Turc | Anglais | |
---|---|---|
Politics | ||
Politics | cevap vermesi | assent of the authorities n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | nasıl cevap vermesi gerektiğini önceden söylemek (birine) | prime v. |
Phrasals | ||
Phrasals | cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak | call upon someone v. |
Phrasals | cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak | call on someone v. |
Phrasals | cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak | call on (someone) v. |
Law | ||
Law | davalıya davacının dava dilekçesine cevap vermesi için verilen sure | imparlance n. |
Law | tanığın sorulan sorulara cevap vermesi | answer to interrogatories n. |
Music | ||
Music | solistin söylediği bir söze enstrümanın cevap vermesi | call-and-response n. |