eğim - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

eğim



Sens de "eğim" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 65 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
eğim slope n.
General
eğim elevation n.
eğim downslope n.
eğim obliquity n.
eğim bent n.
eğim dip n.
eğim declivity n.
eğim grade n.
eğim proclivity n.
eğim leaning n.
eğim declination n.
eğim lamping n.
eğim fall n.
eğim cant n.
eğim tilt n.
eğim inclination n.
eğim skew n.
eğim bevel n.
eğim pitch n.
eğim gradient n.
eğim indine n.
eğim ramp n.
eğim chamfret n.
eğim ascent n.
eğim bight [obsolete] n.
eğim inflexure n.
eğim slant n.
eğim clivity n.
eğim pendence [obsolete] n.
eğim sideling [dialect] n.
eğim slent n.
eğim slue n.
eğim rise n.
Trade/Economic
eğim slop n.
eğim slope n.
Technical
eğim bevel n.
eğim pitch n.
eğim declination n.
eğim inclination n.
eğim slant n.
eğim obliquity n.
eğim rake n.
eğim gradient n.
eğim tilt n.
eğim grade n.
eğim slope n.
eğim run n.
Computer
eğim incline n.
Telecom
eğim inclination n.
eğim gradient n.
Automotive
eğim banking n.
eğim grade n.
eğim gradient n.
eğim pitch n.
eğim rake n.
eğim slope n.
Railway
eğim gradient n.
eğim slope n.
eğim incline n.
Mining
eğim slope n.
Medical
eğim slope n.
Food Engineering
eğim gradient n.
eğim slope n.
Math
eğim slope n.
Linguistics
eğim slope n.

Sens de "eğim" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 261 résultat(s)

Turc Anglais
General
eğim çizgisi trend line n.
eğim verme beveling n.
artan eğim rising slope n.
uçurtmaya geriye doğru eğim vermek için kullanılan ip bowline n.
manyetik eğim magnetic dip n.
eğim açısı angle of gradient n.
eğim açısı inclination n.
yarı eğim hemitrope n.
normal eğim ordinary pitch n.
ani eğim abrupt slope n.
tersine eğim adverse grade n.
eğim belirleme boning n.
enine eğim crossfall n.
tatlı eğim gentle slope n.
hafif eğim gentle slope n.
eğim derecesi gradient n.
tek yönlü eğim one-way slope n.
eğim açısı inclination angle n.
eğim derecesi curvature n.
alt/aşağı eğim/rampa foot slope n.
eğim verme bevelling n.
tehlikeli eğim dangerous slope n.
uçak eğim ölçerlerini dolduran ve test eden işçi filler n.
yukarı eğim upslope n.
aşağı doğru eğim hanging n.
yukarı doğru eğim cock n.
karşı eğim counterslope n.
karşı yöndeki eğim counterslope n.
tekerlerin çıkıp gitmemesi için dingil yataklarında öne doğru olan eğim gather n.
eğim derecesi shelving n.
eğim verici slanter n.
eğim vermek bevel v.
eğim yapmak dip v.
eğim yapmak incline v.
eğim yapmak slope v.
eğim vermek slope v.
eğim vermek cant v.
yeniden eğim vermek regrade v.
yana doğru eğim yapmak edge v.
belirli bir açıda bir araya getirmek için uçlarına eğim vermek miter v.
belirli bir açıda birleştirmek için uçlara eğim vermek mitre v.
belirli bir eğim seviyesine indirmek grade v.
aşağı doğru eğim yapmak drop v.
eğim yapmak pitch v.
(eğim) dik veya ani olmayan gradual adj.
eğim anlamı veren ön ek clin- pref.
Trade/Economic
sabit eğim constant slope n.
Technical
adiyabatik eğim adiabatic gradient n.
akışaşağı yönünde eğim downstream slope n.
akışyukarı eğim upstream slope n.
anten eğim açısı antenna tilt angle n.
arkaya eğim tilt n.
artan hidrolik eğim upward hydraulic gradient n.
artan sıvısal eğim upward hydraulic gradient n.
az eğim low pitch n.
boyuna eğim longitudinal grade n.
değişken eğim variable inclination n.
değişken eğim uneven slope n.
doğal eğim natural slope n.
düzgünsüz eğim uneven slope n.
düzensiz eğim irregular pitch n.
eğim açısı angle of dip n.
eğim silindiri tilt cylinder n.
eğim açısı inclination angle n.
eğim ölçer clinometer n.
eğim açısı rake angle n.
eğim açısı rake n.
eğim ölçümü clinometry n.
eğim kolu til arm n.
eğim çubuğu boning rod n.
eğim çizgisi grade line n.
eğim açısı tilt angle n.
eğim ölçer devre dip needle circuit n.
ençok eğim maximum gradient n.
eğim eklemi dip joint n.
eğim açısı angle of obliquity n.
eğim sınırları slope limits n.
eğim anahtarı tilt switch n.
eğim açısı angle of inclination n.
eğim-satıh metodu slope-area method n.
eğim açısı slope angle n.
eğim ve dönme açısı angle of slope and rotation n.
eğim ölçer inclinometer n.
hidrolik eğim hydraulic gradient n.
hidrolik eğim çizgisi hydraulic grade line n.
ısıl eğim thermal gradient n.
iniş eğim derecesi falling gradient n.
kritik eğim açısı critical rake angle n.
kritik eğim critical slope n.
manyetik eğim magnetic dip n.
mıknatıssal eğim magnetic dip n.
merdiven eğim açısı pitch n.
normal eğim ordinary pitch n.
ortalama eğim average slope n.
ortalama eğim mean slope n.
piyezometrik eğim piczometric slope n.
sürekli hal sıcaklık nem eğim ömrü deneyi steady-state temperature humidity bias life test n.
tek yönlü eğim one-way slope n.
ters eğim adverse slope n.
ters eğim counter slope n.
tekdüze eğim uniform grade n.
yamaç eğim slope n.
yana eğim side slope n.
yumuşak eğim mild slope n.
eğim açısı angle of inclination n.
eğim katsayısı slope coefficient n.
suyu akıtmak için yapılmış eğim weathering n.
eğim ölçer dip circle n.
eğim pusulası inclination compass n.
eğim pusulası dip circle n.
eğim kalibrasyonu slope calibration n.
değirmen taşı oluklarına verilen eğim draft n.
dökümü zarar vermeden kumdan çıkarmak için kalıba verilen eğim draught n.
kesme ucu eğim açısı clearance n.
bir eğrinin kendi eğim yönünü değiştirdiği nokta point of contrary flexure n.
eğim verdirmek slope v.
eş mıknatıs eğim açılı isoclinic adj.
eğim anlamı veren son ek -cline suf.
Computer
eğim künyesi slant masthead n.
eğim açısı angle of inclination n.
eğim web sitesi slant web site n.
gölgeli eğim shadowed slant n.
üst sol eğim top left slant n.
yana eğim slant n.
aşağı eğim yap slant down expr.
yukarı eğim yap slant up expr.
Informatics
eğim açısı angle of inclination n.
Telecom
eğim aralığı slant range n.
eğim-ana nokta sıkıştırması slope-keypoint compaction n.
sıfır dağılımlı eğim zero dispersion slope n.
tavan arası kablodaki eğim plenum grade n.
Mechanic
eğim açısı tool cutting edge inclination n.
çark dişlisinin eğim yüzeyi dışına taşan hareketli yüzey bölümü face n.
Architecture
bütün cephelerinde alttaki üsttekinden daha dik olan iki aşamalı eğim bulunan bir çatı tipi mansard roof n.
yatay yüzeye üzerindeki suyu akıtması için verilen hafif eğim weathering n.
çatı ile aynı eğim yönündeki çatı penceresi shed dormer n.
çatıya eğim vermek weather v.
(kata) her yanından belirli bir yöne doğru sahne veya platformla hafif eğim vermek bowl v.
Construction
çatı eğim açısı rake n.
boyuna eğim longitudinal slope n.
eğim ölçeği scale of inclination n.
eğim betonu leveling concrete n.
eğim betonu slope concrete n.
eğim çizgisi (merdiven) pitch line n.
eğim haritası slope index map n.
mansart çatı eğim arakesidi curb joint n.
merdiven eğim çizgisi pitch line n.
yolun veya pistin dışının içinden daha yüksek olmasını sağlayan, merkezkaç kuvvetini azaltıcı eğim bank n.
eğimli bir yolun kenarındaki eğim bank n.
demiryolu yapımından önce hazırlık olarak kurulmuş orta hat ve eğim hattı location n.
(şev) en yüksek eğim açılı bölüm ridge n.
belirli bir noktada gerçekleşen eğim derecesini temsil eden birim degree-day n.
mansart çatılarda alçak eğim curb n.
yolun veya pistin üstüne doğru eğim vermek bank v.
Automotive
aks başı eğim açısı kingpin inclination angle n.
enine eğim crossfall camber n.
eğim alarm sensörü tilt alarm sensor n.
eğim sensörü tilt sensor n.
eğim (yalpa) plakalı pompa wobble plate pump n.
eğim anahtarı tilt switch n.
eğim ayarı rake adjustment n.
eğim iniş kontrolü hill descent control n.
eğim ölçer inclinometer n.
eğim haritası contour mapping n.
far düşey yön eğim kontrolü headlight vertical aim control n.
öne eğim forward rake n.
ters eğim adverse camber n.
Transportation
eğim yetersizliği cant deficiency n.
Traffic
tehlikeli eğim (çıkış) steep hill upwards n.
tehlikeli eğim (iniş) steep hill downwards n.
tehlikeli eğim dangerous slope n.
Railway
eğim kuvveti gradient force n.
eğim değişimi gradient change n.
eğim oranı gradient ratio n.
istasyonlardaki eğim slope at stations n.
maksimum eğim maximum slope n.
sürekli eğim continuous gradient n.
demiryolu hattının arkasında duran, eğim derecelerini gösteren küçük ve beyaz direk gradient post n.
Aeronautic
enine eğim transverse slope n.
eğim mesafesi slant range n.
eğim çizgisi pitch line n.
fazla eğim high pitch n.
pozitif eğim upward slope n.
ufuk çizgisi görülecek şekilde bir eğim vererek çekilen hava fotoğrafı high oblique n.
eğim verdirmek slope v.
(aşırı eğim alan uçak) yana kaymak slip v.
eğim üzeri on-slope adj.
Marine
ağırlığa dayalı dış eğim kaplama gravity-type outer slope pavement n.
basınç eğim kuvveti pressure gradient force n.
bitkilendirme ile eğim slope protection with vegetation n.
eğim değişimi slope gradient n.
eğim yüzü face of slope n.
eğimli dış eğim kaplaması slope-type outer slope pavement n.
eğim koruma malzemeleri armouring materials of slope n.
eğim hasarı slope failure n.
eğim üzerindeki koruma tablası biriminin sabitliği stability of armour unit on slope n.
hidrolik eğim hydraulic gradient n.
kumsal eğim dengesi equilibrium beach slope n.
ön eğim front slope n.
tersane veya marinalarda tekne ve gemilerin sudan çıkartılıp suya indirilebilecekleri suni eğim slip n.
taş kazıklı dış eğim kaplaması stone piled outer slope pavement n.
zamana bağlı yumuşak eğim denklemi time-dependent mild slope equation n.
Mining
eğim uzunluğu slope length n.
şut/chute kapılarında yer alan küçük eğim pocket n.
Medical
eğim faktörü slope factor n.
Printing
yazı tipi karakteri üzerinde yükseltilmiş eğim beard n.
yazı tipi karakteri üzerinde yükseltilmiş eğim neck n.
Math
eğim-kesme noktası slope-intercept form n.
eğim gösteren türev fonksiyonu slope n.
Geometry
eğim derecesi inclination n.
eğim oranı inclination n.
Statistics
eğim katsayıları slope coefficients n.
eğim parametresi slope parameter n.
eğim oranı denemesi slope ratio assay n.
eğim homojenliği slope homogeneity n.
Physics
manyetik eğim inclination n.
manyetik eğim dip n.
manyetik eğim magnetic inclination n.
Marine Biology
kafanın önündeki eğim forehead n.
Forestry
kütükleri akıntıya yuvarlamak için yapılmış doğal veya yapay eğim rollway n.
Environment
eğim atımlı fay dip-slip fault n.
zemin yüzeyi eğim ölçeri ground surface inclinometer n.
Geography
alçak eğim low slope n.
eğim açısı ölçer inclinometer n.
eğim kırığı knickpoint n.
eğim kırıklığı knickpoint n.
ters eğim adverse slope n.
ters eğim counter slope n.
ters eğim adverse gradient n.
yüksek eğim high slope n.
yukarı eğim ascending slope n.
eğim aşağı down-gradient adj.
Meteorology
aşağı eğim etkisi downslope effect n.
barometrik eğim barometric gradient n.
eğim-yamaç boyu rüzgar sistemi along-slope wind system n.
eğim rüzgarı fallwind n.
termal eğim thermal slope n.
yukarı eğim etkisi upslope effect n.
yukarı eğim upslope fog n.
Geology
düşük eğim açılı ayrılma fayı low-angle detachment fault n.
eğim ölçer clinometer n.
eksensel eğim axial tilt n.
eğim yönü dip direction n.
eğim ve doğrultu dip and strike n.
eğim fayı dip fault n.
eğim-atımlı fay dip-slip fault n.
görünür eğim apparent dip n.
kritik hidrolik eğim critical hydraulic gradient n.
hızlı akan akıntıya karşı dik eğim oluşturan kum tepesi antidune n.
tüm katmanları tek bir dalım açısı ile aynı yöne eğim yapan jeolojik yapı monocline n.
tabaka eğim çizgisi line of dip n.
yer kabuğundaki aşağı eğim veya çöküntü geosynclinal n.
hareketin hem doğrultu hem de eğim boyunca ilerlediği fay oblique-slip fault n.
katmanın ufukla yaptığı en büyük eğim açısı dip of a stratum n.
doğrultu ve eğim strike n.
Military
öne doğru oluşan eğim plonge n.
öne doğru oluşan eğim plongee n.
Sport
(golf) yerdeki eğim nedeniyle topun normal yolundan sapması borrow n.
golf egzersiz sahasındaki eğim borrow n.
golf egzersiz sahası üzerindeki bıçakların eğim yönü grain n.
(golf topu) yerdeki eğim nedeniyle normal yolundan sapmak borrow v.