eleştiri - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

eleştiri



Sens de "eleştiri" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 39 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
eleştiri criticism n.
General
eleştiri criticism n.
eleştiri slating n.
eleştiri reproof n.
eleştiri sideswipe n.
eleştiri critique n.
eleştiri faultfinding n.
eleştiri stricture n.
eleştiri animadvert n.
eleştiri denouncement n.
eleştiri expostulation n.
eleştiri commentary n.
eleştiri censure n.
eleştiri knocking n.
eleştiri strictures n.
eleştiri comment n.
eleştiri review n.
eleştiri belittlement n.
eleştiri animadversion n.
eleştiri knock n.
eleştiri notice n.
eleştiri judgement n.
eleştiri judgment n.
eleştiri reprefe n.
eleştiri repreve n.
eleştiri repriefe n.
eleştiri reviewal n.
eleştiri opprobrium n.
eleştiri opprobry n.
eleştiri pop n.
eleştiri correption [obsolete] n.
eleştiri jab n.
Media
eleştiri bad press n.
Literature
eleştiri anagraph n.
Philosophy
eleştiri critical n.
Art
eleştiri criticism n.
Slang
eleştiri knock-off n.
eleştiri hating (hatin’) (rap slang) n.
eleştiri stick n.

Sens de "eleştiri" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 345 résultat(s)

Turc Anglais
General
sert eleştiri rap n.
ağır eleştiri animadversion on n.
müzikal eleştiri musical criticism n.
iç eleştiri internal criticism n.
kompliman gibi gözüken eleştiri backhanded compliment n.
sert eleştiri pan n.
ağır eleştiri harsh criticism n.
edebi eleştiri literary criticism n.
kırıcı eleştiri smasher n.
yersiz eleştiri undue criticism n.
eleştiri yazısı critique n.
ağır eleştiri razz n.
yeni eleştiri new criticism n.
ağır eleştiri philippic n.
üst eleştiri superior critique n.
sert eleştiri flak n.
eleştiri yazısı review n.
sert eleştiri diatribe n.
eleştiri yazıları reviews n.
ağır eleştiri slash n.
ağır eleştiri scorcher n.
ağır eleştiri hatchet job n.
marksist eleştiri marxist criticism n.
aşırı eleştiri hypercriticism n.
aşırı eleştiri excessive criticism n.
ağır eleştiri hypercriticism n.
sert eleştiri censure n.
eleştiri makalesi critical review n.
eleştiri yazısı critical review n.
aşırı eleştiri zoilism n.
okur odaklı eleştiri reader-response criticism n.
okur merkezli eleştiri reader-response criticism n.
eleştiri yazısı write-up n.
olumsuz eleştiri criticism n.
bilimsel eleştiri scientific criticism n.
sert eleştiri aristarchy n.
sert eleştiri severe criticism n.
sert eleştiri strong criticism n.
sert eleştiri harsh criticism n.
sert eleştiri trenchant criticism n.
yapıcı eleştiri constructive criticism n.
ağır eleştiri serious criticism n.
ağır eleştiri severe criticism n.
sert eleştiri strident criticism n.
sert eleştiri sharp criticism n.
ağır eleştiri heavy criticism n.
ağır eleştiri trenchant criticism n.
sert eleştiri fierce criticism n.
sert eleştiri bitter criticism n.
ağır eleştiri strong criticism n.
ağır eleştiri sharp criticism n.
sert eleştiri serious criticism n.
sert eleştiri heavy criticism n.
ağır eleştiri strident criticism n.
ağır eleştiri fierce criticism n.
ağır eleştiri bitter criticism n.
acımasız eleştiri bitter criticism n.
olumlu eleştiri constructive criticism n.
acımasız eleştiri strong criticism n.
acımasız eleştiri trenchant criticism n.
acımasız eleştiri severe criticism n.
acımasız eleştiri sharp criticism n.
acımasız eleştiri harsh criticism n.
acımasız eleştiri fierce criticism n.
acımasız eleştiri heavy criticism n.
olumlu eleştiri positive criticism n.
acımasız eleştiri strident criticism n.
acımasız eleştiri serious criticism n.
olumsuz eleştiri negative criticism n.
yıkıcı eleştiri destructive criticism n.
ağır eleştiri brickbat n.
artan eleştiri increasing criticism n.
artan eleştiri growing criticism n.
sıkı bir eleştiri a bitter criticism n.
sıkı bir eleştiri a trenchant criticism n.
sıkı bir eleştiri a serious criticism n.
sıkı bir eleştiri a strong criticism n.
acı bir eleştiri a bitter criticism n.
sıkı bir eleştiri a strident criticism n.
sıkı bir eleştiri a sharp criticism n.
sıkı bir eleştiri a severe criticism n.
sıkı bir eleştiri a harsh criticism n.
sıkı bir eleştiri a fierce criticism n.
ağır bir eleştiri a heavy criticism n.
üst eleştiri meta-criticism n.
sosyal eleştiri social criticism n.
öz eleştiri self-criticism n.
öz eleştiri autocriticism n.
ağır ve haksız eleştiri strong and unfair criticism n.
özüne dönük eleştiri self-criticizing n.
içkin eleştiri immanent critique n.
itiraz ve eleştiri dinlememe pontification n.
'e karşı yöneltilen eleştiri criticism raised against n.
sert eleştiri vitriol n.
ağır eleştiri vitriol n.
aşağılayıcı/kötü eleştiri snark n.
yapıcı eleştiri constructive feedback n.
fırça (eleştiri) rag n.
eleştiri konusu target n.
iğneleyici eleştiri veya dalga geçme acid n.
tarihsel eleştiri historical criticism n.
sert eleştiri nip n.
sert eleştiri upbraiding n.
uzun eleştiri jobation n.
bıktırıcı eleştiri jobation n.
iş işten geçtikten sonra eleştiri yapma quarterbacking [us] n.
sert eleştiri bloodletting n.
yıkıcı eleştiri hatchet job n.
aşırı eleştiri hypercritic [obsolete] n.
ağır eleştiri hypercritic [obsolete] n.
edebi eleştiri reviewal n.
rahatsız edici eleştiri grief n.
muzip eleştiri grief n.
şiddetli eleştiri roast n.
sert eleştiri roast n.
sert eleştiri rub n.
dostça eleştiri commonition n.
alaycı eleştiri diatribe n.
(yanıt olarak) eleştiri yağmuruna tutma dogpile n.
eleştiri odağı piñata n.
sert eleştiri invective n.
fazla düşünülmeden yapılmış eleştiri potshot n.
eleştiri konusu cockshy n.
sert eleştiri fire n.
ağır eleştiri slam n.
sert eleştiri slam n.
ağır eleştiri içeren saldırı slating n.
sert eleştiri smackdown n.
olumsuz eleştiri yapma sniping n.
sert eleştiri yapma sniping n.
sert eleştiri static n.
sert eleştiri flack n.
(kitap vb.) eleştiri review n.
eleştiri almak come in for criticism v.
eleştiri yapmak animadvert v.
sert eleştiri yapmak pan v.
eleştiri yöneltmek criticize v.
eleştiri yazmak review v.
eleştiri yöneltmek express criticism v.
eleştiri yöneltmek direct criticism v.
eleştiri getirmek voice criticism v.
eleştiri getirmek criticize v.
eleştiri getirmek make criticism v.
eleştiri getirmek bring criticism v.
olumlu eleştiri almak receive positive criticism v.
şiddetli eleştiri almak be severely criticized v.
eleştiri olarak algılamak/yorumlamak construe as criticism v.
çok eleştiri almak be widely criticized v.
eleştiri yöneltmek criticise v.
eleştiri getirmek criticise v.
profesyonel bir eleştirmenden olumlu eleştiri almak critically acclaim v.
eleştiri oklarını yönlendirmek take aim v.
eleştiri yapmak rank v.
eleştiri almak draw criticism v.
(soru, yorum, eleştiri) yöneltmek lob v.
eleştiri kabul etmek take criticism v.
(eleştiri) kusmak dogpile v.
eleştiri yağmuruna tutmak dogpile v.
seviyesiz eleştiri yapmak pick v.
eleştiri yağmuruna tutmak pelt v.
eleştiri yağmuruna tutmak pelter v.
aniden eleştiri yağmuruna tutmak pounce v.
eleştiri yağmuruna tutmak find fault v.
itibarı zedeleyecek eleştiri yapmak snipe v.
eleştiri içeren expostulatory adj.
kulak asmaz (öğüt eleştiri vb'ne) impervious to adj.
dinlemez (öğüt eleştiri vb'ni) impervious to adj.
eleştiri niteliğinde critical adj.
rahatsız edici (eleştiri vb.) snarky adj.
şiddetli (eleştiri vb) blistering adj.
sert eleştiri içeren attack adj.
eleştiri yöntemlerine uygun olmayan uncritical adj.
eleştiri usulünü dikkate almayan uncritical adj.
eleştiri alan under attack adj.
eleştiri hak eden reprevable adj.
eleştiri hak eden reprovable adj.
eleştiri içeren condemning adj.
eleştiri altında olan on the pan adj.
eleştiri safhasından önce gelen precritical adj.
eleştiri evresinden önce gelen precritical adj.
eleştiri yağmuruna tutularak on the pan adv.
eleştiri alarak on the pan adv.
Phrasals
eleştiri oklarını yöneltmek point at v.
ağır eleştiri yapmak cut up v.
(birine soru, hakaret, eleştiri) yağdırmak lob (something) at v.
eleştiri bombardımanına tutmak pile on v.
eleştiri bombardımanına tutmak pile onto v.
(birine ya da bir şeye) eleştiri okları yöneltmek level (something) against (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında geçerli bir eleştiri knock against (someone or something) v.
birini/bir şeyi eleştiri hedefine almak snipe at someone or something v.
(eleştiri, suçlama) yöneltmek cast about v.
(eleştiri, suçlama) yöneltmek cast around v.
(ceza, eleştiri) almak come in for (something) v.
(ceza, eleştiri) almak come under (something) v.
'-e soru, hakaret, eleştiri yağdırmak lob at v.
(bir şey) için eleştirel yazı yazmak/eleştiri vermek review for (something) v.
Phrases
eleştiri yönelten kişiyi geçmişte benzer bir şey yapmış olmakla suçlayarak kendini aklama çabası tu quoque n.
bu inceleme/eleştiri, film/konu hakkında ipuçları verebilir this review may contain spoilers expr.
bu eleştiri, filmde/dizide neler olacağı hakkında bilgiler verebilir this review may contain spoilers expr.
Colloquial
eleştiri veya şikayet içeren, kötü niyetle yazılmış kaba mesaj nastygram n.
sert eleştiri bashing n.
esaslı bir eleştiri takedown n.
derinlemesine yapılmış bir eleştiri takedown n.
etkili bir negatif eleştiri takedown n.
ağır eleştiri pelters [scotland] n.
internet üzerinden öfkelendirme amaçlı yapılan aşağılayıcı eleştiri veya yorum flame n.
ağır eleştiri almak get a hammering v.
ağır eleştiri almak get a pasting v.
(ısrarlı şikayet ve eleştiri ile) taciz etmek ride v.
fazla bir eleştiri that's rich [uk] expr.
(aynı hata eleştiriyi yapan kişide de olduğu için) şaşırtıcı bir eleştiri that's rich [uk] expr.
(eleştiriyi yapan kişinin kendisine bakarak) adil olmayan bir eleştiri that's rich [uk] expr.
fazla bir eleştiri! that's rich! expr.
(aynı hata eleştiriyi yapan kişide de olduğu için) şaşırtıcı bir eleştiri! that's rich! expr.
(eleştiriyi yapan kişinin kendisine bakarak) adil olmayan bir eleştiri! that's rich! expr.
adil bir eleştiri değil! that's rich! expr.
Idioms
kötü eleştiri a bad press n.
kötü eleştiri bad press n.
iyi eleştiri a good press n.
iyi eleştiri good press n.
eleştiri oklarının hedefi olan kişi lightning rod [us] n.
bir konuda eleştiri oklarının hedefi olan kişi a lightning rod for something [us] n.
haksız eleştiri bad rap n.
yersiz eleştiri bad rap n.
ağır eleştiri a piece of (one's) mind n.
ağır dille eleştiri a rap on the knuckles n.
ağır dille eleştiri a rap across the knuckles n.
ağır dille eleştiri a rap over the knuckles n.
ağır ve haksız eleştiri a hatchet job n.
eleştiri okları (sharpest) arrows of criticism n.
eleştiri okları (firing) arrows of criticism n.
eleştiri oku (firing) arrows of criticism n.
eleştiri oku (sharpest) arrows of criticism n.
eleştiri yağmuru a barrage of criticism n.
eleştiri yağmuru a storm of criticism n.
haksız eleştiri a cheap shot n.
iltifat gibi görünen eleştiri left-handed compliment n.
iltifat gibi görünen eleştiri backhanded compliment n.
birine çok miktarda/ciddi eleştiri getirecek iş/dava hospital pass n.
birinin topa/eleştiri yağmuruna tutulmasına neden olacak iş/dava hospital pass n.
(birine) karşı haksız eleştiri a whack at (someone) n.
iltifat gibi görünüp aynı zamanda eleştiri olarak da anlaşılabilecek yorum a backhanded compliment n.
içerisinde eleştiri de barındıran övgü a backhanded compliment n.
eleştiri gibi görünüp aynı zamanda iltifat olarak da anlaşılabilecek yorum a backhanded compliment n.
içerisinde övgü de barındıran eleştiri a backhanded compliment n.
ucuz eleştiri a cheap shot n.
(biri/bir şey) hakkında yapılan ağır ve haksız eleştiri a hatchet job (on somebody/something) n.
insanın yüzüne karşı yapılan dürüst eleştiri a home truth n.
ağır eleştiri a piece of mind n.
(biri/bir şey) hakkında birkaç ufak tavsiye/görüş/eleştiri thing or two (about someone or something) n.
bir sürü eleştiri an earful n.
bir sürü eleştiri an earful n.
yersiz/düşünmeden yapılan eleştiri pot shot n.
haksız eleştiri pot shot n.
fırsattan istifade yapılan eleştiri/hakaret pot shot n.
eleştiri okları slings and arrows n.
birine (eleştiri anlamında) savaş açmak declare open season on someone v.
eleştiri oklarının hedefi olmak get flak v.
eleştiri almak take some heat v.
eleştiri kaldırabilmek have a broad back v.
eleştiri almak take a lot of stick v.
eleştiri almak draw fire v.
eleştiri almak take some stick v.
eleştiri almak take the heat v.
eleştiri oklarının hedefi haline gelmek come in for some stick v.
eleştiri oklarının hedefi haline gelmek take some stick v.
eleştiri almak draw somebody's fire v.
eleştiri oklarının hedefinde olmak draw somebody's fire v.
eleştiri almak come in for a lot of stick v.
eleştiri almak get a lot of stick v.
eleştiri oklarının hedefi haline gelmek take a lot of stick v.
eleştiri oklarının hedefi olmak take the flak v.
eleştiri oklarının hedefi haline gelmek get a lot of stick v.
eleştiri oklarının hedefinde olmak be in the cross hairs v.
eleştiri oklarının hedefi haline gelmek come in for a lot of stick v.
eleştiri oklarının hedefinde olmak take one's licks v.
eleştiri oklarının hedefi olmak get the flak v.
eleştiri almak come in for some stick v.
eleştiri oklarının hedefi olmak take flak v.
eleştiri oklarının hedefinde olmak draw fire v.
eleştiri oklarına hedef olmak be in the line of fire v.
(birinden) ağır eleştiri/kınama almak get (a lot of) grief (from someone) v.
birine/bir şeye karşı eleştiri yöneltmek direct something against someone or something v.
eleştiri dağıtmak dish something out v.
eleştiri kaldırabilmek have a hide like a rhinoceros v.
eleştiri kaldırabilmek have a skin like a rhinoceros v.
(birine/bir şeye) ağır eleştiri yöneltmek do a hatchet job on (someone or something) v.
(birini) eleştiri yağmuruna tutmak put (one) on the hot seat v.
tartışma/münakaşa esnasında birine direkt suçlama veya eleştiri yöneltmemek fire (one's) pistol in the air v.
bir eleştiri/şüpheci yaklaşım göstergesi olarak koyulan tırnak işareti scare quotes v.
eleştiri yağmuruna tutmak open fire v.
-e ağır eleştiri yöneltmek do a hatchet job on v.
(bir şey için) sert eleştiri almak get (the) flak (for something) v.
(bir şeyden dolayı) eleştiri oklarının hedefi olmak get (the) flak (for something) v.
(bir şey için) sert eleştiri almak take (the) flak (for something) v.
(bir şeyden dolayı) eleştiri oklarının hedefi olmak take (the) flak (for something) v.
(birinden) ağır eleştiri/kınama almak get (a lot of) stick (from someone) v.
(birinin) eleştiri oklarının hedefi olmak get (a lot of) stick (from someone) v.
eleştiri oklarının hedefi olmak get/take flak v.
sert eleştiri almak get/take flak v.
(bir konuda) eleştiri oklarının hedefi olmak get/take (the) flak (for something) v.
(bir konuda) sert eleştiri almak get/take (the) flak (for something) v.
(birinin) eleştiri oklarının hedefi olmak get/take stick from somebody [uk] v.
(birinden) sert eleştiri almak get/take stick from somebody [uk] v.
yorum/eleştiri yapmaktan kaçınmak hold one's fire v.
(birinden bir yığın) eleştiri almak take (a lot of) stick (from someone) v.
(birinin) eleştiri oklarının hedefi olmak take (a lot of) stick (from someone) v.
(birinden yoğun) eleştiri almak take (a lot of) stick (from someone) v.
eleştiri oklarının hedefi olmak take a drubbing v.
(birini/bir şeyi) eleştiri yağmuruna tutmak take a shot at (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) eleştiri oklarının hedefi yapmak take a shot at (someone or something) v.
eleştiri oklarının hedefi yapmak tar and feather v.
eleştiri yağmuruna tutmak throw stones v.
(birine/bir şeye) karşı tek bir kelime/eleştiri duymak istememek won't hear a word against (someone or something) v.
eleştiri oklarının hedefinde in the cross hairs expr.
eleştiri altında under fire expr.
(birinin) eleştiri oklarının hedefinde in (one's) cross hairs expr.
Law
haksız eleştiri unfair comment n.
eleştiri yapanları sindirmek ve susturmak için istenen yasal işlem slapp (strategic lawsuit against public participation) n.
eleştiri yapanları sindirmek ve susturmak için istenen yasal işlem slapp n.
eleştiri yapanları sindirmek ve susturmak için istenen yasal işlem slapp suit n.
Media
ürün ya da eserin bol miktarda övüldüğü eleştiri rave review n.
şiddetli eleştiri a demolition job [uk] n.
sert eleştiri a demolition job [uk] n.
Architecture
mimari eleştiri architectural criticism n.
Psychology
eleştiri tuzağı criticism trap n.
jung tarzı eleştiri jungian criticism n.
Zoology
eleştiri-öncesi precritical adj.
Literature
eleştiri yazısı recension n.
metnin çeşitli nüshalarını karşılaştırarak eleştiri yazısı yazan editör recensionist n.
metnin çeşitli nüshalarını karşılaştırarak eleştiri yazısı yazan editör recensor n.
teatral veya edebi eleştiri notice n.
tarihi eleştiri  historical criticism  n.
acımasız eleştiri hatchet man n.
yüksek eleştiri higher criticism n.
avrupa gazetelerinde genellikle sayfa sonlarının eleştiri, deneme gibi bölümlere ayrılması feuilletonism n.
eleştiri yazısı yazmak recense v.
okur-merkezli (eleştiri) reader-response adj.
Religious
incelenen eserde sözcükleri temel alarak anlamlarını araştıran eleştiri çalışması lower criticism n.
Philosophy
platon tarzı eleştiri platonic criticism n.
Military
eleştiri yağmuruna tutulmuş embattled adj.
Art
izlenimci eleştiri kuramı impressionism n.
Slang
karşı/aleyhine yorum/eleştiri heat n.
olumsuz eleştiri yapmak harsh v.
Modern Slang
aynısı /aynı eleştiri senin için de geçerli a bit rich coming from you expr.