açıklamak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

açıklamak



Sens de "açıklamak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 130 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
açıklamak clarify v.
açıklamak explain v.
General
açıklamak enucleate v.
açıklamak impart v.
açıklamak express v.
açıklamak unclose v.
açıklamak elucidate v.
açıklamak publish v.
açıklamak develop v.
açıklamak represent v.
açıklamak make something clear v.
açıklamak plead v.
açıklamak get across v.
açıklamak lay open v.
açıklamak intimate v.
açıklamak expound v.
açıklamak account for something v.
açıklamak dot the i's v.
açıklamak explicate v.
açıklamak profess v.
açıklamak divulge v.
açıklamak announce v.
açıklamak evidence v.
açıklamak declare v.
açıklamak dilate v.
açıklamak gloss v.
açıklamak unveil v.
açıklamak account for v.
açıklamak denunciate v.
açıklamak get v.
açıklamak unfold v.
açıklamak set up v.
açıklamak resolve v.
açıklamak deliver oneself of v.
açıklamak paraphrase v.
açıklamak clear v.
açıklamak state v.
açıklamak render v.
açıklamak attest v.
açıklamak declassify v.
açıklamak show v.
açıklamak give something publicity v.
açıklamak show forth v.
açıklamak explain v.
açıklamak account v.
açıklamak verbalize v.
açıklamak put across v.
açıklamak assert v.
açıklamak certify v.
açıklamak construe v.
açıklamak define v.
açıklamak enlighten v.
açıklamak demonstrate v.
açıklamak let on v.
açıklamak put v.
açıklamak interpret v.
açıklamak disclose v.
açıklamak divulge something to someone v.
açıklamak verbalise v.
açıklamak indicate v.
açıklamak release v.
açıklamak talk v.
açıklamak addeem [obsolete] v.
açıklamak addoom [obsolete] v.
açıklamak air v.
açıklamak rede v.
açıklamak remean [obsolete] v.
açıklamak tell v.
açıklamak comment v.
açıklamak unbosom v.
açıklamak eclaircise v.
açıklamak unbreast v.
açıklamak uncloud v.
açıklamak undo [obsolete] v.
açıklamak undo v.
açıklamak unplight v.
açıklamak unvail [obsolete] v.
açıklamak unwonder v.
açıklamak ken [dialect] v.
açıklamak mark v.
açıklamak bid [obsolete] v.
açıklamak wisse v.
açıklamak have v.
açıklamak mone v.
açıklamak revelate v.
açıklamak riddle v.
açıklamak riddle v.
açıklamak denote [obsolete] v.
açıklamak discant v.
açıklamak ident v.
açıklamak open up v.
açıklamak discuss [obsolete] v.
açıklamak disembosom v.
açıklamak cipher [obsolete] v.
açıklamak dilucidate [obsolete] v.
açıklamak inlighten v.
açıklamak signify v.
açıklamak subscribe [obsolete] v.
açıklamak surface v.
Phrasals
açıklamak set forth v.
açıklamak let on v.
açıklamak give out v.
açıklamak cue in v.
açıklamak lay out v.
Colloquial
açıklamak make clear v.
açıklamak come into the open v.
Idioms
açıklamak let on about v.
açıklamak bring into open v.
açıklamak lift the curtain (on something) v.
açıklamak raise the curtain (on something) v.
açıklamak raise the curtain v.
açıklamak lift the curtain v.
açıklamak take the wraps off v.
Trade/Economic
açıklamak explain v.
açıklamak declare v.
açıklamak disclose v.
açıklamak reveal v.
açıklamak elucidate v.
Law
açıklamak disclose v.
açıklamak make public v.
Politics
açıklamak clear up v.
açıklamak proclaim v.
açıklamak display v.
Technical
açıklamak interpret v.
Aeronautic
açıklamak illustrate v.
Archaic
açıklamak evulgate v.
açıklamak decipher v.
açıklamak save v.
açıklamak soyle v.
Slang
açıklamak drop v.

Sens de "açıklamak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 332 résultat(s)

Turc Anglais
General
bir görevi açıklamak için verilen talimatlar briefs [uk] n.
gerçeği örtülü olarak açıklamak için uydurulmuş hikaye myth n.
kelimelerin bir şeyi açıklamak yerine kafa karıştırmak için kullanılması incantation n.
metni süslemek veya açıklamak için kullanılan çizimler pictorial matter n.
mitolojinin kişilerin ilahlaştırılmasından doğduğunu kabul eden kuramla açıklamak euhemerize v.
notlarla açıklamak annotate v.
doğrusunu açıklamak straighten v.
birine bir şeyi ayrıntılarıyla açıklamak spell something out for v.
birine bir şeyi ayrıntılarıyla açıklamak spell something out v.
kısa ve öz biçimde açıklamak encapsule v.
kamuoyuna açıklamak publish v.
çizerek açıklamak delineate v.
mantığa göre açıklamak rationalize v.
bir şeyi etkili bir şekilde açıklamak/söylemek put something over v.
kısa ve öz biçimde açıklamak encapsulate v.
tekrar açıklamak go over v.
örneklerle açıklamak illustrate v.
niyetini açıklamak show one's hand v.
aydınlatma amacıyla açıklamak demystify v.
mitlerin gerçek olay veya kişiler üzerine kurulduğunu ileri süren teoriyle açıklamak euhemerize v.
doğrusunu açıklamak straighten out v.
önceden açıklamak premise v.
insanların bildiklerinin yanlış olduğunu göstermek amacıyla durum ile ilgili doğruları açıklamak set the record straight v.
kabaca açıklamak sketch v.
nedenini açıklamak account for v.
gizli bir bilgiyi açıklamak take the lid off v.
halka açıklamak roll out v.
sırrını açıklamak give away v.
daha fazla resimle açıklamak grangerize v.
başka resimlerle açıklamak grangerize v.
zarar açıklamak declare loss v.
zarar açıklamak announce loss v.
ayrıntılarıyla açıklamak circumstantiate v.
kararı açıklamak announce the decision v.
ayrıntılarıyla açıklamak explain in details v.
sır açıklamak reveal a secret v.
sır açıklamak disclose a secret v.
kamuya açıklamak declare to the public v.
inandırıcı bir biçimde açıklamak drive the point home v.
örneklerle açıklamak exemplify v.
-i açıklamak account for v.
-i tekrar açıklamak go over v.
-i açıklamak throw light on v.
-i açıklamak shed light on v.
anlamını açıklamak interpret v.
üstüne basa basa açıklamak imply v.
başka sözcüklerle açıklamak paraphrase v.
kararı açıklamak pass sentence on v.
görüşlerini açıklamak pass an opinion on v.
mahkeme kararını açıklamak pass sentence on v.
görüşlerini açıklamak pass a remark v.
kamuya açıklamak promulgate v.
kamuya açıklamak announce something to the public v.
tam olarak açıklamak set out in full v.
(bir şey) hakkında şüphelerini açıklamak/belirtmek express doubts about v.
kamuoyuna açıklamak announce something to the public v.
kamuoyuna açıklamak declare to the public v.
geniş olarak açıklamak amplify v.
düşüncesini açıklamak comment v.
örnekle açıklamak demonstrate v.
başka resimlerle açıklamak grangerise v.
mitlerin gerçek olay veya kişiler üzerine kurulduğunu ileri süren teoriyle açıklamak euhemerise v.
daha fazla resimle açıklamak grangerise v.
mitolojinin kişilerin ilahlaştırılmasından doğduğunu kabul eden kuramla açıklamak euhemerise v.
mantığa göre açıklamak rationalise v.
gerçek kimliğini açıklamak reveal one's true identity v.
düşüncesini açıklamak make a remark v.
dövmesinin anlamını açıklamak explain the meaning of his tattoo v.
(sınav vb) sonuçları açıklamak announce the results v.
(sınav vb) sonuç açıklamak announce the results v.
sınav sonuçlarını açıklamak announce/declare the test scores/results v.
desteklediğini açıklamak (resmi bir toplantıda bir fikri) second v.
yeniden göstererek açıklamak redemonstrate v.
yeniden açıklamak re-explain v.
özelliğini açıklamak characterize v.
özelliğini açıklamak characterise v.
yeniden anlamını açıklamak reinterpret v.
düşüncelerini açıklamak unbosom v.
bir şeyle ilgili olduğunu açıklamak declare an interest v.
bir şeyle ilgili olduğunu açıklamak declare one's interest v.
kandırılan birine gerçekleri açıklamak unbeguile v.
nihayet açıklamak unbotton v.
doğruları açıklamak undeceive v.
doğruları açıklamak unfool v.
(üstü kapalı söyleneni) açıklamak unpack v.
(soru, mesele) bütünleyici parçasını inceleyerek açıklamak unpack v.
dikkatle inceleyip açıklamak unpick v.
anlamını açıklamak unwonder v.
tehlike veya risklere rağmen açıklamak venture v.
cesaretini toplayıp açıklamak venture v.
harfi harfine açıklamak literalize v.
harfi harfine açıklamak literalise v.
yanlış açıklamak misexpound v.
gerekçe olarak açıklamak obtend v.
(resmi kararı, hükmü) açıklamak decide v.
(sözcükler veya vücut dili ile) açıklamak delineate v.
kanıtlarla açıklamak demonstrate v.
ideolojik açıdan açıklamak ideologise v.
ideolojik açıdan açıklamak ideologize v.
ideolojik açıdan açıklamak ideologise v.
örnekle açıklamak instance v.
daha çok açıklamak outname [obsolete] v.
fizik terimleriyle açıklamak physicalize v.
fizik terimleriyle açıklamak physicalise v.
emsal durum üzerinden açıklamak precedent v.
yan argüman ile açıklamak premise v.
önceden açıklamak premiss v.
anlamını açıklamak scan [obsolete] v.
kamuya açıklamak protest [obsolete] v.
(kar/zarar) açıklamak post v.
Phrasals
kaba hatlarıyla açıklamak chalk out v.
herkese açıklamak put forth v.
baştan sona açıklamak block out v.
etraflıca açıklamak block out v.
etraflıca açıklamak block something out v.
(birine bir şeyi) anlatmak/söylemek/açıklamak/göstermek run by v.
eşcinsel, biseksüel olduğunu açıklamak come out v.
tutumunu açıklamak come out v.
açıklamak/izah etmek account for v.
ayrıntılarına kadar açıklamak break down v.
ayrıntılarıyla açıklamak expand on v.
ayrıntılarıyla/çizerek vb açıklamak plot something out v.
ayrıntılı biçimde açıklamak expand on v.
birisine bir şeyi her yönüyle açıklamak walk somebody through something v.
biriyle ilgili karar/fikir açıklamak pronounce something on someone or something v.
bir şeyi açıklamak lay something out v.
göstermek/açıklamak point something up v.
göstermek/açıklamak point up something v.
kısaca anlatmak/açıklamak sketch in something v.
kısaca anlatmak/açıklamak sketch out something v.
resimli örneklerle göstermek/açıklamak illustrate something with something v.
yüksek sesle açıklamak call out v.
(birine bir şey) sunmak/açıklamak represent something to someone v.
bir şeyin gerçek değerini/önemini açıklamak get (something) in perspective v.
bir şeyin gerçek değerini/önemini açıklamak get (something) into perspective v.
birine bir şeyi açıklamak disclose something to someone v.
(birine) heteroseksüel olmadığını açıklamak come out to (someone) v.
(birini/bir şeyi birine) açıklamak release (someone or something) to (one) v.
(birine/bir şeye) açıklamak represent to (someone or something) v.
birine bir şeyi anlatmak/açıklamak represent something to someone v.
(birine/bir gruba) açıklamak reveal to (someone or something) v.
birini/bir şeyi birine açıklamak reveal someone or something to someone v.
birine beklenmedik bir şekilde açıklamak spring on someone v.
beklenmedik bir şekilde açıklamak spring on v.
bir anda açığa vurmak/açıklamak spring on v.
(birine bir şeyi) açıklamak run (something) by (one) v.
birine bir şeyi açıklamak announce something to someone v.
'-e (bir şeyi) açıklamak announce (something) to v.
'-e açıklamak announce to v.
(birine bir şeyi) açıklamak bare (something) to (someone) v.
(birini/bir şeyi) desteklediğini açıklamak come out for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) desteğini açıklamak come out in favor of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) desteklediğini açıklamak come out in favor of (someone or something) v.
birine açıklamak cue someone in v.
(birini/kendini bir şeyle) açıklamak deliver (someone or oneself) of (something) v.
ile açıklamak deliver of v.
(birine bir şeyi) göstererek açıklamak demonstrate (something) to (one) v.
-e göstererek açıklamak demonstrate to v.
(bir şeyi) açıklamak dilate on (something) v.
birine birini/bir şeyi açıklamak explain someone or something to someone v.
(birine birini/bir şeyi) açıklamak explain (someone or something) to (one) v.
-e açıklamak explain to v.
tedavisi olmadığını açıklamak give up v.
borsadaki bir işlemin tamamlanması sırasında sermayenin ismini açıklamak give up v.
(birinin/bir şeyin) suçlu olduğunu açıklamak find against (someone or something) v.
(bir şeyi birine) anlatmak/açıklamak get (something) across to (one) v.
bir şeyi açıklamak give something out v.
(bir şeyi) açıklamak give out with (something) v.
bir şeyi açıklamak give (out) with something v.
ile göstermek/açıklamak illustrate with v.
(birine) açıklamak interpret for (someone) v.
(birine) anlamını açıklamak interpret for (someone) v.
(birine) gizli/herkesin bilmediği bir sırrı açıklamak let (one) in on (something) v.
ilgili karar/fikir açıklamak pronounce on v.
(birine bir şeyi) açıklamak relate (something) to (one) v.
-e açıklamak reveal to v.
(bir şey) hakkında kararını vermek/bildirmek/açıklamak rule on (something) v.
(bir şeyi) açıklamak set (something) out v.
-e ayrıntılarıyla açıklamak spell for v.
(birine bir şey) açıklamak tell (something) to (one) v.
pohpohlayarak açıklamak set off [obsolete] v.
Phrases
açıklamak gerekirse to make it clear expr.
açıklamak gerekirse just to clarify expr.
açıklamak gerekirse to clarify expr.
Colloquial
sırasıyla anlatmak/açıklamak break it down v.
gerçekleri açıklamak fack v.
eşcinsel olduğunu açıklamak out v.
kendini açıklamak explain yourself v.
davranışının nedenini açıklamak explain yourself v.
ne demek istediğini açıklamak explain yourself v.
ne kast ettiğini açıklamak explain yourself v.
daha iyi açıklamak gerekirse more like (something) expr.
daha iyi açıklamak gerekirse more like expr.
daha iyi açıklamak gerekirse more like it expr.
Idioms
konuyu ana hatlarıyla açıklamak be in a nutshell v.
bir haberi açıklamak put (out) on the street v.
bütün detayları açıklamak cite (something) chapter and verse v.
fikrini açıklamak air (one's) opinion v.
açıklamak durumunda kalmak give an account of v.
adaylığını açıklamak throw one's hat in the ring v.
adaylığını açıklamak toss one's hat into the ring v.
ayrıntılarıyla açıklamak map out v.
ayrıntılarıyla açıklamak explain at great length v.
ayrıntılı/detaylı açıklamak flesh something out v.
ayrıntılı/detaylı açıklamak flesh out something v.
birine desteğini açıklamak come out in favor of someone v.
bir sırrı açıklamak let the cat out of the bag v.
birine desteğini açıklamak come out for someone v.
birine gizli/herkesin bilmediği bir sırrı açıklamak let somebody in on something v.
birine gizli/herkesin bilmediği bir sırrı açıklamak let in on v.
gerekçesini açıklamak make a case for something v.
gizini çözmek/açıklamak take the wraps off something v.
gününü açıklamak name the day v.
en anlaşılır veya ayrıntılı biçimde açıklamak spell out v.
görüşünü açıklamak take up a position v.
hiçbir şeyi gizlemeden açıklamak make no bones about v.
iyi açıklamak get something across (to someone) v.
iyi açıklamak put something across (to someone) v.
olup biteni açıklamak put in the picture v.
kamuya açıklamak take something public v.
kısaca belirtmek/açıklamak put something in a nutshell v.
kararı açıklamak hand a verdict down (to someone) v.
kararı açıklamak hand a decision down (to someone) v.
kamuya açık bir yerde insanlara ulaşmak amacıyla görüşlerini açıklamak speak from a soapbox v.
sırrı açıklamak blow the gaff v.
resmi olarak beyan etmek/açıklamak go on record v.
uzun uzadıya açıklamak labour the point v.
(sorulmadan) görüşünü açıklamak stick in your two penn'orth v.
(sorulmadan) görüşünü açıklamak put in your two penn'orth v.
(özellikle ünlü birisiyle olan) ilişkisini açıklamak kiss and tell v.
umut olmadığını açıklamak close the doors v.
uzun uzun açıklamak explain at great length v.
(sırrı vb) açıklamak spill the works v.
(sorulmadan) görüşünü açıklamak put in/stick in your two penn'orth v.
(sırrı vb) açıklamak spill the beans v.
(bir haberi/sırrı) açıklamak/ifşa etmek/sağda solda/uluorta konuşmak/etrafa duyurmak put something on the street v.
birine ciddi bir bilgi açıklamak lay a (heavy) trip on someone v.
birine çarpıcı/yıkıcı bir bilgi açıklamak lay a (heavy) trip on someone v.
birine sırları açıklamak give someone an earful v.
(birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha açıklamak run (something) by (one) one more time v.
(bir şeyi/konuyu) bir nebze açıklamak throw a little light on (something) v.
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde açıklamak throw a lot of light on (something) v.
birini/bir şeyi politik anlamda desteklediğini ilan etmek/açıklamak announce (one's support) for someone or something v.
resmi olarak açıklamak be/go on record v.
yazılı olarak açıklamak be/go on record v.
resmi olarak açıklamak put something on record v.
yazılı olarak açıklamak put something on record v.
gizli bir şeyi açıklamak break the silence v.
niyetini önceden açıklamak/duyurmak call (one's) shots v.
amacını önceden açıklamak call (one's) shots v.
bir şeyle ilgili olduğunu açıklamak declare an interest v.
bir şeyle ilgili olduğunu açıklamak declare one's interest v.
(birinin/bir şeyin) sırrını açıklamak blow the gaff (on somebody/something) [uk] v.
(birine) sırları açıklamak give (one) an earful v.
bir şeyi açıklamak give shape to something v.
bir şeyi açıklamak give voice to something v.
-i açıklamak go public with v.
bir konudaki sırrı açıklamak go public with v.
(bir şeyi) açıklamak go public with (something) v.
(bir konudaki) sırrı açıklamak go public with (something) v.
(birinin/bir şeyin) cezasını açıklamak pass sentence (on someone or something) v.
(biri/bir şey hakkındaki) kararı açıklamak pass sentence (on someone or something) v.
(biri/bir şey hakkındaki) mahkeme kararını açıklamak pass sentence (on someone or something) v.
bir haberi açıklamak put on the street v.
(bir şeyi) açıklamak ring the curtain up (on something) v.
(bir şeyi) açıklamak ring up the curtain (on something) v.
(birine bir şeyi) tekrar anlatmak/açıklamak run (something) by (one) again v.
niyetini açıklamak show hand v.
niyetini açıklamak show your hand v.
niyetini açıklamak show your hand [uk] v.
niyetini açıklamak reveal your hand [uk] v.
niyetini açıklamak tip your hand [us] v.
(sorulmadan) görüşünü açıklamak stick in (one's) two penn'orth v.
kamuya açıklamak take public v.
adaylığını açıklamak throw your hat in the ring v.
adaylığını açıklamak throw your hat into the ring v.
adaylığını açıklamak toss hat into the ring v.
Speaking
açıklamak zor it's hard to explain expr.
açıklamak zorunda değilsin you don't have to explain expr.
bunu açıklamak zor it's hard to explain expr.
Trade/Economic
hisse senedi ve tahvil ihraç eden şirketlerin açıklamak zorunda oldukları bilgileri içeren belge prospectus n.
kamu oyunda tartışmalı bir konu hakkında bilgi sunmak veya belirli bir görüşü açıklamak üzere verilen reklam advocacy advertising n.
kamuya açıklamak disclose v.
kar açıklamak declare profits v.
kar açıklamak announce profits v.
umuma açıklamak publish v.
(özellikle şirket yöneticilerinin oyu ile) ödenecek olarak açıklamak declare v.
Law
bir yasanın anlamını açıklamak amacıyla çıkarılan kanun declaratory statute n.
resmen açıklamak testify v.
davasını açıklamak to state a case v.
masumiyetini açıklamak exculpate v.
Politics
hükümetin politikasını açıklamak maksadıyla yayınlanan belge state paper n.
bir yoğunlaşmanın hukuka aykırı olduğunu açıklamak declare a concentration unlawful v.
kamuya açıklamak make a proclamation v.
kamuya açıklamak make public v.
resmen açıklamak nuncupate v.
resmen açıklamak declare publicly v.
(önergeye) resmi desteğini açıklamak second v.
Technical
açıklamak veya göstermek için kullanılan resim, harita veya grafik graphic n.
anlamını açıklamak interpret v.
Computer
programda çalışmayıp talimatları açıklamak için yazılan metin dizisi comment n.
parametreler ile açıklamak parameterize v.
parametreler ile açıklamak parameterise v.
kaynak kodunu açıklamak open-source v.
kaynak kodunu açıklamak open-source v.
Math
sağlamayı ayrıntılı açıklamak için eklenen not scholium n.
Statistics
farklı unsurların önemini açıklamak için düzenlenmemiş (istatistiksel veri) unweighted adj.
Physics
eskiden manyetizma fenomenini açıklamak için var olduğu kabul edilen ancak günümüzde geçerliliğini yitirmiş varsayımsal bir sıvı magnetic fluid n.
galaksinin merkezi etrafındaki yıldızların nispeten sabit yörünge hızlarını açıklamak için geliştirilen, newton'un hareket yasalarının bir varyasyonu modified newtonian dynamics n.
galaksinin merkezi etrafındaki yıldızların nispeten sabit yörünge hızlarını açıklamak için geliştirilen, newton'un hareket yasalarının bir varyasyonu modified-newtonian-dynamics n.
galaksinin merkezi etrafındaki yıldızların nispeten sabit yörünge hızlarını açıklamak için geliştirilen, newton'un hareket yasalarının bir varyasyonu mond (modified newtonian dynamics) abrev.
Social Sciences
cinsel kimliğini açıklamak istemeyen kimse pomosexual n.
cinsel kimliğini açıklamak istemeyen pomosexual adj.
Linguistics
başka sözcüklerle açıklamak turn v.
Religious
inancını açıklamak testify v.
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) ateşli bir şekilde açıklamak evangelize v.
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) ateşli bir şekilde açıklamak evangelise v.
Philosophy
platoncu doktrinler uyarınca açıklamak platonize v.
platoncu doktrinler uyarınca açıklamak platonise v.
Card
(oyuna başlamadan önce) oyunun sonunda ulaşılanın üzerinde bir hedef açıklamak overbid v.
Archaic
(bir konuda) fikrini açıklamak opiniate v.
yazılı olarak açıklamak paper v.
yazarak açıklamak paper v.
ayrıntıları ile açıklamak paraphrase v.
doğa kanunları ile açıklamak physiologize v.
doğa kanunları ile açıklamak physiologise v.
önceden açıklamak premit [obsolete] v.
Slang
her şeyi açıklamak spill guts v.
eşcinsel olduğunu açıklamak come out v.
(birine) tüm gerçeği anlatmak/açıklamak run it down (to one) v.
(birine) tüm gerçeği anlatmak/açıklamak run it down for (one) v.
(biri) için açıklamak/açıklama yapmak run it down for (one) v.