fiziksel olarak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

fiziksel olarak



Sens de "fiziksel olarak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Turc Anglais
General
fiziksel olarak physically adv.
fiziksel olarak concretely adv.
fiziksel olarak corporally adv.
fiziksel olarak corporeally adv.
fiziksel olarak substantially adv.
Slang
fiziksel olarak in the trouser department expr.

Sens de "fiziksel olarak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 122 résultat(s)

Turc Anglais
General
katılık (fiziksel olarak) hardness n.
gelişememe (fiziksel olarak) failure to thrive n.
(fiziksel olarak) etkisiz hale getirme eğitimi physical restraint training n.
sözle veya fiziksel olarak yapılan öldürücü vuruş recumbentibus n.
fiziksel olarak güçlü olma thew n.
fiziksel olarak güçlü olma brawn n.
fiziksel olarak güçlü olma might n.
fiziksel olarak güçlü olma muscle n.
fiziksel olarak güçlü olma potence n.
fiziksel olarak güçlü olma potency n.
fiziksel olarak güçlü olma puissance n.
fiziksel olarak güçlü olma sinew n.
fiziksel veya zihinsel olarak geri kalmış kimse titman n.
rızaya bağlı olarak fiziksel şiddet ve baskının kullanıldığı cinsel ilişki şekli bdsm n.
fiziksel olarak güçsüz olma weakliness n.
eşini fiziksel olarak istismar eden erkek wifebeater n.
fiziksel olarak hulk karakterine benzeyen kimse hulk n.
fiziksel olarak çok çekici erkek god n.
iki veya daha fazla şeyin fiziksel olarak bir araya gelmesi impinging n.
(bir şeyi) fiziksel olarak kavrama comprehension [obsolete] n.
fiziksel ve duygusal olarak tükenmek be physically and emotionally spent v.
fiziksel olarak zayıf/güçsüz görünmek appear physically weak v.
fiziksel olarak aynı hizaya getirmek line v.
fiziksel olarak temsil etmek imbody v.
(fiziksel olarak) saldırmak impugn [obsolete] v.
fiziksel olarak biçimlendirmek inform [obsolete] v.
fiziksel olarak cezalandırmak discipline v.
fiziksel olarak çekici well-stacked adj.
fiziksel olarak imkansız physically impossible adj.
fiziksel ya da zihinsel olarak zorlayıcı taxing adj.
fiziksel veya sözlü olarak kötü muamele görmemiş unabused adj.
fiziksel veya sözlü olarak kötü muamelede bulunmayan unabusive adj.
(fiziksel olarak) rahatsız olmamış unruffled adj.
fiziksel olarak iyi durumda gradely [dialect] adj.
fiziksel olarak çekici gradely [dialect] adj.
fiziksel olarak açıklanamayan parapsychological adj.
(fiziksel olarak) zarif coordinated adj.
(fiziksel olarak) yetenekli coordinated adj.
(fiziksel olarak) becerikli coordinated adj.
fiziksel ya da zihinsel olarak yönünü belirleyen orientating adj.
fiziksel ya da zihinsel olarak yönünü belirleyen orienting adj.
Phrasals
fiziksel olarak kötü muamelede bulunmak bash about v.
(bir spor takımını) (fiziksel olarak) maça hazırlamak warm someone up v.
(fiziksel olarak) bir yerden geçmek go through v.
(birine) fiziksel olarak saldırmak lay into (someone) v.
birini birinden fiziksel olarak ayırmak pry off v.
birini birinden fiziksel olarak ayırmak pry (someone or something) off of (someone or something) v.
(birine) (fiziksel/sözlü olarak) saldırmak strike out at (one) v.
sözlü/fiziksel olarak üstüne gitmek work over v.
(birini) fiziksel olarak olumsuz etkilemek/rahatsız etmek disagree with (someone) v.
(birine/bir şeye) sözlü veya fiziksel olarak saldırmak lash into (someone or something) v.
mecliste fiziksel olarak bulunmaksızın meclis arazisi içerisinde oy kullanmak nod through v.
(birinin/bir şeyin) altında çalışmak (fiziksel olarak) work beneath (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) altında çalışmak (fiziksel olarak) work under (someone or something) v.
Colloquial
(birini/bir şeyi) fiziksel olarak (birine/bir şeye) uygun bulmak think (someone or something) is fit for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) fiziksel olarak (birini/bir şeyi) kaldırabileceğini düşünmek think (someone or something) is fit for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) fiziksel olarak (biriyle/bir şeyle) başa çıkabileceğini düşünmek think (someone or something) is fit for (someone or something) v.
birine kendini ruhsal veya fiziksel olarak zayıf hissettirmek knock the stuffing out of somebody v.
(fiziksel olarak) saldırmak have a go [uk] v.
(fiziksel olarak) saldırmak have-a-go [uk] v.
fiziksel olarak zarar vermek bust up v.
Idioms
fiziksel olarak iyi (fit) durumda olmak be in fighting trim v.
fiziksel olarak kendini zorlamak break a sweat v.
fiziksel olarak hazır durumda olmak be in fighting trim v.
kendini fiziksel ve zihinsel olarak zor bir göreve/aktiviteye hazırlamak eat (one's) wheaties v.
zihinsel veya fiziksel olarak kendini zorlamak dig deep v.
fiziksel veya zihinsel olarak gayret sarf etmek dig deep v.
fiziksel veya zihinsel olarak güç sarf etmek dig deep v.
(birini) sözlü veya fiziksel olarak cezalandırmak give it to (one) v.
gidilip fiziksel olarak alışveriş yapılabilecek bricks and mortar adj.
gidilip fiziksel olarak görüşülebilecek bricks and mortar adj.
şirketin fiziksel olarak ulaşılabilecek adresi olan bricks and mortar adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun ridden hard and put away wet [us] adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış ridden hard and put away wet [us] adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş ridden hard and put away wet [us] adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun ridden hard and put up wet [us] adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış ridden hard and put up wet [us] adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş ridden hard and put up wet [us] adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun rode hard and put away wet adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış rode hard and put away wet adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş rode hard and put away wet adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun rode hard and put up wet [us] adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış rode hard and put up wet [us] adj.
fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş rode hard and put up wet [us] adj.
fiziksel olarak formda in training adv.
fiziksel olarak hissedilebilecek/dokunulabilecek yakınlıkta at the end of (one's) fingertips expr.
fiziksel olarak erişilebilir mesafede at the end of (one's) fingertips expr.
Technical
iki madeni cismin fiziksel olarak bağlanması binding n.
fiziksel olarak baskı yapmak clamp down on v.
konforlu ve fiziksel olarak rahat tasarım ergonomic adj.
fiziksel olarak bina dışında bulunan bir telefonda sonlanan tuşlu telefon sistemi veya özel telefon santrali istasyonu ops (off-premises station) abrev.
Computer
birimin yerini fiziksel olarak değiştirmeden evvel sabit diskteki okuma/yazma kafasını ana konumuna geri çekmek park v.
fiziksel olarak kesimlenmiş hard sectored adj.
sanal olarak indekslenmiş fiziksel etiketlenmiş virtually indexed physically tagged adj.
Medical
anne adayının doğuma narkoz kullanılmadan, egzersizle psikolojik ve fiziksel olarak hazırlandığı bir doğum yöntemi lamaze method n.
anne adayının doğuma narkoz kullanılmadan, egzersizle psikolojik ve fiziksel olarak hazırlandığı bir doğum yöntemi lamaze method of childbirth n.
anne adayının doğuma narkoz kullanılmadan, egzersizle psikolojik ve fiziksel olarak hazırlandığı bir doğum yöntemi lamaze technique n.
anne adayının doğuma narkoz kullanılmadan psikolojik ve fiziksel olarak hazırlandığı doğum yöntemine uygun lamaze adj.
fiziksel olarak aktif physically active adj.
Psychology
fiziksel bir olayın gerçek nedeni değil etkeni olarak kabul edilen zihinsel durum occasional cause n.
zihinsel durumun nedeni olarak kabul edilen fiziksel olay occasional cause n.
Physiology
uyarılmaya yanıt olarak sinir lifi boyunca oluşan fiziksel ve kimyasal uyarma dalgası nerve impulse n.
fiziksel veya zihinsel baskıya tepki olarak adrenal meduladan salgılanan bir hormon epinephrin n.
fiziksel veya zihinsel baskıya tepki olarak adrenal meduladan salgılanan bir hormon epinephrine n.
Pathology
hastaların normal zekada olup fiziksel olarak iyi gelişemediği bir infantilizm türü ateleiosis n.
hastaların normal zekada olup fiziksel olarak iyi gelişemediği bir infantilizm türü ateliosis n.
hastaların normal zekada olup fiziksel olarak iyi gelişemediği infantilizme ait veya ilgili ateleiotic adj.
Physics
doğal yasalara tabi düzenli bir sistem olarak kabul edilen fiziksel evren natural order n.
fiziksel olarak soğurulmuş physisorbed adj.
Botanic
bitkiyi fiziksel olarak değiştiren somatik hücre mutasyonu somatic mutation n.
Philosophy
akıl ve bedenin, ne zihinsel ne de fiziksel olarak sınıflandırılamayan, aynı esaslara ait yapılar olduğu ortaya koyan bir felsefi doktrin neutral monism n.
doğaya ve yaşama dair süreçlerin fiziksel olarak belirlendiğini ve bu süreçlerin fizik ve kimya kanunlarıyla tamamen açıklanabileceğini öne süren felsefi görüş mechanism n.
Geology
kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali aragonite n.
kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali arragonite n.
Military
istihbarat mesajında ya da belgesinde bilgi kategorilerini fiziksel olarak ayıran çizgi tear line n.
Archaic
fiziksel olarak zayıflatmak craze v.
Slang
fiziksel ve duygusal olarak erkeksi olan kadın bull bitch n.
genç, çekici, genellikle narin veya fiziksel olarak alımlı eşcinsel erkek twink n.
fiziksel olarak çekici olmayan kadın hellpig n.
birisini fiziksel olarak sıkıştırmak bail up v.
birisini fiziksel olarak sıkıştırmak bail somebody up v.
zihinsel ve fiziksel olarak çok iyi durumda finer than frog hair expr.