Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
daha önemli
Sens de
"daha önemli"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
daha önemli
major
adj.
Sens de
"daha önemli"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 104 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
daha az önemli olan şey
handmaiden
n.
2
General
adımların diğer hareketlerden daha önemli olduğu dans
hoofing
n.
3
General
daha önemli şey
more
n.
4
General
daha önemli bir şeye sokma
hedging [obsolete]
n.
5
General
daha büyük veya önemli bir şeye bağlı olan şey
incident
n.
6
General
daha büyük veya önemli bir şeyin sonucu olan durum
incident
n.
7
General
daha önemli bir şeyin sonucu olarak meydana gelen durum
incident
n.
8
General
daha önemli bir gazete makalesi ile ilişkili olup genellikle ona ek olarak basılan gazete makalesi
follow
n.
9
General
daha önemli saymak (birini/bir şeyi başkasından)
subordinate to
v.
10
General
daha az önemli saymak
subordinate
v.
11
General
daha önemli olmak
override
v.
12
General
olduğundan daha önemli saymak
overrate
v.
13
General
daha önemli olmak
take precedence of
v.
14
General
-den daha az önemli olmak
be subordinate to
v.
15
General
-den daha önemli olmak
outweigh
v.
16
General
(bir şeyi) daha büyük veya önemli bir şeye bağlamak
bootstrap
v.
17
General
daha önemli bir şeye sokmak
hedge [obsolete]
v.
18
General
daha önemli görünmek
overshade
v.
19
General
daha önemli olmak
overshadow
v.
20
General
daha büyük veya önemli bir şeyle birlikte kurup çalıştırmak
piggyback
v.
21
General
daha az önemli olan (başka bir şeye göre)
subordinate
adj.
22
General
daha az önemli
lesser
adj.
23
General
daha az önemli olan (başka bir şeye göre)
understrapping
adj.
24
General
daha az önemli
smaller
adj.
25
General
daha az önemli anlamı veren ön ek
under-
pref.
Phrasals
26
Phrasals
(birinden) bir şeyden daha az önemli kabul edilmek
rank below (someone or something)
v.
27
Phrasals
(birinden) bir şeyden daha az önemli kabul etmek
rank below (someone or something)
v.
28
Phrasals
(birisinden, bir gruptan ya da bir şeyden) daha değerli ya da önemli kabul edilmek
rank above (someone or something)
v.
29
Phrasals
(birisine ya da bir şeye kıyasla) daha önemli görülmek
rank above (someone or something)
v.
30
Phrasals
(birisini, bir grubu ya da bir şeyi) daha önemli saymak
rank above (someone or something)
v.
31
Phrasals
-den daha önemli olmak
come before
v.
32
Phrasals
(birinden/bir şeyden) daha önemli olmak
come before (someone or something)
v.
33
Phrasals
daha önemli/değerli sayılmak
rate above
v.
34
Phrasals
daha önemli/değerli saymak
rate above
v.
35
Phrasals
(birinden/bir şeyden) daha önemli/değerli sayılmak/görülmek
rate above (someone or something)
v.
36
Phrasals
(birinden/bir şeyden) daha önemli/değerli olarak değerlendirilmek
rate above (someone or something)
v.
37
Phrasals
(birinden/bir şeyden) daha önemli/değerli saymak/görmek
rate above (someone or something)
v.
38
Phrasals
(birinden/bir şeyden) daha önemli/değerli olarak değerlendirmek
rate above (someone or something)
v.
39
Phrasals
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli sayılmak/görülmek
rate below (someone or something)
v.
40
Phrasals
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli olarak değerlendirilmek
rate below (someone or something)
v.
41
Phrasals
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli saymak/görmek
rate below (someone or something)
v.
42
Phrasals
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli olarak değerlendirmek
rate below (someone or something)
v.
43
Phrasals
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli kılmak
subordinate to (someone or something)
v.
Colloquial
44
Colloquial
kendini olduğundan daha önemli görme
delusions of grandeur
n.
45
Colloquial
yapacak daha önemli şeyler/işler
better things to do
n.
46
Colloquial
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli
subordinate to (someone or something)
adj.
Idioms
47
Idioms
başka/daha önemli iş/işler
better fish to fry
n.
48
Idioms
yapacak/uğraşacak başka/daha önemli iş/işler
better fish to fry
n.
49
Idioms
başka/daha önemli işlerle (meşgul olma)
better fish to fry
n.
50
Idioms
kendini olduğundan daha güçlü/önemli gören kimse
a fly on the wheel
n.
51
Idioms
diğerlerine göre daha az önemli kimse/şey
a poor relation
n.
52
Idioms
yapacak daha önemli işler
bigger fish to fry
n.
53
Idioms
yapacak daha önemli bir iş
bigger fish to fry
n.
54
Idioms
ilgilenmesi gereken daha önemli meseleler/bir mesele
bigger fish to fry
n.
55
Idioms
yapacak daha önemli işler
other fish to fry
n.
56
Idioms
yapacak daha önemli bir iş
other fish to fry
n.
57
Idioms
ilgilenecek daha önemli bir konu
other fish to fry
n.
58
Idioms
bir şeyi daha az keyifli/başarılı ya da önemli hale getirmek
throw a wet blanket over (something)
v.
59
Idioms
bir şeyi daha az keyifli/başarılı ya da önemli hale getirmek
throw a wet blanket over something
v.
60
Idioms
daha önemli bir işi için bir işe son vermek
clear the decks
v.
61
Idioms
daha önemli bir işi için bir işe son vermek
clear the deck
v.
62
Idioms
bir şeyi olduğundan daha önemli/ciddi imiş gibi göstermek
make a song and dance about something
v.
63
Idioms
birini başınızı ağrıtmasın diye daha önemli izlenimi uyandıran bir makama getirmek
kick upstairs
v.
64
Idioms
daha önemli olmak
be head and shoulders above
v.
65
Idioms
daha önemli/mühim olmak
take precedence over
v.
66
Idioms
daha önemli/mühim olmak
have precedence over
v.
67
Idioms
diğerine göre daha az önemli görünmek
fade into insignificance
v.
68
Idioms
daha önemli bir şey uğruna feda/kurban edilmek
be sacrificed on the altar of something
v.
69
Idioms
daha önemli bir işi olmak
have other fish to fry
v.
70
Idioms
diğerine göre daha az önemli görünmek
pale into insignificance
v.
71
Idioms
yapacak daha önemli işleri olmak
have bigger fish to fry
v.
72
Idioms
yapacak daha önemli bir işi olmak
have more important fish to fry
v.
73
Idioms
yapacak daha önemli bir işi olmak
have other fish to fry
v.
74
Idioms
yapacak daha önemli işleri olmak
have other fish to fry
v.
75
Idioms
yapacak daha önemli bir işi olmak
have bigger fish to fry
v.
76
Idioms
yapacak daha önemli işleri olmak
have more important fish to fry
v.
77
Idioms
(birinden/bir şeyden) daha az önemli olmak
take a backseat (to someone or something)
v.
78
Idioms
yapacak daha önemli işleri olmak
have better/bigger/other fish to fry
v.
79
Idioms
yapacak daha önemli bir işi olmak
have better/bigger/other fish to fry
v.
80
Idioms
ilgilenecek daha önemli bir konusu olmak
have better/bigger/other fish to fry
v.
81
Idioms
yapacak daha önemli işleri olmak
have better fish to fry
v.
82
Idioms
yapacak daha önemli bir işi olmak
have better fish to fry
v.
83
Idioms
ilgilenecek daha önemli bir konusu olmak
have better fish to fry
v.
84
Idioms
yapacak daha önemli/ilginç işleri olmak
have other cats to whip
v.
85
Idioms
(birinden/bir şeyden) daha önemli/mühim olmak
have precedence over (someone or something)
v.
86
Idioms
(birini) başını ağrıtmasın diye daha önemli izlenimi uyandıran bir makama getirmek
kick (one) upstairs
v.
87
Idioms
birini başını ağrıtmasın diye daha önemli izlenimi uyandıran bir makama getirmek
kick somebody upstairs
v.
88
Idioms
(birinden/bir şeyden) çok daha önemli olmak
tower head and shoulders above (someone or something)
v.
89
Idioms
(birinden/bir şeyden) çok daha önemli olmak
tower head and shoulders over (someone or something)
v.
90
Idioms
grubun esas üyelerinden daha önemli görünmeye çalışmak
outpope the pope
v.
91
Idioms
insandan daha önemli/değerli/üstün bir şey yoktur
man is the measure of all things
expr.
Speaking
92
Speaking
bizim burada yaptığımız şey çok daha önemli
what we're doing here is far more important
expr.
Trade/Economic
93
Trade/Economic
daha önemli kazanımlar
greater returns
n.
94
Trade/Economic
maddi sıkıntılar nedeniyle daha az önemli faturaları ödemeyi erteleme
load-shedding
n.
95
Trade/Economic
daha az önemli
subordinate
adj.
Computer
96
Computer
bloglar, vikiler, forumlar gibi etkileşimli deneyimlerin yalnızca bilgiye erişimden daha önemli bir rol oynadığı internet türü
web 2.0
n.
Traffic
97
Traffic
daha önemli bir yola çıkan yan yol
feeder road
n.
Railway
98
Railway
daha önemli bir yerden gelen (tren)
down
adj.
Biology
99
Biology
zeka ve davranışın belirlenmesinde kalıtımın çevresel etkenlerden daha önemli olduğunu öne süren doktrin veya okul
hereditarian
n.
Social Sciences
100
Social Sciences
amerikan kültürünün diğer kültürlerden daha önemli olduğunu düşünme eğilimi
americentrism
n.
101
Social Sciences
amerikan kültürünün diğer kültürlerden daha önemli olduğunu düşünme eğiliminde olan
americentric
adj.
Religious
102
Religious
ayin sırasında daha önemli kısımlara geçerken çalınan çan
sanctus bell
n.
Philosophy
103
Philosophy
alışılmadık koşulların normal koşullardan daha önemli olduğuna dair bir inanış
abnormalism
n.
Music
104
Music
gramofon kaydının daha önemli kabul edilen kısmı
a-side
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of daha önemli
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy