ayrımcılık - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

ayrımcılık



Sens de "ayrımcılık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
Politics
ayrımcılık discrimination n.
ayrımcılık factionalism n.
Social Sciences
ayrımcılık segregationism n.

Sens de "ayrımcılık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 103 résultat(s)

Turc Anglais
General
dinde cinsel ayrımcılık sexism in religion n.
cinsel ayrımcılık sexism n.
doğrudan ayrımcılık direct discrimination n.
ayrımcılık kurbanı a victim of discrimination n.
genetik kökenli ayrımcılık genetic discrimination n.
genetiğe dayalı ayrımcılık genetic discrimination n.
engellilere karşı ayrımcılık discrimination against people with disabilities n.
konum veya mevkiye dayalı ayrımcılık rankism n.
insanların konum veya mevkisine göre ayrımcılık yapan kişi rankist n.
engellilere karşı ayrımcılık ablism n.
engellilere karşı ayrımcılık disablism n.
engellilere karşı ayrımcılık disability discrimination n.
engellilere karşı ayrımcılık handicapism n.
ayrımcılık yapan kimse discriminator n.
ayrımcılık yapmama inclusivity n.
politik ayrımcılık political incorrectness n.
kilolu insanlara karşı ayrımcılık fatism n.
kilolu insanlara karşı ayrımcılık fattism n.
semt temelli ayrımcılık postcode discrimination n.
ikamet temelli ayrımcılık postcode discrimination n.
(okulda) kanunlarda yer almasa da gerçekte yapılan ayrımcılık de facto segregation n.
(okulda vb.) kanunlarda yer almasa da gerçekte yapılan ayrımcılık de facto segregation n.
ayrımcılık yapmak discriminate v.
ayrımcılık yapmak discriminate against v.
ayrımcılık yapmak discriminate in favor of v.
ayrımcılık yapmak despecificate v.
konum veya mevkiye dayalı ayrımcılık içeren rankist adj.
ayrımcılık yapılmadığını göstermeye yarayan token adj.
ayrımcılık yapan discriminal adj.
ayrımcılık yapan discriminatory adj.
ayrımcılık yaparak finely adv.
bir özelliğe dayalı önyargı veya ayrımcılık anlamı veren son ek -ism suf.
Phrasals
(birine/bir şeye) karşı ayrımcılık yapmak discriminate against (someone or something) v.
birisine ayrımcılık yapmak discriminate against somebody v.
Idioms
kurumsal ayrımcılık institutional racism n.
ayrımcılık yapmak single out v.
Trade/Economic
emek piyasasında ayrımcılık labor market discrimination n.
genetik ayrımcılık genetic discrimination n.
işyerinde ayrımcılık workplace discrimination n.
işte ayrımcılık yapma employment discrimination n.
işyerinde ayrımcılık discrimination in the workplace n.
makul ve ayrımcılık gözetmeyen lisanslama reasonable and non-discriminatory licensing n.
Law
ayrımcılık yasağı prohibition of discrimination n.
ayrımcılık yapmama nondiscrimination n.
ayrımcılık yapma discrimination n.
ayrımcılık yapma segregation n.
ters ayrımcılık reverse discrimination n.
etnik köken ve dine bağlı olarak ayrımcılık yapma preference n.
Politics
ayrımcılık yapmama nondiscrimination n.
ayrımcılık yapmama ilkesi non discrimination principle n.
ayrımcılık yapmama ilkesi non-discrimination principle n.
ayrımcılık yapmama ilkesi rule of non-discrimination n.
ayrımcılık yapmama non-discrimination n.
olumlu ayrımcılık affirmative action n.
olumlu ayrımcılık positive discrimination n.
pozitif ayrımcılık reverse discrimination n.
pozitif ayrımcılık affirmative action n.
politik ayrımcılık political discrimination n.
pozitif ayrımcılık positive discrimination n.
özellikle amerika'nın güneyinde siyahilere karşı yapılan geleneksel ayrımcılık jim crow n.
özellikle amerika'nın güneyinde siyahilere karşı yapılan geleneksel ayrımcılık jim-crow n.
sistemik/sistemli ayrımcılık systemic racism n.
sistemli olarak yapılan ayrımcılık/ırkçılık systemic racism n.
yasalarla/uygulamalarla yapılan ayrımcılık systemic racism n.
etnik kökene dayalı ayrımcılık petty apartheid n.
ayrımcılık yapmak factionalize v.
ayrımcılık yapmak factionalise v.
ayrımcılık yapmak discriminate v.
siyahilere karşı ayrımcılık yapan jim-crow adj.
Industry
sendikaya üye olan çalışanlara ayrımcılık yapılmasını önleyen işletme politikası open shop n.
Psychology
çoğunlukla yetişkinlerde özellikle orta yaş üzerine uygulanan ayrımcılık agism n.
çoğunlukla yetişkinlerde özellikle orta yaş üzerine uygulanan ayrımcılık ageism n.
cinsel ayrımcılık sexual discrimination n.
Social Sciences
amerikan yerlilerinin 1968'de ayrımcılık ve adaletsizliğe karşı kurduğu militan hareketi american indian movement n.
akıl sağlığını baz alarak yapılan ayrımcılık mental health discrimination n.
cinsel ayrımcılık sexual apartheid n.
cinsel ayrımcılık gender apartheid n.
engellilere yönelik ayrımcılık ableism n.
engellilere yönelik ayrımcılık handicapism n.
engellilere yönelik ayrımcılık disability discrimination n.
engellilere yönelik ayrımcılık disability oppression n.
engellilere yönelik ayrımcılık physicalism n.
fiziksel engelli insanlara yapılan ayrımcılık physicalism n.
fiziksel engelli insanlara yapılan ayrımcılık disability discrimination n.
fiziksel engelli insanlara yapılan ayrımcılık disability oppression n.
fiziksel engelli insanlara yapılan ayrımcılık ableism n.
fiziksel engelli insanlara yapılan ayrımcılık handicapism n.
kasta dayalı ayrımcılık caste-based discrimination n.
ten rengine dayalı ayrımcılık colorism n.
ten rengine dayalı ayrımcılık shadeism n.
ten rengine dayalı ayrımcılık colourism n.
etnik ayrımcılık ethnic profiling n.
dolaylı ayrımcılık indirect discrimination n.
negatif ayrımcılık negative discrimination n.
yoksullardan tiksinerek ve korkarak ayrımcılık yapma aporophobia n.
ayrımcılık karşıtı sosyal hizmet anti-discriminatory social work n.
vücut ölçüleri temelli ayrımcılık sizeism n.
vücut ölçüleri temelli ayrımcılık sizism n.
siyahilere karşı ayrımcılık yapan jim crow adj.
Religious
(anglikanizm ve protestanlık) ruhban sınıfından kadın bir üyenin ayrımcılık nedeniyle atanamaması durumu stained glass ceiling n.
Slang
ayrımcılık/ırkçılık yapıldığını hissetmek feel a draft v.
Modern Slang
dünya genelinde afrikalılara karşı uygulanan baskı/zulüm/ayrımcılık afropessimism n.
yetişkinlerin gençlere karşı yaptığı ayrımcılık adultism n.