altın - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

altın



Sens de "altın" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 15 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
altın golden n.
altın gold n.
General
altın gold coin n.
altın aurum n.
altın gold n.
altın yellow metal n.
altın goud [scotland] n.
altın gowd n.
altın royal metal n.
altın or adj.
Trade/Economic
altın golden n.
altın yellow [dialect] n.
Chemistry
altın aurum n.
altın gold n.
Archaic
altın gylden adj.

Sens de "altın" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
General
altın borsası title n.
altın taklidi metal pinchbeck n.
evlilikte altın yıl jubilee n.
altın/gümüş külçe bullion n.
altın kartal golden eagle n.
altın mercan golden coral n.
altın para gold coin n.
amerikan altın yağmurcunu lesser golden plover n.
altın ayarı title n.
altın kıyı, katalonya'da turistik sahil bölgesi costa dorada n.
varak altın beaten gold n.
altın kuyumculuğu gold jewelry n.
altın sayısı gold number n.
altın külçesi bullion n.
altın gümüş gibi kıymetli madenler precious metals n.
saf altın free gold n.
altın kaydı gold clause n.
altın para gold n.
altın çağ golden age n.
altın bölüm golden section n.
altın yağmur kuşu golden plover n.
küçük altın yağmurcun pasific golden plover n.
altın ve gümüş alaşımı electrum n.
altın sikke zecchino n.
altın işçisi goldworker n.
altın çağ saturnian age n.
altın paralar gold coins n.
altın madeni goldmine n.
altın aramaları gold discoveries n.
altın kakma design of inlaid golden wire n.
altın kaplama gilding n.
saf altın pure gold n.
eskiden almanya'da kullanılan altın para kronen n.
altın keseği gold nugget n.
altın madeni diggings n.
külçe altın/gümüş bullion n.
altın yağmurcun golden plover n.
altın çağı the golden age n.
altın sikke gold coin n.
altın sarısı or n.
altın çağ halcyon days n.
altın sülün golden pheasant n.
altın tedavisi aurotherapy n.
altın ayarı karat n.
altın arayıcısı gold digger n.
altın kaplama gold plating n.
bir çeşit venedik altın akçesi ducado n.
altın kuyumcusu goldsmith n.
altın kıyı, portekizde kıyı bölgesi costa dourada n.
ince altın gold foil n.
altın yaprak gold leaf n.
altın yıldönümü golden wedding n.
altın taklidi pinchbeck n.
külçe altın veya gümüş bullion n.
altın madenleri ve madenciliği gold mines and mining n.
altın arayıcısı gold panner n.
altın madencisi gold miner n.
altın standardı gold standard n.
altın levha goldplate n.
altın kaplama engilding n.
altın yatağı goldfield n.
altın taklidi pirinç ormolu n.
altın esası gold standard n.
altın folyo gold foil n.
altın külçesi nugget n.
altın çağ heyday n.
altın para (süs) sequin n.
dövme altın beaten gold n.
altın lira shiner n.
altın alaşımları gold alloys n.
altın tozu gold dust n.
altın piyasası gold market n.
altın saat golden hour n.
altın sofra takımı gold plate n.
altın av köpeği golden retriever n.
taşı toprağı altın a place where the streets are paved with gold n.
altın yaprağı gold leaf n.
altın ile gümüşten yapılan şeylere basılan resmi ayar damgası hallmark n.
sarı altın fine gold n.
hayali altın şehir el dorado n.
altın sarısı gold n.
altın çağı golden era n.
altın örgü gold weave n.
altın rengine yakın kahverengi titian n.
saf altın parçacığı nugget n.
tam altın full gold coin n.
çeyrek altın quarter gold coin n.
yarım altın half gold coin n.
altın kupa golden cup n.
altın çağ golden era n.
altın palmiye palme d'or n.
altın palmiye golden palm n.
altın saat gold watch n.
altın çocuk golden boy n.
altın kız golden girl n.
(altın/gümüş) ayar damgası hallmark n.
portekiz altın parası portague n.
altın toka gold buckle n.
altın kafesteki kuş a bird in a gilded cage n.
altın kural golden rule n.
has altın fine gold n.
yaprak altın gold leaf n.
altın alaşımı gold alloy n.
altın madeni gold mine n.
cıvalı altın gold amalgam n.
altın (simgesi au) gold n.
altın boya gold paint n.
altın yıkayıcı gold washer n.
altın varak gold foil n.
altın yaldız gilt n.
altın arayıcısı gold-digger n.
altın olmayan non-gold n.
altın ayarı fine (fine gold) n.
(altın vb) külçe nugget n.
altın arayan kimse prospector n.
altın kaplama rolled gold n.
ince altın tel gold thread n.
altın tel gold wire n.
altın ayarı carat n.
altın arama gold prospecting n.
altın yaprak gold leaf n.
altın yüzük gold ring n.
altın yüzük golden ring n.
altın kemer golden belt n.
altın sarısı saçı olan goldilocks n.
altın zincir gold chain n.
altın madalya gold medal n.
sahte altın oroide n.
ispanya’da mağribiler zamanında kullanılan altın para spanish maravedí n.
ispanya’da mağribiler zamanında kullanılan altın para maravedi n.
altın kaplanmış kesiciler (bıçak vb.) gold-plated cutlery n.
altın arama gold digging n.
altın varak gold leaf n.
hurda altın scrap gold n.
altın külçeleri gold bars n.
altın küpü pot of gold n.
altın kolye gold necklace n.
altın alaşımı kaplama gold alloy coating n.
altın saflığı gold fineness n.
altın yıllar golden years n.
altın tasarımcısı gold designer n.
kırmızı altın rose gold n.
altın para klipsi gold money clip n.
altın arayan kimse gold prospector n.
altın arayıcısı gold prospector n.
altın mühür golden seal n.
altın plak ödülü golden record award n.
altın çanağı pot of gold n.
altın dikdörtgen golden rectangle n.
latin edebiyatının altın çağı augustan age n.
altın çuvalı gold bag n.
altın çuvalı bag of gold n.
altın çuvalı sack of gold n.
donuk altın sarısı pale gold n.
altın kelebek golden butterfly n.
altın albüm gold album n.
altın taç golden crown n.
altın künye gold name bracelet n.
altın künye gold id bracelet n.
altın renkli at palomino n.
som altın solid gold n.
altın ayarı gold purity n.
altın küre golden globe n.
dünya altın konseyi world gold council n.
sahte altın counterfeit gold n.
sahte altın fake gold n.
sahte altın faux gold n.
sahte altın imitation gold n.
altın barut golden powder n.
altın harflerle yazılan yazı chrysography n.
altın krallığı kingdom of gold n.
pembe altın rose gold n.
altın borsası gold exchange n.
10 şilin değerinde eski bir ingiliz altın parası half sovereign n.
altın bileklik gold bracelet n.
kazanç elde etmek, altın ve maden keşfetmek amacıyla güney amerika'ya giden, köleleştirmek için yerli halkı avlayan portekiz kaşif bandeirante n.
altın veya köle bulmak amacıyla çıkılan yolculuk bandeira n.
mücevher yapımında kullanılan ince altın tabakasıyla kaplanmış pirinç talmi gold n.
altın çağ age of gold n.
italya ve türkiye'nin eskiden kullandığı bir altın sikke chequin n.
eskiden fransa'da kullanılan, nap olarak da adlandırılan, 20 frank değerindeki altın madeni para napoleon n.
içilebilir altın aurum potabile n.
altın kamış yellow loosestrife n.
venedik cumhuriyeti'nde kullanılmış bir altın sikke zecchino n.
venedik cumhuriyeti'nde kullanılmış bir altın sikke zecchin n.
venedik cumhuriyeti'nde kullanılmış bir altın sikke zechin n.
altın sikke zecchin n.
altın sikke zechin n.
hindistan'da kullanılan eski bir altın sikke chick n.
(hindistan'da) çelik üzerine altın kakma ustası koftgar n.
malezya'da kullanılan küçük bir altın sikke mace [obsolete] n.
eskiden mısır ve türkiye'de kullanılmış bir altın sikke xeriff n.
küçük altın bir halka bezant n.
küçük altın halka bezzant n.
altın sarısı yuvarlak disk byzant n.
altın sarısı yuvarlak disk besant n.
altın, gümüş veya bakır gibi metallerden yapılan madeni para billon n.
üzerinde defne taçlı kralın bulunduğu bir altın ingiliz sikkesi laurel n.
bakır ve çinkodan meydana gelen ve altın imitasyonu olarak kullanılan bir tür pirinç alaşımı mannheim gold n.
avrupa ülkelerinde özellikle altın ve gümüşte kullanılan, 227 gram'a eşdeğer çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad mark n.
altın çağ bloom n.
altın çağ blow n.
mücevherat yapımında kullanmak üzere altın veya gümüşü eriten ve kalıba döken kimse melter n.
bir şeyi kesip arasını ince şeritlerle veya altın/gümüş ipliklerle doldurma hatch n.
altın çocuk boy wonder n.
altın çağ high day n.
önüne dini yazı bulunan altın levha tutturulmuş keten bir sarıktan oluşan, yahudilerin eski dini önderlerinin giydiği resmi başlık miter n.
(eskiden ingiltere'de) hükümdarların otorite simgesi olarak taşıdığı altın küre globe n.
altın rengine boyanmış odun giltwood n.
altın rengine boyanmış ahşap giltwood n.
altın bulucu gold finder n.
altın veya yaldızlı metalden yapılmış ince levha gold latten n.
altın kitlesi pepito n.
altın standart gold standard n.
ingiliz hükümdarı tarafından ingiliz muhafızlarına verilen altın başlı sopa gold stick n.
devlet törenlerinde altın başlı sopayı taşımaya yetkili kimse gold stick n.
altın iplikle dokunmuş kumaş gold tissue n.
altın varak baskısı gold tooling n.
altın yıkama gold washing n.
altın yıkama yeri gold washing n.
altın yıkama yeri gold washings n.
(zanaatkar) altın dövücü gold-beater n.
altın görünümünde değersiz tuğla goldbrick n.
tefeci dükkanını gösteren üç altın top golden balls n.
altın oran golden number n.
(altın) para ocher [obsolete] n.
altın sikke ocher [obsolete] n.
(altın) para ochre [obsolete] n.
altın sikke ochre [obsolete] n.
suudi arabistan'a ait altın bir sikke guinea n.
altın veya gümüş rengi işlemesi bulunan sarık mundil n.
avusturalya altın çağı the roaring days [australia] n.
altın tohumu chrysosperm n.
altın üretim aracı chrysosperm n.
altın işlemeli kumaş imbrocado n.
rus imparatorluğu'na ait on ruble değerinde bir altın madeni para imperial n.
kıymetli altın külçesi doré n.
kıymetli altın külçesi doré bullion n.
altın rengi elde etmek için sülfür dioksit uygulanan bir kuru üzüm çeşidi golden raisin n.
altın mühür bitkisinin şifa amaçlı kullanılan kurutulmuş rizomu ve kökleri golden seal n.
eski altın veya mücevheratı satın alan kimse gold-end man n.
altın mühür bitkisinin şifa amaçlı kullanılan kurutulmuş rizomu ve kökleri goldenseal n.
altın varağı yüzeye sabitleyen bir tür yapıştırıcı goldsize n.
altın sarısı küçük parçacıklar içeren kahverengi opak cam goldstone n.
küçük altın külçesi goltschut n.
altın tozu dust n.
altın zincir fanfarona n.
(italya'da lombardo krallarının taktığı) mücevherlerle bezeli altın taç iron crown n.
altın paraşüt parachute n.
17 ve 18. yüzyılda ingiltere'de kullanılan çeşitli altın paralara verilen ad piece [obsolete] n.
altın veya gümüş noktalarla işlenmiş kaplumbağa kabuğu piqué n.
altın veya gümüş işlemeli fildişi piqué n.
altın yaprağı taklidi clinquant n.
altın yaprağı pan n.
altın avcısı panner n.
altın arayıcısı panner n.
16. yüzyılda ispanya'da kullanılan bir altın para pistole n.
kolye uçlu uzun altın zincir sautoir n.
altın ya da gümüşü tel biçiminde işleme filigrain [obsolete] n.
altın çağını yaşayan kimse flourisher n.
altın çağ flower n.
altın varak folier n.
(armacılık) altın rengi olması gerekirken sarının farklı tonlarında görülen bir metal or n.
detaylı işleme (altın) orfray n.
detaylı işleme (altın) orfrey n.
kaplamada kullanılan altın tozu ormolu n.
altın tozuyla kaplanmış metal ormolu n.
sahte altın ormolu n.
altın taklidi ormolu n.
pirinç gibi metallere altın görüntüsü vermek için uygulanan bir cila ormolu varnish n.
18. yüzyıla özgü kıyafetlerde kullanılan altın veya gümüş örgü orris n.
ilk olarak 15. yüzyılda basılan ve italya'da kullanılan altın para scudo n.
san marino'da kullanılan altın para scudo n.
eskiden çin'de para olarak kullanılan ayakkabı biçimli gümüş veya altın külçe shoe n.
ince altın tabakası ile kaplanmış gümüş silver-gilt n.
(orta çağ'da) kadın başlığında kullanılan altın, gümüş ve mücevher motifi fret n.
(simyada) altın sol n.
(altın tozu veya keseği taşınan) torba poke n.
(altın tozu veya keseği taşınan) çanta poke n.
kırk riyale denk gelen altın sikke sovereign n.
toprak yüzeyinden altın çıkarma işlemi surfacing n.
külçe (altın, gümüş) bullion n.
altın kaplamak gild v.
altın kesmek make a lot of money v.
altın yumurtlayan kazı kesmek kill the goose that lays the golden eggs v.
altın aramak prospect v.
toprağı yıkayarak altın çıkarmak pan v.
altın adını bakır etmek defame v.
altın kaplamak plate v.
(altın/gümüş ayar) damga basmak hallmark v.
altın kaplamak engild v.
aramak (altın) prospect v.
altın gibi kalbi olmak have a heart of gold v.
altın yaldızla süslemek gild v.
bozdurmak (döviz/altın) change v.
altın yaldızla kaplamak gild v.
ince bir altın katmanı ile kaplamak gild v.
altın takmak pin gold coin v.
altın takmak give gold jewellery (bride and groom) v.
adını altın harflerle yazdırmak have one's name written in gold letters v.
adını altın harflerle yazdırmak have one's name written in letters of gold v.
altın çıkartmak extract gold v.
altın çıkarmak extract gold v.
altın kaplamak gold-plate v.
altın tepside sunmak hand to on a silver platter v.
altın tepside sunmak serve on a silver platter v.
altın aramak prospect for gold v.
altın zincir takmak wear a gold chain v.
altın ile kaçmak abscond with gold v.
altın kaplamasını çıkarmak ungild v.
altın rengi vermek honey v.
altın rengi vermek golden v.
altın rengi almak golden v.
altın sarısı renk vermek overgild v.
hafifçe altın sarısına boyamak overgild v.
altın yaldızla kaplamak inaurate [obsolete] v.
(toprak, kum altın veya değerli metal bulmak için konteynerde yıkamak pan v.
altın kaplamalı pirinç veya bronzla süslemek ormolu v.
altın kaplamalı pirinç veya bronzla dekore etmek ormolu v.
altın veya gümüşle süslemek fret v.
(altın, gümüş gibi metal) kalitesini belirlemek standard v.
(altın arayıcısı) yüzeyde çalışmak surface v.
(altın arayıcısı) karada çalışmak surface v.
altın sarısı golden blonde adj.
altın kaplı gold plated adj.
altın yaldızlı gilt adj.
altın renginde golden adj.
altın sarısı golden adj.
altın gibi golden adj.
altın kaplama gilt adj.
altın kaplama gold plated adj.
altın (ile ilgili) auric adj.
altın içeren auriferous adj.
altın yaldızlı gilded adj.
altın rengi golden adj.
altın kaplamalı gilded adj.
altın varağa ait gold-leaf adj.
altın kaplama gold-plated adj.
altın yürekli heart of gold adj.
altın renkli gold-colored adj.
altın varakla süslenmiş gold-leaf adj.
altın gibi like gold adj.
altın ve fil dişinden yapılmış chryselephantine adj.
altın renginde aureate adj.
altın kaplamalı aureate adj.
hafif kahverengimsi altın renginde (saç) aureate adj.
kahverengimsi altın renginde (halı) aureate adj.
altın gibi parlayan aureate adj.
altın renginde aureate adj.
altın sarısı renkte aurelian adj.
altın süslemeli auriphrygiate adj.
altın sarısı flavid adj.
altın yaldızlı olmayan unbegilt adj.
koyu kahverengimsi altın renginde olan gilded adj.
altın kaplamalı gilden adj.
altın sarısı gilden [obsolete] adj.
altın rengi gilden [obsolete] adj.
altın renkli gilt adj.
(kalkan) altın renginde gold adj.
altın paraya ait gold adj.
altın parayla ilgili gold adj.
altın parayla ödenebilir gold adj.
altın para standardına ait gold adj.
altın para standardıyla ilgili gold adj.
bir şeyin altın versiyonuna ait gold adj.
altın renginde gold-coloured adj.
altın içeren golden adj.
altın yönünden zengin golden adj.
altın parlaklığında golden adj.
altın renginde olan doré adj.
altın sarısı doré adj.
altın içeren doré adj.
altın rengine çalan sarı golden-yellow adj.
altın sarısı golden-yellow adj.
altın gibi goldish adj.
altın sarısına çalan goldish adj.
kenarı altın renginde gold-rimmed adj.
çerçevesi altın rengi olan gold-rimmed adj.
altın sarısı goldtone adj.
altın rengi goldtone adj.
altın parıltılı clinkant adj.
altın parıltılı clinquant adj.
(hanedan armaları) birbirini takip eden metal, altın, kürk ve renkten oluşan counter-compony adj.
altın ya da gümüşü tel biçiminde işlenmiş filigraned [obsolete] adj.
altın renkli pirinç veya bronzdan yapılmış ormolu adj.
altın kaplamalı pirinç veya bronzdan yapılmış ormolu adj.
altın kakmalı gold-inlaid adj.
altın renginde olarak goldenly adv.
altın bizden sorulur! gold is our business interj.
altın anlamına gelen ön ek auri- pref.
altın anlamı veren ön ek chrys- pref.
altın rengi anlamı veren ön ek chrys- pref.
altın anlamı veren ön ek chryso- pref.
altın rengi anlamı veren ön ek chryso- pref.
Phrasals
bir şeyin (para, altın) içinde yüzmek roll in something v.
(maden/altın) aramak pan for v.
Phrases
altın bilezik a skill one can use to support oneself n.
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır as one door closes, another (one) opens expr.
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır as one door closes, another one opens expr.
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır one door closes and another one opens expr.
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır as one door closes, another opens expr.
her parlayan altın değildir all that glitters is not gold expr.
her parlayan altın değildir all that glistens is not gold expr.
her parlayan altın değildir all that glisters is not gold expr.
her parlayan altın değildir all that glitters is not gold expr.
her parlayan altın değildir all that glistens is not gold expr.
her parlayan altın değildir all that glisters is not gold expr.
Proverb
parlayan her şey altın değildir all that glitters is not gold
eşeğe altın semer vursan yine eşektir he wears a ten dollar hat on a five cent head
her parlayan altın değildir all that glistens is not gold
her parlayan altın değildir all that glitters is not gold
eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir a fool with a tool is still a fool
eşeğe altın semer taksan eşek yine eşektir a fool with a tool is still a fool
eşeğe altın semer vursan da eşek yine eşektir a fool with a tool is still a fool
eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir you can put lipstick on a pig, but it's still a pig
eşeğe altın semer vursan eşek yine eşektir clothes do not make the man
altın yere düşmekle pul olmaz rose by any other name would smell as sweet
altın çamura düşmekle değer yitirmez rose by any other name would smell as sweet
altın yerde paslanmaz taş yağmurdan ıslanmaz rose by any other name would smell as sweet
altın çamura düşmekle değerini yitirmez rose by any other name would smell as sweet
eşeğe altın semer vursalar yine eşektir you can't polish a turd
eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir you can't polish a turd
her parlayan altın değildir all that glitters is not gold
her parlayan altın değildir all that glistens is not gold
her parlayan altın değildir all that glistees is not gold
altın çağ hiçbir zaman içinde bulunulan çağ olmamıştır the golden age was never the present age
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır one door closes, another opens
eşeğe altın semer vursan yine eşektir he wears a $10 hat on a five-cent head
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır when one door closes, another (one/door) opens
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır when one door shuts, another (one/door) opens
Colloquial
altın düşkünü kimse gold bug n.
altın düşkünü kimse goldbug n.
altın babası in clover n.
altın yumurtlayan tavuk person with a generous income n.
hayatın altın çağı prime of life n.
altın değerinde at a premium expr.
Idioms
altın yumurtlayan tavuk the golden goose n.
altın çağ (one's) moment in the sun n.
altın madeni gold mine n.
altın kafes gilded cage n.
altın çocuk golden boy n.
altın çocuk a golden boy n.
altın çağ the golden age n.
altın bir fırsat a golden opportunity n.
altın fırsat a golden opportunity n.
altın kelepçe golden handcuffs n.
altın kız a golden girl n.
altın kural golden rule n.
altın öğüt a pearl of wisdom n.
altın rüyalar/hayaller the golden dreams n.
bir şeyin altın çağı the glory days of something n.
altın bilet golden ticket n.
altın anahtar golden ticket n.
altın bilezik golden ticket n.
altın dokunuş golden touch n.
altın madeni a gold mine n.
altın çağ a golden age n.
altın gibi kalp a heart of gold n.
altın bir kalp a heart of gold n.
altın yürek a heart of gold n.
altın küpü a pot of gold [us] n.
altın küpü a crock of gold [uk] n.
altın çocuk golden boy n.
bir şeyin altın çağı the golden age of something n.
kalbi temiz, altın kalpli olmak come from a good place v.
ağırlığınca altın etmek be worth its weight in gold v.
altın bir kalbi olmak have a heart of gold v.
altın bir kalbi olmak be golden hearted v.
altın bir kalbi olmak have a golden heart v.
altın gibi bir kalbi olmak have a heart of gold v.
altın gibi kalbi olmak have a heart of gold v.
altın kalpli olmak have a heart of gold v.
altın kalpli olmak be golden hearted v.
altın kalpli olmak have a golden heart v.
altın madalya kazanmak strike gold v.
altın yumurtlayan tavuğu kesmek kill the goose that lays the golden eggs v.
altın yumurtlayan tavuğu kesmek kill the goose that lays the golden egg v.
altın yumurtlayan tavuğu kesmek kill the goose that laid the golden egg v.
altın yürekli olmak have a heart of gold v.
birine bir şeyi altın tepside sunmak give/hand something to somebody on a plate v.
birine bir şeyi altın tepside sunmak give/hand something to somebody on a silver platter v.
birisini (altın/gümüş gibi) bir objeyle kandırmaya çalışmak dangle something in front of someone v.
birisini (altın/gümüş gibi) bir objeyle kandırmaya çalışmak dangle something before someone v.
tuttuğu altın olmak have the midas touch v.
(maden/altın) aramak pan for something v.
yeterli sayıda kopya satarak altın sertifikasını almak (plak/albüm) go gold v.
altın ödül/disk almaya hak kazanacak satış miktarına ulaşmak (plak/albüm) go gold v.
her tuttuğu/dokunduğu altın olmak have (the) golden touch v.
altın tepside sunmak serve up on a plate v.
bir altın bileziği daha olmak add another string to (one's) bow v.
koluna bir altın bilezik daha takmak add another string to (one's) bow v.
altın kafeste bir kuş olmak be (like) a bird in a gilded cage v.
ağırlığınca altın etmek be worth its weight in gold v.
ağırlığınca altın etmek be worth one's weight in gold v.
ağırlığınca altın etmek be worth your weight in gold v.
(birine bir şeyi) altın tepside sunmak/vermek give (something) to (one) on a (silver) platter v.
(birine bir şeyi) altın tepside sunmak/vermek give (something) to (one) on a plate v.
altın yumurtlayan kazı kesmek (kill) the golden goose v.
altın yumurtlayan tavuğu kesmek (kill) the golden goose v.
(birine bir şeyi) altın tepside sunmak hand (one) (something) on a plate v.