africa - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

africa

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "africa" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
africa n. afrika

Sens de "africa" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
back to africa movement n. afrika geri dönüş hareketleri
east africa n. doğu afrika
central africa n. orta afrika
northern africa n. kuzey afrika
north africa n. kuzey afrika
british museum expedition to east africa n. ingiliz müzesi’nin doğu afrika’ya seferi
south africa n. güney afrika
south africa standard time n. güney afrika standart saati
south africa daylight time n. güney afrika yaz saati
sub-saharan africa n. sahraaltı afrika
a story about africa n. afrika'yla ilgili bir hikaye
moon bag (south africa) n. bel çantası
kerel [south africa] n. dost
kerel [south africa] n. ahbap
jong [south africa] n. genç adam
jukskei [south africa] n. yere kazık atılarak oynanan eski bir güney afrika oyunu
lappie [south africa] n. paçavra
lappie [south africa] n. çaput
lappie [south africa] n. giysi
madiba [south africa] n. nelson mandela'ya verilmiş, kökeni ait olduğu xhosa klanına dayanan bir saygı unvanı
madiba generation [south africa] n. mandela'nın çok ırklı güney afrika'nın ilk başkanı olduğu 1994 yılı civarında doğan nesil
voema [south africa] n. kuvvet
voema [south africa] n. coşku
voema [south africa] n. enerji
volk [south africa] n. afrikaner halkı
volk [south africa] n. afrikaner milleti
voorkamer [south africa] n. (ev veya çiftliklerde) ön oda
vrou [south africa] n. kadın
vrou [south africa] n. eş
vrou [south africa] n. karı
vrystater [south africa] n. beyaz insan
haanepoot [south africa] n. iskenderiye misketinden yapılan bir beyaz şarap türü
boep [south africa] n. çıkık göbek
boep [south africa] n. bira göbeği
boet [south africa] n. erkek kardeş
boet [south africa] n. arkadaş
boet [south africa] n. kanka
mealie cob [africa] n. mısır koçanı
mevrou [south africa] n. hanım
mevrou [south africa] n. bayan
mevrou [south africa] n. hanımefendi
mganga [east africa] n. (doğu afrika'da) büyücü hekim
middelmannetjie [south africa] n. tekerleklerin toprak yolda bıraktıkları izlerinin arasında yer alan kesintisiz tümsek
middelskot [south africa] n. (güney afrika'da) çiftçi kooperatifine ekin veya yün kırkma için yapılan ara ödeme
bossboy [south africa] n. siyahi afrikalı formen
buck [south africa] n. güney afrika randı
hippo [south africa] n. zırhlı polis arabası
homestead [south africa] n. geniş ailenin yaşadığı birkaç evden oluşan yapı
mis [africa] n. gübre
mis [africa] n. yakacak olarak kullanılan kurutulmuş hayvan dışkısı
mission [south africa] n. uzun ve zorlu süreç
mzee [east africa] n. yaşlı kimse
mzee [east africa] n. cet
mzungu [east africa] n. beyaz ırka mensup kimse
gammat [south africa] n. güney afrikalı bir etnik grubun aksanı
gemclip [south africa] n. ataş
globe [australia/new zealand/south africa] n. ampul
lobola [south africa] n. başlık parası
lobolo [south africa] n. başlık parası
mussy [africa] n. af
mussy [africa] n. merhamet
bywoner [africa] n. başkasının arazisinde çalışan işçi
bywoner [africa] n. başkasının arazisinde çalışan çiftçi
bywoner [africa] n. çömelmiş kimse
bywoner [africa] n. gecekonducu
bywoner [africa] n. maraba
bywoner [africa] n. ortakçı
bywoner [africa] n. ortak çiftçi
debe [east africa] n. teneke
long-legs [africa] n. etki
long-legs [africa] n. ulaşma gücü
long-legs [africa] n. güçlü nüfuz
long-legs [africa] n. tesir
long-legs [africa] n. etkileme gücü
long-legs [africa] n. kapsamlı güç
dwaal [south africa] n. sersemlik hali
dwaal [south africa] n. şaşırma
dwaal [south africa] n. şaşkınlık
cloth [west africa] n. avrupai tarzda olmayan geleneksel kıyafet
coaster [west africa] n. kıyı bölgesinde yaşayan avrupalı
cob [africa] n. mısır başağı
couzin [south africa] n. arkadaş
dronklap [south africa] n. ayyaş
dronklap [south africa] n. içkici kimse
dronklap [south africa] n. içkiye düşkün kimse
dronklap [south africa] n. sarhoş kimse
dronkverdriet [south africa] n. sarhoşluk depresyonu
packet [south africa] n. plastik torba
padkos [south africa] n. yolculuk için atıştırmalıklar
pickaninny [africa] n. yerli halkın çocuğu
pickaninny [africa] n. yerli çocuk
pickin [west africa] n. küçük çocuk
pont [south africa] n. nehir feribotu
packet [south africa] n. naylon poşet
postnet [south africa] n. güney afrika'da resmi bir posta servisi
potjie [south africa] n. ayaklı döküm tencere
foefie slide [south africa] n. yamaca yerleştirilen paslanmaz çelikten makaralı halat düzeneği
does [south africa] n. ahmak kimse
does [south africa] n. adi kimse
does [south africa] n. rezil kimse
rooinek [south africa] n. (alaycı bir şekilde) ingiliz
rooinek [south africa] n. (alaycı bir şekilde) ingilizce konuşan güney afrikalı kimse
shebean [south africa] n. siyahi erkeklerin takıldığı içkili mekan
shebeen [south africa] n. siyahi erkeklerin takıldığı içkili mekan
skokiaan [south africa] n. bir siyahi afrikalı içkisi
skolly [south africa] n. siyahi holigan
skrik [south africa] n. ani korku
skrik [south africa] n. kaos
skrik [south africa] n. birden oluşan keşmekeş
slip-slop [south africa] n. kauçuk tabanlı parmak arası sandalet
sluit [africa] n. şiddetli yağmurların geniş bir yarığı aşındırması ile oluşan ve genellikle su bulundurmayan derin hendek
sluit [africa] n. sel oluğu
sluit [africa] n. dar ve derin akarsu yatağı
sluit [africa] n. taşkın suların oluşturduğu küçük koyak
sluit [africa] n. aşınarak açılmış dere
smasher [africa] n. geniş kenarlı yumuşak fötr şapka
smiley [south africa] n. pişmiş kuzu kelle
smouse [south africa] n. seyyar satıcı
smouse [south africa] n. tüccar
smouse [south africa] n. ticaret insanı
smouse [south africa] n. iş insanı
proto team [south africa] n. yer altı kurtarma ekibi
sorghum beer [south africa] n. sorgum birası
sorghum beer [south africa] n. darı birası
sorghum beer [south africa] n. mısır birası
sotho [south africa] n. sotho halkından kimse
sotho [south africa] n. basotho halkının bir üyesi
stand [africa] n. parsel
stand [africa] n. belirli büyüklükteki arazi parçası
jackroll [south africa] v. (kadını) grup sekse zorlamak
jackroll [south africa] v. toplu tecavüz etmek
graunch [south africa] v. (biriyle) tutkuyla öpüşüp sarılmak
chuck [south africa] v. yola çıkmak
chuck [south africa] v. (bir yerden) ayrılmak
chuck [south africa] v. zıplamak
dash [africa] v. hediye vermek
outspan [south africa] v. boyunduruğunu çıkarmak
outspan [south africa] v. serbest bırakmak
outspan [south africa] v. çözmek
smaak [south africa] v. sevmek
smaak [south africa] v. hoşlanmak
smaak [south africa] v. düşkün olmak
brack [africa] adj. alkali
brak [africa] adj. alkali
brack [africa] adj. (özellikle toprakta) alkali
brak [africa] adj. (özellikle toprakta) alkali
dronkverdriet [south africa] adj. içip içip ağlayan
dronkverdriet [south africa] adj. içkili ve ağlak
dronkverdriet [south africa] adj. sarhoş ve duygulanmış
in the heart of africa adv. afrika'nın göbeğinde
aykhona wena [south africa] interj. aman tanrım!
voetsek [south africa] interj. kaybol!
voetsek [south africa] interj. defol!
voetsak [south africa] interj. kaybol!
voetsak [south africa] interj. defol!
voertsek [south africa] interj. kaybol!
voertsek [south africa] interj. defol!
voertsak [south africa] interj. kaybol!
voertsak [south africa] interj. defol!
here [south africa] interj. yok artık
here [south africa] interj. vay canına
hey [south africa] interj. vurgu ünlemi
hey [south africa] interj. onay ünlemi
sharp [south africa] interj. kesinlikle
sis [south africa] interj. ıyk!
sis [south africa] interj. böğk!
sis [south africa] interj. öyk!
sis [south africa] interj. öğğ!
sis [south africa] interj. tiksinti belirten bir ünleme
sies [south africa] interj. ıyk!
sies [south africa] interj. böğk!
sies [south africa] interj. öyk!
sies [south africa] interj. öğğ!
sies [south africa] interj. tiksinti belirten bir ünleme
sjoe [south africa] interj. aaa!
sjoe [south africa] interj. pff!
sjoe [south africa] interj. vay!
sjoe [south africa] interj. fiyu!
boere- [south africa] pref. köylü tarzında anlamı veren ön ek
boere- [south africa] pref. kırsal tarzda anlamı veren ön ek
boertjie [south africa] expr. ahbap
boertjie [south africa] expr. arkadaş
boertjie [south africa] expr. dostum
bwana [africa] expr. (afrika yerlileri avrupalılara hitaben) beyefendi
bwana [africa] expr. (afrika yerlileri avrupalılara hitaben) efendi
bwana [africa] expr. (afrika yerlileri avrupalılara hitaben) patron
oom [south africa] expr. (saygılı hitap şekli olarak) yaşlı adam
oom [south africa] expr. (saygılı hitap şekli olarak) amca
isit [south africa] expr. he
isit [south africa] expr. aynen ya
doer and gone [south africa] expr. uzak
dumela [south africa] exclam. merhaba
dumela [south africa] exclam. günaydın
Phrases
true as bob [south africa] expr. gerçekten
true as god [south africa] expr. gerçekten
true as bob [south africa] expr. eğriye eğri doğruya doğru
true as god [south africa] expr. eğriye eğri doğruya doğru
true as bob [south africa] expr. doğruya doğru
true as god [south africa] expr. doğruya doğru
true as bob [south africa] expr. gerçeği/doğruyu söylüyorum bak
true as god [south africa] expr. yeminle
true as god [south africa] expr. vallahi
true as god [south africa] expr. gerçeği/doğruyu söylüyorum bak
Colloquial
blue code of silence [us/south africa] n. mavi sessizlik yasası
blue code of silence [us/south africa] n. polisler arasındaki yazılı olmayan sessizlik kanunu
blue code of silence [us/south africa] n. polislerin birbirini koruması
umlungu [south africa] n. beyaz adam
umlungu [south africa] n. güney afrika'da bir hitap biçimi
bansela [south africa] n. hediye
bansela [south africa] n. ikramiye
bonsela [south africa] n. hediye
bonsela [south africa] n. ikramiye
pasela [south africa] n. hediye
pasela [south africa] n. ikramiye
zola budd [south africa] n. dolmuş taksi
kist [south africa] n. özellikle gelin çeyizi saklamak için kullanılan büyük ahşap sandık
kleinhuisie [south africa] n. binanın dışında yer alan tuvalet
jong [south africa] n. arkadaş
jong [south africa] n. ahbap
konfyt [south africa] n. bir meyve reçeli
the madam [south africa] n. evin hanımı
the madam [south africa] n. evi idare eden kadın
matie [south africa] n. stellenbosch üniversitesi öğrencisi
matie [south africa] n. okulunu bir spor dalında temsil eden stellenbosch üniversitesi öğrencisi
half-jack [south africa] n. cep boy şişe içki
whenwe [south africa] n. zimbabwe'den olan beyaz göçmen
witsie [south africa] n. witwatersrand üniversitesi öğrencisi
boykie [south africa] n. adam
boykie [south africa] n. kanka
bra [south africa] n. arkadaş
bra [south africa] n. kanka
broekies [south africa] n. külot
eye opener [us/canada/south africa] n. sabah gözünü açar açmaz içilen sert içki
eye opener [us/canada/south africa] n. sabah erkenden enerji vermesi için içilen sert içki
eye opener [us/canada/south africa] n. sabah gözü açılsın diye içilen sert içki
gogga [south africa] n. böcek
gogga [south africa] n. sürünen veya uçan küçük hayvan
chommie [south africa] n. arkadaş
chommie [south africa] n. dost
chommie [south africa] n. ahbap
chommie [south africa] n. kanka
chop [west africa] n. gıda
chop [west africa] n. yiyecek
chorrie [south africa] n. külüstür araba
chorrie [south africa] n. hurda araba
dinges [south africa] n. dalga
dinges [south africa] n. zamazingo
dinges [south africa] n. adı anımsanmayan veya bilinmeyen şey
graze [south africa] n. atıştırmalık
graze [south africa] n. yenilen şey
ikey [south africa] n. (özellikle bir spor dalında üniversiteyi temsil eden) cape town üniversitesi öğrencisi
oke [south africa] n. adam
indaba [south africa] n. endişe konusu
indaba [south africa] n. tartışma konusu
sammy [south africa] n. evden eve gezip sebze meyve satan hintli seyyar satıcı
scrummie [south africa/australia/new zealand] n. oyun kurucu
scrummie [south africa/australia/new zealand] n. oyun kuruculuk
skelm [south africa] n. düzenbaz
skelm [south africa] n. üçkağıtçı
skelm [south africa] n. dolandırıcı
skop, skiet en donder [south africa] n. filmde geçen şiddet ve macera sahnesi
be tickets (for someone or something) [south africa] v. biletini kesmek
be tickets (for someone or something) [south africa] v. bileti kesilmiş olmak
be tickets (for someone or something) [south africa] v. işini bitirmek
be tickets (for someone or something) [south africa] v. işi bitmiş olmak
be tickets [south africa] v. biletini kesmek
be tickets [south africa] v. bileti kesilmiş olmak
be tickets [south africa] v. işini bitirmek
be tickets [south africa] v. işi bitmiş olmak
go moggy [south africa] v. çıldırmak
go moggy [south africa] v. aklını/kendini kaybetmek
go moggy [south africa] v. akli dengesini yitirmek
go moggy [south africa] v. deliye dönmek
go moggy [south africa] v. gözü dönmek
go moggy [south africa] v. aklını kaçırmak
go moggy [south africa] v. (bir şey için) heyecandan aklını yitirmek/kaçırmak
go moggy [south africa] v. (bir şeye) aklı gitmek
go moggy [south africa] v. (bir şeye) deli olmak
go moggy [south africa] v. (bir şeye) bayılmak
go moggy [south africa] v. dağıtmak
go moggy [south africa] v. kendini dağıtmak
go moggy [south africa] v. azıtmak
go moggy [south africa] v. coşmak
go moggy [south africa] v. aşırıya kaçmak
go moggy [south africa] v. sınırsızca eğlenmek
go moggy [south africa] v. kontrolü kaybetmek
go moggy [south africa] v. zıvanadan çıkmak
go moggy [south africa] v. sapıtmak
be tickets [south africa] v. sonu olmak
chop [west africa] v. yemek
gone moggy [south africa] adj. tamamen bozulmuş
gone moggy [south africa] adj. alt üst olmuş
gone moggy [south africa] adj. dağılmış
gone moggy [south africa] adj. karışmış
gone moggy [south africa] adj. işlevini yitirmiş
gone moggy [south africa] adj. kullanılmaz hale gelmiş
gone moggy [south africa] adj. işi bitmiş
gone moggy [south africa] adj. hapı yutmuş
gone moggy [south africa] adj. bitik
kaal [south africa] adj. çıplak
kaal [south africa] adj. örtüsüz
kiff [south africa] adj. mükemmel
kiff [south africa] adj. klas
verkramp [south africa] adj. bağnaz
verkramp [south africa] adj. dar kafalı
verkramp [south africa] adj. dar görüşlü
verkramp [south africa] adj. kültürsüz
verlig [south africa] adj. aydın
verlig [south africa] adj. liberal
verlig [south africa] adj. serbest fikirli
verlig [south africa] adj. kültürlü
broken [south africa] adj. sarhoş
broken [south africa] adj. ayyaş
dof [south africa] adj. aptal
dof [south africa] adj. beyinsiz
dof [south africa] adj. kafasız
dof [south africa] adj. salak
snoep [south africa] adj. cimri
snoep [south africa] adj. eli sıkı
snoep [south africa] adj. pinti
snoep [south africa] adj. paragöz
snoep [south africa] adj. cebinde akrep olan
on seat [africa] adv. ofisinde
on seat [africa] adv. işinin başında
yebo [south africa] interj. evet
yebo [south africa] interj. onaylama ifade eden nida
pula [south africa] interj. (selamlaşma veya şans dileme ifadesi olarak) selam
sies [south africa] interj. ıyk
sies [south africa] interj. böğk
sies [south africa] interj. öğğ
in a dwaal [south africa] expr. sersem
in a dwaal [south africa] expr. leyla
all y'all [us/south africa] exclam. siz hepiniz
all y'all [us/south africa] exclam. hepiniz
all y'all [us/south africa] exclam. buradaki herkes
all y'all [us/south africa] exclam. siz hepiniz
all y'all [us/south africa] exclam. hepiniz
all y'all [us/south africa] exclam. buradaki herkes
wits [south africa] abrev. witwatersrand üniversitesi
Idioms
a piece of old tackie [south africa] n. çocuk oyuncağı
a piece of old tackie [south africa] n. çok kolay
a piece of old tackie [south africa] n. basit iş
a piece of old tackie [south africa] n. çantada keklik
christmas tree bill [us/south africa] n. yılbaşı ağacı yasa taslağı
christmas tree bill [us/south africa] n. küçük yasa değişikleri içeren yasa tasarısı
christmas tree bill [us/south africa] n. torba yasa
clay pigeon [us/south africa] n. saf
clay pigeon [us/south africa] n. safoğlan
clay pigeon [us/south africa] n. enayi
clay pigeon [us/south africa] n. keriz
clay pigeon [us/south africa] n. avanak
clay pigeon [us/south africa] n. kurban
clay pigeon [us/south africa] n. safdil
clay pigeon [us/south africa] n. ahmak
blue code of silence [us/south africa] n. polisler arasındaki yazılı olmayan sessizlik kanunu
blue code of silence [us/south africa] n. polislerin birbirini koruması
cold check [us/south africa] n. sahte çek
cold check [us/south africa] n. karşılıksız çek
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa] n. olası tehlike
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa] n. gizli tehlike
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa] n. pusuda bekleme
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa] n. pusuya yatma
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa] n. arkasından iş çevirme
activist judge [us/south africa] n. kendine yargıç
activist judge [us/south africa] n. kendine adalet
activist judge [us/south africa] n. hükümlerini yazılı kanunlardan ziyade kişisel ideolojilerine göre veren yargıç/yargı
drugstore cowboy [us/south africa] n. eczane kovboyu
drugstore cowboy [us/south africa] n. (güney afrika'da) bütün gün eczane köşeleri ya da diğer umuma açık alanlarda dolaşıp genç kadınları etkilemeye çalışan genç erkek
drugstore cowboy [us/south africa] n. kovboy gibi davranan ama aslında hiçbir marifeti ya da deneyimi olmayan kişi
drugstore cowboy [us/south africa] n. çakma kovboy
drugstore cowboy [us/south africa] n. İlaç satan, çalan ya da ilaçlarla kafa bulan kişi
carry the mail (for someone) [us/south africa] v. harıl harıl çalışmak
carry the mail (for someone) [us/south africa] v. geceli gündüzlü çalışmak
carry the mail (for someone) [us/south africa] v. koşturarak çalışmak
give (someone) the chair [us/south africa] v. elektrikli sandalyede idam etmek
give (someone) the chair [us/south africa] v. elektrikli sandalye ile idam etmek
give (someone) the chair [us/south africa] v. (profesyonel güreşte) rakibine sandalye ile vurmak
cross the aisle [us/south africa] v. rakip partiye geçmek
cross the aisle [us/south africa] v. rakip partiyle işbirliği yapmak
cut off with a cent [us/south africa] v. mirastan mahrum bırakılmak
cut off with a cent [us/south africa] v. vasiyetten zırnık bırakılmamak
pick up stompies [south africa] v. konuşmaya/sohbete tam ortasından dalmak
pick up stompies [south africa] v. konuşmaya tam ortasından dalıp konuyu yanlış anlamak
pick up stompies [south africa] v. sadece sonunu duyduğu bir lafa karışmak
pick up stompies [south africa] v. sadece sonunu duyduğu bir lafın içine dalmak/arasına girmek
get (one's) panties in a bunch [us/south africa] v. hemen tribe girmek
get (one's) panties in a bunch [us/south africa] v. hemen üzülmek
get (one's) panties in a bunch [us/south africa] v. boşuna heyecan yapmak
get (one's) panties in a bunch [us/south africa] v. boş yere kendini üzmek
get (one's) panties in a bunch [us/south africa] v. önemsiz bir şey için canını sıkmak
get (one's) panties in a bunch [us/south africa] v. incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için üzülmek
get (one's) panties in a bunch [us/south africa] v. boşuna canını sıkmak
get (one's) panties in a bunch [us/south africa] v. önemsiz bir şeye kafayı takmak
hold (one's) thumbs [south africa] v. umudunu sürdürmek
hold (one's) thumbs [south africa] v. umudunu kaybetmemek/yitirmemek
put foot [south africa] v. gayret etmek
put foot [south africa] v. canla başla yapmak
put foot [south africa] v. hevesle yapmak
put foot [south africa] v. şevkle yapmak
put foot [south africa] v. azmetmek
put foot [south africa] v. kararlı olmak
put foot [south africa] v. kafasına koymak
put foot [south africa] v. hızlı hareket etmek
put foot [south africa] v. hızlı/süratli olmak
put foot [south africa] v. gaza basmak
esthetically challenged [us/south africa] adj. yüzüne bakılmaz
esthetically challenged [us/south africa] adj. çok çirkin
esthetically challenged [us/south africa] adj. gözü zorlayan
esthetically challenged [us/south africa] adj. gözlere zarar/ziyan
esthetically challenged [us/south africa] adj. aynalarla anlaşamama
esthetically challenged [us/south africa] adj. aynalara küs
before the rinderpest [south africa] adv. bir zamanlar
before the rinderpest [south africa] adv. çok önceleri
before the rinderpest [south africa] adv. uzun zaman önce
before the rinderpest [south africa] adv. uzun zamandır/süredir
since the rinderpest [south africa] adv. bir zamanlar
since the rinderpest [south africa] adv. çok önceleri
since the rinderpest [south africa] adv. uzun zaman önce
since the rinderpest [south africa] adv. uzun zamandır/süredir
from can see to can't see [us/south africa] adv. gün doğumundan gün batımına kadar
from can see to can't see [us/south africa] adv. günün ağarmasından batmasına dek
from can see to can't see [us/south africa] adv. güneşin doğmasından batmasına kadar
from can see to can't see [us/south africa] adv. sabahın ilk ışıklarından akşam hava kararıncaya dek
from can see to can't see [us/south africa] adv. tan yerinin aydınlanmasından akşamın karanlığına kadar
true as bob [south africa] expr. gerçekten
true as bob [south africa] expr. sahiden
true as bob [south africa] expr. hakikaten
true as bob [south africa] expr. samimiyetle
true as bob [south africa] expr. yeminle
true as bob (or god) [south africa] expr. gerçekten
true as bob (or god) [south africa] expr. sahiden
true as bob (or god) [south africa] expr. hakikaten
true as bob (or god) [south africa] expr. samimiyetle
true as bob (or god) [south africa] expr. yeminle
couldn't get elected dogcatcher [us/south africa] expr. muhtar bile olamaz
dead man walking [us/south africa] expr. ölü adam yürüyor
dead man walking [us/south africa] expr. idam edilmek üzere infaz alanına yürüyen erkek mahkum
on a tickey [south africa] expr. kıvraklıkla
on a tickey [south africa] expr. beceriklilikle
on a tickey [south africa] expr. becerikli bir hassasiyetle
on a tickey [south africa] expr. bir anda
on a tickey [south africa] expr. anında
on a tickey [south africa] expr. hızla
on a tickey [south africa] expr. birdenbire
on a tickey [south africa] expr. ansızın
on a tickey [south africa] expr. birden
on a tickey [south africa] expr. durup dururken
on a tickey [south africa] expr. küçücük bir alanda
on a tickey [south africa] expr. minik bir alanda
for africa [south africa] expr. afrika'ya yetecek kadar
for africa [south africa] expr. çok fazla
for africa [south africa] expr. bir kıtaya yetecek kadar
like a million bucks [us/south africa] expr. harika
like a million bucks [us/south africa] expr. mükemmel
like a million bucks [us/south africa] expr. bomba gibi
like a million bucks [us/south africa] expr. çok iyi
Trade/Economic
arab bank for economic development in africa n. afrika arap kalkınma bankası
common market for eastern and southern africa (comesa) n. doğu ve güney afrika ortak pazarı
bond exchange of south africa n. güney afrika tahvil borsasın
arab bank for economic development in africa n. 1975'de arap olmayan afrika ülkelerine kredi ve teknik yardım sağlayarak onların kalkınmalarını desteklemek üzere arap ülkeleri tarafından kurulan kalkınma bankası
duka [east africa] n. mağaza
duka [east africa] n. dükkan
Politics
central africa n. orta afrika cumhuriyeti
project preparation facilities (ppfs) for infrastructure in africa n. afrika'da altyapı projeleri hazırlama kolaylıkları
europe-middle east-africa (emea) n. avrupa ortadoğu-afrika bölgesi
horn of africa n. afrika boynuzu
economic commission for africa n. afrika iktisat komisyonu
africa-eurasia n. afrika-avrasya
common market for eastern and southern africa n. doğu ve güney afrika ortak pazarı
broader middle east and north africa project n. genişletilmiş ortadoğu ve kuzey afrika projesi
republic of south africa n. güney afrika cumhuriyeti
sub-saharan africa n. sahra altı afrika
faction fight [south africa] n. siyahi gruplar arasındaki kavga
landdrost [south africa] n. ilçe başkanı
landdrost [south africa] n. eyalet başkanı
landrost [south africa] n. ilçe başkanı
landrost [south africa] n. eyalet başkanı
lekgotla [south africa] n. ihtiyar heyeti, köy meclisi ve dava toplantılarının yapıldığı yer
lekgotla [south africa] n. konferans
lekgotla [south africa] n. iş toplantısı
masakhane [south africa] n. siyasi dayanışma sloganı
bosberaad [south africa] n. siyasi bir çıkmazı aşmak için yapılan toplantı
british west africa n. britanya batı afrikası
broederbond [south africa] n. afrikaner milliyetçisi gizli bir topluluk
forum [south africa] n. lider veya temsilcilerden oluşan çıkar örgütü
Institutes
deputy directorate general for western africa n. batı afrika genel müdür yardımcılığı
deputy directorate general for eastern africa n. doğu afrika genel müdür yardımcılığı
middle east and north africa (mena) n. ortadoğu ve kuzey afrika
section for the middle east, africa and turkic republics n. orta doğu, afrika ve türk cumhuriyetleri şube müdürlüğü
defense industry asia and africa section n. savunma sanayi asya ve afrika şubesi
defence industry asia and africa section n. savunma sanayi asya ve afrika şubesi
portnet [south africa] n. güney afrika limanlarından sorumlu bir kuruluş
idasa (institute for a democratic south africa) abrev. demokratik güney afrika enstitüsü
Industry
brey [africa] v. (deri) elle yumuşatmak
Technical
dropper [africa] n. çit kazığı
dropper [africa] n. çit direği
dropper [africa] n. parmaklık dikmesi
Textile
shwe-shwe [south africa] n. shwe shwe kumaşı
shweshwe [south africa] n. shwe shwe kumaşı
Architecture
pondok [south africa] n. (afrika'nın güneyinde) derme çatma kulübe