Historique

görmemek

Sens de "görmemek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	görmemek	pass over v.
2	General	görmemek	omit v.
3	General	görmemek	unsee v.
Phrasals
4	Phrasals	görmemek	blind to v.

Sens de "görmemek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 140 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	uygun görmemek	disapprove v.
General
2	General	uygun görmemek	disapprove of something v.
3	General	rağbet görmemek	go begging v.
4	General	uygun görmemek	frown on something v.
5	General	kabul görmemek	be not accepted v.
6	General	umulan rağbeti hiç görmemek	fall flat v.
7	General	bir sakınca görmemek	see no harm v.
8	General	uygun görmemek	frown on v.
9	General	uygun görmemek	disapprove v.
10	General	sakınca görmemek	see no harm v.
11	General	hoş görmemek	disapprove v.
12	General	uygun görmemek	frown upon something v.
13	General	gün görmemek	have hard times v.
14	General	-e rağmen çok zarar görmemek	be none the worse v.
15	General	rahat yüzü görmemek	have no peace v.
16	General	dirlik yüzü görmemek	not to have a moment's peace v.
17	General	dirlik yüzü görmemek	fail to reach a state of comfort and harmony v.
18	General	rahat yüzü görmemek	fail to reach a state of comfort and harmony v.
19	General	rahat yüzü görmemek	not to have a moment of peace v.
20	General	dirlik yüzü görmemek	be constantly plagued by troubles v.
21	General	gerek görmemek	not need v.
22	General	gerek görmemek	find unnecessary v.
23	General	gerek görmemek	not have a need for something v.
24	General	gerek görmemek	not feel the need (to do something) v.
25	General	rahat yüzü görmemek	be constantly plagued by troubles v.
26	General	zarar görmemek	hold harmless v.
27	General	hasar görmemek	be not damaged v.
28	General	gelecek görmemek	see no future v.
29	General	yanlış görmemek	see no wrong v.
30	General	herhangi bir yanlış görmemek	see no wrong v.
31	General	dünya yüzü görmemek	be overwhelmed by circumstances v.
32	General	dünyayı gözü görmemek	be so affected by something that one can't think of anything else v.
33	General	uygun görmemek	frown upon v.
34	General	kabul görmemek	be disapproved v.
35	General	kabul görmemek	be not appreciated v.
36	General	kabul görmemek	be not approved v.
37	General	kabul görmemek	be not welcomed v.
38	General	mahzur görmemek	see no harm v.
39	General	bir mahzur görmemek	see no harm v.
40	General	layık görmemek	not deem someone worthy of v.
41	General	hasar görmemek	be non-damaged v.
42	General	cezasını görmemek	get away with v.
43	General	beklenen ilgiyi görmemek	not attract the expected attention v.
44	General	hiç zarar görmemek	come to no harm v.
45	General	çocukken yeterli sevgiyi almamak/görmemek	not get enough love as a child v.
46	General	hiçbir sorun görmemek	see nothing wrong v.
47	General	hak ettiği ilgiyi görmemek	not get the attention that one deserves v.
48	General	karşılık görmemek/bulamamak	get rejected v.
49	General	hoş görmemek	discountenance v.
50	General	(bir şeyden) zarar görmemek	withstand v.
51	General	uygun görmemek	improbate [obsolete] v.
52	General	uygun görmemek	dislike v.
53	General	münasip görmemek	disallow [obsolete] v.
54	General	uygun görmemek	discourage v.
55	General	zarar görmemek	survive v.
Phrasals
56	Phrasals	rağbet görmemek	go begging v.
57	Phrasals	(bir şeyi) görmemek	blind to (something) v.
58	Phrasals	(birini/bir şeyi) uygun görmemek	disapprove of (someone or something) v.
59	Phrasals	(birini/bir şeyi) uygun bulmamak/görmemek	frown at (someone or something) v.
60	Phrasals	birini/bir şeyi uygun bulmamak/görmemek	frown on someone or something v.
Colloquial
61	Colloquial	artık rağbet görmemek	have had its day v.
62	Colloquial	birini hiç görmemek	see nothing of somebody v.
63	Colloquial	artık rağbet görmemek	have had your day v.
64	Colloquial	artık rağbet görmemek	have had its day v.
Idioms
65	Idioms	elin gözündeki çöpü görüp kendi gözündeki merteği görmemek	beam in (one's) eye n.
66	Idioms	elin gözündeki çöpü görüp kendi gözündeki merteği görmemek	a beam in your eye n.
67	Idioms	ne kadar şanslı olduğunu görmemek/bilmemek/anlamamak	not know (one is) born v.
68	Idioms	ne kadar şanslı olduğunu görmemek/bilmemek/anlamamak	not know you are born v.
69	Idioms	kıçı yer/minder görmemek	not let the grass grow beneath (one's) feet v.
70	Idioms	hoş görmemek	can't be doing with something v.
71	Idioms	gözü kimseyi görmemek	be no good to anyone v.
72	Idioms	gözü (falancadan) başkasını görmemek	think the sun rises and sets on someone v.
73	Idioms	gözü ondan başkasını görmemek	only have eyes for someone v.
74	Idioms	hak ettiği ilgiyi görmemek	be lost in the shuffle v.
75	Idioms	gözleri başka bir şey görmemek	have eyes only for v.
76	Idioms	göz gözü görmemek	can't see one's hand in front of one's face v.
77	Idioms	hoş görmemek	look askance at v.
78	Idioms	gözü başkasını görmemek	have eyes only for v.
79	Idioms	göz gözü görmemek	can't see beyond the end of one's nose v.
80	Idioms	ilerisini görmemek	see no further than the end of nose v.
81	Idioms	kimseyi gözü görmemek	be no good to anyone v.
82	Idioms	(birinden) hayır/fayda görmemek	get no change out of somebody v.
83	Idioms	saygı görmemek	get the short end v.
84	Idioms	(bir şeyi/birini) hoş görmemek	not agree with (someone or something) v.
85	Idioms	bir mani/engel görmemek	not see any objection v.
86	Idioms	bir mahzur/sakınca görmemek	not see any objection v.
87	Idioms	(bir şeye) bir mani/engel görmemek	not see any objection v.
88	Idioms	(bir şeyde) bir mahzur/sakınca görmemek	not see any objection v.
89	Idioms	(birini/bir şeyi) hoş görmemek	take a poor view of (someone or something) [uk] v.
90	Idioms	bir şeyi hoş görmemek	take a poor view of something [uk] v.
91	Idioms	dünyayı görmemek	be lost to the world v.
92	Idioms	iş görmemek	head south v.
93	Idioms	(birini/bir şeyi) hoş görmemek	look askance upon (someone or something) v.
94	Idioms	sinirden, heyecandan, hırstan gözü bir şey görmemek	see (the) red mist v.
95	Idioms	bir engel görmemek	see no objection v.
96	Idioms	bir mani görmemek	see no objection v.
97	Idioms	bir sakınca görmemek	see no objection v.
98	Idioms	bir mahzur görmemek	see no objection v.
99	Idioms	(biri tarafından) kabul görmemek	go down badly (with somebody) v.
100	Idioms	gözü iyi görmemek	be (as) blind as a bat v.
101	Idioms	merhamet görmemek	be given no quarter v.
102	Idioms	birbirinin yüzünü pek görmemek	be like ships in the night v.
103	Idioms	birbirinin yüzünü pek görmemek	be like ships that pass in the night v.
104	Idioms	değer görmemek	be off the radar v.
105	Idioms	birbirinin yüzünü pek görmemek	be ships that pass in the night v.
106	Idioms	göz gözü görmemek	can't see hand in front of face v.
107	Idioms	-den hayır/fayda görmemek	get no change out of v.
108	Idioms	(birinden) hayır/fayda görmemek	get no change out of (someone) v.
109	Idioms	birinden pek/hiç hayır/fayda görmemek	not get much/any change out of somebody v.
110	Idioms	birinden hiç hayır/fayda görmemek	not get any change out of someone [uk] v.
111	Idioms	kabul görmemek	go down badly v.
112	Idioms	birini/bir şeyi ortalarda görmemek	haven't seen hide nor hair of someone/something v.
113	Idioms	birini/bir şeyi hoş görmemek	hold no brief for somebody/something v.
114	Idioms	(birini/bir şeyi) hoş görmemek	look askance at (someone or something) v.
115	Idioms	(birini/bir şeyi) hoş görmemek	look sideways at (someone or something) v.
116	Idioms	ne kadar şanslı olduğunu görmemek/bilmemek/anlamamak	not know you're born [uk] v.
117	Idioms	burnunun ucundan ötesini görmemek	not see beyond your nose v.
118	Idioms	burnunun ucundan ilerisini görmemek	not see beyond your nose v.
119	Idioms	burnunun ucundan ötesini görmemek	not see beyond the end of your nose v.
120	Idioms	burnunun ucundan ilerisini görmemek	not see beyond the end of your nose v.
121	Idioms	birini/bir şeyi bir süredir görmemek	not see hide nor hair of somebody/something v.
122	Idioms	birini/bir şeyi ortalarda görmemek	not see hide nor hair of somebody/something v.
123	Idioms	doğru düzgün görmemek	not see straight v.
124	Idioms	önünü görmemek	not see straight v.
125	Idioms	ayrıntılara takılıp olayın bütününü görmemek	not see the wood for the trees [uk] v.
126	Idioms	ayrıntılara takılıp genel çerçeveden bakmamak/görmemek	not see the wood for the trees [uk] v.
127	Idioms	ayrıntılara takılıp büyük resmi görmemek	not see the wood for the trees [uk] v.
128	Idioms	ayrıntılara takılıp olayın bütününü görmemek	not see the forest for the trees [us] v.
129	Idioms	ayrıntılara takılıp genel çerçeveden bakmamak/görmemek	not see the forest for the trees [us] v.
130	Idioms	ayrıntılara takılıp büyük resmi görmemek	not see the forest for the trees [us] v.
131	Idioms	kabul görmemek	not wash v.
132	Idioms	gözleri başka bir şey görmemek	only have eyes for v.
133	Idioms	gözleri (birinden) başka bir şey görmemek	only have eyes for (one) v.
134	Idioms	gözü (bir şeyden) başka bir şey görmemek	only have eyes for (something) v.
135	Idioms	burnunun ucundan ötesini görmemek	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.
136	Idioms	kendinden/kendi problemlerinden ötesini görmemek	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.
137	Idioms	(birini/bir şeyi) uygun bulmamak/görmemek	take a dim view (of someone or something) v.
138	Idioms	gözü başkasını görmemek	think the sun rises and sets on v.
Law
139	Law	uygun görmemek	disapprove v.
Slang
140	Slang	ceza görmemek	go scot-free v.