geçinmek - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

geçinmek



Sens de "geçinmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 36 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
geçinmek get on well v.
General
geçinmek pretend to be v.
geçinmek make both ends meet v.
geçinmek live on v.
geçinmek pass for v.
geçinmek get along v.
geçinmek live by v.
geçinmek run along v.
geçinmek support oneself v.
geçinmek exist v.
geçinmek make one's living v.
geçinmek earn a living v.
geçinmek get by v.
geçinmek get along with v.
geçinmek get on with somebody v.
geçinmek manage v.
geçinmek fare v.
geçinmek get on v.
geçinmek make out v.
geçinmek make a living v.
geçinmek live v.
geçinmek handle v.
geçinmek subsist v.
geçinmek getting on with v.
geçinmek subsist on v.
geçinmek get v.
geçinmek get on together v.
geçinmek go along v.
geçinmek fend [dialect] [uk] v.
geçinmek gee [dialect] v.
Phrasals
geçinmek hit off v.
geçinmek fair off v.
geçinmek fair up v.
geçinmek fare off v.
Colloquial
geçinmek git along v.
Idioms
geçinmek keep body and soul together v.

Sens de "geçinmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 241 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
birbiriyle geçinmek get along v.
General
geçinmek için yeterli imkanı olma independence n.
sırtından geçinmek live at somebody's expense v.
başkasından yardım görmeden geçinmek/rızkını kazanmak be on one's own v.
gül gibi geçinmek get along quite well v.
biriyle iyi geçinmek get on with v.
sırtından geçinmek batten v.
kıt kanaat geçinmek live from hand to mouth v.
başkasının sırtından geçinmek drone v.
gül gibi geçinmek hit it off with v.
sırtından geçinmek sponge on somebody v.
iyi geçinmek get on with v.
biriyle iyi geçinmek get along with v.
geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak live by one's wits v.
ile geçinmek subsist on v.
geliriyle geçinmek live off v.
iyi geçinmek agree v.
birisiyle geçinmek get along with v.
akıllı geçinmek pass for a wise man v.
kıt kanaat geçinmek make both ends meet v.
birbiriyle geçinmek get on v.
şöyle böyle geçinmek manage v.
geçinmek (birbiriyle) get along v.
kıt kanaat geçinmek eke out a living v.
iyi geçinmek hit it off v.
geçinmek (birbiriyle) get on v.
zar zor geçinmek scrape a living v.
sırtından geçinmek sponge on v.
gül gibi geçinmek hit it off v.
iyi geçinmek hit it off with v.
ile geçinmek live off v.
ile geçinmek get along with v.
diye geçinmek pass oneself off as v.
kalemiyle geçinmek live by one's pen v.
ile geçinmek live on v.
başkasının sırtından geçinmek batten on somebody v.
birinin sırtından geçinmek leech off of someone v.
kıt kanaat geçinmek live off v.
birisiyle iyi geçinmek be nice to someone v.
(geçinmek için) eline bakmak depend on somebody for a living v.
kıt kanaat geçinmek live penuriously v.
çok az bir parayla geçinmek live on a very small amount of money v.
biriyle geçinmek get on with v.
akıllı/zeki geçinmek act as if he/she was smart v.
(belirli bir ücret vb) ile geçinmek/idare etmek manage on v.
kıt kanaat geçinmek manage one's existence barely v.
kıt kanaat geçinmek subsist v.
asalak gibi geçinmek leech v.
ile geçinmek bespeed v.
taksicilikle geçinmek hack v.
başkasının sırtından geçinmek cosher [ireland] v.
sırtından geçinmek pole (on) v.
düşük maaş ile geçinmek scuffle v.
sahtekarlıkla geçinmek shark v.
dolandırıcılıkla geçinmek shirk [obsolete] v.
beleşçilikle geçinmek freeload v.
levha yaparak geçinmek slab v.
çabasız geçinmek slide v.
başkasının sırtından geçinmek spunge v.
ucu ucuna geçinmek squeak v.
zar zor geçinmek squeak v.
Phrasals
haksız yere üzerinden geçinmek impose upon v.
haksız yere üzerinden geçinmek impose on v.
(biriyle) iyi geçinmek coexist with (someone or something) v.
(biriyle) iyi geçinmek coexist with someone or something v.
başkalarının sırtından geçinmek batten upon v.
başkalarının sırtından geçinmek batten on v.
iyi geçinmek get along with v.
ile iyi geçinmek get along with v.
ile geçinmek get along with v.
kıt kanaat geçinmek scratch along v.
ucu ucuna geçinmek scrape by v.
zar zor geçinmek scratch along v.
biriyle geçinmek get along v.
biriyle iyi geçinmek get along v.
biriyle iyi geçinmek get something on someone v.
(biriyle) iyi geçinmek ease (someone or something) along v.
biriyle iyi geçinmek ease someone or something along v.
ile iyi geçinmek coexist with v.
iyi geçinmek ease along v.
(siyahi olduğu halde) beyazmış gibi geçinmek get by v.
(biriyle) geçinmek get on (with someone) v.
(biriyle) geçinmek and get along (with someone) v.
ile geçinmek get along on v.
(bir şeyle) geçinmek get along on (something) v.
(biriyle) geçinmek get along with (one) v.
(biriyle) iyi geçinmek get along with (one) v.
(bir şeyle) geçinmek get by with (something) v.
(biriyle) iyi geçinmek get down with (someone) v.
(biriyle) iyi geçinmek get on (with someone) v.
(biriyle) iyi geçinmek get along (with someone) v.
(biri/bir şey olmadan) geçinmek get on (without someone or something) v.
(biriyle) iyi geçinmek get on with (someone) v.
(biriyle) geçinmek get on with (someone) v.
(birinin/bir şeyin) üzerinden geçinmek live off (of) (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yardımıyla geçinmek live off (of) (someone or something) v.
'-den geçinmek mooch (something) from v.
'-den geçinmek mooch from v.
(bir şey) geçinmek pretend to (something) v.
emekli olup (bir şey üzerinden/bir miktar parayla) geçinmek retire on v.
emekli olup (bir miktar parayla, birikimiyle) geçinmek retire on (some amount of money) v.
(birinin/bir şeyin) üzerinden/sırtından geçinmek sponge on (someone or something) v.
(bir şeyle) geçinmek subsist on (something) v.
(bir şeyle) geçinmek trade on (something) v.
Colloquial
iyi geçinmek rub along with v.
aristokrat geçinmek la-de-da v.
aristokrat geçinmek la-di-da v.
geçinmek için evleri boyamak paint houses for a living v.
iyi geçinmek hit it off v.
(iyi geçinmek anlamında) anlaşmak vibe off v.
bedavadan geçinmek take a free ride v.
başkasının sırtından geçinmek take a free ride v.
bedavadan yaşamak/geçinmek take a free ride v.
zorlukla geçinmek do it tough v.
kıt kanaat geçinmek scratch out v.
zar zor yaşamak/geçinmek scratch out v.
sırtından geçinmek sponge off v.
(biriyle) iyi geçinmek get along famously (with someone) v.
iyi geçinmek get on famously [old-fashioned] v.
iyi geçinmek get along famously [old-fashioned] v.
iyi anlaşmak/geçinmek have way with v.
geçinmek için for a living expr.
Idioms
birinin sırtından geçinmek live at rack and manger v.
iyi geçinmek/anlaşmak be in good with (someone) v.
iyi geçinmek trot in double harness v.
başkasının sırtından geçinmek eat the bread of idleness v.
başkasının kazancıyla geçinmek eat the bread of idleness v.
alın teriyle/alın teri dökerek çalışıp geçinmek earn an honest buck v.
alın teriyle/alın teri dökerek çalışıp geçinmek make an honest buck v.
ucu ucuna geçinmek make buckle and tongue meet v.
kıt kanaat geçinmek make buckle and tongue meet v.
kıt kanaat geçinmek get along (on a shoestring) v.
zar zor geçinmek get along (on a shoestring) v.
çok az parayla geçinmek get along (on a shoestring) v.
kıt kanaat geçinmek get by (on a shoestring) v.
zar zor geçinmek get by (on a shoestring) v.
çok az parayla geçinmek get by (on a shoestring) v.
biriyle iyi geçinmek get along well with someone v.
biriyle iyi geçinmek keep somebody sweet v.
biriyle iyi geçinmek keep in good with someone v.
başkalarının sırtından geçinmek live off the backs of somebody v.
biriyle iyi geçinmek get in good with somebody v.
başka insanların sırtından geçinmek live off the backs of others v.
birinin yardımıyla geçinmek live off someone v.
birinin yardımıyla geçinmek live off of someone v.
başkasından geçinmek live off someone v.
başkasından geçinmek live off of someone v.
başkalarının sırtından geçinmek live off the backs of others v.
her şeyin en iyisi ile geçinmek live on the fat of the land v.
ile geçinmek make a living from something v.
iyi anlaşmak/geçinmek have a way with someone v.
iyi geçinmek/anlaşmak get on well with v.
ile geçinmek make a living by doing something v.
kıt kanaat geçinmek keep body and soul together v.
kıt kanaat geçinmek live hand to mouth v.
kıt kanaat geçinmek make both ends meet v.
kazandığıyla geçinmek/idare etmek get along on what one earn v.
kın kanaat geçinmek hardly make both ends meet v.
kıt kanaat geçinmek earn a crust v.
kıt kanaat geçinmek barely make both ends meet v.
kıt kanaat geçinmek keep the wolf from the door v.
kıt kanaat geçinmek live from hand to mouth v.
sırtından geçinmek lean on v.
sırtından geçinmek piggyback off v.
sadakayla geçinmek be running on vapors v.
zar zor geçinmek keep the wolf from the door v.
ucu ucuna geçinmek live hand to mouth v.
zar zor geçinmek barely make both ends meet v.
zor bela geçinmek scrape by v.
zar zor geçinmek hardly make both ends meet v.
zar zor geçinmek live from hand to mouth v.
zar zor geçinmek scrape by v.
ucu ucuna geçinmek scrimp and save v.
ucu ucuna geçinmek pinch and scrape v.
bedavadan yaşamak/geçinmek get a free ride v.
bedavadan geçinmek get/take a free ride v.
başkasının sırtından geçinmek get/take a free ride v.
zor geçinmek exist/live from hand to mouth v.
mükemmel geçinmek get on famously v.
ucu ucuna geçinmek get along (on a shoestring) v.
çok düşük bir bütçeyle geçinmek get along (on a shoestring) v.
kısıtlı parayla geçinmek get along (on a shoestring) v.
ucu ucuna geçinmek get by (on a shoestring) v.
çok düşük bir bütçeyle geçinmek get by (on a shoestring) v.
kısıtlı parayla geçinmek get by (on a shoestring) v.
(biriyle) iyi geçinmek be in good odour (with somebody) v.
(biriyle) iyi geçinmek be in good odor with (one) v.
biriyle iyi geçinmek be in good with someone v.
biriyle iyi geçinmek be in with someone v.
biriyle iyi geçinmek get on someone's good side v.
iyi geçinmek hitch horses together [us] v.
kıt kanaat geçinmek keep one's head above water v.
zar zor geçinmek keep one's head above water v.
kıt kanaat geçinmek live on a shoestring v.
kıtı kıtına geçinmek live on a shoestring v.
zar zor geçinmek live on a shoestring v.
ucu ucuna geçinmek live on a shoestring v.
kısıtlı parayla geçinmek live on a shoestring v.
ucu ucuna yaşamak/geçinmek live payslip to payslip [uk/australia/ireland] v.
(bir şeyden/bir şey yaparak) geçinmek make a living out of (doing) (something) v.
biriyle iyi geçinmek be in good odour with someone v.
kardeş kardeş geçinmek be like ephraim and menashe v.
güzel güzel geçinmek be like ephraim and menashe v.
kardeşçe geçinmek be like ephraim and menashe v.
zar zor idare etmek/geçinmek been getting by v.
ucu ucuna geçinmek been getting by v.
kıt kanaat geçinmek been getting by v.
kıt kanaat geçinmek exist (from) hand to mouth v.
kıtı kıtına geçinmek exist (from) hand to mouth v.
zor geçinmek exist (from) hand to mouth v.
kıt kanaat geçinmek live hand-to-mouth v.
kıtı kıtına geçinmek live hand-to-mouth v.
zor geçinmek live hand-to-mouth v.
(biriyle) iyi geçinmek get in good with (someone) v.
iyi geçinmek get on famously [old-fashioned] v.
mükemmel geçinmek get along famously [old-fashioned] v.
iyi geçinmek get along famously [old-fashioned] v.
bedavadan yaşamak/geçinmek get/take a free ride v.
başkasının üstünden geçinmek/fayda sağlamak get/take a free ride v.
(biriyle) iyi geçinmek keep (one) sweet v.
zar zor geçinmek keep head above water v.
ile iyi geçinmek keep in good with v.
(biriyle) iyi geçinmek keep in good with (one) v.
biriyle iyi geçinmek keep someone sweet [uk] v.
kıt kanaat geçinmek keep your head above water v.
zar zor geçinmek keep your head above water v.
geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak live by wits v.
geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak live by your wits v.
geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak live on your wits v.
(birinin) sırtından geçinmek live off the backs of (someone) v.
(başkalarının) sırtından geçinmek live off the backs of (someone) v.
birinin sırtından geçinmek live off the backs of someone v.
başkalarının sırtından geçinmek live off the backs of someone v.
ile geçinmek make a living from v.
(bir şeyle/bir şey yaparak) geçinmek make a living from (doing) (something) v.
başkalarıyla iyi geçinmek play well with others v.
gül gibi (geçinmek) like a house afire expr.
Aeronautic
ile geçinmek live on something v.
Literature
geçinmek için şiir okuyan kimse rhapsodist n.
Slang
akıllı geçinmek play the smart-ass v.
zeki geçinmek play the smart-ass v.