dökmek - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

dökmek



Sens de "dökmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 58 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dökmek cast v.
dökmek shed v.
dökmek spill v.
dökmek pour v.
General
dökmek slop v.
dökmek vacate v.
dökmek unbosom v.
dökmek pour out of v.
dökmek tip v.
dökmek empty v.
dökmek slosh v.
dökmek pour from v.
dökmek teem v.
dökmek run v.
dökmek diffuse v.
dökmek shower v.
dökmek slosh on v.
dökmek found v.
dökmek pour out v.
dökmek deplenish v.
dökmek deplete v.
dökmek break out in v.
dökmek channel something into v.
dökmek effuse v.
dökmek pour v.
dökmek exhaust v.
dökmek birch v.
dökmek affuse v.
dökmek turn v.
dökmek effund [obsolete] v.
dökmek unbreast v.
dökmek empt [dialect] v.
dökmek empte [obsolete] v.
dökmek jaup v.
dökmek birl [scotland] v.
dökmek birle [scotland] v.
dökmek lave v.
dökmek peal [dialect] [uk] v.
dökmek outwell [obsolete] v.
dökmek scale [scotland] v.
dökmek sift v.
dökmek skail v.
dökmek slip v.
dökmek slobber v.
dökmek squab v.
Phrasals
dökmek splash about v.
dökmek splash something about v.
dökmek splash around v.
dökmek dump out v.
Idioms
dökmek chuck overboard v.
Technical
dökmek tipple [dialect] v.
dökmek infuse v.
dökmek slope v.
dökmek pour v.
Computer
dökmek dump v.
Biochemistry
dökmek decant v.
Archaic
dökmek dispunge v.
Slang
dökmek knock out v.

Sens de "dökmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dökmek (gözyaşı vb) shed v.
kalıba dökmek mould v.
kalıba dökmek mold v.
General
boşaltma (sıvı vb dökmek) pouring n.
yumurta dökmek spawn v.
kabuk dökmek exuviate v.
sayıp dökmek recount v.
şarkı sözlerini şarkıya dökmek lyricize v.
resmiyete dökmek make official v.
çok su dökmek sluice v.
içine dökmek infuse v.
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek wash one's dirty linen in public v.
beton dökmek pour concrete v.
dil dökmek coax v.
içine dökmek pour in v.
kalıba dökmek cast v.
tüylerini dökmek molt v.
kazara dökmek spill v.
çöp dökmek dump v.
şakaya dökmek turn something into a joke v.
içini dökmek bare one's soul v.
su dökmek make water v.
ter dökmek perspire v.
kurtlarını dökmek have one's fling v.
içini dökmek unburden oneself v.
dökmek (sıvı/kan vb) spill v.
yeniden dökmek recast v.
bir şeyi yazıya dökmek write something out v.
derdini dökmek unburden v.
mayın dökmek lay mines v.
içine dökmek pour into v.
yaş dökmek shed tears v.
dil dökmek flatter v.
hurufat dökmek cast type v.
küçük su dökmek urinate v.
içini dökmek let one's hair down v.
içini dökmek bare one's heart v.
kalıba dökmek mold v.
ortaya dökmek divulge v.
kan dökmek shed blood v.
kanala dökmek channel v.
dil dökmek blandish v.
ortaya dökmek air v.
dökmek (gübre vb'ni tarlaya) spread v.
tüyleri dökmek depilate v.
küçük su dökmek make water v.
kaynar su dökmek scald v.
yaprakları dökmek defoliate v.
gözyaşı dökmek shed tears v.
resmiyete dökmek formalize v.
sayıp dökmek rehearse v.
ter dökmek sweat v.
boşaltmak (sıvı vb dökmek) pour v.
kan dökmek spill blood v.
deri dökmek (yılan) slough v.
ter dökmek sweat blood v.
eline su dökmek touch v.
kaşıkla dökmek spoon into v.
kırıp dökmek trash v.
su dökmek urinate v.
içini dökmek pour out one's heart v.
tüy dökmek shed v.
içine dökmek infuse into v.
ortaya dökmek uncloak v.
dil dökmek wheedle v.
dökmek (yaprak/gözyaşı/tüy) shed v.
dil dökmek talk somebody round v.
dökmek (çöp) tip v.
kırıp dökmek vandalize v.
dökmek (derdini) unload v.
sıvı dökmek/sürmek (kurumaması için pişen etin üstüne) baste v.
dökmek (deri/tırnak/kabuk/tüy) cast v.
ortaya dökmek make public v.
kalıba dökmek found v.
kurumaması için etin üzerine su dökmek baste v.
tüy dökmek molt v.
kurtlarını dökmek have a fling v.
gözyaşı dökmek weep v.
su dökmek souse v.
kurt dökmek pass a worm v.
sayıp dökmek recite v.
deri ya da tüy dökmek exuviate v.
içini dökmek get something off one's chest v.
kağıda dökmek indite v.
tüy dökmek moult v.
kazara dökmek (sıvıyı) slop v.
derdini dökmek confide one's troubles to v.
kurtlarını dökmek worm v.
çakıl dökmek pebble v.
kağıda dökmek write down v.
kırıp dökmek smash v.
kağıda dökmek write v.
kırıp dökmek destroy v.
ecel teri dökmek be in mortal fear v.
içini dökmek pour one's heart out v.
sayıp dökmek enumerate v.
çakıl dökmek gravel v.
kirli çamaşırlarını dökmek debunk v.
içini dökmek pour out v.
kurt dökmek worm v.
para dökmek spend a lot of money v.
dökmek (su vb) spill v.
kağıda dökmek pen v.
ter dökmek work up a sweat v.
ecel terleri dökmek sweat bullets v.
ter dökmek sweat buckets v.
ecel terleri dökmek sweat blood v.
ahbaplığa dökmek strike up a friendship v.
kurtlarını dökmek cut loose v.
kalıba dökmek mould v.
yaprak dökmek defoliate v.
yaprak dökmek drop leaves v.
yaprak dökmek shed leaves v.
ecel teri dökmek fear for one's life v.
meydana dökmek reveal v.
meydana dökmek make something public v.
notaya dökmek notate v.
kelimelere dökmek put into words v.
salya dökmek insalivate v.
resmiyete dökmek formalise v.
ticarete dökmek commercialise v.
saç dökmek lose one's hair v.
yük dökmek drop load v.
yük dökmek dump load v.
yük dökmek shed load v.
kalıba dökmek cast something in mold v.
kalıp dökmek cast mold v.
göz yaşı dökmek shed tears v.
yaprak dökmek fall leaf v.
resmiyete dökmek adopt an official manner v.
işi resmiyete dökmek make an established situation official v.
işi resmiyete dökmek adopt an official manner v.
işi resmiyete dökmek officialize v.
resmiyete dökmek make an established situation official v.
resmiyete dökmek officialize v.
sos dökmek pour sauce v.
derdini dökmek pour out one's troubles to somebody v.
derdini dökmek unbosom oneself v.
derdini dökmek pour out one's troubles v.
derdini dökmek air one's grievances v.
dert dökmek talk about one's troubles v.
söze dökmek express in words v.
söze dökmek verbalize v.
ticarete dökmek commercialize v.
yazıya dökmek get down v.
dil dökmek twist someone's arm v.
içini dökmek make a clean breast v.
eteğindeki taşları dökmek get it off your chest v.
erimiş yağ dökmek baste v.
pratiğe dökmek put into practice v.
içini dökmek sing one's heart out v.
derdini dökmek sing one's heart out v.
pratiğe dökmek put something into practice v.
yemeği üzerine dökmek spill the meal over oneself v.
yemeği üstüne dökmek spill the meal over oneself v.
yaprak dökmek lose leaves v.
sözcüklere dökmek express verbally v.
sözcüklere dökmek put into words v.
sözcüklere dökmek verbalize v.
birisine içini dökmek bare to someone v.
içini dökmek tell confidentially v.
içini dökmek confide v.
içini dökmek reveal in private v.
sahte gözyaşı dökmek shed false tears v.
teoriyi pratiğe dökmek put theory into practice v.
gömleğine kahve dökmek spill coffee on one’s shirt v.
gömleğine kahve dökmek spill coffee on one’s shirt v.
düşmanı denize dökmek throw the enemy into the sea v.
düşmanı denize dökmek drive the enemy into the sea v.
düşmanı denize dökmek drive the enemy forces into the sea v.
birinin dişlerini dökmek knock one’s teeth out v.
söze dökmek verbalise v.
kırıp dökmek vandalise v.
resmiyete dökmek officialise v.
sözcüklere dökmek verbalise v.
işi resmiyete dökmek officialise v.
tüylerini dökmek moult v.
çimento dökmek pour cement v.
kurşun dökmek pour lead (to repel evil eye) v.
meyve suyunu (bardağa) dökmek pour the juice v.
kek kalıbına dökmek pour into a cake mold v.
haşlanmış suya makarna dökmek pour pasta into boiling water v.
rakamlara dökmek put a figure on v.
(üstüne) dökmek affuse v.
yazıya dökmek redact v.
geri dökmek refund [obsolete] v.
gözyaşı dökmek lachrymate [obsolete] v.
kronolojisini dökmek chart v.
tekrar içeri dökmek reinfund v.
yeniden dökmek reinfuse v.
yeniden içine dökmek reinfuse v.
düşüncelerini kelimelere dökmek relate one's self v.
kan dökmek let blood v.
bir kaptan diğerine dökmek transvasate [obsolete] v.
bir kaptan diğerine dökmek transvase v.
bir şeyi yazıya dökmek set (something) down in writing v.
derdini dökmek unload v.
derdini dökmek empty v.
içini dökmek unpack v.
dikkatsizce dökmek jirble v.
kırıp dökmek waffle v.
kireç dökmek lime v.
para dökmek bleed v.
(bir şeyi) dökmek hail v.
içini dökmek blirt (out) [scotland] v.
içini dökmek blurt (out) v.
tüy dökmek mew v.
dökmek (boynuz) mew v.
gözyaşı dökmek wopen v.
kağıda yanlış dökmek mispen v.
ortaya dökmek repeat v.
geri dökmek repour v.
tekrar dökmek repour v.
(bir şeyin) üzerine su dökmek yote v.
tüy dökmek mue [obsolete] v.
dışarı dökmek decant v.
içini dökmek deliver v.
sayıp dökmek deplore [obsolete] v.
soğuk terler dökmek growse [dialect] [obsolete] [uk] v.
(içeceği) lıkırdama sesi ile dökmek guggle v.
(sıvı) dökmek run off v.
konuşmaya veya yazıya dökmek image v.
ortaya dökmek communicate v.
sayıp dökmek devise [obsolete] v.
içindekileri dökmek disgorge v.
içine dökmek infound [obsolete] v.
dil dökmek ingle [obsolete] v.
bardağa biraz su dökmek pour some water in the glass v.
kağıda dökmek dite [obsolete] v.
etrafa dökmek circumfuse v.
içini dökmek unburden v.
(senaryoyu) performansa dökmek interpret v.
dudaklarından dökmek pour v.
kalıba dökmek pour v.
içeceği bardağa dökmek pour out v.
toz dökmek powder v.
sos tenceresine dökmek saucer [dialect] v.
dile dökmek phrase v.
ortaya dökmek discloak [obsolete] v.
ısrarla dil dökmek flagitate v.
gözyaşı dökmek outlash v.
pratiğe dökmek practic v.
pratiğe dökmek practicalize v.
pratiğe dökmek practicalise v.
(makinenin) karbüratörüne benzin dökmek prime v.
pul dökmek scale v.
gözyaşı dökmek screet v.
dil dökmek scrounge v.
alın teri dökmek scuffle v.
(hatları) klasik dönem heykelleri gibi dökmek sculpture v.
(sıvıyı) dökmek send v.
parçalar halinde kabuk dökmek shard v.
(bitki) sağa sola yaprak dökmek shatter v.
(ağaç) meyve dökmek shatter v.
bir şeyi bir şeye dökmek/boşaltmak empty something in v.
gözyaşı dökmek forweep v.
(bir şeyi) dökmek slart [dialect] v.
su dökmek sloosh v.
beceriksizce dökmek slosh v.
acele ile dökmek slosh v.
gözyaşı dökmek sniffle v.
protokole dökmek protocolize v.
protokole dökmek protocolise v.
gözyaşı dökmek squinny v.
ter dökmek stew v.
kırıp dökmek stramash v.
dil dökmek cajole v.
(kalıba) dökmek cast v.
(tüy) dökmek shed v.
Phrasals
bir çırpıda sayıp dökmek reel off v.
yazıya dökmek take down v.
niyetini ortaya dökmek block out v.
sokağa/balkonlara dökmek bring someone or something out of something v.
sokağa/balkonlara dökmek bring someone or something out v.
kişisel bir sırrını ortaya dökmek come out v.
(bir şeyi) dökmek splash something about v.
dışa vurmak/eyleme dökmek (olumsuz hisleri) act something out v.
ardından gözyaşı dökmek/ağlamak weep about someone v.
ardından gözyaşı dökmek/ağlamak cry about someone v.
ardından gözyaşı dökmek/ağlamak weep over someone v.
bir şeyi bir şeyin üzerine dökmek slosh something on(to) something v.
bir şeyin üstünden bir şeyi sıyırıp almak/dökmek pour something off v.
bir şey için ter dökmek sweat over something v.
bir şeyi bir şeyin üzerine dökmek pour something over something v.
bir şeyi huni ile dökmek pour something through a funnel v.
bir şey hakkında birisine içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak rant at someone about something v.
bir şeyi bir şeyin üzerine dökmek pour something out on to something v.
bir şeyin üstünden bir şeyi sıyırıp almak/dökmek pour something off of something v.
bir şeyi bir şeyin üzerine dökmek slosh something on v.
bir şey için ter dökmek/çok çalışmak sweat for v.
bir şeyi bir şeyin üzerine dökmek pour something out v.
etrafına dökmek slosh something around v.
şablonunu/kalıbını çıkarmak/kağıda dökmek trace around something v.
(bir sıvıyı vb) (bir şeyin içine) tekrar/geri dökmek pour something back (in) v.
(ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek weep about someone v.
yazıya dökmek put down on paper v.
(bir sıvıyı vb) (bir şeyin içine) tekrar/geri dökmek pour something back into something v.
(ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek cry about someone v.
(ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek weep over someone v.
kırıp dökmek yank apart v.
yazıya dökmek get down v.
akışkan bir şeyi dökmek/boşaltmak pour down v.
birinin veya bir şeyin üstüne akışkan bir maddeyi boca etmek/dökmek/yağdırmak pour down v.
yazıya dökmek put down v.
yazıya dökmek set down v.
yazıya dökmek set something down v.
yazıya dökmek put something down v.
yazıya dökmek set down v.
yazıya dökmek set down v.
dil dökmek talk down v.
dışarı dökmek/saçmak/fırlatmak toss off v.
(bir şeyin içine) damla damla akıtmak/koymak/eklemek/dökmek drip in (something) v.
(bir şeyin içine) damla damla akıtmak/koymak/eklemek/dökmek drip into (something) v.
bir şeyi bir şeyin içine damla damla eklemek/dökmek drip something into something v.
bir şeyi bir şeyin içine damla damla eklemek/dökmek drip something in v.
(biri/bir şey) için göz yaşı dökmek weep for (someone or something) v.
(birisi/bir şey) uğruna göz yaşı dökmek weep for (someone or something) v.
(biri/bir şey) yüzünden göz yaşı dökmek weep for (someone or something) v.
yoğun bir duygudan dolayı göz yaşı dökmek weep for (someone or something) v.
sözlü olarak anlatılan bir şeyi yazıya dökmek transcribe something from someone or something v.
(bir şeye) avuç avuç para dökmek throw at v.
çok ter dökmek graft away v.
(birine) iç dökmek dump on (someone or something) v.
(birine) içini dökmek dump on (someone or something) v.
(birine) iç dökmek dump on v.
(birine) içini dökmek dump on v.
birilerini/bir şeyleri sayıp dökmek list someone or something off v.
dış tabakasını dökmek/değiştirmek slough off v.
bir şeyi dökmek/değiştirmek slough something off v.
dış tabakasını dökmek/değiştirmek sluff off v.
hafif hafif vurarak dökmek tap out v.
pat pat vurarak silkmek/dökmek tap out v.
devirip içindekini dökmek tip out v.
ters çevirip dökmek tip out v.
(bir şeyi) yazıya dökmek transcribe (something) in (something) v.
bir şeyi fonetik işaretlere dökmek transcribe something in something v.
(bir şeyin) üzerine asfalt/beton dökmek pave (something) over v.
üzerine asfalt, beton dökmek pave over v.
-e dökmek pour on v.
üstüne dökmek pour on v.
bir şeyi bir şeyin üstüne dökmek pour something on (to) something v.
(bir şeyden) dışarı dökmek pour out (of something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine dökmek pour out on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) dökmek pour out on (someone or something) v.
bir şeyi bir şeye boşatmak/dökmek pour something out on (to) someone or something v.
bir şeyi bir şeye boşatmak/dökmek pour something out v.
(birinin/bir şeyin) üzerine dökmek pour out onto (someone or something) v.
(birine/bir şeye) dökmek pour out onto (someone or something) v.
üzerine dökmek slop on v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine dökmek slop something on someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine dökmek slop something onto someone or something v.
üzerine dökmek slop onto v.
(bir şeyi) bir şeyin her yerine dökmek slosh through (something) v.
bol miktarda dökmek sluice out v.
sayıp dökmek spiel off v.
arka arkaya sayıp dökmek spiel off v.
bir şeyi sayıp dökmek spiel something off v.
bir şeyi arka arkaya sayıp dökmek spiel something off v.
(birinin/bir şeyin) başından aşağı dökmek splash all over (someone or something) v.
söylenenleri/düşünceleri klavyeyle yazarak yazıya dökmek type out v.
söylenenleri/düşünceleri daktiloyla yazıya dökmek type out v.
söylenenleri/düşünceleri dijital ortamda yazıya dökmek type out v.
daktiloyla/klavyeyle yazıya dökmek type out v.
dijital ortamda yazmak/yazıya dökmek type out v.
sayıp dökmek rhyme off v.
(birine) içini dökmek unload on (someone) v.
(birine) derdini dökmek unload on (someone) v.
'-e dökmek plunge in v.
bir şeyi bir şeye dökmek/boşaltmak empty something into something v.
(nehir vb) bir şeye dökmek/dökülmek empty into something v.
içini dökmek bare to v.
(bir şeyi) açıkça ortaya dökmek come out with (something) v.
birine güvenip içini dökmek confide something in someone v.
birine güvenip içini dökmek confide something to someone v.
(birine) güvenip içini dökmek confide (something) to (one) v.
(birine) güvenip içini dökmek confide in (one) v.
(birinin/bir şeyin) ardından göz yaşı dökmek cry for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) ardından göz yaşı dökmek cry over (someone or something) v.
birinin ne olduğunu ortaya dökmek cut someone down (to size) v.
birinin ne olduğunu ortaya dökmek take someone down (to size) v.
e damla damla eklemek/dökmek drip into v.
birine içini dökmek dump something on someone v.
birine içini dökmek dump on someone v.
içindeki her şeyi boşaltmak/dökmek dump out v.
-e dökmek/boşaltmak empty into v.
ortaya dökmek give up v.
bir şeyi ince tabakalar halinde dökmek flake something off of something v.
bir şeyi pul pul dökmek flake something off of something v.
(bir şeyi) küçük parçalar halinde dökmek flake something off of something v.
bir şeyi ince tabakalar halinde dökmek flake something off v.
bir şeyi pul pul dökmek flake something off v.
(bir şeyi) küçük parçalar halinde dökmek flake something off v.
-den ince tabakalar halinde dökmek flake off of v.
-den tabaka halinde dökmek flake off of v.
-den pul pul dökmek flake off of v.
(bir şeyden) ince tabakalar halinde dökmek flake off of (something) v.
(bir şeyden) tabaka halinde dökmek flake off of (something) v.
(bir şeyden) pul pul dökmek flake off of (something) v.
(birine/bir şeye) çok para dökmek fritter something away (on someone or something) v.
(biri/bir şey) için aptalca para harcamak/dökmek fritter something away (on someone or something) v.
grafiğe dökmek graph out v.
(bir şeyin) içine (bir şey) eklemek/koymak/dökmek infuse (something) with (something) v.
tekrar/geri dökmek pour back v.
geri içine dökmek pour back in v.
tekrar içine dökmek pour back in v.
geri içine dökmek pour back into v.
tekrar içine dökmek pour back into v.
(bir şeye/bir yere) dökmek pour into (something or some place) v.
(bir şeyin) içine dökmek pour into (something or some place) v.
bir sıvının üstündeki tabakayı dökmek/sıyırmak/almak pour off v.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağdırmak/dökmek rain down on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağdırmak/dökmek rain on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak rant at (someone or something) v.
-e içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak rant at v.
kolayca sayıp dökmek reel out v.
paslandırıp aşındırmak/dökmek/çürütmek rust off v.
tüy dökmek shed out v.
(birinin/bir şeyin) üzerine taşırmak/dökmek slosh on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine taşırmak/dökmek slosh onto (someone or something) v.
üzerine dökmek slosh over v.
(birine belli bir miktar para) dökmek spend (something) on (someone) v.
gösteriş amacıyla (bir şeye) para harcamak/dökmek splash out (on something) v.
(bir şey) için ter dökmek/çok çalışmak sweat for (something) v.
(bir şeyi) yazıya dökmek transcribe (something) into (something) v.
(bir şeyi fonetik işaretlere) dökmek transcribe (something) into (something) v.
sözlü olarak anlatılan bir şeyi yazıya dökmek transcribe from v.
yazıya dökmek transcribe in v.
(birinin/bir şeyin) ardından gözyaşı dökmek/ağlamak weep about (someone or something) v.
(biri/bir şey) için gözyaşı dökmek weep about (someone or something) v.
ardından gözyaşı dökmek/ağlamak weep over v.
(ölüm, kayıp yüzünden) biri için gözyaşı dökmek weep over v.
(birinin/bir şeyin) ardından gözyaşı dökmek/ağlamak weep over (someone or something) v.
(biri/bir şey) için gözyaşı dökmek weep over (someone or something) v.
hatasız sayıp dökmek click off v.
elde etmek için dil dökmek pitch for v.
ortaya dökmek flush out v.
Colloquial
dem dökmek menstruate v.
güveni suistimal etmek sırları açığa dökmek breach of confidence v.
icraata dökmek walk the walk v.
içini dökmek come into the open v.
su dökmek take a leak v.
su dökmek pass water v.
su dökmek spend a penny v.
su dökmek wee-wee v.
su dökmek pee-pee v.
su dökmek wee v.
su dökmek relieve oneself v.
ufak su dökmek pee-pee v.
ufak su dökmek relieve oneself v.
ufak su dökmek wee v.
ufak su dökmek spend a penny v.
ufak su dökmek wee-wee v.
ufak su dökmek take a leak v.
ufak su dökmek pass water v.
savaştaki başarılarını sayıp dökmek count coup v.
içini dökmek get it out v.
lop lop koymak/dökmek glop v.
vurarak dökmek knock out v.
birine içini dökmek lay something on someone v.
içini dökmek let rip v.
içindekileri dökmek pour it on v.
dil dökmek jaw v.
dil dökmek jawbone v.
içini dökmek be out v.
kurtlarını dökmek get rocks off v.
içini dökmek spew guts v.
içini dökmek spew one's guts v.
-e içini dökmek unbosom oneself to v.
-e içini dökmek unburden oneself to v.
soğuk terler dökmek sweat it out v.
Idioms
ateşe benzin dökmek blow the coals v.
içini dökmek bare (one's) breast v.
içini dökmek bare (one's) breast v.
(birinin) sırrını ortaya çıkarmak/dökmek give someone away v.
(bir şeyi) tüm ayrıntılarını sayıp dökmek cite (something) chapter and verse v.
(birinin) kanını dökmek broach (one's) claret v.
(birinin) kanını dökmek tap (one's) claret v.
(birinin) kanını dökmek tap someone's claret v.
gizli tuttuğu bilgileri ortaya dökmek reveal (one's) cards v.
gizli tuttuğu bilgileri ortaya dökmek show (one's) cards v.
alın teri dökmek break a sweat v.
alın teri dökmek sweat blood v.
alın teri dökmek turn an honest penny v.
ardından göz yaşı dökmek cry over v.
birine içini dökmek pour one's heart out v.
birine içini dökmek open one's heart to someone v.
birine içini dökmek unbosom oneself to someone v.
boşuna dil dökmek preach to the choir v.
birine sırlarını dökmek pour one's heart out v.
birine içini dökmek pour one's heart out to someone v.
bir şeye para dökmek go to the expense of something v.
birisine içini dökmek bare one's soul to someone v.
birine içini dökmek unburden oneself to someone v.
birine içini dökmek get off one's chest v.
birine sırlarını dökmek pour one's heart out to someone v.
birine içini dökmek have a heart-to-heart talk v.
boşuna dil dökmek preach to the converted v.
birine sırlarını dökmek open one's heart to someone v.
derdini dökmek air one's grievances v.
havanda su dökmek take coals to newcastle v.