asılı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

asılı



Sens de "asılı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 21 résultat(s)

Turc Anglais
General
asılı dangled adj.
asılı pending adj.
asılı dependent adj.
asılı appendant adj.
asılı loppy adj.
asılı pendent adj.
asılı suspended adj.
asılı executed adj.
asılı hanged adj.
asılı pendulous adj.
asılı hung adj.
asılı pendant adj.
asılı baggy adj.
asılı hanging adj.
asılı underhung adj.
asılı dangling adj.
asılı dangly adj.
Technical
asılı underslung adj.
Computer
asılı hanging adj.
asılı hang adj.
Archaic
asılı dependant adj.

Sens de "asılı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 246 résultat(s)

Turc Anglais
General
asılı şey pendent n.
havada asılı kalma poise n.
asılı durup sallanma dangling n.
asılı şey pendant n.
asılı kalan hoverer n.
boynunda çan asılı olan koç bellwether n.
asılı lamba hanging light n.
asılı ağırlık suspended weight n.
asılı tapınak hanging temple n.
asılı manastır hanging monastery n.
gevşek biçimde asılı olan şey trail n.
asılı çadır sistemi (portal kenar) portaledge n.
havada asılı eğimli halatta seyahat etme zipline n.
asılı ve yatay olarak kullanılan bir demirci çekici battering-ram n.
havada asılı iplere bağlı koltuklardan oluşan yüksek atlı karınca yo-yo (ride) n.
dokuma tezgahında asılı duran ağır çubuk batton n.
sürüye liderlik eden boynunda çan asılı olan koç master n.
duvara asılı küçük dolap bole [scotland] n.
asılı bırakma hang n.
kurutma hangarındaki direklere asılı tütün tabakası hanger n.
asılı bir ağın üzerinden veya altından bağlanan güçlendirici şerit meter [us] n.
kadının şapkasına asılı olup sırtına doğru sarkan tül fall n.
biri önde diğeri arkada iki atın taşıdığı direklere asılı sedye brancard n.
asılı kalma hing [dialect] n.
cimnastikte alet üzerinde asılı kalma hing [dialect] n.
dengede durarak asılı kalan, ince tel veya ipe asılı bir dizi hafif şekil mobile n.
havada hareket edecek şekilde ince tel veya ipe asılı bir dizi hafif şekil mobile n.
asılı duran parça loose end n.
asılı bir halka kullanarak geleceğin görüldüğü bir radyestezi şekli dactylomancy n.
asılı uç dag n.
asılı parça dag n.
asılı durma dangle n.
asılı duran süs dangle n.
asılı duran dekor dangle n.
şövalyenin kalkanının asılı olduğu ilave deri kayış guige n.
asılı olan kompartıman overhead n.
asılı kalma hang n.
(giysi dolabına asılı) karanfil saplanmış portakal/elma pomander n.
kordona asılı anahtarla fal bakma cleidomancy n.
kordona asılı anahtarla fal bakma clidomancy n.
asılı konumda duran kabartmalı süs pendant n.
asılı karkas üzerine geçirilen müslin bezi shroud n.
asılı durmak hang on v.
asılı durmak latch on to v.
asılı olmak hang v.
asılı kalmak be suspended v.
asılı olmak impend v.
asılı durup sallanmak dangle v.
asılı durmak hang v.
asılı durmak poise v.
asılı olmak lop v.
havada asılı kalmak hang in the air v.
asılı kalmak be hanging v.
asılı konumdan çıkarmak unhang v.
(asılı bir şeyi) çıkarmak unhang v.
asılı, ekli veya eğimli şeyleri desteklemek hang v.
hoş vakit geçirmek için makaraya asılı halatta seyahat etmek zip line v.
hoş vakit geçirmek için makaraya asılı halatta seyahat etmek zipline v.
havada asılı eğimli halatta seyahat etmek zipline v.
hamakta asılı kalmak hammock v.
hamakta gibi asılı kalmak hammock v.
asılı kalmak brood v.
üzerinde asılı kalmak overhang v.
üstünde asılı olmak overhang v.
düşecekmiş gibi asılı durmak drip v.
havada asılı kalımış hung in the air adj.
dingil altında asılı underslung adj.
duvara asılı wall-hung adj.
duvarda asılı wall-hung adj.
havada asılı duran air-built adj.
asılı durup sallanan underhung adj.
afiş asılı bannered adj.
havada asılı olan upraised adj.
asılı kalmış hanging adj.
asılı parçaları olan hung adj.
serbestçe asılı duran dingle-dangle [obsolete] adj.
saçaklar ile asılı icicled adj.
inip çıkamayacak şekilde kayalık üzerinde asılı kalmış crag-fast adj.
kayalıkta asılı kalmış gibi duran crag-fast adj.
havada asılı duran pensible [obsolete] adj.
havada asılı duran pensile adj.
havada asılı yuvası olan pensile adj.
iple asılı filipendulous adj.
kendinden asılı self-suspended adj.
asılı duran poised adj.
asılı durup sallanarak adangle adv.
asılı durup sallanarak dingle-dangle adv.
asılı bir şekilde lollingly adv.
asılı bir şekilde pendantly adv.
asılı şekilde pendently adv.
asılı şekilde pendulously adv.
Phrasals
üstünde asılı olmak hang over v.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında havada/asılı kalmak hover between (something) and (something else) v.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında havada/asılı kalmak hover between something (and something else) v.
iki şey arasında asılı kalmak hover between (something) and (something else) v.
havada asılı kalmak hover between (something) and (something else) v.
iki şey arasında asılı kalmak hover between something (and something else) v.
havada asılı kalmak hover between something (and something else) v.
bir şeyde/yerde asılı kalmak swing from something v.
birinin/bir şeyin üstünde/tepesinde asılı olmak hang over someone or something v.
birinin/bir şeyin üstünde/tepesinde asılı kalmak hang over someone or something v.
arasında/havada asılı kalmak hover between v.
(birinin/bir şeyin) üzerinde asılı kalmak hover over (someone or something) v.
asılı kalmak remain up v.
Colloquial
havada asılı (bir şekilde) suspended in midair adj.
Idioms
tepede asılı güvenlik kamerası eye-in-the-sky n.
asılı olmak dance on a rope v.
(sürüde) boynunda çan asılı olmak bear the bell v.
havada asılı kalmak hang heavy v.
olumsuz bir şey havada asılı kalmak hang heavy v.
(birinde/bir şeyde) ağır bir şekilde asılı kalmak hang/lie heavy (on somebody/something) v.
havada çok miktarda asılı kalmak lie heavy v.
havada yoğun bir şekilde asılı kalmak lie heavy v.
alçakta asılı olmak hang low v.
ağır bir şekilde asılı kalmak hang heavy v.
ağır bir şekilde asılı kalmak lie heavy v.
Speaking
duvarımda bir posterin asılı I've got a poster of you on my wall expr.
Technical
asılı su suspended water n.
asılı partiküler madde suspended particulate matter n.
asılı partikül madde suspended particulate matter n.
alttan asılı ray yolu underhung runway n.
asılı durum state of suspension n.
asılı fırın hanging furnace n.
asılı erişim donanımı suspended access equipment n.
asılı hal state of suspension n.
asılı katı maddeler suspended solids n.
asılı köprü vinci suspended crane n.
asılı parça suspended particle n.
asılı toz airborne dust n.
asılı vinç suspended crane n.
asılı yük suspended load n.
asılı yük underslung load n.
düşey konumda asılı tek bir deney parçası a single vertically suspended test piece n.
üstten asılı kazan top-supported boiler n.
asılı pusula hanging compass n.
gaz veya sıvıda asılı duran küçük parçacıkların rastgele hareketi pedesis n.
asılı elektrik devresini koruyan kaplama hood n.
manyetik alanda asılı halde duran hareketli bobinden geçen elektrik akımının uyguladığı kuvvetle çalışan galvanometre moving-coil galvanometer n.
ağırlık merkezinde asılı olup düşey düzlemde serbestçe hareket ederek manyetik eğimi gösteren mıknatıslı iğne dipping needle n.
asılı durmak hang v.
asılı kalacak şekilde monte etmek hang v.
dingil altında asılı underslung adj.
asılı durup sallanan underslung adj.
araçta yayla asılı duran underslung adj.
içindeki asılı halde bulunan bobinin manyetik alanda serbestçe hareket ettiği (elektromekanik cihaz) moving-coil adj.
asılı durumda in a state of suspension expr.
asılı halde in a state of suspension expr.
Computer
asılı girinti hanging indent n.
asılı karakter suspend character n.
her iki yanda asılı both hanging adj.
asılı girintiyi azalt decrease hanging indent expr.
asılı girintiyi artır increase hanging indent expr.
solda asılı left hanging expr.
sağda asılı right hanging expr.
Informatics
asılı girinti hanging indent n.
Electric
elektriksel alanda asılı yüklü parçacıkların artı uca doğru hareketi anaphoresis n.
Mechanic
makine yağlayıcısında asılı demir partiküllerini göstermek için kullanılan lam ferrogram n.
Construction
asılı açıklık suspended span n.
duvara asılı lavabo wall-hung basin n.
duvara asılı lavabo wall-hung wash basin n.
içe asılı çıkma iskele interior hung scaffold n.
tellerle asılı köprü wire bridge n.
tellerden yapılmış kablolarla asılı köprü wire bridge n.
duvara asılı wall-hung adj.
Lighting
asılı ışıklık suspended luminaire n.
asılı ışıklık pendant luminaire n.
Furniture
jakoben mobilya tarzında tokmak şeklinde veya asılı olarak kullanılan tornadan geçmiş süsleme acorn n.
Automotive
asılı ağırlık sprung weight n.
hava içinde asılı parçacıklar airborne particles n.
Aeronautic
asılı kopolimer graft copolymer n.
asılı planör hanging glider n.
pilotların uçuş sırasında kullandığı harita ve kontrol listesinin asılı olduğu pano kneeboard n.
Marine
asılı malzemenin toplam kütlesi total mass of suspended solid n.
asılı haldeki malzeme suspended load n.
asılı malzemenin taşınım oranı suspended load transport rate n.
asılı haldeki katı madde suspended solid n.
asılı usturmaça suspended fender n.
asılı parçacık suspended particle n.
asılı katı madde suspended sediment n.
asılı haldeki malzemenin taşınımı suspended load transport n.
asılı katı madde konsantrasyonu suspended sediment concentration n.
asılı katı madde konsantrasyonu indikatörü suspended sediment concentration indicator n.
havadaki asılı parçacık aerosol particle n.
geminin kıç omuzluğuna asılı kayık quarter boat n.
asılı çerçeveye sabitlenmiş hamak benzeri yatak cot n.
teknenin yalpa yapmaması için oturup arkaya doğru asılı kalmak hike out v.
grivada asılı halde acockbill adv.
grivada asılı olarak acockbill adv.
çapa (grivada asılı halde) atmaya hazır the anchor is acockbill expr.
Medical
asılı hücre zarı suspended membrane n.
asılı damla tekniği hanging drop technique n.
Printing
(paragrafın ilk cümlesini) asılı girinti ile yazmak run out v.
Food Engineering
asılı damla yöntemi hanging-drop technique n.
asılı damla yöntemi hanging drop technique n.
Physics
katı haldeki nişasta parçacıklarının suyun içinde asılı halde olduğu bir karışım oobleck n.
sıvı ve gaz halleri arasında asılı duran akışkan supercritical fluid n.
Chemistry
sıvı içinde asılı duran bir gazdan oluşan koloid foam n.
(asılı kalan parçacıkları, cisimleri) taşımak entrain v.
Biology
bebeklerde bir çubuğu kavrayıp asılı kalma eğilimi darwinian reflex n.
Zoology
(kuş yuvası) asılı duran penduline adj.
(hayvan) asılı yuva yapan penduline adj.
Botanic
yeni zelanda'ya özgü, asılı sepetlerden sarkan bir küpe çiçeği trailing fuchsia (fuchsia procumbens) n.
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki alehoof (nepeta hederaceae) n.
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki runaway robin n.
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki ground ivy n.
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki glechoma hederaceae n.
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki gill-over-the-ground n.
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki field balm n.
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki creeping charlie n.
şapkası gövdesinin etrafında asılı duran bir mantar cinsi genus phallus n.
Agriculture
asılı taban suyu perched water table n.
traktöre asılı patates hasat makinesi tractor mounted potato harvester n.
Fishery
bir dizi kancanın asılı olduğu misina trat n.
yakalanan balıkların canlı kalması için suda asılı bekletilen silindirik ağ keepnet n.
Religious
ipe asılı yüzükle kehanette bulunma dactyliomancy n.
Environment
asılı haldeki sediment suspended-sediment n.
asılı halde duran tortu suspended-sediment n.
asılı sediman suspended sediment n.
solunabilir asılı tanecikler respirable suspended particles n.
Geography
asılı vadi hanging valley n.
asılı buzul hanging glacier n.
asılı koyak hanging valley n.
asılı tortu suspended sediments n.
Geology
asılı katı madde suspended solid n.
asılı vadi hanging valley n.
asılı kaya overhang n.
asılı buzul vadisi hanging glacial valley n.
Military
asılı kalan bomba hung bomb n.
süvari eyerine asılı deri kese sabretache n.
Sport
cimnastikte paralel çubukta asılı kalma hareketi hang n.
Basketball
potanın asılı olduğu dikey levha basketball backboard n.
Theatre
asılı çubuk hanging-iron n.
asılı dekor flown set n.
asılı ışıldak dizisi hanging-ligth n.
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin ayarlanabildiği yükseltilmiş dar platform fly floor n.
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin ayarlanabildiği yükseltilmiş dar platform fly gallery n.
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin bağlandığı tırabzan fly rail n.
Printery
asılı girintileme hanging indentation n.
asılı girinti hanging indention n.
(paragrafı) asılı girinti ile dizayn etmek hang v.
asılı girintiye ilişkin hanging adj.
asılı girintiye ait hanging adj.
Archaic
üstünde asılı olmak overbrow v.
Engineering
(buhar motorunun silindirinde) buharda asılı duran su damlacıkları primage [rare] n.
Entomology
asılı sinek hanging fly n.
Heraldry
asılı duran flotant adj.