bünyesinde - Turc Anglais Dictionnaire

bünyesinde

Sens de "bünyesinde" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
bünyesinde within prep.
If not, when do you believe the final decision will be taken within the college of the Commission?
Eğer değilse, Komisyon bünyesinde nihai kararın ne zaman alınacağına inanıyorsunuz?

More Sentences
General
bünyesinde in adv.
bünyesinde ben adv.
bünyesinde in prep.
Phrases
bünyesinde within the scope of expr.
bünyesinde within the body of expr.

Sens de "bünyesinde" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 69 résultat(s)

Turc Anglais
General
bünyesinde barındırmak embody v.
She embodies all the best qualities of a leader.
Bir liderin sahip olması gereken tüm iyi nitelikleri bünyesinde barındırıyor.

More Sentences
yeniden bünyesinde barındırma reincorporation n.
yeniden bünyesinde toplama reincorporation n.
bünyesinde farklı bankalar bulunduran banka superbank n.
bünyesinde toplamak embody v.
bünyesinde toplamak incorporate v.
bünyesinde barındırmak incorporate v.
bünyesinde bulundurmak contain v.
bünyesinde bulundurmak include v.
bünyesinde bulundurmak embody v.
bünyesinde bulundurmak comprise v.
bünyesinde bulundurmak incorporate v.
bünyesinde bulunmak be contained within v.
bünyesinde bulunmak be included in v.
bünyesinde barındırmak contain within itself v.
bünyesinde barındırmak contain in itself v.
bünyesinde yer almak be/exist within the structure of v.
bünyesinde toplamak accorporate v.
yeniden bünyesinde toplamak reembody v.
yeniden bünyesinde toplamak re-embody v.
yeniden bünyesinde barındırmak reincorporate v.
yeniden bünyesinde toplamak reincorporate v.
yeniden bünyesinde barındırmak re-incorporate v.
yeniden bünyesinde toplamak re-incorporate v.
bünyesinde toplamak corporify v.
bünyesinde barındırmak harbour v.
bünyesinde barındırmak harbor v.
bünyesinde toplanmamış unembodied adj.
kurum bünyesinde olan in-residence adj.
Phrases
şirketimizin bünyesinde within the structure of our company expr.
Idioms
çok geniş siyasi görüşleri bünyesinde toplayan siyasi parti benzeri bir grup a big tent n.
Trade/Economic
işletme bünyesinde tutularak dağıtılmayan karların yatırıma yöneltilmesi reinvestment of profits n.
bir firmanın kendi bünyesinde free-lance olarak çalıştırdığı çalışanları için ofis bulundurması hoteling n.
proje bünyesinde within the scope of the project expr.
Politics
cumhuriyetçi parti bünyesinde kamu hizmet reformuna karşı çıkan siyasi bir grup stalwart n.
(bünyesinde birden fazla kurumu barındıran) büyük devlet kurumu superagency n.
monarşi bünyesinde olan royal adj.
milletler topluluğu bünyesinde olan royal adj.
(devlet bünyesinde) kazanç ile ilişkili emeklilik planı serps (state earnings-related pension scheme) abrev.
Institutes
görsel ve sayısal kaynakların özetlerini bünyesinde barındıran internet erişimli kütüphane european chronicles on-line n.
personel dairesi başkanlığı (genel müdürlük bünyesinde) department of personnel n.
Tourism
ücret karşılığı bir otelin bünyesinde iş yapma hakkı the right to operate a business within a hotel for a fee n.
Technical
bünyesinde anlamı veren ön ek ento- pref.
Medical
klinik sinirbilim, viroloji, immünoloji ve moleküler biyoloji disiplinlerini bünyesinde harmanlayan disiplinler arası bir alan neurovirology n.
Chemistry
molekül bünyesinde asimetrik atomlar oluşturabilen izomerlerin bulunduğu ışıksal eşizlik epimerism n.
Biology
bünyesinde hem erkek hem dişi organları bulundurma monoecy n.
bünyesinde hem erkek hem dişi organları bulunduran (birey) monoecious adj.
bünyesinde hem pistil hem stamenleri olan çiçekler barındıran (bitki) monoecious adj.
Marine Biology
(organizma) balıkların bünyesinde yaşayan piscicolous adj.
Botanic
başka bir bitkinin bünyesinde beslenen endotrophic adj.
Education
farklı bir bölümü kendi bünyesinde barındıran fakülte hosting faculty n.
koordineli eğitim veren üniversite bünyesinde olan (eğitim kurumu) coordinate adj.
Linguistics
bünyesinde anlamı veren ön ek end- pref.
bünyesinde anlamı veren ön ek endo- pref.
History
(akha ve aetolya birliği) süvari komutanlığı bünyesinde yer alan subay strategos n.
(akha ve aetolya birliği) süvari komutanlığı bünyesinde yer alan subay strategus n.
Religious
(dominikan tarikatı bünyesinde yer alan) rahibe dominican n.
(dominikan tarikatı bünyesinde yer alan) rahibe dominican nuns n.
yehova şahitleri bünyesinde tam zamanlı çalışan kimse pioneer n.
yehova şahitleri bünyesinde tam zamanlı çalışan kimse pioneer publisher n.
Geography
cambridge üniversitesi bünyesinde yer alan bir müze fitzwilliam museum n.
Military
kolordu unsurları bünyesinde bulunan topçu artillery with the corps n.
kara kuvvetleri unsurları bünyesinde bulunan topçu artillery with the army n.
silahlı kuvvetler bünyesinde kurulmuş örgüt veya işlevsel birim type unit n.
askeri deniz ulaştırma komutanlığı bünyesinde yer alan birliklerin veya kargoların limanlar arası hareketi point-to-point sealift n.
askeri deniz ulaştırma komutanlığı bünyesinde yer alan gemiler strategic sealift shipping n.
(öncü birlik bünyesinde yer alan) birincil alt birlik support n.
(arka birlik bünyesinde yer alan) birincil alt bölüm support n.
Art
(heykel ve resimlerde) kendi bünyesinde ayırt edici birim oluşturan veya daha büyük bir kompozisyonun parçası olan iki veya daha fazla şekil group n.