bırakma! - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bırakma!



Sens de "bırakma!" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Speaking
bırakma! don't give up the ship! expr.

Sens de "bırakma!" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
maruz bırakma exposure n.
bırakma renunciation n.
bırakma release n.
açıkta bırakma exposure n.
serbest bırakma release n.
General
yoksun bırakma divestiture n.
doğuştan serbest bırakma innate releasing n.
miras bırakma legating n.
bırakma relinquishing n.
bırakma withdrawal n.
sigarayı bırakma kicking the habit n.
mecalsiz bırakma enfeebling n.
dermansız bırakma enfeebling n.
bırakma disuse n.
kefaletle serbest bırakma parole n.
dermansız bırakma enfeeblement n.
açıkta bırakma exposure n.
ortada bırakma exposure n.
geri bırakma desorption n.
serbest bırakma emancipation n.
bırakma abandonment n.
etkisine açık bırakma exposure n.
geri bırakma setback n.
bırakma allowance n.
işi bırakma walkout n.
bırakma (birine bir şeyi) settlement n.
yönetimi bırakma cession of administration n.
kullanım dışı bırakma condemnation n.
serbest bırakma tarihi release date n.
vurarak iz bırakma welting n.
bırakma exposure n.
serbest bırakma disenthrallment n.
hamile bırakma impregnation n.
enerji bırakma nispeti energy release rate n.
bırakma leaving n.
yoksun bırakma divestment n.
vasiyetle bırakma legating n.
dışında bırakma excepting n.
kendini bırakma abandon n.
serbest bırakma extrication n.
mecalsiz bırakma enfeeblement n.
dışında bırakma exclusion n.
serbest bırakma enfranchising n.
kansız bırakma exsanguinating n.
sigarayı bırakma smoking cessation n.
bırakma resignation n.
serbest bırakma discharge n.
kimyevi etkiye maruz bırakma entreating n.
bırakma (tortu) deposition n.
bırakma belgesi (birine bir şeyi) settlement n.
güneşe maruz bırakma insolation n.
serbest bırakma releasing n.
yalnız bırakma isolation n.
bırakma surrender n.
şansa bırakma hazarding n.
serbest bırakma emancipation n.
bırakma relinquishment n.
boşluk bırakma marginal release n.
bırakma demise n.
bırakma laying n.
serbest bırakma release n.
serbest bırakma enfranchisement n.
serbest bırakma liberation n.
serbest bırakma laissez faire n.
oksijensiz bırakma asphyxiating n.
vasiyet bırakma testacy n.
miras bırakma testacy n.
sonraya bırakma adjourning n.
bırakma cession n.
bırakma dismissal n.
güneşte bırakma insolation n.
dışında bırakma exclusion from n.
dışta bırakma exception n.
bırakma letting n.
hariç bırakma exclusion n.
eski yerine bırakma replacement n.
serbest bırakma unleashing n.
gaz pedalını hafifçe bırakma tip-out n.
silah bırakma laying down arms n.
silah bırakma disarmament n.
karanlıkta bırakma/bırakılma black out n.
yara izi veya sıyrık bırakma scarring n.
bir şeyi bırakma disgorgement n.
miras bırakma bequeathing n.
silah bırakma capitulation n.
silah bırakma ceasefire n.
oyun dışı bırakma disqualification n.
silah bırakma armistice n.
serbest bırakma disenthralment n.
istenmeyen bebek bırakma yeri baby flap n.
serbest bırakma affranchisement n.
fidye karşılığı bırakma ransoming n.
fidye alarak serbest bırakma ransoming n.
deri bırakma casting n.
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini nefessiz bırakma durumu erotic asphyxiation n.
yeniden maruz bırakma re-exposure n.
yeniden karşı karşıya bırakma re-exposure n.
çıplak bırakma nudation n.
sonraya bırakma rejournment [obsolete] n.
özgür bırakma release n.
serbest bırakma relinquishing n.
başkasına bırakma relinquishing n.
serbest bırakma relinquishment n.
başkasına bırakma relinquishment n.
(kötü alışkanlığı) tek seferde birdenbire bırakma turkey n.
koşullu miras bırakma entailment n.
yarım bırakma unfinishing n.
bitirmeden bırakma unfinishing n.
şiddetli bir saldırıya maruz bırakma banging n.
hariç bırakma baulk [obsolete] [uk] n.
ayakkabısız bırakma excalceation n.
(haklardan) yoksun bırakma exclusionism n.
emanete bırakma betrustment n.
bırakma withdrawment [obsolete] n.
serbest bırakma let-off n.
bırakma renouncement n.
asılı bırakma hang n.
araba ile bırakma hop n.
açıkta bırakma revealment n.
açıkta bırakma denudation n.
(yükü) bir kenara bırakma deposition [obsolete] n.
bırakma depositure n.
serbest bırakma deregulation n.
birini aşırı derecede etki altında bırakma overexposure n.
(bir deneyime) fazla maruz bırakma overexposure n.
etkisiz bırakma override n.
hükümsüz bırakma overruling n.
(ölüm gibi nedenlerle) yoksun bırakma bereaving n.
parka bırakma imparkation n.
(hayvanları) bahçede bırakma imparkation n.
(hayvanları) parkta bırakma imparkation n.
sorumluluğuna bırakma commitment n.
bağışlardan mahrum bırakma disendowment n.
vatandaşlık haklarından mahrum bırakma disenfranchisement n.
topluluk veya kuruluşun tam katılım haklarından mahrum bırakma disenfranchisement n.
imtiyazdan mahrum bırakma disenfranchisement n.
vatandaşlık haklarından mahrum bırakma disenfranchisement n.
topluluk veya kuruluşun tam katılım haklarından mahrum bırakma disenfranchisement n.
imtiyazdan mahrum bırakma disenfranchisement n.
yoksun bırakma disfurniture n.
serbest bırakma disinthrallment n.
(şişesini sallayarak) ilacın içindeki etken güçleri serbest bırakma dynamization n.
(şişesini sallayarak) ilacın içindeki etken güçleri serbest bırakma dynamisation n.
aciz bırakma incapacitation n.
hükümsüz bırakma inexecution n.
kullanımı bırakma disusage [obsolete] n.
bırakma disusage [obsolete] n.
kenar boşluğu bırakma margination n.
kısa süreliğine eşya bırakma drop-off n.
kendini maruz bırakma incurrence n.
sürüncemede bırakma cunctation n.
denetimli serbest bırakma correctional rehabilitation n.
kefalet ile serbest bırakma correctional rehabilitation n.
yoksun bırakma divesture n.
tükenmişlik yüzünden işi bırakma flame-out n.
aniden bırakma flame-out n.
egemenliği çabucak bırakma scuttle n.
bırakma noktası sear [obsolete] n.
kendini bırakma self-neglect n.
kendini bırakma self-surrender n.
serbest bırakma freeing n.
aniden serbest bırakma snap n.
serbest bırakma solution [obsolete] n.
şüpheyi kenara bırakma suspension of disbelief n.
iş bırakma eylemine katılmak strike v.
bırakma sonrası postquit adj.
yoksun bırakma anlamı veren ön ek dis- pref.
Phrases
kürek çekmeye hazırlanma veya kürek çekmeyi bırakma için verilen bir komut oars interj.
kibarlığı elden bırakma mind your manners expr.
Proverb
bugünün işini yarına bırakma never put off till tomorrow what you can do today
bugünün işini yarına bırakma no time like the present
bugünün işini yarına bırakma a stitch in time saves nine
bugünün işini yarına bırakma don't put off for tomorrow what you can do today
tedbiri elden bırakma anlamında bir atasözü forewarned is forearmed
bugünün işini yarına bırakma there's no time like the present
bugünün işini yarına bırakma (?) one today is worth two tomorrows
bugünün işini yarına bırakma never put off until tomorrow what you can do today.
bugünün işini yarına bırakma never put off until tomorrow
Colloquial
içkiyi bırakma sonucu oluşan hezeyan hali the bats n.
bırakma/pes etme noktası getirmek make someone feel like giving up v.
kendini bırakma stay with me expr.
söylediklerini uygula lafta bırakma put your money where your mouth is expr.
beni habersiz bırakma write if you get work [old-fashioned] expr.
beni habersiz bırakma wiygw (write if you get work) expr.
peşini bırakma keep in there expr.
beni yalan söylemek zorunda bırakma ask me no questions, (and) I'll tell you no lies expr.
beni yalan söylemek zorunda bırakma ask me no questions, I'll tell you no lies expr.
düzenli işini bırakma don't quit the day job expr.
kendini bırakma hang on in there expr.
Idioms
imzasını bırakma left one's calling card n.
kimliğine dair izler bırakma left one's calling card n.
işi sürüncemede bırakma politikası fabian policy n.
sürüncemede bırakma long finger n.
savaşı/şiddeti bırakma swords to plowshares n.
tamamen geride bırakma clean break n.
yüzüstü bırakma deserting a sinking ship n.
yüzüstü bırakma leaving a sinking ship n.
savaşı bırakma/bitirme swords into ploughshares n.
savaşı bırakma/bitirme swords into plowshares n.
savaşı bırakma/bitirme swords to ploughshares n.
savaşı bırakma/bitirme swords to plowshares n.
grevdeki işçilerle dayanışmak için iş bırakma eylemi yapmak come out in sympathy with v.
iş bırakma eylemi yapmak down tools v.
iş bırakma eylemi yapmak lay down tools v.
iş bırakma eylemi yapmak down tools [uk] v.
hiçbir işi yarım bırakma never do things by halves v.
beni yalan söylemek zorunda bırakma ask no questions and hear no lies expr.
beni yalan söylemek zorunda bırakma ask me no questions I'll tell you no lies expr.
düzenli işini bırakma don't give up your day job expr.
düzenli işini bırakma don't quit your day job expr.
tiyatroda grevi bırakma the ghost walks expr.
Formal
bırakma depositation n.
Speaking
bizi burada bırakma don't leave us here expr.
beni yalnız bırakma don't leave me alone expr.
bırakma stick with it expr.
beni burada yalnız bırakma don’t leave me alone here expr.
beni burada bırakma don't leave me here expr.
beni burada bir başıma bırakma! don't leave me here by myself! expr.
beni bırakma don't leave me expr.
beni bırakma don’t leave me expr.
beni yüzüstü bırakma don't disappear on me expr.
bırakma don't give up expr.
beni yalnız bırakma don’t leave me alone expr.
hayal etmeyi asla bırakma never stop dreaming expr.
hayal kurmayı sakın bırakma never stop dreaming expr.
elimi bırakma don't let go of my hand expr.
hayal kurmayı bırakma don't stop dreaming expr.
hiç şansa bırakma don't take any chances expr.
ellerimi bırakma don't let go of my hand expr.
kendini bırakma! hang in there! expr.
lütfen beni burada bırakma please don't leave me here expr.
odanı bir daha dağınık bırakma! don't leave your room untidy again! expr.
musluğu açık bırakma don't leave the tap running expr.
musluğu açık bırakma don't leave the tap on expr.
ütüyü açık bırakma don't leave the iron on expr.
Trade/Economic
bahşiş bırakma tipping n.
bırakma delivery n.
bilanço dışı bırakma derecognition n.
bırakma abandonment n.
dalgalanmaya bırakma floating n.
dışta bırakma elimination n.
emaneten bırakma consignment n.
hariç bırakma exclusion n.
işi bırakma walk-out n.
işi bırakma zamanı quitting time n.
iş bırakma eylemi strike n.
iş bırakma eylemi work stoppage n.
işi bırakma tarihi ending date of employment n.
iş bırakma work stoppage n.
iş bırakma eylemi strike action n.
iş bırakma strike action n.
kefaletle serbest bırakma parole n.
kullanım dışı bırakma maliyeti cost to retire n.
muaf bırakma exemption n.
miras bırakma devise n.
mesleği bırakma (emekliye ayrılma vb) decommissioning n.
ortak dalgalanmaya bırakma joint floating n.
on gün sigarayı bırakma planı ten day quit smoking plan n.
rehin bırakma hypothecation n.
sendikanın iznini almadan yapılan geçici işi bırakma flash strike n.
serbest bırakma liberation n.
vasiyetle mal bırakma disposition by testament n.
sessiz (iş) bırakma quiet quitting n.
Law
geri bırakma adjournal n.
ölürken vasiyetname bırakma testacy n.
belirlenmeyen bir tarihe bırakma adjournment sine die n.
belirli mal bırakma specific bequest n.
bir gerçek veya tüzel kişiyi kötü niyetli olarak yıpratmak amacıyla uzun davalara maruz bırakma predatory litigation n.
bırakma abandonment n.
bırakma dereliction n.
bırakma dedition n.
bırakma beyanı declaration of abandonment n.
çıplak bırakma stripping naked n.
cismani şiddete maruz bırakma battery n.
cezasız bırakma impunity n.
emaneten bırakma consignation n.
geçersiz bırakma invalidation n.
gözlerini dağlayarak kör bırakma abacination n.
geri bırakma adjournment n.
içtimayı geri bırakma adjournment of meeting n.
kefaletsiz serbest bırakma release without bail n.
kefaletle serbest bırakma release on bail n.
mahrum bırakma deprivation n.
serbest bırakma emancipation n.
tehlikede bulunanları kendi haline bırakma abandonment of persons in danger n.
toplantıyı geri bırakma adjournment of meeting n.
vasiyet bırakma leaving a will n.
vasiyetle bırakma bequest n.
vasiyetname bırakma leaving a will n.
vasiyetname bırakma testacy n.
vasiyet bırakma testacy n.
vasiyetle miras bırakma devising n.
vasiyetle bırakma bequest n.
zilyetlikten yoksun bırakma dispossession n.
zorla hamile bırakma forced pregnancy n.
mirası belirli bir tevarüs sırasına göre bırakma işlemi entailment n.
miras bırakma bequeathal n.
miras bırakma bequeathment n.
kefaletle serbest bırakma replevin n.
geride bırakma dereliction n.
miras bırakma infeftment [scotland] n.
serbest bırakma discharge n.
mahrum bırakma seclusion n.
Politics
serbest bırakma the let-alone principle n.
ayrı bırakma isolation n.
oy verme hakkından yoksun bırakma disfranchisement n.
savaşı bırakma armistice n.
serbest bırakma enfranchisement n.
Institutes
işçi sendikası ile işverenin anlaştığı prosedürleri ihlal eden iş bırakma eylemi unconstitutional strike n.
Industry
(iş) bırakma chomage n.
(sağlık izni alarak) toplu iş bırakma eylemi sick-out n.
(sağlık izni alarak) toplu iş bırakma eylemine katılmak sick out v.
Insurance
bırakma beyanı notice of abandonment n.
bırakma abandonment n.
Tourism
bırakma bedeli drop off charge n.
kiralanan aracı kiracı tarafından talep edilen yere bırakma veya oradan alma karşılığı alınan ücret delivery charge n.
serbest bırakma günü release day n.
Technical
aralık bırakma spacing n.
bitümün leke bırakma eğilimi staining tendency of bitumen n.
bırakma gözenekliliği porosity of deposits n.
bırakma noktası drop point n.
çıplak bırakma denudation n.
çift aralık bırakma double spacing n.
direkt doğal iklim şartlarına maruz bırakma exposure to direct natural weathering n.
doğal hava şartlarına maruz bırakma exposure to natural weathering n.
elektrikle çalışmayan devre dışı bırakma cihazı non-electrical disable device n.
geri bırakma retardation n.
geri bırakma desorption n.
gürültüye maruz bırakma süresi duration of noise exposure n.
iz bırakma persistence n.
iz bırakma picture retention n.
iz bırakma iconic memorization n.
iz bırakma indentation n.
karbon artığı bırakma özelliği carbon residue n.
kısmi serbest bırakma partial weight release n.
koruyucu yükseltme ve serbest bırakma preservative uptake and release n.
laboratuvar ışın kaynaklarına maruz bırakma metotları methods of exposure to laboratory light sources n.
laboratuvar ışın kaynaklarına maruz bırakma yöntemleri methods of exposure to laboratory light sources n.
mühendislik sürecine gereğinden fazla maruz bırakma overengineering n.
mühendislik sürecine gereğinden fazla maruz bırakma over-engineering n.
oksijensiz bırakma asphyxiating n.
rezervuar su bırakma programı reservoir release schedule n.
serbest bırakma düzeneği tripping mechanism n.
serbest bırakma düğmesi release button n.
serbest bırakma disengagement n.
serbest bırakma düzeneği release gear n.
serbest bırakma release n.
serbest bırakma tertibatı release mechanism n.
serbest bırakma limiti release limit n.
suya maruz bırakma exposure to water n.
teknik sürece gereğinden fazla maruz bırakma over-engineering n.
teknik sürece gereğinden fazla maruz bırakma overengineering n.
tel halatları servis dışı bırakma kriterleri discard criteria of wire ropes n.
uv ışımayla yapay hava şartlarına maruz bırakma deney metodu test method for the determination of the artificial weathering by uv-irradiation n.
uçağı uçuş için bırakma launch n.
yay serbest bırakma spring releasing n.
yeniden basınca maruz bırakma recompression n.
yüzeyden bırakma desorption n.
yumurta bırakma egg-laying n.
x ışınlarına maruz bırakma xraying n.
(metalurji) bileşenlerin homojen dağılımını sağlamak için metali yüksek sıcaklıklara maruz bırakma homogenisation n.
(metalurji) bileşenlerin homojen dağılımını sağlamak için metali yüksek sıcaklıklara maruz bırakma homogenisation n.
bırakma dropping n.
(saatte) eşapman çarkı dişini serbest bırakma bölümü ile eşapman arasındaki mesafe shake n.
Computer
aralık bırakma kerning n.
boşluk bırakma spacing n.
bırakma gölgesi drop shadow n.
boşluk aralık bırakma spacing n.
bırakma form alanı drop-down form field n.
bırakma alanları drop areas n.
çerez bırakma cookie dropping n.
çerez bırakma cookie stuffing n.
çift aralık bırakma double spacing n.
çift aralık bırakma double-spacing n.
gölge bırakma ghosting n.
kağıdı bırakma paper release n.
ole varsayılan dışı sürükleme ve bırakma ole nondefault drag and drop n.
ortalama serbest bırakma oranı avg free rate n.
satır bırakma alanı row drop area n.
sürükleyip bırakma drag and drop n.
toplam bırakma sayısı total releases n.
güvenliği devre dışı bırakma yazılımı security disabler n.
sürükleyip bırakma sürükle ve bırak drag and drop expr.
toplam serbest bırakma/sn total frees/sec expr.
Informatics
aralık bırakma spacing n.
bellek alanını serbest bırakma memory deallocation n.
çift aralık bırakma double-spacing n.
kağıdı bırakma paper release n.
yarıda bırakma yordamı abort procedure n.
Telecom
bırakma isteği release request n.
çağrıyı cevapsız durumda bırakma call forward no reply n.
kağıdı bırakma paper release  n.
serbest bırakma talebi disengagement request n.
serbest bırakma koruma işareti release guard signal n.
serbest bırakma çağrısı release call n.
Television
iz bırakma persistence n.
iz bırakma iconic memorization n.
iz bırakma picture retention n.
Architecture
mimari ve görsel sanatlarda boş alan bırakma korkusu kenophobia n.
mimari ve görsel sanatlarda boş alan bırakma korkusu horror vacui n.
bırakma kirişi fascia n.
(ahşap çatıda) bırakma kirişi pendant post n.
Construction
bırakma deposition n.
bırakma kirişi main tie n.
bırakma kirişi fascia board n.
Automotive
bırakma desorption n.
debriyaj yarı santrifüj serbest bırakma parmakları clutch semi-centrifugal release fingers n.
debriyaj bırakma yayı clutch disengaging spring n.
gaz bırakma süreci blowdown period n.
hava yastığı devre dışı bırakma anahtarı air bag cut-off switch n.
kavrama yarı santrifüj serbest bırakma parmakları clutch semi-centrifugal release fingers n.
silindir devre dışı bırakma cylinder deactivation n.
vites kolu kilidi devre dışı bırakma butonu shift lock override button n.
Aeronautic
kanopi bırakma donanımı canopy release assembly n.
valiz bırakma yeri bag drop n.
Marine
bir dalgıcı vurgunun ardından yeniden basınca maruz bırakma recompression n.
bırakma spawning n.
tohum  bırakma seed liberation n.
Medical
böbreği ameliyatla kesip açma ve daimi fistül bırakma nephrostomy n.
çolak bırakma maiming n.
kansız bırakma işlemi exsanguination n.
kişiyi bir süre aç bırakma veya gıda maddelerini azaltma tedavisi limotherapy n.
sigarayı bırakma başarısı success of smoking cessation n.
sigara bırakma oranı smoking cessation rate n.
sigara bırakma tedavisi treatment of smoking cessation n.
sigara bırakma kliniği smoking cessation clinic n.
sigara bırakma danışma hattı smoking cessation hotline n.
sigara bırakma hattı smoking cessation hotline n.
(protein düzeyi) bırakma oranları drop-out rates n.
sudan yoksun bırakma testi water deprivation test n.
sıvıdan yoksun bırakma testi water deprivation test n.
sudan yoksun bırakma testi fluid deprivation test n.
sıvıdan yoksun bırakma testi fluid deprivation test n.
Psychology
alkolü bırakma sendromu alcohol withdrawal syndrome n.
doğuştan serbest bırakma mekanizmaları innate releasing mechanism n.
maruz bırakma ve tepki önleme exposure and response prevention n.
maruz bırakma terapisi exposure therapy n.
sanal gerçeklikle maruz bırakma terapisi virtual reality exposure therapy n.
serbest bırakma teorisi release theory n.
serbest bırakma terapisi release therapy n.
tedrici maruz bırakma graded exposure n.
mastürbasyon sırasında hazzı artırmak için kendini oksijensiz bırakma autoerotic asphyxia n.
bağımlılık yapan ilacı veya maddeyi bırakma withdrawal n.
maruz bırakma terapisi implosion therapy n.
doğuştan serbest bırakma mekanizması irm (innate releasing mechanism) abrev.
Printing
boşluk bırakma cetveli space rule n.
Food Engineering
salamurada bırakma marination n.
Logic
(mantıkta) istisna ve hariç bırakma anlamına gelen bir işaret minus sign n.
Physics
yüksek enerjili partiküllere maruz bırakma bombardment n.
yoksun bırakma ilkesi exclusion principle
Chemistry
doğal atmosfer şartlarına maruz bırakma deneyi natural weathering test n.
ekseriyetini bırakma bulk-release n.
ozona maruz bırakma ozonification n.
Biology
iz bırakma persistence n.
iz bırakma persistency n.
(patojenik bakteri, virüs, vb.) kültür veya ısıya maruz bırakma yoluyla daha az virülan yapmak attenuate v.
Biochemistry
sıvı altında bırakma flooding n.
Marine Biology
üreme/yumurtlama/yumurta bırakma alanı spawning ground n.
Botanic
bitkileri yavaş yavaş soğuk havaya maruz bırakma hardening n.
Agriculture
büyüyen gövde veya yaprakları sukulent kalmasını sağlamak için ışıksız bırakma yöntemi blanching n.
tohum bırakma ekipmanı bulunan biçerdöver dropper n.
Apiculture
yumurta bırakma organı aculeus n.
yumurta bırakma organı ovipositor n.
Social Sciences
kültürel veya ırksal asimilasyona maruz bırakma assimilationism n.
Education
ders ekleme ve bırakma dönemi drop-add n.
Linguistics
ivedi bırakma abrupt release n.
bırakma détente n.
Religious
(incil) eski musevilerde 50 yılda bir yapılan genel serbest bırakma yılı jubilee n.
Environment
açıklık bırakma dilatation n.
Military
bırakma noktası release point n.
alçak irtifadan paraşütle bırakma sistemi low altitude parachute extraction system n.
bomba bırakma tertibatı bomb release mechanism n.
bomba bırakma noktası bomb release point n.
bomba bırakma hattı bomb release line n.
düşük hızla bırakma low velocity drop n.
hizmet dışı bırakma denial of service n.
havadan yük bırakma görevlisi air cargo dispatcher n.
hesaplanmış havadan bırakma noktası computed air release point n.
paraşütle bırakma paradrop n.
silahları bırakma armistice n.
serbest bırakma free drop n.
serbest bırakma free dropping n.
sürekli olarak hesaplanan serbest bırakma noktası continuously computed release point n.
Hunting
top serbest bırakma sürgüsü latch n.
top serbest bırakma mandalı cylinder release button n.
Sport
ragbide gol çizgisinin önünde şut çekmek için topu yere bırakma touchdown n.
(krikette) vurucuyu oyun dışı bırakma hareketi attack n.
(buz hokeyi) oyun dışı bırakma cezası game misconduct n.
(curling taşını yönlendirirken düz çizgiden sapması için yapılan) bırakma hareketi ice n.
hakem düdüğünü çaldığında topu ilerletmeyi bırakma down n.
Baseball
tek bir savunma oyununda üç oyuncuyu birden oyun dışı bırakma triple play n.
koşucuyu geçmesi gereken kalenin dışında bırakma force-out n.
Cinema
merakta bırakma dizi/film cliffhanger n.
Printery
matbaada boşluk bırakma amacıyla kullanılan metal parça type slug n.
matbaada boşluk bırakma amacıyla kullanılan metal parça slug n.
gaz bırakma blowdown n.
boşluk bırakma malzemesi olarak kullanılan metal parça clump [uk] n.
Archaic
bırakma releasement n.
çocuğu üzerinden bir şey yuvarlayarak nefessiz bırakma overlaying n.
hamile bırakma improlificate n.