büyükçe - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

büyükçe



Sens de "büyükçe" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
General
büyükçe somewhat large adj.
büyükçe largish adj.
büyükçe sizable adj.
büyükçe maximal adj.
büyükçe sizeable adj.
büyükçe biggish adj.
büyükçe pretty adj.

Sens de "büyükçe" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Turc Anglais
General
özellikle sherry içilen büyükçe kadeh schooner n.
büyükçe tabure windsor chair n.
özellikle tahta bir kutu içinde çapa yerine denize atılan büyükçe taş killick n.
tarihsel olarak çeşitli noktalar arasında tarifeye göre yolculuk yapan büyükçe at arabası stagecoach n.
Idioms
kadın bluzunun yakasındaki büyükçe fiyonk pussy bow (short for "pussycat bow") n.
kadın bluzunun yakasındaki büyükçe fiyonk pussycat bow n.
Marine
rüzgarı yakalamak üzere teknelerin direklerine takılan büyükçe kumaş parçası sail n.
Math
büyükçe öğe maximal element n.
Geography
yüksekte yer alan büyükçe ve düz toprak parçası plateau n.
Ornithology
kuzey amerika'ya özgü, sırtı siyah ve sarımsı zeytin yeşili ve göğsü tarçın kırmızısı olan, uzun gagalı büyükçe bir su tavuğu meadow hen n.