carry-out - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

carry-out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "carry-out" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 6 résultat(s)

Anglais Turc
General
carry-out n. yolluk
carry-out n. restorandan alınan paket yiyecek
carry-out n. paket servis yapan restoran
carry-out n. eve götürülmek üzere bardan alınan içki
carry-out adj. paket ürün
carry-out adj. restorandan alınıp eve götürülen yemek

Sens de "carry-out" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 115 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
carry out v. yerine getirmek
carry out v. uygulamak
carry out v. yürütmek
General
carry-out [scotland] n. paket servis
carry out v. uygulamak
carry out operations v. işlemleri yürütmek
carry out v. tamamlamak
carry out v. dışarıya taşımak
carry out v. gerçekleştirmek
carry out v. başarmak
carry out a biopsy v. biyopsi yapmak
carry out v. yürütmek
carry out a biopsy v. parça almak
carry out a search v. arama yapmak
carry out v. tatbik etmek
carry out v. infaz etmek
carry out v. misilleme yapmak
carry out v. bitirmek
carry out v. gerçekten yapmak
carry out v. çevirmek
carry out a raid v. baskın düzenlemek
carry out the evaluation v. değerlendirme yapmak
carry out investigation v. soruşturma yürütmek
carry out the orders v. emirleri yerine getirmek
carry out trade activities v. ticari faaliyette bulunmak
carry out a ruse v. dolap çevirmek
carry out (a task) v. yerine getirmek
carry out a work or a study v. çalışmada bulunmak
carry out a work or a study v. çalışma yürütmek
carry out works or studies v. çalışmalar yapmak
carry out a duty v. görev gerçekleştirmek
carry out a duty v. görev yapmak
carry out v. hayata geçirmek
carry out a project v. proje yürütmek
carry out evaluations v. değerlendirmelerde bulunmak
carry out an analysis v. analiz yapmak
carry out an operation v. ameliyat uygulamak
carry out a poll v. anket uygulamak
carry out a poll v. anket yapmak
carry out an inspection v. denetim yapmak
carry out an inspection v. denetim uygulamak
carry out an experiment v. deney yapmak
carry out measurement v. ölçüm yapmak
carry out an attack v. saldırıda bulunmak
carry out an attack v. saldırı yapmak
carry out an attack v. saldırı gerçekleştirmek
carry out v. icra etmek
carry out an operation v. operasyon düzenlemek
carry out an activity v. faaliyet yürütmek
carry out an operation v. operasyon yürütmek
carry out an assault v. operasyon gerçekleştirmek
carry out an operation v. operasyon gerçekleştirmek
carry out a policy v. politika izlemek
carry out an assault v. operasyon yürütmek
carry out sentence v. ceza uygulamak
carry out massacre v. soykırım yapmak
carry out genocide v. soykırım yapmak
carry out lobbying activities v. lobi faaliyeti yürütmek
carry out negotiations v. görüşmelerde bulunmak
carry out instruction v. talimat yerine getirmek
carry out valuation v. değerleme yapmak
carry out v. gerçeğe dönüştürmek
carry out massacre v. katliam işlemek
carry out a project v. proje gerçekleştirmek
carry out a project v. projeyi yürütmek
carry out an interview v. mülakat gerçekleştirmek
carry out v. ifa etmek
carry out partially v. kısmen gerçekleştirmek
carry out partly v. kısmen gerçekleştirmek
carry out a procedure v. işlemi gerçekleştirmek
carry out a policy v. siyaset gütmek
carry out a policy v. politika gütmek
carry out cooperation v. işbirliği yürütmek
carry out an inspection v. teftiş yapmak
carry out in cooperation v. bir arada yürütmek
carry out collectively v. bir arada yürütmek
carry out a policy v. politika uygulamak
carry out a transaction v. işlemi gerçekleştirmek
carry out a transaction v. işlem gerçekleştirmek
carry out together v. ortak yürütmek
carry out jointly v. ortak yürütmek
carry out a fire drill v. yangın tatbikatı yapmak
carry out research v. araştırma yürütmek
carry out (his/her) duty v. görevini yürütmek
carry out a project v. projeye imza atmak
carry out an activity v. faaliyet gerçekleştirmek
carry out the manoeuvre v. manevra yapmak
Phrasals
carry out v. sürdürmek
carry out v. işletmek
carry out v. başarıya ulaştırmak
carry out v. nihayete erdirmek
carry out v. sonuca ulaştırmak
Proverb
never make a threat you cannot carry out asla yerine getiremeyeceğin bir tehdit savurma
never make threats you cannot carry out asla yerine getiremeyeceğin tehditler savurma
Colloquial
don't make a threat you cannot carry out expr. yerine getiremeyeceğin bir tehdit savurma
don't make a threat you cannot carry out expr. yapamayacağın bir şeyle tehdit etme
don't make threats you cannot carry out expr. yerine getiremeyeceğin tehditler savurma
don't make threats you cannot carry out expr. yapamayacağın şeylerle tehdit etme
Idioms
carry out v. tutmak
carry out v. tamamlamak
carry out v. yerine getirmek
Trade/Economic
carry out transaction in bank v. bankada işlem yapmak
carry out advertising activities v. reklam faaliyetlerinde bulunmak
carry out delivery v. teslimat gerçekleştirmek
carry out the delivery v. teslimatı gerçekleştirmek
Law
carry out v. icra etmek
Politics
carry out census v. nüfus sayımı yapmak
Technical
carry out maintenance v. bakım yapmak
carry out v. yapmak
Computer
carry out an action n. bir eylem yürütme
Medical
carry out an operation v. operasyon yapmak
Environment
carry out studies on prevention of noise pollution v. gürültü kirliliğini önleyici çalışmalar yapmak
Military
carry out a land assault v. kara harekatı yapmak
carry out a land assault v. kara harekatı düzenlemek
British Slang
carry out n. eve götürülmek üzere bardan alınan içki