Historique

avantaj elde etmek

Sens de "avantaj elde etmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	avantaj elde etmek	take advantage v.
2	General	avantaj elde etmek	have the edge on v.
3	General	avantaj elde etmek	get the edge on v.
4	General	avantaj elde etmek	entrap v.
5	General	avantaj elde etmek	have v.
Idioms
6	Idioms	avantaj elde etmek	gain ground v.
Sport
7	Sport	avantaj elde etmek	make headway v.

Sens de "avantaj elde etmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 35 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	avantaj elde etmek için geciktirme	temporizing n.
2	General	-e karşı avantaj elde etmek	gain an advantage over v.
3	General	avantaj elde etmek/sağlamak	gain leverage v.
4	General	haksız bir şekilde avantaj elde etmek	queue-jump v.
5	General	(siyasi avantaj elde etmek için) detaylı plan ve entrikalar ile karakterize olan	byzantine adj.
Phrasals
6	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı bir avantaj elde etmek	score off (someone or something) v.
Colloquial
7	Colloquial	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek	have one up on (someone or something) v.
8	Colloquial	avantaj elde etmek/kazanmak	have (one) up v.
Idioms
9	Idioms	avantaj/üstünlük elde etmek	get the bulge on (someone or something) v.
10	Idioms	avantaj/fırsat elde etmek	make hay v.
11	Idioms	rakibi karşısında avantajlı duruma geçmek/avantaj elde etmek	draw first blood v.
12	Idioms	(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek	get the drop on (someone or something) v.
13	Idioms	(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek	have the drop on (someone or something) v.
14	Idioms	avantaj sağlamak/elde etmek	have the drop on v.
15	Idioms	kuralları/düzenlemeleri çiğneyerek avantaj elde etmek	play with loaded dice v.
16	Idioms	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek	get one up on (someone or something) v.
17	Idioms	(birine/bir şeye) karşı beklenmedik bir avantaj elde etmek	steal a march over (someone or something) v.
18	Idioms	(birine/bir şeye) karşı beklenmedik bir avantaj elde etmek	steal a march upon (someone or something) v.
19	Idioms	(birine/bir şeye) karşı beklenmedik bir avantaj elde etmek	steal the march over (someone or something) v.
20	Idioms	(birine/bir şeye) karşı beklenmedik bir avantaj elde etmek	steal the march upon (someone or something) v.
21	Idioms	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek	get an edge on (someone or something) v.
22	Idioms	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek	get the edge on (someone or something) v.
23	Idioms	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek	get an edge over (someone or something) v.
24	Idioms	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek	get the edge over (someone or something) v.
25	Idioms	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek	get the best of (someone or something) v.
26	Idioms	birine/bir şeye karşı avantaj elde etmek	get the better of somebody/something v.
27	Idioms	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek	get the jump on (someone or something) v.
28	Idioms	(birine karşı) avantaj sahibi olmak, kazanmak, elde etmek	get/have/gain the upper hand (over somebody) v.
29	Idioms	avantaj sağlamak, elde etmek	get/have/hold the whip hand v.
30	Idioms	(birine karşı) avantaj sağlamak, elde etmek	get/have/hold the whip hand (over somebody) v.
31	Idioms	avantaj/üstünlük elde etmek	have the bulge on v.
32	Idioms	avantaj/üstünlük elde etmek	get the bulge on v.
Trade/Economic
33	Trade/Economic	şirketlerin veya devletlerin birbiriyle rekabet ederken birbirine karşı avantaj elde etmek amacıyla bazı avantajlarını veya karlarını düşürecek eylemlere yönelmesi	race to the bottom n.
Marine
34	Marine	2'ye 1 mekanik avantaj elde etmek için bir bloğun kullanıldığı makara sistemi	whip n.
Slang
35	Slang	birine karşı avantaj sağlamak/elde etmek	get the drop on someone v.