düşkün - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

düşkün



Sens de "düşkün" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
düşkün fond adj.
General
düşkün almsman n.
düşkün devotee n.
düşkün addict n.
düşkün fan n.
düşkün indulgent adj.
düşkün keen adj.
düşkün fallen adj.
düşkün broken down adj.
düşkün keen on adj.
düşkün hooked adj.
düşkün droopy adj.
düşkün partial adj.
düşkün inveterate adj.
düşkün decayed adj.
düşkün fallen on hard times adj.
düşkün jealous adj.
düşkün addicted adj.
düşkün doting adj.
düşkün affected adj.
düşkün needy adj.
düşkün bound adj.
düşkün down at heels adj.
düşkün given to adj.
düşkün given adj.
düşkün poor adj.
düşkün crank adj.
düşkün jealous of adj.
düşkün crazy adj.
düşkün devoted adj.
düşkün enamoured adj.
düşkün enamored adj.
düşkün fond of adj.
düşkün fain [scotland] adj.
düşkün choice adj.
düşkün self-devoted adj.
düşkün spoony adj.
düşkün fond of prep.
Colloquial
düşkün skid-row bum n.
düşkün stew bum [old-fashioned] n.
düşkün shook [australia/new zealand] adj.
Insurance
düşkün confused adj.
Archaic
düşkün dottled adj.

Sens de "düşkün" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 351 résultat(s)

Turc Anglais
General
midesine düşkün gastronome n.
keyfine düşkün kimse epicure n.
şehvete düşkün adam satyr n.
tensel zevklere fazlasıyla düşkün kimse sensualist n.
aşka düşkün (cinsel anlamda) amorist n.
zevk ve sefaya düşkün tip reveller n.
keyfine düşkün freeliver n.
güzel sanatlara düşkün esthete n.
uyuşturucu maddelere düşkün drug addict n.
boğazına düşkün kimse gourmand n.
zevk ve sefaya düşkün tip reveler n.
tensel zevklere fazlasıyla düşkün olma sensualism n.
evine düşkün homebody n.
sefahate düşkün sybarite n.
zevk ve sefaya düşkün tip lotus-eater n.
içkiye düşkün kimse drunkard n.
abur cubur yiyeceklere düşkün kimse junkaholic n.
özgürlüğüne düşkün freewheeler n.
kitap okumaya düşkün avid reader n.
kadınlara düşkün erkek casanova n.
kadınlara düşkün erkek womanizer n.
kadınlara düşkün erkek woman-chaser n.
kadınlara düşkün erkek philanderer n.
özgürlüğüne düşkün insanlar freedom lovers n.
özgürlüğüne düşkün insanlar freedom-loving people n.
işine düşkün diligent n.
kadınlara düşkün erkek womaniser n.
güzel sanatlara düşkün aesthete n.
tensel zevke düşkün kimse carnalist n.
nostaljiye düşkün kimse nostalgist n.
orman manzarasına düşkün olma nemophily n.
boğazına düşkün kimse gourmandizer n.
zekaya düşkün kimse sapiophile n.
gönül eğlendirmeye düşkün kimse amourist n.
zevkine düşkün kimse epicurean n.
zevk ve sefaya düşkün tip uptails all n.
karısına çok düşkün olma uxoriousness n.
(eskiden ingiltere'de) düşkün bir kimsenin yararına düzenlenen bir festival bidale [obsolete] n.
düşkün kimse habitué n.
(bir şeye) düşkün olma fascination with n.
at yarışına düşkün kimse hardboot n.
zevk ve sefaya düşkün tip merrymaker n.
tembel ve nefsine düşkün kimse fainéant n.
sağlığına düşkün kimse health fanatic n.
yunan uygarlığı, dili veya edebiyatına düşkün kimse hellenist n.
evde olmaktan keyif alan ve ailesine düşkün kimse home-lover n.
rahatına düşkün kimse luxury n.
kadınlara düşkün olma mulierosity n.
rahatına düşkün kimse delicate [obsolete] n.
kalabalıklara düşkün olma demophilia n.
kalabalıklara düşkün olma demophil n.
kalabalıklara düşkün olma demophile n.
nefsine düşkün kimse (ayyaş, obur) gulch [dialect] [uk] n.
boğazına düşkün guttler n.
kitap okumaya düşkün kimse devourer n.
aşırı düşkün kimse doater n.
düşkün kimse dosser [uk] n.
aşırı düşkün kimse doter n.
(orta çağ avrupası'nda) latin dilinde hicivli ve küfürlü şarkılar yazan keyfine düşkün gezgin öğrenci golyardeys n.
içkiye düşkün kimse dronklap [south africa] n.
kültüre düşkün kimse culturati n.
köpeklere düşkün olan cynophilist n.
dünyevi zevklere düşkün kimse fleshling n.
törene düşkün kimse prig n.
eğrelti otlarına aşırı düşkün kimse pteridophilist [obsolete] n.
güllere düşkün olan kimse rosarian n.
özgürlüğüne düşkün kimse free spirit n.
keyfine düşkün kimse free liver n.
keyfine düşkün yaşam free living n.
keyfine düşkün kimse free-liver n.
slav kültürüne düşkün kimse slavophil n.
ateşe düşkün olma pyrophilia n.
düşkün olmak dote v.
düşkün olmak keen v.
düşkün olmak dote upon v.
çok düşkün olmak dote on v.
düşkün olmak be addicted v.
içkiye düşkün olmak tipple v.
çok düşkün olmak dote up v.
düşkün olmak be addicted to v.
düşkün olmak be keen on v.
düşkün olmak dote on v.
dinine düşkün olmak be devoted to one's religion v.
dinine düşkün olmak be pious v.
dinine düşkün olmak be devout v.
dinine düşkün olmak be committed to one's religion v.
rahatına düşkün olmak be fond of one's comfort v.
-e düşkün olmak be fond of v.
boğazına düşkün olmak enjoy eating v.
tutkun/düşkün/meraklı olmak be into v.
düşkün olmak set the heart upon v.
keyfine düşkün davranmak epicurize v.
keyfine düşkün davranmak epicurise v.
içkiye düşkün olmak gill [dialect] [uk] v.
aşırı düşkün olmak od v.
keyfine düşkün olmak dissipate v.
aşırı düşkün hale getirmek dote [obsolete] v.
(maddeye) düşkün olmak dope v.
nefsine düşkün yaşamak sensualize v.
nefsine düşkün yaşamak sensualise v.
düşkün olmak smaak [south africa] v.
tensel zevklere düşkün sensual adj.
gırtlağına düşkün greedy adj.
boğazına düşkün gluttonous adj.
rahatına düşkün parking adj.
dünya zevklerine düşkün worldly adj.
sekse düşkün lecherous adj.
kendine düşkün self indulgent adj.
aşırı düşkün as keen as mustard adj.
rahatına düşkün self indulgent adj.
rahatına düşkün unaccommodating adj.
boğazına düşkün gourmet adj.
nefsine düşkün sensual adj.
aşırı düşkün fanatic adj.
okumaya düşkün bookish adj.
şehvete düşkün sensual adj.
keyfine düşkün unaccommodating adj.
keyfine son derece düşkün voluptuous adj.
şehvete düşkün lascivious adj.
zevküsefaya düşkün voluptuous adj.
açık havada yapılan sporlara düşkün outdoorsy adj.
aşırı düşkün fanatical adj.
zevk ve sefaya düşkün epicurean adj.
karısına çok düşkün uxorious adj.
merasime düşkün ceremonious adj.
törene düşkün punctilious adj.
erotik zevklere düşkün sensual adj.
-e düşkün devoted to adj.
nefsine düşkün self-indulgent adj.
rahatına düşkün self-indulgent adj.
tarzına düşkün style-conscious adj.
stiline düşkün style-conscious adj.
temizliğe aşırı düşkün olan houseproud adj.
temizliğe aşırı düşkün olan house-proud adj.
aşırı düşkün overfond adj.
hanımına/eşine aşırı düşkün uxorious adj.
karısına aşırı derecede düşkün uxorious adj.
kocasına aşırı düşkün maritorious adj.
kocasına/eşine aşırı düşkün maritorious adj.
zevke ve eğlenceye düşkün abandoned adj.
yeni fikirlere, modaya, ve benzeri şeylere aşırı düşkün newfangle adj.
yeni fikirlere, modaya, ve benzeri şeylere aşırı düşkün newfangled adj.
zevke düşkün apolaustic adj.
düşkün olmayan unfallen adj.
(bir şeye) düşkün olmayan unfond adj.
şehvete düşkün lascious adj.
şehvete düşkün lascivient adj.
şaraba düşkün vinolent adj.
aşırı derecede nefsine düşkün masturbatory adj.
sağlığına düşkün health adj.
şehvetli ve nefsine düşkün mollitious adj.
ısırmaya düşkün mordacious adj.
eğlenceye düşkün revelous adj.
şehvete düşkün likerous [obsolete] adj.
kadınlara düşkün olan mulierose [obsolete] adj.
biniciliğe düşkün riding adj.
binmeye düşkün riding adj.
sürmeye düşkün riding adj.
kullanmaya düşkün riding adj.
rahatına düşkün delicate [obsolete] adj.
rahatına düşkün delicious [obsolete] adj.
lüks yiyeceklere düşkün gourmand adj.
(bir şeye) alışılmadık derecede düşkün great adj.
boğazına düşkün gutsy adj.
kitaplara aşırı düşkün overbookish adj.
aşırı düşkün overenamoured adj.
aşırı düşkün overenamored adj.
şehvetine düşkün impure adj.
eski olana düşkün oldfangled adj.
dedikoduya düşkün dishy adj.
ifşaya düşkün dishy adj.
boğazına düşkün ingluvious [obsolete] adj.
aşırı düşkün doted [obsolete] adj.
zevkine düşkün (kimse) good-time adj.
yemeye düşkün gormand adj.
birbirine düşkün closely knit adj.
içki arkadaşına düşkün compotatory adj.
içkiye düşkün crapulous adj.
evine düşkün domestic adj.
aşırı düşkün fanatic adj.
keyfine düşkün pleasurable [obsolete] adj.
şehvete düşkün salt [obsolete] adj.
kuşlara düşkün olan ornithophilous adj.
geyik muhabbetine düşkün schmoozy adj.
yazı yazmaya fazla düşkün scribacious adj.
yazmaya düşkün scribatious adj.
keyfine düşkün free-living adj.
rahatına düşkün free-living adj.
spora düşkün sportif adj.
şekere düşkün sugar adj.
keyfine düşkün self-indulgent adj.
okumaya düşkün bir şekilde bookishly adv.
sekse düşkün olarak lecherously adv.
aşırı düşkün bir şekilde fanatically adv.
düşkün olarak dotingly adv.
şehvete düşkün şekilde lewdly adv.
nefsine düşkün bir şekilde self-indulgently adv.
rahatına düşkün bir halde self-indulgently adv.
karısına çok düşkün bir şekilde uxoriously adv.
(bir şeye) düşkün olan anlamı veren son ek -oholic suf.
Phrasals
düşkün olmak care for v.
(birine/bir şeye) çok düşkün olmak care about (someone or something) v.
(birine/bir şeye) çok düşkün olmak care for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) çok düşkün olmak dote on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) düşkün olmak dote on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) çok düşkün olmak dote over (someone or something) v.
(birine/bir şeye) düşkün olmak dote over (someone or something) v.
(birine/bir şeye) düşkün hung up (on someone or something) adj.
Phrases
içkiye düşkün addicted to drink expr.
Proverb
evinden/yurdundan uzak kalan evine/yurduna daha düşkün hale gelir go abroad and you'll hear news of home
Colloquial
evine veya ailesine düşkün kimse home bird n.
sağlığına aşırı düşkün kimse health nut n.
zevkine düşkün lotus eater n.
içkiye düşkün kimse heister n.
spora düşkün kimse jockstrapper n.
sosyal çevresine düşkün/sadık erkek good old boy n.
yemek yemeye düşkün kimse chow hound n.
yemek yemeye düşkün kimse chowhound n.
'-e düşkün sucker for n.
fazlasıyla düşkün olmak be hooked on v.
(birine veya bir şeye) aşırı düşkün olmak be nutty about (someone or something) v.
içkiye aşırı düşkün two-fisted adj.
kendine düşkün all over (oneself) adj.
(bir şeye) düşkün all over (something) adj.
bir şeye düşkün all over something adj.
kendine düşkün all over (oneself) adj.
(bir şeye) düşkün all over (something) adj.
bir şeye düşkün all over something adj.
genç, girişimci ve teknolojiye düşkün (kimse) yettie adj.
(birine/bir şeye) düşkün fond of (someone or something) adj.
güzelliğine düşkün pretty-pretty adj.
kendine düşkün all-over oneself expr.
(birine/bir şeye) hayran/düşkün in love (with someone or something) expr.
Idioms
dinine düşkün kadın woman of god n.
şekerli şeylere düşkün olma a sweet tooth n.
tatlıya düşkün olma a sweet tooth n.
(bir şeye) düşkün olma a taste for (something) n.
düşkün kimse down-and-outer n.
(birine) düşkün olmak be sweet on v.
düşkün olmak be close to somebody’s heart v.
düşkün olmak be dear to somebody’s heart v.
düşkün olmak be near to somebody’s heart v.
çok düşkün olmamak be not fussed (about someone or something) [uk] v.
bir şeye çok düşkün/meraklı/ilgili olmak be into something v.
boğazına düşkün olmak have hollow legs v.
boğazına düşkün olmak be a hearty eater v.
boğazına düşkün olmak have a hearty appetite v.
bir şeyi yapmaya düşkün/meyilli olmak have a penchant for doing something v.
düşkün olmak have a soft spot in one's heart for (someone) v.
düşkün olmak hold dear v.
midesine düşkün olmak have a hearty appetite v.
midesine düşkün olmak be a hearty eater v.
şekere/şekerli yiyeceklere düşkün olmak have a sweet tooth v.
(bir şeyi yapmaya) çok düşkün olmak fall all over yourself to do something v.
(bir şeyi yapmaya) çok düşkün olmak fall over yourself to do something v.
yemeğe düşkün olmak be a hearty eater v.
yemeğe düşkün olmak have a hearty appetite v.
(bir şeyi yapmaya) çok düşkün olmak fall over oneself to do something v.
(birine) düşkün olmak hold dear v.
-e düşkün olmak be a sucker for v.
(bir şeyi yapmaya) çok düşkün olmak fall all over oneself to do something v.
(birine veya bir şeye) aşırı düşkün olmak be mad keen (on someone or something) v.
pek düşkün olmamak not go nap on [australia] v.
(bir şeye) aşırı derecede düşkün olmak be a slave of (something) v.
(bir şeye) aşırı derecede düşkün olmak be a slave to (something) v.
bir şeye aşırı derecede düşkün olmak be a slave to/of something v.
(birine/bir şeye) düşkün olmak be fond of (someone or something) v.
(birine/bir şeye) düşkün olmak be keen on (someone or something) v.
aşırı düşkün olmak be mad keen v.
(birinin) düşkün olduğu bir şey/biri olmak be near to (one's) heart v.
birinin düşkün olduğu bir şey/biri olmak be close to somebody's heart v.
birinin düşkün olduğu bir şey/biri olmak be dear to somebody's heart v.
birinin düşkün olduğu bir şey/biri olmak be near to somebody's heart v.
'-e düşkün olmak be nuts about v.
'-e düşkün olmak be nuts on v.
(birine) düşkün olmak be nuts about (someone) v.
-e düşkün olmak be stuck on v.
çok düşkün olmak death on v.
çok düşkün olmak fall over yourself v.
'-e düşkün/meyilli olmak have a penchant for v.
(bir şeye) düşkün/meyilli olmak have a penchant for (something) v.
yapmaya düşkün/meyilli olmak have a penchant for doing v.
'-e düşkün olmak have a soft spot for v.
birine/bir şeye düşkün olmak have a soft spot for someone/something v.
birine/bir hayvana düşkün olmak have a soft spot (in one's heart) for someone or an animal v.
bir hayvana düşkün olmak have a soft spot for or an animal v.
birine/bir şeye düşkün olmak have a soft spot for somebody/something v.
(birine/bir şeye) düşkün olmak hold (someone or something) dear v.
birine/bir şeye düşkün olmak hold somebody/something dear v.
boğazına düşkün olma hollow legs v.
tatlıya düşkün olmak have a sweet tooth v.
şekerli şeylere düşkün olmak have a sweet tooth v.
birine/bir şeye düşkün attached to someone or something adj.
bir şey yapmaya düşkün given to doing something adj.
(bir şeye) düşkün given to (something) adj.
yapmaya düşkün given to doing adj.
(birine/bir şeye) düşkün keen on (someone or something) adj.
(birine/bir şeye) düşkün partial to (someone or something) adj.
(birine) düşkün wild about (one) adj.
Speaking
tatlıya düşkün değil he has no sweet tooth expr.
Psychology
posta pullarına düşkün kimse timbrophily n.
arılara aşırı düşkün olma apimania n.
eve aşırı düşkün olma oikomania n.
belirli bir yiyeceğe aşırı düşkün kimse opsomaniac n.
kedilere anormal düşkün olan ailurophilic adj.
kendine çok düşkün olan hypochondriac adj.
Gastronomy
boğazına düşkün gourmand n.
mantar yemeye düşkün kimse mycophile n.
Social Sciences
dünya zevklerine düşkün mondain adj.
dünya zevklerine düşkün mondaine adj.
Literature
sözlü abartıya düşkün kimse rhetorician n.
söz sanatına düşkün rhetoric adj.
History
(orta çağ avrupası'nda) latin dilinde hicivli ve küfürlü şarkılar yazan keyfine düşkün gezgin öğrenci goliard n.
(orta çağ avrupası'nda) keyfine düşkün gezgin öğrencilerin yazdığı şiirler goliardy n.
Religious
hasta veya düşkün kimselerin bakımı için oluşturulmuş dini tarikatın üyesi hospitaler n.
hasta veya düşkün kimselerin bakımı için oluşturulmuş dini tarikatın üyesi hospitaller n.
Philosophy
zevk ve sefaya düşkün apician adj.
Archaic
bedensel zevke düşkün kimse epicure n.
midesine düşkün kimse belly-god n.
zevk ve sefaya düşkün tip rioter n.
düşkün olunan nesne dotage n.
zevk ve sefaya düşkün tip good fellow n.
şarkı söylemeye düşkün tuneful adj.
lezzete düşkün friand adj.
Entomology
karıncalara düşkün (böcek) myrmecophilous adj.
Slang
içkici/ayyaş/akşamcı/içki müptelası/içkiye düşkün kimse booze hound n.
sekse düşkün kadın fuck bunny n.
sekse düşkün tip fuck freak n.
sekse düşkün tip fuck-freak n.
içkiye düşkün kimse ginhead n.
içkiye düşkün kimse groghound n.
alkole düşkün kimse hooch head n.
içkiye düşkün kimse hooch head n.
alkole düşkün kimse hooch hound n.
içkiye düşkün kimse hooch hound n.
içkiye düşkün kimse juicehead n.
içkiye düşkün kimse juicer n.
içkiye düşkün kimse hellbender n.
aşırı derecede internete düşkün kimse internut n.
rahata ve bedensel hazlara düşkün kimse lapling n.
dünya çapında ağ kullanımaya düşkün kimse webhead n.
içkiye düşkün kimse boozehound n.
uçkuruna düşkün kadın skanky-ho [new zealand] n.
bir şeye çok düşkün olmak get off v.
bir şeye çok düşkün olmak get off on (something) v.
alkole düşkün fond of a drop adj.
(birine/bir şeye) düşkün hooked (on someone/something) adj.
British Slang
yemeğe düşkün veya dünya mutfağına ilgi duyan kimse foodie n.
yemeğe düşkün veya dünya mutfağına ilgi duyan kimse foody n.
sekse aşırı düşkün olmak have a mind like a sewer v.
Modern Slang
alkole düşkün kimse alcohol enthusiast n.