göre - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

göre



Sens de "göre" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 28 résultat(s)

Anglais Turc
General
gore n. kan pıhtısı
gore n. peş
gore n. peş kumaş
gore n. kan
gore n. üçgenimsi alan
gore n. ince detaylarıyla tarif edilen iğrençlik
gore n. büyük idari bölümler arasında sahibi tam bilinmeyen arazi şeridi
gore n. bir ilçenin ücra ve çorak bölümü
gore n. ayakkabının hafif sıkması için sayasında bulunan esnek parça
gore n. kubbe, şemsiye, balon gibi nesneleri kaplayan üçgen parça
gore n. armanın en üst bölümü ile en alt bölümünden başlayan iki ayrı kıvrımlı çizginin orta kısımda birleştiği hanedan arması
gore n. çıkıntılı nokta
gore n. grafik şiddet, kan ve vahşetin gerçekçi bir biçimde tasviri
gore v. süsmek
gore v. boynuzla yaralamak
gore v. boynuz vurmak
gore v. boynuzlamak
gore v. peş koymak
gore v. peş kesmek
Colloquial
gore n. öldürme
gore n. dövüş
Textile
gore n. uca doğru incelen kumaş
gore n. üçgen şeklinde bez
gore n. (etek) giysinin boyuna uzanan kloş kısmı
Aeronautic
gore n. dilim
Medical
gore pıhtılaşmış kan
Anatomy
gore n. apışlık
Engineering
gore n. yerküre yapımında kürenin yüzeyine aktarılan harita bölümlerinin her biri

Sens de "göre" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 39 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
göre according to prep.
General
göre accord n.
göre relative adj.
göre pursuant adv.
göre for all adv.
göre accordingly adv.
göre agreeably adv.
göre thereafter [obsolete] adv.
göre in compliance with prep.
göre as regards prep.
göre as to prep.
göre after prep.
göre pursuant to prep.
göre according to prep.
göre in pursuant of prep.
göre as per prep.
göre with respect to prep.
göre considering prep.
göre in respect of prep.
göre in prep.
göre for prep.
göre upon prep.
göre per prep.
göre in accordance with prep.
göre by prep.
göre on prep.
göre under prep.
göre with regard to prep.
göre in reference to prep.
göre in respect to prep.
göre upo [dialect] prep.
göre according as conj.
Phrases
göre in regards to prep.
göre in view of expr.
göre by the fact expr.
göre in comparison with expr.
Colloquial
göre iaw (in accordance with) expr.
Idioms
göre for part expr.
Latin
göre secundum adj.

Sens de "göre" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
modele göre yapmak pattern v.
kilise kanununa göre belirlenen canonical adj.
kitabına göre by the book adv.
kitabına göre by the numbers adv.
General
yıla göre hesaplama annualisation n.
doğum oranı (nüfusa göre) birthrate n.
sayfa sırasına göre bir kitap veya broşürde yer alan konuları gösteren liste table of contents n.
yıla göre hesaplama annualization n.
birbirine göre ayarlama coordination n.
tarihsel olarak çeşitli noktalar arasında tarifeye göre yolculuk yapan büyükçe at arabası stagecoach n.
plana göre yerleştirme deployment n.
musevi hükümlerine göre kesilmiş hayvanın eti kasher n.
bir bölgenin coğrafi özelliklerinin bulunduğu yere göre tanımlanması geographical position n.
tam sarışınlara göre bir yer real blonds paradise n.
devlet memurluğunda başarıya göre atama ve terfi sistemi merit system n.
kişilere rütbesine göre değer vermeyen kimse no respecter of persons n.
kapağı kartondan ve sayfaları normal baskısına göre daha kalitesiz olan kitap trade paper edition n.
geminin rüzgara göre yaptığı yön değişikliği tack n.
iki tabanına göre logaritma logarithm to the base two n.
anlamı ortamına göre değişen el, kol, baş veya vücut hareketi deictic gesture n.
kanuni yetkisi olmayan, kendi fikrine göre zorla düzen sağlayan kimse vigilante n.
belirli bir veraset usulüne göre veren entailer n.
ihtiyaca göre artıp eksiltme elasticising n.
efsaneye göre kuğunun ölmeden önceki son ve güzel ötüşü swan song n.
cinsine göre tasnif taxonomy n.
duruma göre davranma sense of occasion n.
kapağı kartondan ve sayfaları normal baskısına göre daha kalitesiz olan kitap trade paperback n.
antik fizyolojiye göre aşırı sinir ve asabiyete neden olduğu düşünülen dört etkenden biri yellow bile n.
ahlak sorunlarını kafasına göre yorumlayan kimse casuist n.
ihtiyaca göre artıp eksiltme elasticizing n.
dünyanın eksenine göre kuzey true north n.
dünyanın eksenine göre güney true south n.
ortama göre davranma tact n.
musevi şeriatına göre temiz sayılan et kasher n.
yahudi din kurallarına göre hazırlanmış yiyecek ve içecek kosher n.
önceden tahmin edip ona göre davranma anticipation n.
vergi değerlendirmesi için gelire göre yapılan ayrım bracket n.
nabza göre şerbet verme tact n.
tarihe göre tanımlama tipology n.
belirli bir veraset usulüne göre verme entailing n.
ibrani takvime göre dokuzuncu ayın altısında kutlanan kutsal gün shabuoth n.
hicri takvime göre yılın 10 ayı shawwal n.
eski bir inanışa göre cadıların, hayaletlerin, hortlakların ortalığa çıktığı gece (31 ekim) halloween n.
aylara göre satışlar sales by month n.
coğrafi özelliklere göre fal bakan geomancer n.
yıllara göre dağılım distribution by years n.
yıllara göre karlılık durumu profitability by years n.
hindu inanışına göre tanrının kutsal şarkısı gita n.
alt dişlerinin üst dişlere göre daha önde olması underbite n.
kızılderili inanışına göre cennet happy hunting grounds n.
kıdem derecesine göre atanma buggin's turn n.
kıdem derecesine göre atanma buggins's turn n.
büyüklüğe göre diziliş order of magnitude n.
yahudi din kurallarına göre hazırlanmış yiyecekler yemeyen tref n.
yahudi din kurallarına göre hazırlanmış yiyecekler yemeyen terefah n.
dış görünüşe göre değer face value n.
atların performanslarına göre onlara resmi puan veren kimse handicapper n.
iki noktaya göre hizalama colon alignment n.
gezegenlerin birbirlerine göre konumları configuration n.
boya göre ağırlık weight-for-height n.
kronolojik sıralamasına göre madde dizilişi seriation n.
-e göre vis-à-vis n.
örneğe göre alış veya satış purchase or sale by sample n.
kanuna göre the eyes of the law n.
toplumsal cinsiyete göre analiz breakdown by gender n.
eski bir orta asya inanışına göre gökyüzü tanrısı tengri n.
budizme göre insanın aşırı istek ve tutkularından kurtularak eriştiği salt mutluluk durumu nirvana n.
emzirici hayvanların çok yavrusu olduğu durumlarda tüm yavruların emzirilmesini mümkün kılmak üzere yavruları belirli bir sıraya göre meme uçlarına yerleştirme nurse sow n.
katoliklere göre ölülerin gittiğine inanılan dünyalar arasındaki mekan purgatory n.
tarihsel şartlara göre (düşünme vb.) historico-pragmatic n.
kişinin özel beğenisine göre tasarlanmış haute couture n.
asur kaynaklarına göre anadoluya verilen isim hatti-land n.
metnin farklı bir kültüre/yöreye göre uyarlanması transcreation n.
takan kişinin sıcaklığına/hislerine göre renk değiştiren yüzük mood ring n.
kaynakların fütursuzca/göz göre göre/alenen harcanması/heba edilmesi flagrant waste of resources n.
eski mısır inanışına göre insanın görünmeyen bedeni ka n.
antik mısır inanışına göre ruhsal beden ka n.
(kendi çıkarlarına göre vb) düzeltme/değiştirme doctoring n.
ahlak sorunlarını kendine göre yorumlayan kimse casuist n.
merkeze göre centreline n.
ülkelere göre dağılım distribution by countries n.
budiznm inanışına göre diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen kişi bodhisatta n.
budiznm inanışına göre diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen kişi bodhisattva n.
başkalarının fikirlerini önemseyen ve başkalarının değer yargılarına göre yaşayan kişi perceptionist n.
kaynakların belli bir ekonomik veya siyasi sisteme göre yönetilmesi planification n.
yaş grubu ve cinsiyete göre nüfus population by age group and gender n.
yorumlara göre sıralama sorting by comments n.
incil'e göre yahuda'nın gelini tamar n.
yahudi takvimine göre yılın dördüncü ayı tammuz n.
duruma göre fikirlerini değiştiren kimse acrobat n.
göz merceğinin mesafeye göre kendi kendini ayarlaması accommodation n.
kutsal kitaba göre uygunluk canonicalness n.
insanların konum veya mevkisine göre ayrımcılık yapan kişi rankist n.
çin geleneğine göre iyi şans getirdiği düşünülen, kırmızı bir zarf içinde verilen para. red packet n.
dereceye göre yapılan sıralama chart n.
ışığın geliş açısına göre renk değiştirme chatoyancy n.
ışığın geliş açısına göre renk değiştiren mücevher taşı chatoyant n.
numerologlara göre, bir kişinin edinilmiş veya oturmuş kişilik özelliklerini gösteren değişken sayı name number n.
eski roma ve doğu hesaplarına göre saat dokuza denk gelen kanonik zaman noon [obsolete] n.
olayların zamana göre sıralanması temporal arrangement n.
olayların zamana göre sıralanması temporal order n.
nüdistlerin tanımına göre nüdist olmayan kimse textile n.
bir yarışmada diğerlerine göre avantaj sağlayan pozisyon the inside track n.
gönlüne göre yaşayan kimse thelemite n.
belirli bir çizgiye göre sabit konuma sahip olan şey liner n.
seçmeli yaklaşıma göre seçim yapan kimse eclecticist n.
seçmeli yaklaşıma göre seçim yapan kimse eclectic n.
eski radyolarda frekansın netliğine göre ışık veren gösterge/lamba magic eye n.
zamanı güneş'in konumuna göre ölçen alet sundial n.
konukların ihtiyaç ve taleplerine göre tedarik edilen şey entertainment n.
bir tarafın diğer tarafa göre üstünlüğü balance n.
yalnızca mevcut kurallara göre davranan kimse jobsworth n.
postaları adresine göre düzenleyen tasnifçi mailsorter n.
belirli bir bakış açısına göre düşünce veya açıklama version n.
özel ve çeşitli ihtiyaçlara göre değiştirilme ve uyumlanma yetisi malleability n.
türüne göre büyük ve hantal şey big bertha n.
(golfte) vuruş sayısına göre değil de kazanılan delik sayısına göre yapılan puanlama matchplay n.
gebelik süresince giyilen genellikle bol ve ihtiyaca göre ayarlanabilir olan giysi maternity n.
bükme derecesine göre lif halat kalitesi lay n.
(restoran menülerinde) tedarik bedeline göre alınan fiyat market price n.
ayurveda tıbbına göre vücutta 107 adet bulunan marma noktalarına baskı uygulayarak yapılan bir masaj türü marma massage n.
bir formüle göre yapılan profesyonel iş hackwork n.
değeri bölgeden bölgeye ve ölçülen ürüne göre değişen bir hacim birimi mawn n.
miladi takvimdeki ayın ay takvimine göre fazla olan kısmı menstrual epact n.
alındaki işaretlere göre karakter okuma sanatı metoposcopy n.
alındaki işaretlere göre fal bakma sanatı metoposcopy n.
bir organizmayı veya organizmanın bir parçasını çevreleyen ve genellikle büyük ölçekli ortama göre ayırt edilebilen alan microenvironment n.
kendi türüne göre küçük olan yaratık midget n.
insan veya hayvan başına göre uzunluk veya yükseklik head n.
türündeki diğer örneklere göre küçük olan mini n.
benzerlerine göre bariz küçük olan şey mini n.
toplum kurallarına göre yaşamayı reddeden genç hippie n.
toplum kurallarına göre yaşamayı reddeden genç hippy n.
bacak kısalığı nedeniyle ayaktaki yüksekliği oturma yüksekliğine göre daha kısa olan kimse hypomorph n.
ayni ödeme yerine uzlaşmaya göre geleneksel bir ondalık şekli modus n.
içerdiği önermelerin nitelik ve niceliğine göre sınıflandırılan ve geleneksel olarak a, e, ı, o harfleri ile ifade edilen bir kıyas biçimi mood n.
yeni sıraya göre dizme reordering n.
yeni sıraya göre tekrar düzenleme reordering n.
geçmişe göre gelecek görüşü retrovision n.
(koloni döneminde) üst katı alt katına göre öne doğru çıkık olan ev garrison house n.
(frenoloji) yerleri göreli konumlarına göre hatırlama yetisi locality [dated] n.
sağ ayağını sola göre daha iyi kullanan kimse right-footer n.
ibrani takvimine göre yılın üçüncü ayı chislev n.
organizmaları kladistik prensiplere göre sınıflandıran kimse cladist n.
(bulunulan ortama, kişilere göre) farklı durum veya pozisyon lone hand n.
bir yarışmacının diğerine göre sahip olduğuna karar verilen avantaj odds n.
tam birine göre olan şey oyster n.
kişilerin ırkına veya dinine göre farklı muamele yapma discrimination n.
gidilen mile göre uygulanan bakım miktarı milage n.
(çeşitli ülkelere göre değişebilen) mil uzunluk birimi mile n.
ahlaki veya dini ilkelere göre yaşanmış hayat good life n.
parçaların birbirine ve bütüne göre düzenlenmesi composing n.
bir şeyin bir kimseye göre tanımı conception n.
taşıtların dış görünüşlerine göre değerlendirilip birinciye ödül verildiği geçit concours d'élégance n.
bölgeye göre farklılık gösteren bir uzunluk birimi pole n.
ortaya çıkacak sonuca veya yaratılan etkiye göre değerlendirilen önem consequence [obsolete] n.
geleneklere göre övgü kabul edilen hareket coup n.
aynı anda birden fazla özelliğe göre sınıflandırma cross-division n.
(diğerine göre) daha içeride olan öğe internality n.
sanat eserinin yorumlayıcının karakterine göre yorumlanması interpretation n.
roma katolik kilisesi hukukuna göre farklı derecedeki emirlerin kabulü arasında geçmesi gereken süre interstice n.
(ingiliz sağlık ve sigorta planlarına göre hastaların seçim yaptığı) doktor listesi panel n.
(ingiliz sağlık ve sigorta planlarına göre) doktorun tedavi ettiği hastalar panel n.
yarışta rakiplerin birbirlerine göre pozisyonu placings n.
otlatılan boynuzlu büyükbaş sayısına göre sabitlenen kira türü cornage n.
belgelerin belirli bir sıraya göre dizildiği tel file n.
uzunluk ve genişliğine göre ince olan düz eşya flat solid n.
alan etkili transistördeki akımı uygulanan voltaja göre modüle eden elektrot gate n.
beste veya yayın sırasına göre numaralandırılmış müzik bestesi opus n.
olayların zamana göre düzenlenmesi order n.
tasarımına göre sıralanmış armaları içeren kitap ordinary n.
özel hayatını çalıştığı kurumun taleplerine göre şekillendiren kimse organization man n.
özel hayatını çalıştığı kurumun taleplerine göre şekillendiren kimse organisation man n.
binanın pusuladaki yönlere göre konumlandırılması orientation n.
hücre içindeki bazı protoplazmik cisimlerin (ışık, ısı) dış etkilere göre gösterdiği konum değişikliği orientation n.
hücre içindeki bazı protoplazmik cisimlerin birbirlerine göre gösterdiği konum değişikliği orientation n.
(dini) yahudi ve hristiyanlık'a ait kutsal kitapları amaçlanan yoruma göre tefsir eden kimse originalist n.
borç verirken borç veren tarafın toplam anaparaya göre borçludan aldığı bir ücret origination fee n.
kuşların uçuş ve ötüşlerine göre geleceği görme ornithomancy n.
ışığa göre hareketini ayarlayan robot phototrope n.
(bazı kiliselere göre) hz. isa'nın komünyonda bulunma şekli presence n.
(bazı kiliselerdeki kabule göre) hz. isa'nın bedeni ve kanı olarak görülen komünyon unsurları presence n.
fetüsün doğum sırasında rahim ağzına göre aldığı pozisyon presentation n.
belirli bir ölçeğe göre olan değer scale value n.
bileşenlerin belirli bir örüntü veya şemaya göre düzenlenmesi schematism n.
bir şeyin diğer şeylere göre durumu schesis n.
yeni kesilmiş hayvanların musevilik standartlarına göre caiz olup olmadığını kontrol eden görevli searcher n.
bir bölgenin belirli bir yönden diğer bölgelere göre çekicilik durumu seat n.
koşullara göre değişebilen kullanım biçimi secondary use n.
kişinin tedavi amacıyla kafasına göre madde kullanması self-medication n.
puroları renklerine göre sınıflandıran kimse shader n.
puroları renklerine göre derecelendiren kimse shader n.
puroları renklerine göre ayıran kimse shader n.
gebelik yaşına göre küçük bebek small-for-gestational-age infant n.
gebelik yaşına göre küçük bebek sga infant n.
pusula ve hava etkilerine göre konum prospect n.
sankhya felsefesine göre prakriti ile birlikte fenomenal varoluşun birincil nedenini oluşturan ruh purusha n.
insana ait vücut yapısının ektomorfik, endomorfik ve mezomorfik bileşenlerin göreceli gelişimine göre sınıflandırılması somatotype n.
türlerine göre ayırma sortation n.
türlerine göre ayırma sortment [obsolete] n.
yazdığı uzunluğa göre ödeme alan yazar space writer n.
dinamik hoparlörün ses bobinini mıknatısa göre düzgün bir şekilde konumlandıran ve genellikle esnek bir fiber halkadan oluşan parçası spider n.
müşterilere yaptıkları harcamalara göre verilen ve belirli ürünlerde kullanılabilen market pulu stamp n.
(koşullara göre değişen) mülk geliri state [obsolete] n.
(nietzsche'ye göre) bağımsız bir mantığa sahip üstinsan superman n.
bir sisteme göre çalışan kimse systematician n.
ihtiyaca göre düzenlemek customize v.
diğerlerine göre daha kötü durumda olmak be at the bottom of the heap v.
başkasına göre avantajlı bir durumda olmak have an advantage over someone v.
sinyallere göre yönelmek home v.
örneğe göre yapmak model v.
nabza göre şerbet vermek keep a foot in both camps v.
tarifeye göre belirli bir zamanda olmak be scheduled v.
türlerine göre ayırmak assort v.
kafasına göre hareket etmek be a law unto oneself v.
siyasi çıkarlarına göre davranmak play politics v.
rüzgara göre düzeltmek (yelkeni) trim v.
çıkarlarına göre değişiklik yapmak rig v.
birbirine göre ayarlamak coordinate v.
ihtiyaca göre artıp eksiltmek elasticise v.
belirli bir zamana göre planlamak time v.
yerleştirmek (belirli bir düzene göre) dispose of v.
programa göre belirli bir zamanda olmak be scheduled v.
ses perdesini gereğine göre değiştirmek (konuşma ve şarkı söylemede) modulate v.
ihtiyaca göre artıp eksiltmek elasticize v.
belirli bir duruma göre olması gerekmek be due v.
belirli bir zamana göre ayarlamak time v.
olayların seyrine göre hareket etmek play something by ear v.
plana göre yerleştirmek deploy v.
vezne göre okumak scan v.
belirli bir düzene göre yerleştirmek dispose of v.
nizamına göre tanzim etmek echelon v.
resmi kurallara göre davranmak stand on ceremony v.
bir şeyi usulüne göre yapmak do something the right way v.
diğerlerine göre daha kötü durumda olmak be at the bottom of the pile v.
kendi çıkarına göre ayarlamak (bir şeyi yasalara aykırı olarak) rig v.
nabzına göre şerbet vermek handle somebody with tact v.
önceden tahmin edip ona göre davranmak anticipate v.
(birine) göre olmak suit v.
mantığa göre açıklamak rationalize v.
büyüklüğüne göre ayırmak size v.
belirli bir amaca göre bir şeyi yapmak/değiştirmek tailor v.
bir durumu olduğu gibi kabul edip ona göre davranmak face the issue v.
ihtiyaca göre artıp eksiltmek elasticate v.
liflerine göre ayırmak staple v.
yapılan teklife göre davranmak act on a suggestion v.
ayarlamak (bir ölçeğe göre) scale v.
söylemek (hitabet kurallarına göre) declaim v.
doğru yazmak (imla kurallarına göre kelimeyi) spell v.
nabzına göre (şerbet vermek) treat (somebody) in a way that's intended v.
alfabetik sıraya göre dizmek arrange in an alphabetical order v.
zevkine/ihtiyacına göre olmak suit v.
(elbise) (birine) göre olmak suit to v.
göre sıralamak sort by v.
kafasına göre takılmak have one's way v.
önem sırasına göre sıralamak prioritize v.
önem sırasına göre dizmek prioritise v.
önem sırasına göre sıralamak prioritise v.
önem sırasına göre dizmek prioritize v.
kuralına göre oynamak play by rules v.
-e göre davranmak abide by v.
-e göre hareket etmek act upon v.
-e göre davranmak act upon v.
-e göre olmak agree v.
-e göre hareket etmek abide by v.
-e göre ayarlamak key to v.
göre davranmak go-by v.
-e göre belirlemek determine according to v.
-e göre ayarlamak temper to v.
-e göre mesele olmamak think little of v.
-e göre belirlemek specify according to v.
-e göre mesele olmamak think nothing of v.
göre davranmak go by v.
dinleyip ona göre hareket etmek take v.
göre hareket etmek go by v.
-e göre olmak fit v.
yerine göre giyinmek fix up v.
-e göre önlem almak take measures to v.
talimata göre hareket etmek comply with instruction v.
siparişe göre yapmak make to order v.
emre göre yapmak make to order v.
isteğe göre yapmak make to order v.
oyunu kurallarına göre oynamak play the game by the rules v.
oyunu kurallarına göre oynamak play the game by its rules v.
yaşına göre davranmak act one's age v.
yaşına göre hareket etmek act one's age v.
(birine göre) daha fazla içmek outdrink v.
yaşa göre değişmek vary by age v.
yaşa göre çeşitlilik göstermek vary by age v.
bölgeye göre çeşitlilik göstermek vary by region v.
bölgeye göre değişmek vary by region v.
kurallara göre yaşamak live by the rules v.
-e göre sınıflandırmak classify according to v.
-e göre sınıflandırmak classify by v.
önem sırasına göre yeniden sıralandırmak reprioritize v.
önem sırasına göre yeniden sıralandırmak reprioritise v.
cinsiyete göre değişiklik göstermek vary by sex v.
alfabetik sıraya göre listelenmek be listed in alphabetical order v.
üzerine göre biçmek/kesmek cut to fit v.
sisteme göre düzenlemek systematise v.
-e göre yaşamak live up to v.
müşteri isteğine göre değiştirmek customize v.
enflasyona göre düzeltmek/düzeltme yapmak adjust for inflation v.
içgüdülerine göre davranmak go with your instincts v.
müşteri isteğine göre değiştirmek customise v.
ihtiyaca göre düzenlemek customise v.
mantığa göre açıklamak rationalise v.
bir kimsenin tavsiyesine göre davranmak act on someone's advice v.
hep modaya göre giyinmek keep an updated wardrobe v.
ihtiyaca göre düzenlemek/ayarlamak customize v.
yerine göre davranmak behave accordingly v.
hata payına göre ayarlamak reduce v.
çöpleri türlerine göre ayırmak sort out rubbish v.
hislerine göre hareket etmek think with one's heart v.
duygularına göre hareket etmek think with one's heart v.
(kitabı/koleksiyon parçasını) alım sırasına göre kaydetmek accession v.
yeniden türlerine göre ayırmak reassort v.
tarih sırasına göre dizmek sort by date v.
fiyata göre vb. çetele tutmak check v.
postaları taşınacak güzergahlara göre paketlere bölmek relay v.
çekilen dizgine göre yönlenmek (at) neck-rein v.
nabza göre şerbet vermek temporize v.
nabza göre şerbet vermek temporise v.
bir temaya göre tasarlamak theme v.
bir temaya göre dekore etmek theme v.
bir temaya göre düzenlemek theme v.
zaman çizelgesine göre dahil etmek timetable v.
zaman çizelgesine göre düzenlemek timetable v.
kendi mali gücüne göre vergi ödemek pay scot and lot v.
sabit bir oran veya ölçeğe göre borcu azaltmak scale a debt v.
sabit bir oran veya ölçeğe göre ücreti azaltmak scale wages v.
doğru sıraya göre sıralamak unjumble v.
insana göre olmayan bir hale getirmek unhumanize v.
renk anahtarına göre düzenlemek key v.
(kural) amacına göre yorumlamak bend v.
kıdem esasına göre iş talebinde bulunmak bid v.
planlı veya doğal bir şemaya göre sıralamak marshal v.
(hanedan armasının öğelerini) hak sırasına göre dizmek marshal v.
alacakları ödemenin sorumluluk veya uygunluk durumuna göre sıraya dizmek marshal v.
alacaklıları bir borçlunun mal varlığına karşı olan hak önceliğine göre sıralamak marshal v.
(hanedan armasının öğelerini) hak sırasına göre dizmek marshall v.
alacakları ödemenin sorumluluk veya uygunluk durumuna göre bir sıraya dizmek marshall v.
alacaklıları bir borçlunun mal varlığına karşı olan hak önceliğine göre sıralamak marshall v.
bir kurala veya standarda göre düzenlemek measure v.
metre sistemine göre analiz etmek meter v.
(postaları) varış yerine göre sıralamak work v.
hislerine göre davranmak wreak v.
önceki deneyimlere göre eleştirmek monday-morning-quarterback v.
(ölçüme göre) belirli delik sayısına sahip olmak gage v.
çanın yerini belirli kurallara göre değiştirmek hunt v.
dudaklarını üflemeli çalgının ağızlığına göre ayarlamak lip v.
-e göre davranmak obey v.
nesnenin konumuna göre yerleştirmek objectize v.
nesnenin konumuna göre yerleştirmek objectise v.
belirli bir sıraya göre okumak decline [obsolete] v.
plana göre oluşturmak design v.
plana göre ifa etmek design v.
plana göre kurmak design v.
belirli anlamlara veya özelliklere göre ayırmak despecificate v.
(bir şeyi) diğerine göre orantısız saymak overcount v.
bir şeye göre yerini belirlemek coast [obsolete] v.
gereksiz bir kurala göre yapılmak featherbed v.
(birine, bir şeye) göre hareket etmek follow v.
hayatını din, öğreti gibi nosyonlara göre yaşamak follow v.
önceden tahmin edip ona göre davranmak forehold v.
'-e göre plan/hazırlık yapmak forelay [dialect] v.
olgu veya ilkelere göre düzeltmek orient v.
mevcut duruma göre bilgilendirmek orient v.
(kitap, film) belirli bir grubun ilgisine göre yönlendirmek orient v.
koşullara göre ayarlamak orient v.
olgulara göre ayarlamak orient v.
çevresine göre konumunu belirlemek orientate [uk] v.
(cismi) diğer cisimlerle ilişkisine göre düzenlemek orientate v.
(cismi) kendi parçaları arasındaki ilişkiye göre yerleştirmek orientate v.
potansiyel sorunlara göre elemek prescreen v.
(gönderiyi) postaneye teslim öncesi posta koduna göre ayırmak presort v.
(alet) kafasına göre çalışmak putter v.
vücut yapısına göre sınıflandırmak somatotype v.
bir şeye göre hareket etmek subserve v.
(din) kurallarına göre yaşamak practice v.
(din) kurallarına göre yaşamak practise v.
liturjiye göre yapılan liturgical adj.
metre sistemine göre metrical adj.
orana göre proportional adj.
alfabe sırasına göre alphabetical adj.
metre sistemine göre metric adj.
kuran'ın buyurduklarına göre koranic adj.
cetvele göre hesaplanmış tabular adj.
formüle göre yapılan formulaic adj.
tarihe göre sıralanmış chronological adj.
insana göre olmayan inhuman adj.
belirli bir veraset usulüne göre verilmiş entailed adj.
alfabe sırasına göre dizilmiş alphabetical adj.
bir parça göre a cake of adj.
birine göre olmayan wrong adj.
sözün gelişine göre contextual adj.
kanuna göre formal adj.
meslek ahlakına göre hareket etmeyen unprofessional adj.
daha az önemli olan (başka bir şeye göre) subordinate adj.
insana göre yapılmamış inhuman adj.
bir tarafı diğerine göre daha ağır veya büyük olan lopsided adj.
cinsine göre tasniflenmiş taxonomic adj.
yaşına göre fazla büyümüş overgrown adj.
çeşidine göre ayrılmış assorted adj.
geleneklere göre formal adj.
güneşe göre hesaplanan solar adj.
kutsal kitaba göre scriptural adj.
yahudi din kurallarına göre hazırlanmış yiyecekler yemeyen nonkosher adj.
tercihe göre optional adj.
yerine göre dependent (up)on adj.
yerine göre contingent (up)on adj.
yerine göre dependant (up)on adj.
isteğe göre arbitrary adj.
ortama göre dengelenmiş ambient-compensated adj.
keyfe göre hüküm veren high-handed adj.
nabza göre şerbet veren smooth-tongued adj.
bireylere göre değişmeyen one-note adj.
metreye göre metric adj.
ihtiyaca göre düzenlenebilen customizable adj.
ihtiyaca göre düzenlenebilen customisable adj.
örneğe göre yapılmış modeled adj.
-e göre hizalanmış aligned with adj.
diğerlerine göre küçük relatively small adj.
her müşterinin isteğine göre özel yapılmış(ısmarlama) tailored to the needs of each client adj.
soyadına göre listelenmiş listed by surname adj.
çıkardığı sese göre isimlendirilen onomatopoetic adj.
çıkardığı sese göre isimlendirilen onomatopoeic adj.
nüfus istatistiklerine göre demographic adj.
isteğe göre yapılmış custom built adj.
cinsine göre tasniflenmiş taxonomical adj.
keyfe göre hüküm veren highhanded adj.
örneğe göre yapılmış modelled adj.
sağ ayağını sol ayağına göre daha iyi kullanan right-footed adj.
sol ayağını sağ ayağına göre daha iyi kullanan left-footed adj.
kuran'ın buyurduklarına göre alcoranic adj.
insanları konum veya mevkisine göre ayıran rankist adj.
belli kural veya yasalara göre idare edilen regulated adj.
belli bir plana göre ayarlanmış laid adj.
belirli bir temaya göre tasarlanmış theme adj.
müşteri isteğine göre customer tailored adj.
tarihe göre sıralanmamış unchronological adj.
dayılık görevlerine göre avunculate adj.
daha az önemli olan (başka bir şeye göre) understrapping adj.
insana göre olmayan unhuman adj.
bir noktanın merkez noktasına göre yönünü belirten (harita) zenithal adj.
boyuta göre yapılmamış unsized adj.
büyüklüğe göre yapılmamış unsized adj.
boyutlarına göre sıralanmamış unsized adj.
büyüklüğe göre sınıflandırılmamış unsized adj.
belli kural veya yasalara göre idare edilmeyen unstructured adj.
belirli bir tona göre ayarlanmış keyed adj.
özel ve çeşitli ihtiyaçlara göre değiştirilme ve uyumlanma yetisi olan malleable adj.
avukatın müvekkili adına çalıştığı ve buna göre ücretlendirildiği (saat sistemi) billable adj.
deneyim ve gözleme göre yönlendirilen hard-nosed adj.
ölçü veya orana göre metely [obsolete] adj.
mevsimlik işe göre hareket eden migratory adj.
güvenilir kabul edilen bir kitaba göre doğru veya tavsiye edilebilir book adj.
(birim olarak) saate göre horal adj.
bilinen bir kanuna göre davranmayan human adj.
zihin, karakter veya iradeye göre davranan moral adj.
aptallara göre lubberly adj.
atların boylarına göre ağırlık taşıdıkları (yarış) give-and-take [uk] adj.
sadakat kuralına göre olan obediential [obsolete] adj.
zihne göre var olan objective adj.
akla göre var olan objective adj.
durumun gerekliliklerine göre kullanılmak üzere tasarlanmış occasional adj.
dil bilgisi kurallarına tam olarak uygun olan kelimelere göre grammatic adj.
dil bilgisi kurallarına göre grammatic adj.
dil bilgisi kurallarına tam olarak uygun olan kelimelere göre grammatical adj.
tarihsiciliğe göre historicist adj.
inşa edilmeden önce planlarına göre değerlendirilen (yeni bina) off-plan adj.
bir tarafı diğerine göre daha ağır veya büyük olan one-sided adj.
yaşına göre büyük old-fashioned [dialect] [scotland/uk] adj.
yaşına göre yaşlı old-fashioned [dialect] [scotland/uk] adj.
nabza göre şerbet veren ingratiating adj.
nabza göre şerbet veren ingratiatory adj.
köylünün çiftliğini derebeyinin taleplerine göre işletmesine dayalı base adj.
incil'e göre olan gospel adj.
çiftlik işçisine göre clodhopping adj.
cilt rengine göre ayırmayan colour-blind adj.
etnik kökene göre ayırmayan colour-blind adj.
belirli bir kurallar bütününe göre yapılmış compliant adj.
(tesis veya makine sahibi tarafından) kişisel talebe göre gerçekleştirilen custom adj.
konuşmacıya göre değişen indexical adj.
(ingiliz ve iskoç yasasına göre evlilik) usulüne uygun olmayan irregular adj.
nesnelerin belirli bir sıra veya niteliğe göre düzenlendiği (ölçek) clinal adj.
aptallara göre olan fat-kidneyed adj.
vücudun orta düzlemine göre yanda bulunan internal adj.
(damganın bölümleri veya damga tasarımında) damganın geri kalan kısmına göre ters duran inverted adj.
(-e göre) konumlandırılmış placed adj.
çevreye göre ayarlanmış orientated adj.
koşullara göre yerleştirilmiş orientated adj.
bir referans sistemine göre konumlandıran orientating adj.
bir referans sistemine göre konumlandıran orienting adj.
kiliseye göre hristiyan inancına uyan orthodox adj.
fizyonomi teorilerine göre olan physiognomic adj.
fizyonomi teorilerine göre olan physiognomical adj.
ilk izlenime göre değerlendirilen prima facie adj.
kazanç veya varlıklara göre önceliği olan (menkul kıymet) prior adj.
yeni giriş veya çıkış aygıtının eklendiğini tespit edip ona göre uygun kontrol yazılımını otomatik etkinleştirebilen plug and play adj.