Historique

düzleştirmek

Sens de "düzleştirmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	düzleştirmek	flatten v.
General
2	General	düzleştirmek	flatten v.
3	General	düzleştirmek	levigate v.
4	General	düzleştirmek	level v.
5	General	düzleştirmek	even v.
6	General	düzleştirmek	slick v.
7	General	düzleştirmek	surface v.
8	General	düzleştirmek	smooth v.
9	General	düzleştirmek	locate v.
10	General	düzleştirmek	rub down v.
11	General	düzleştirmek	fettle v.
12	General	düzleştirmek	uncurl v.
13	General	düzleştirmek	emolliate v.
14	General	düzleştirmek	unkink v.
15	General	düzleştirmek	glabreate v.
16	General	düzleştirmek	deck v.
17	General	düzleştirmek	oil v.
18	General	düzleştirmek	rub (up) v.
19	General	düzleştirmek	displat v.
20	General	düzleştirmek	pancake v.
21	General	düzleştirmek	plain [obsolete] v.
22	General	düzleştirmek	plane v.
23	General	düzleştirmek	plat v.
24	General	düzleştirmek	slight [obsolete] v.
25	General	düzleştirmek	slight v.
26	General	düzleştirmek	smeeth v.
27	General	düzleştirmek	square v.
28	General	düzleştirmek	straught v.
Phrasals
29	Phrasals	düzleştirmek	smooth away v.
30	Phrasals	düzleştirmek	slick down v.
Archaic
31	Archaic	düzleştirmek	elimate v.
32	Archaic	düzleştirmek	glib v.

Sens de "düzleştirmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 65 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	buldozer ile düzleştirmek	flatten with a bulldozer v.
2	General	kıvırcık saçı kimyasal işlemlerle düzleştirmek	conk v.
3	General	eğe ile oymak/düzleştirmek	rasp something out v.
4	General	vitesi düzleştirmek	gear level v.
5	General	ısıtarak düzleştirmek	beath v.
6	General	eğriyi düzleştirmek	flatten the curve v.
7	General	(kıvrımlı bir şeyi) düzleştirmek	unpleat v.
8	General	zımpara kağıdı ile düzleştirmek	glass-paper v.
9	General	duvardaki çöküntüleri macunla doldurarak düzleştirmek	glaze v.
10	General	geniş bir yüzeyi düzleştirmek veya pürüzsüzleştirmek	grade v.
11	General	yüzeyini düzleştirmek	panel v.
12	General	çekiçle düzleştirmek	pean v.
13	General	sıkıp bastırarak düzleştirmek	press v.
14	General	sıyıraç ile düzleştirmek	strickle v.
Phrasals
15	Phrasals	bir şeyi düzleştirmek	level something off v.
16	Phrasals	bir şeyi (inceltmek/düzleştirmek için) törpülemek	file something down v.
17	Phrasals	bir şeyi düzleştirmek	level something down v.
18	Phrasals	bir şeyi zımpara ile düzleştirmek	sand something down v.
19	Phrasals	bir şeyi vurarak/döverek bir şeyi düzleştirmek	pound something out v.
20	Phrasals	planya ile düzleştirmek	plane away v.
21	Phrasals	rendeleyerek/planya ile yumruları/çentikleri düzleştirmek	plane something off v.
22	Phrasals	planya ile düzleştirmek	plane something down v.
23	Phrasals	(saçını vb) düzleştirmek	slick something down v.
24	Phrasals	elle bastırarak yatıştırmak/düzleştirmek/toparlamak	pat down v.
25	Phrasals	elle vurarak düzleştirmek	pat down v.
26	Phrasals	hafifçe vurarak düzleştirmek/yatıştırmak	pat down v.
27	Phrasals	pat pat vurarak düzeltmek/düzleştirmek	pat down v.
28	Phrasals	bir şeyi elle hafifçe vurarak düzleştirmek/sıkıştırmak	pat something down v.
29	Phrasals	bir şeye pat pat vurarak düzleştirmek	pat something down v.
30	Phrasals	hafifçe vurarak düzleştirmek/sıkıştırmak/şekil vermek (elle veya düz bir aletle)	pat down v.
31	Phrasals	pat pat vurarak düzleştirmek/şekillendirmek	pat down v.
32	Phrasals	suyla/bir sıvıyla düzleştirmek	wet down v.
33	Phrasals	ıslatıp düzeltmek/düzleştirmek	wet down v.
34	Phrasals	suyla/bir sıvıyla düzleştirmek	wet someone or something down v.
35	Phrasals	ıslatıp düzeltmek/düzleştirmek	wet someone or something down v.
36	Phrasals	geri düzleştirmek	smooth back v.
37	Phrasals	ıslatıp düzleştirmek	wet back v.
38	Phrasals	bir şeyi düzleştirmek	even something out v.
39	Phrasals	bir şeyi düzleştirmek	even something up v.
40	Phrasals	birini/bir şeyi düzleştirmek	flatten someone or something out v.
41	Phrasals	yüzeyi/zemini düzleştirmek	fur out v.
42	Phrasals	zımparalayıp düzleştirmek	sand down v.
43	Phrasals	zımparayla düzleştirmek	sand down v.
44	Phrasals	(ıslak post veya deri) düzleştirmek	set out v.
Idioms
45	Idioms	kırışıklıkları düzleştirmek	get the wrinkles out v.
46	Idioms	ütüyle düzleştirmek	iron out v.
47	Idioms	(bir şeyi) düzleştirmek	get the wrinkles out (of something) v.
Technical
48	Technical	taş gibi malzemeleri düzleştirmek ve cilalamak için kullanılan bir araç	dresser n.
49	Technical	(saat yayı üretiminde) metali şerit şeklinde düzleştirmek için kullanılan levha paftası	flatter n.
50	Technical	(metal levhalarda, deri malzemelerde) çatlakları ve dikiş yerlerini düzleştirmek için kullanılan aletler	seam set n.
51	Technical	malzemelerdeki çatlakları ve birleşme yerlerini düzleştirmek için kullanan alet	seamset n.
52	Technical	(bükülmüş ipi) sarmal ile düzleştirmek	thoroughfoot v.
53	Technical	buharlı silindirle düzleştirmek	steamroll v.
54	Technical	oksi asetilin alevi veya aşındırıcı toz ile pürüzlerini giderip düzleştirmek	scarf v.
55	Technical	(yay veya oku) düzleştirmek	set v.
56	Technical	tanelerini düzleştirmek	crush v.
Informatics
57	Informatics	bir eğriyi düzleştirmek	smooth a curve v.
Construction
58	Construction	buldozerle düzleştirmek	bulldoze v.
Railway
59	Railway	(rayları) dolgu maddesiyle düzleştirmek	gag v.
Gastronomy
60	Gastronomy	çiğ et dilimlerini et dövücü ile düzleştirmek	bat out v.
Agriculture
61	Agriculture	toprağı düzleştirmek ve parçalamak için kullanılan tarım makinesi	roller n.
62	Agriculture	(toprağı) düzleştirmek	puddle v.
Environment
63	Environment	erozyonla düzleştirmek	planate v.
Sport
64	Sport	sahanın yüzeyini düzleştirmek için kullanılan cihaz	roller n.
Printery
65	Printery	(kitap yapraklarını) çekiçle vurarak düzleştirmek	beat v.