Historique

an issue

Sens de "an issue" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 50 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	bring to an issue v.	sonuçlandırmak
2	General	issue an invoice on behalf of v.	adına fatura düzenlemek
3	General	raise an issue v.	bir tartışma maddesi yaratmak
4	General	bring up an issue v.	bir konu ileri sürmek
5	General	raise an issue v.	bir konu ortaya atmak
6	General	raise an issue v.	bir konu ileri sürmek
7	General	bring up an issue v.	bir konu ortaya atmak
8	General	issue an invoice v.	fatura hazırlamak
9	General	issue an apology v.	özür sunmak
10	General	become more of an issue v.	önem kazanmak
11	General	become more of an issue v.	önem arz etmek
12	General	approach (an issue) from the right angle v.	doğru açıdan yaklaşmak
13	General	issue an arrest warrant for v.	hakkında tutuklama kararı vermek
14	General	issue an insurance policy v.	poliçe tanzim etmek
15	General	address an issue v.	bir konuyu ele almak
16	General	have an issue v.	bir sorunu olmak
17	General	issue an all-points bulletin v.	arama emri çıkarmak
18	General	tackle an issue v.	sorunu ele almak
19	General	issue an invoice in the name of v.	adına fatura düzenlemek
20	General	issue an opinion v.	görüş vermek
21	General	fix an issue v.	sorunu düzeltmek
22	General	settle an issue v.	sorunu çözüme kavuşturmak
Colloquial
23	Colloquial	an issue to come up v.	bir sorun çıkmak
24	Colloquial	force an issue v.	gündemi zorlamak
25	Colloquial	force an issue v.	konuyu zorlamak
Idioms
26	Idioms	make an issue of someone or something v.	bir şeyi büyütmek/abartmak
27	Idioms	not to make an issue of v.	mesele etmemek
28	Idioms	not to make an issue out of it v.	mesele etmemek
29	Idioms	make an issue of v.	mesele haline getirmek
30	Idioms	not to make an issue out of it v.	sorun etmemek
31	Idioms	not to make an issue of v.	problem etmemek
32	Idioms	not to make an issue of v.	sorun etmemek
33	Idioms	not to make an issue out of it v.	problem etmemek
34	Idioms	make an issue of someone or something v.	(bir şeyi) mesele haline getirmek
35	Idioms	make an issue (out) of (something) v.	(bir şeyi) büyütmek/abartmak
36	Idioms	make an issue (out) of (something) v.	(bir şeyi) mesele haline getirmek
37	Idioms	make an issue (out) of (something) v.	(bir şeyi) sorun haline getirmek
38	Idioms	make an issue of of something v.	bir şeyi büyütmek/abartmak
39	Idioms	make an issue of of something v.	bir şeyi mesele haline getirmek
40	Idioms	make an issue of of something v.	bir şeyi sorun haline getirmek
41	Idioms	make an issue out of something v.	bir şeyi büyütmek/abartmak
42	Idioms	make an issue out of something v.	bir şeyi mesele haline getirmek
43	Idioms	make an issue out of something v.	bir şeyi sorun haline getirmek
Trade/Economic
44	Trade/Economic	registration of an issue n.	hisse senedinin borsaya kaydettirilmesi
45	Trade/Economic	floating an issue n.	yeni bir ihracın borsaya sürülmesi
46	Trade/Economic	escalate an issue v.	bir konuyu üst düzeydeki kişilere taşımak
Law
47	Law	issue an arrest warrant in absentia v.	gıyabında tutuklama kararı vermek
Medical
48	Medical	an important public health issue n.	önemli bir halk sağlığı sorunu
Military
49	Military	issue an order v.	emir vermek
50	Military	issue an order v.	emir yayınlamak