulnerability n.
Mechanic
açıklık clearance n.
Textile
açıklık clarity n.
Construction
açıklık toe-out n.
açıklık spacing n.
açıklık span n.
açıklık interval n.
Lighting
açıklık lightness n.
Railway
açıklık span length n.
açıklık gauge n.
Medical
açıklık orifice n.
açıklık patency n.
Food Engineering
açıklık clearance n.
Statistics
açıklık range n.
Literature
açıklık penpoint n.
Geography
açıklık lip n.
açıklık debouchment n.
açıklık influx n.
Geology
açıklık clearance n.
Hunting
açıklık head space n.
Photography
açıklık eyeshot n.
Archaic
açıklık apertion n.
açıklık ope n.

Sens de "açıklık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 425 résultat(s)

Turc Anglais
General
açıklık (renkte) paleness n.
serbest açıklık clear opening n.
yeni fikirlere açıklık receptiveness n.
açıklık (kemer/köprü ayakları arasındaki) span n.
ufak açıklık chink n.
açıklık getirme elucidating n.
ormanda açıklık glade n.
dar ve uzun açıklık slot n.
eli açıklık generousness n.
açıklık getirme clarification n.
açıklık kültürü culture of openness n.
açıklık getiren enlightener n.
açıklık getiren kişi defogger n.
pedallar arası açıklık tread n.
serbest açıklık clear span n.
açıklık (ifade vb) explicity n.
açıklık ilkesi principle of clarity n.
tarafsızlık ve açıklık ilkesi impartiality and openness n.
açıklık politikası glasnost n.
eli açıklık donorship n.
eli açıklık bounty n.
eli açıklık openhandedness n.
açıklık kazanma clarification n.
eli açıklık bounteousness n.
açıklık yer clearance n.
açıklık alan clearing n.
kanat açıklık oranı aspect ratio n.
yarı açıklık half span n.
orta açıklık center span n.
net açıklık clear opening n.
temiz açıklık clear spacing n.
temiz açıklık clearance of span n.
temiz açıklık clear distance n.
yarı açıklık half-span n.
açıklık sarkması sag of span n.
ahlaki açıklık moral clarity n.
eli açıklık largesse n.
eli açıklık munificence n.
eli açıklık largess n.
eli açıklık magnanimity n.
eli açıklık open-handedness n.
ön yargıya açıklık openness to bias n.
hayvanın girip çıktığı küçük açıklık pophole n.
başın üst ya da arka tarafındaki açıklık calvities [rare] n.
başın üst ya da arka tarafındaki açıklık calvity n.
(yazılı metinde) açıklık lacuna n.
(yazılı metinde) açıklık lacune n.
eli açıklık unsparingness n.
eli açıklık big-heartedness n.
eli açıklık great-heartedness n.
eli açıklık large-heartedness n.
eli açıklık large [obsolete] n.
sahne çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer açıklık barındırabilen mat plak mat n.
borulu orgda havanın geçtiği yol veya açıklık windway n.
tahta nefesli çalgılarda havanın geçtiği yol veya açıklık windway n.
farklı fikirlere açıklık hospitality n.
yeni ilgi alanlarına açıklık hospitality n.
küçük açıklık mousehole n.
orgun borularının uçları arasındaki açıklık mouth n.
(kayak maskesinde) ağız için bırakılmış açıklık mouth hole n.
saldırıya açıklık gap n.
siyasi ve entelektüel alanlarda açıklık ve şeffaflığa karşı olan kimse obscurant n.
(kasılma sonucu ortaya çıkan) açıklık rictus n.
tenis kortunun ucundaki kare açıklık grill n.
ızgaralı açıklık grill n.
tenis kortunun ucundaki kare açıklık grille n.
ızgaralı açıklık grille n.
eski surlarda üzerinde ateş etmek için açıklık bulunan mazgallı siper murdress n.
küçük açıklık oelet n.
yeni fikirlere açıklık openness n.
dışarıya açıklık inclusiveness n.
sonsuz açıklık infinity n.
(açıklık yaratmak için) bölümlü kesikleri olan dekor parçası cutout n.
dekor kesiklerinden oluşan açıklık cutout n.
içine bir şey atılması için bırakılmış açıklık drop n.
küçük açıklık pad n.
karşı açıklık counter opening n.
karşı açıklık counteropening n.
geniş açıklık plain n.
erimiş metalin kalıba girdiği ana açıklık pour n.
kilit tamburunda sürgü çalışırken içinden metalin geçtiği açıklık gate n.
film kamerasının önünde yer alan ve filmin ışık almasını sağlayan dikdörtgen açıklık gate n.
buhar makinesinde geri tepme basıncını en aza indiren açıklık prerelease n.
kumaşta açıklık veya yırtmaç belirten uzun düz kesik veya işaret slash n.
(elbisede) yırtmaç gibi açıklık ile görünen, zıt renkli ek veya iç katman slashing n.
(elbisede) zıt renkli ek yeri veya iç katman gösteren açıklık slashing n.
dar açıklık smoot [dialect] [uk] n.
gözü açıklık solertiousness n.
açıklık kazandırmak clarify v.
açıklık getirmek clarify v.
açıklık getirmek defog v.
açıklık kazanmak clarify v.
açıklık kazandırmak get across v.
açıklık bırakmak loophole v.
fazla açıklık bırakmak overspan v.
açıklık yaratmak slice v.
açıklık getirilmiş elucidated adj.
açıklık ile öne çıkan shirt-sleeve adj.
açıklık ile öne çıkan shirt-sleeves adj.
açıklık ile öne çıkan shirt-sleeved adj.
açıklık anlamına gelen bir son ek -pore suf.
açıklık anlamı veren son ek -pyle suf.
Phrasals
açıklık getirmek clear up v.
dar bir geçitten çıkıp açıklık bir alana ilerlemek march out v.
açıklık getirmek get over v.
Colloquial
açıklık getirmek make clear v.
Idioms
zor problemlere açıklık getirmek crack the code v.
açıklık getirmek get clear on v.
açıklık kazandırmak bring into open v.
konuya açıklık getirmek clinch an argument v.
konuya açıklık getirmek shed some light on something v.
konuya açıklık getirmek throw some light on something v.
(bir için) bir şeye açıklık getirmek make something clear to someone v.
açıklık kazanmak drop into place v.
açıklık kazanmak fall into place v.
(bir şeye/konuya) bir nebze açıklık getirmek/kazandırmak throw a little light on (something) v.
(bir şeye/konuya) büyük ölçüde açıklık getirmek/kazandırmak throw a lot of light on (something) v.
(biri) için açıklık kazanmak bear in on (one) v.
(biri) için açıklık kazanmak bear in upon (one) v.
açıklık getirmek bring home v.
konuya açıklık getirmek cast/shed/throw light on something v.
(bir için bir şeye) açıklık getirmek make (something) clear (to one) v.
için açıklık getirmek make clear to v.
(bir konuya) açıklık getirmek shed (some) light upon (something) v.
(bir konuya) açıklık getirmek throw (some) light upon (something) v.
belli bir açıklık kazandırmak throw an amount of light on someone or something v.
belli bir miktar açıklık getirmek throw an amount of light on someone or something v.
Formal
(teolojide) açıklık diorism [obsolete] n.
Trade/Economic
açıklık kuralı rule of explicity n.
açıklık kavramı concept of disclosure n.
açıklık ilkesi principle of clarity n.
açıklık kavramı disclosure concept n.
dışa açıklık indeksi index of openness n.
dikey açıklık vertical space n.
ekonomik açıklık economical span n.
halka açıklık oranı free float rate n.
ticarete açıklık endeksi trade openness index n.
ticarete açıklık trade openness index n.
açıklık getirmek conclude v.
konuya açıklık getirmek üzere in order to clarify the subject expr.
Law
açıklık ilkesi principle of accuracy n.
açıklık ilkesi principle of clarity n.
açıklık ilkesi principle of publicity n.
açıklık ve doğruluk prensibi clarity and accuracy principle n.
açıklık ve öngörülebilirlik clarity and predictability n.
hukuki açıklık legal clarity n.
Politics
açıklık politikası ile ilişkili glasnostic adj.
açıklık politikası ile ilişkili glasnostian adj.
Technical
cam şekillendirme sürecinin öncesinde fırında bırakılan küçük açıklık nose hole n.
torna punta başlığının ortasındaki açıklık relief n.
torna makinesinin bir parçasının açıklık boyutunda yapılan değişiklik relief n.
dar açıklık veya kanaldan çizgi çizmeye yarayan cihaz threader n.
açıklık mastarı gap gauge n.
açıklık mastarı gage bar n.
açıklık açısı aperture angle n.
açıklık bozunumu aperture distortion n.
açıklık döndürürlüğü moment of span n.
açıklık momenti moment of span n.
açıklık sayısı aperture number n.
açıklık sınırlayıcı aperture stop n.
açıklık yüksekliği rise of span n.
açıklık yüksekliği opening height n.
açıklık zıtlığı aperture contrast n.
açısal açıklık angular aperture n.
alt ray açıklık kilidi lower distance lock n.
ana açıklık main span n.
bağıl açıklık relative aperture n.
basınç kısıtlayıcı açıklık pressure-limiting aperture n.
bir açıklık simple span n.
bitişik açıklık adjacent span n.
desteklenmemiş açıklık unsupported distance n.
dar açıklık short span n.
düşey temiz açıklık vertical clearance n.
diş açıklık dişlisi pitch wheel n.
diş açıklık dairesi çapı pitch diameter n.
eşit açıklık equal span n.
efektif açıklık effective span length n.
efektif açıklık effective span n.
etkin açıklık effective span n.
etkin açıklık effective opening n.
geniş açıklık long span n.
gemi güvertesinde yükün indirildiği açıklık hatchway n.
geniş açıklık large opening n.
halkasal açıklık annular space n.
iki kaynak ağzı arasındaki açıklık root gap n.
karakteristik açıklık boyutu characteristic opening size n.
kısa açıklık short span n.
kenar açıklık wing span n.
kuramsal açıklık theoretical span n.
makine dönme açıklık çapı machine clearance diameter n.
küçük bir delik veya açıklık ventage n.
müsaade edilebilir açıklık allowable clearance n.
orta açıklık interior span n.
nominal açıklık nominal width n.
oransal açıklık f/number n.
orta açıklık middle span n.
oransal açıklık f-number n.
orta açıklık central span n.
ray açıklık çubuğu suportu bolster tie-bar bracket n.
ray açıklık kalıbı rail gauge template n.
ray açıklık çubuğu bolster tie-bar n.
sanal açıklık nominal width n.
sayısal açıklık numerical aperture n.
sentetik açıklık synthetic aperture n.
serbest açıklık clear span n.
sayısal açıklık ölçeri apertometer n.
son açıklık end span n.
temiz açıklık clear waterway n.
temiz açıklık clear span n.
temiz açıklık clear space n.
teorik açıklık theoretical span n.
tekerlek açıklık ayarı toe adjustment n.
toplam açıklık total span n.
uydular arası açıklık satellite separation n.
uzun kesik veya açıklık slash n.
üst ray açıklık kilidi upper distance lock n.
uzun açıklık long span n.
yanal açıklık lateral clearance n.
yarım açıklık half span n.
yan açıklık lateral clearance n.
yan açıklık flanking span n.
yarı açıklık half span n.
yan açıklık side span n.
yüklü açıklık loaded span n.
lokomotifin sürgülü vanasının orta konumdayken buharı veya egzoz deliğini açmak için sahip olduğu açıklık lap n.
panjurlu pencerede açıklık weather door n.
açıklık kapatma levhası blank n.
bir sahnenin çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer bir açıklık barındırabilen mat bir plak matte n.
anatomik yapıdaki küçük açıklık window n.
içinden gözetleme yapılabilecek kadar küçük açıklık window n.
pencereye benzeyen açıklık window n.
parçalanma ile oluşan açıklık rent n.
parçalanmışçasına oluşan açıklık rent n.
vana ile açılabilen açıklık miktarı cock n.
açıklık etrafındaki dairesel çerçeve veya plaka curb n.
açıklık etrafındaki dairesel çerçeve veya plaka curb plate n.
bir şeyin geçebildiği küçük açıklık feedhole n.
(valf yuvası veya valf yüzeyinde) açıklık porthole n.
sıvı girişini sağlayan açıklık porthole n.
ses kanalında yer alan ve içinden geçen seslerin frekans aralıklarını sınırlayan boru, açıklık, veya rezonans boşluğu filter n.
sıvıyı (hava veya yağ olarak) istenen yere yönlendiren huni şeklinde açıklık scoop n.
ışık giren dar açıklık slit n.
ışık çıkan dar açıklık slit n.
optik fotografik ses kayıt sisteminde görüntü sınırlayıcı açıklık slit n.
desteksiz açıklık bearing n.
boşluk veya açıklık içermeyen yapı solid n.
açıklık elde etmek için kesme makinesinden küçük bir miktar kesmek relieve v.
Computer
açıklık bozunumu aperture distortion n.
Informatics
saldırıya açıklık vulnerability n.
sentetik açıklık synthetic aperture n.
Telecom
hüzme açıklık bozulması aperture distortion n.
hüzme açıklık-ortam bağlaşım kaybı aperture-to-medium coupling loss n.
sayısal açıklık numerical aperture n.
Electric
elektrik devresinde açıklık open n.
Textile
17. ve 18. yüzyıllarda özellikle kadınlar arasında popüler olan, içteki kıyafeti ve iç etekliği göstermesi için önünde açıklık bulunan ve genellikle dökümlü duran bir elbise veya rop mantua n.
Architecture
şöminenin bacasındaki dar açıklık throat n.
kilisenin iç duvarındaki küçük açıklık hagioscope n.
(genellikle cam veya ızgara takılı) küçük pencere veya açıklık wicket n.
mutfak ve yemek alanı arasındaki duvarda bulunan açıklık hatch n.
pencere veya kapı kenarından duvara doğru inen dikey açıklık düzlemi reveal n.
tahkimli duvarda dar küçük açıklık looplight n.
tonoz çatıda yer alan küçük hilal biçimli açıklık lunette n.
fırın küllüğündeki kemerli açıklık glut n.
kubbedeki yuvarlak açıklık oculus n.
ortaçağ surlarında kullanılan genellikle yuvarlak küçük açıklık oillet n.
roma evlerinde orta avlu üzerinde bulunup yağmur sularını toplamada kullanılan çatısız açıklık compluvium n.
iki açıklık arasındaki duvar pier n.
sunak önünde yer alan küçük açıklık fenestella n.
sunak önünde yer alan küçük açıklık fenes-tella n.
ispanyol-amerikan binalarında bulunan geniş çatılı açıklık portal n.
(kafes köprüde) ilk iki ana dayanak arasındaki açıklık portal n.
(iskelet yapıda) iki dayanak arasındaki dikey açıklık portal n.
cella ile sıra sütun arasında kalan açıklık pteron n.
(haç planlı kiliselerde) iç duvarlarda yer alan açıklık squinch n.
(haç planlı kiliselerde) iç duvarlarda yer alan açıklık squint n.
Construction
havalandırma, aydınlatma gibi amaçlar için zeminden tünel seviyesine bağlanmış açıklık tunnel pit n.
havalandırma, aydınlatma gibi amaçlar için zeminden tünel seviyesine bağlanmış açıklık tunnel shaft n.
açıklık mastarı gap gauge n.
asılı açıklık suspended span n.
bitişik açıklık adjacent span n.
en uzun açıklık longest span n.
iç açıklık interior span n.
kaba açıklık rough opening n.
komşu açıklık adjacent span n.
Automotive
alt açıklık clearance height n.
kanat açıklık oranı aspect ratio n.
tekerleklerin ön taraflarının arka taraflarına oranla açıklık miktarı toe-out n.
virajda tekerleklerin ön taraflarının arka taraflarına oranla açıklık miktarı toe-out of turns n.
yatay temiz açıklık lateral clearance n.
yatay açıklık lateral clearance n.
kaput veya gövde panelinde hava girişini sağlayan açıklık scoop n.
Traffic
kenar açıklık end span n.
Railway
açıklık donanımı span equipment n.
elektriksel açıklık electrical clearance n.
ray açıklık mastarı gauge rod n.
açıklık ortası mid-span adj.
Aeronautic
açıklık ve montaj boyutları clearance and fixing dimensions n.
açıklık boyutları clearance dimensions n.
açıklık çubuğu clearance bar n.
kanat uzunluğu açıklık farkı wing tip clearance increment n.
tekerlek ile kenar arasında kalan açıklık wheel-to-edge clearance n.
Marine
gemi güvertesinde kapaklı açıklık scuttle n.
omurga altı açıklık underkeel clearance n.
gemilerde mühimmat geçişine olanak veren bir açıklık ammunition scuttle n.
gemi tezgahında dümen rodu için bulunan bir açıklık helm port n.
kıç bodoslamada yer alan açıklık stern port n.
kıç bodoslamada yer alan açıklık sternport n.
pupa bölümünde bulunan açıklık sternport n.
Mining
eşdeğer açıklık equivalent orifice n.
muadil açıklık equivalent orifice n.
cevherin topraktan çıkarıldığı açıklık wind hatch n.
maden eritme ocağında içinden erimiş cüruf akan açıklık cinder tap n.
(madende) küçük açıklık doghole n.
(madende) hava yolu sağlayan uzun açıklık soller n.
(madende) hava yolu sağlayan uzun açıklık sollar n.
Medical
açıklık süresi duration of patency n.
açıklık bağlantıları gap junctions n.
karnın her iki yanında bulunan halka benzeri açıklık abdominal ring n.
nevrotiklik dışadönüklük ve açıklık kişilik envanteri neuroticism, extraversion and openness personality inventory n.
ince bağırsağın alt ucu ile körbağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı ileocecostomy n.
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı ileocolostomy n.
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı ileoproctostomy n.
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsağın son ucu arasında açıklık oluşturma ameliyatı ileosigmoidostomy n.
kemikte oyulan pencere benzeri açıklık fenestra n.
cerrahi aletle oluşturulan pencere açıklık fenestra n.
cerrahi işlemle septumda açıklık oluşturma septostomy n.
Anatomy
böbrekteki atığın nefridyumdan boşaltıldığı, böbrekte yer alan huni biçimli açıklık nephrostome n.
nöral kanalın dışına doğru olan embriyonik açıklık neuropore n.
vücutta veya organda doğal açıklık perforation n.
dış kulak ve kulakzarı arasındaki kanal benzeri doğal açıklık veya kanallar meatus n.
iki skalanın kulak kokleasının tepesinde birleştiği açıklık helicotrema n.
yalancı ses telleri arasındaki açıklık glottis spuria n.
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık rima respiratoria n.
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık false glottis n.
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık glottis spuria n.
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık rima vestibuli n.
pelvisin pubik ve iskiyatik kısımlar arasında bulunup obturator membranın kapattığı açıklık obturator foramen n.
huni şeklinde açıklık choana n.
kulak kanalı ve iç kulak arasında yer alan zarlı bir açıklık round window n.
iki yapı arasındaki açıklık communication n.
(fallop tüplerinde) abdominal açıklık infundibulum n.
(kulakta) üzengi tabanına bağlı açıklık fenestra of the vestibule n.
(kulakta) üzengi tabanına bağlı açıklık fenestra ovalis n.
(kulakta) kokleada yer alan açıklık fenestra rotunda n.
(kulakta) üzengi tabanına bağlı açıklık fenestra vestibuli n.
abdominal kas fasyasında yer alan açıklık inguinal ring n.
pelvisin esas bölümünün kavitesinde üst açıklık inlet n.
vajinal açıklık introitus n.
burun boşluğu ile yutak arasında yer alan açıklık posterior naris n.
burun boşluğu ile ağız arasında yer alan açıklık posterior naris n.
burnun arka kısmında yer alan açıklık postnares n.
cerrahi açıklık ile ilgili fenestral adj.
Psychology
deneyime açıklık openness to experience n.
nevrotiklik dışadönüklük ve açıklık kişilik envanteri neuroticism extraversion and openness personality inventory n.
telkine açıklık suggestibility n.
tecrübeye açıklık openness to experience n.
Dentistry
marjinal açıklık marginal opening n.
ön dişlerinin arasındaki açıklık open bite between anterior teeth n.
Pathology
kalbin sol ve sağ kulakçıkları arasında anormal derecede açıklık atrial septal defect n.
Optics
oransal açıklık focal ratio n.
Food Engineering
dıştan dışa açıklık clearance n.
Statistics
açıklık orta değeri mid-range n.
açıklık grafiği range chart n.
çapraz açıklık cross range n.
çoklu açıklık sınaması multiple range test n.
dairesel açıklık circular range n.
etkin açıklık effective range n.
geometrik açıklık geometric range n.
hareketli açıklık moving range n.
ondabirlikler arası açıklık interdecile range n.
ortalama açıklık mean range n.
studentleştirilmiş açıklık studentized range n.
yarı-açıklık quasi-range n.
yarı-açıklık semi range n.
yarı-açıklık semi-range n.
yarı-çeyrek açıklık semi-interquartile range n.
westenberg'in çeyrekler arası açıklık sınaması westenberg's interquartile range test n.
Chemistry
hidrolik açıklık denetimi hydraulic gap control n.
optik sistemlerde ışığın geçmesine izin veren açıklık aperture n.
Biology
yumurta segmentlerindeki küçük bir açıklık blastide n.
(birçok mercanda) ağız kenarından inen özel bir açıklık siphonoglyphe n.
(birçok mercanda) ağız kenarından inen özel bir açıklık siphonoglyph n.
ağzında açıklık olan rictal adj.
Marine Biology
boşluğa açılan küçük açıklık ostiole n.
derisidikenlilerde suyun filtrelenmek üzere vasküler sisteme geçmesini sağlayan açıklık madreporite n.
deniz kestanesi kabuğunda yer alan açıklık lunule n.
Astronomy
güney yönlü dik açıklık southing n.
Zoology
gözenekli yapıda yer alan açıklık fenestrule n.
(süngerde) içinden su geçen ağız benzeri açıklık osculum n.
delik, açıklık anlamı veren son ek trema suf.
Botanic
vücut parçasında tohum göbeğini andıran açıklık hilum n.
süngerin statoblastındaki küçük bir açıklık hilum n.
(yaprakta) böcek, mantar veya kurdun açtığı yuvarlak açıklık domatium n.
alt dudağın dibindeki çıkıntı ile neredeyse kapalı durumda gelen iki dudaklı çiçek tacında borumsu açıklık bulunan masked adj.
Agriculture
düşey açıklık vertical clearance n.
Forestry
ormandaki ağaçsız bir açıklık opening n.
barajda kütüklerin geçtiği açıklık sluiceway n.
Religious
ortasında kafadan geçirmek için açıklık bulunan, yünlü kumaştan yapılmış keşiş giysisi scapulary n.
Environment
açıklık bırakma dilatation n.
açıklık güçlendirme dilatancy hardening n.
ormandaki açıklık garth n.
Geography
dağ sırası veya sırtta bulunan geçit veya açıklık sag n.
alçak açıklık alan bottom glade n.
yüzen buz kütlesindeki açıklık rifter n.
kongo nehri'nin alt kısımlarında yer alan göl benzeri bir açıklık pool malebo n.
Geology
özellikle okyanus tabanında yer alan, sıcak su ve çözünmüş mineraller püskürten açıklık thermal vent n.
(kayaçta aşınma sonucu oluşan) açıklık dissolution n.
Military
çıkıntılı bir siperi destekleyen bindirmelikler arasında bulunan açıklık machicolation n.
bir galerinin zemininde veya kapının üzerinde, hücum eden düşmanı vurmaya elverişli açıklık machicolation n.
yeniden doldurulmadan üst üste ateş edebilen silaha ait açıklık port n.
Hunting
kaleden ok atmak için kullanılan dar açıklık balistraria n.
Sport
(körling) sahada diğer oyuncuların taşlarının çevrelediği dar bir açıklık wick n.
savunma düzenindeki açıklık hole n.
tenis duvarında yer alan açıklık door n.
(bowling) iki labut arasındaki açıklık port n.
defans oyunları arasındaki açıklık daylight n.
slalom yarışında kayakçının arasından geçmek zorunda olduğu iki bayrak arasındaki açıklık gate n.
Theatre
tiyatro sahnesi zeminindeki dar açıklık cut n.
Cinema
bağıntı açıklık relative aperture n.
en son açıklık extreme aperture n.
Photography
açıklık kazancı aperture gain n.
(fotoğraf makinesinde) ışığın girdiği açıklık aperture n.
Archaic
ormanda geçit oluşturan açıklık slade n.
Engineering
dalga kılavuzunun içindeki dar açıklık iris n.
Entomology
böceklerde bir veya daha fazla trakenin uzandığı açıklık atrium n.