göğüs - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

göğüs



Sens de "göğüs" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
göğüs breast n.
göğüs chest n.
General
göğüs chest n.
göğüs booby n.
göğüs bosom n.
göğüs petto n.
göğüs heart n.
göğüs bust n.
göğüs boob n.
göğüs breast n.
Textile
göğüs breast n.
Marine
göğüs bow n.
Anatomy
göğüs pectus n.
göğüs breast n.
göğüs thorax n.
göğüs breist [scotland] n.
göğüs breest [scotland] n.
göğüs décolletage n.
göğüs decolletage n.
Gastronomy
göğüs brisket n.
Marine Biology
göğüs pectoral adj.
Apiculture
göğüs thorax n.
Slang
göğüs tata n.
göğüs bazoom n.
göğüs jug n.
göğüs murphy n.
göğüs apple n.
göğüs boosiasm n.

Sens de "göğüs" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
göğüs cerrahı thoracic surgeon n.
göğüs ucu nipple n.
göğüs germek face v.
General
diz göğüs pozisyonu knee chest position n.
göğüs hastalıkları chest diseases n.
göğüs kafesi chest n.
göğüs kemiği sternums n.
göğüs zarı iltihabı pleurisy n.
göğüs kasları pectoral n.
göğüs zırhı cuirass n.
göğüs zırhı pectoral n.
göğüs zarı pleura n.
göğüs kası pectoral muscle n.
göğüs kafesi thorax n.
göğüs göğüse kavga close n.
göğüs kafesi rib cage n.
acılara göğüs germe stoicism n.
göğüs göğüse kavga scrimmage n.
göğüs göğüse çarpışma close combat n.
göğüs paraşütü chest pack parachute n.
sorumluluklara göğüs germe bearing liabilities n.
göğüs ölçüsü bust n.
göğüs tasması leash n.
göğüs paleti breastrope n.
takma göğüs falsie n.
göğüs eti brisket n.
göğüs hastalıkları ilacı pectoral n.
göğüs göğüse çarpışma dogfight n.
yelken göğüs flail chest n.
göğüs ucu titty n.
göğüs geçirme sigh n.
diz göğüs pozisyonu genupectoral position n.
süs çiçek demeti (kadınların süs olarak göğüs veya bele taktığı) corsage n.
süs çiçek (kadınların süs olarak göğüs veya bele taktığı) corsage n.
göğüs göğüse kavga etme scrimmaging n.
göğüs göğüse mücadele hand to hand struggle n.
göğüs siperi breastwork n.
göğüs kılı breast hair n.
böceklerde göğüs kısmının arka tarafı notum n.
göğüs cerrahisi thoracic surgery n.
(kadının) göğüs arası cleavage n.
göğüs dekoltesi cleavage n.
(kadın) göğüs çevresi ölçüsü bust n.
göğüs kafesi chest cage n.
göğüs boşluğu chest cavity n.
göğüs göğüse kavga hand-to-hand fighting n.
(kuşlarda) göğüs gırtlağı syrinx n.
göğüs hattı bustline n.
göğüs hattı breastline n.
göğüs göğüse çarpışma single combat n.
derin göğüs dekoltesi low cut cleavage n.
derin göğüs dekoltesi deep cleavage n.
derin göğüs dekoltesi low cleavage n.
birinin göğüs bölgesinin fotoğrafını çekme downblouse n.
sarkık göğüs droopy breast n.
sarkık göğüs sagging breast n.
kıllı göğüs hairy chest n.
göğüs seviyesi chest level n.
göğüs kremi breast cream n.
göğüs dekoltesi plunging necklines n.
göğüs vuruşu chest n.
göğüs göğse çarpışma handful n.
kadında göğüs, bel ve kalça ölçüleri measurement n.
göğüs kemiği ve kasları breast n.
göğüs zırhı breast n.
göğüs tasması breastband n.
göğüs tasması breast collar n.
(at) göğüs kayışı breast strap n.
göğüs çarkı breastwheel n.
bir kıyafetin göğüs kısmı bustline n.
göğüs çevresi bustline n.
turnuvalarda sol omuz ve göğüs için ek koruma sağlayan zırhlı levha parçası grand-guard n.
göğüs göğse mücadele grapple n.
sabır ile göğüs germe long-sufferance n.
(kadında) göğüs ile kalça ölçüsü arasındaki fark drop n.
(erkekte) göğüs ile bel ölçüsü arasındaki fark drop n.
sütyenin göğüs bölümü cup n.
göğüs koruyucu pectoral n.
(hristiyanlık) dini kıyafetlerin göğüs bölümüne takılan parça pectoral n.
göğüs üzerine takılan haç pectoral n.
göğüs yüzgeci pectoral n.
göğüs pulu pectoral n.
göğüs plakası pectoral n.
göğüs koruması pectoral n.
at göğüs zırhı pectoral n.
göğüs üzerine takılan aksesuar pectoral medallion n.
göğüs aksesuarı pectoral medallion n.
(at zırhı veya koşum takımında) göğüs plakası peitrel [obsolete] n.
(at) göğüs zırhı peytrel [obsolete] n.
at koşum takımına ait göğüs bölümü peytrel [obsolete] n.
(at için) zengin süslemeli göğüs zırhı peytral n.
göğüs ağrısı angina n.
göğüs boşluğu slot n.
(atın göğüs bölümü için kullanılan) gösterişli bir at zırhı poitrel n.
(kadın elbisesinde) göğüs bölümü square [obsolete] n.
(kıyafetlerde göğüs bölümünü gösteren) pencere square [obsolete] n.
göğüs kemiği falı sternomancy n.
zorluklara göğüs geren kimse survivor n.
göğüs germek stick up to v.
göğüs germek square up v.
şişirmek (göğüs) heave v.
inip kalkmak (göğüs) heave v.
göğüs germek stand v.
güçlüklere göğüs germek face up to difficulties v.
eleştirilere göğüs germek hold water v.
göğüs germek face v.
göğüs germek brave v.
güçlüklere göğüs germek take the bull by the horns v.
zorluklara göğüs germek weather the storm v.
zorluklara göğüs germek confront difficulties v.
zorluklara göğüs germek fight against difficulties v.
göğüs germek resist v.
zorluklara göğüs germek endure the difficult situation v.
göğüs germek stand up v.
göğüs göğüse dövüşmek come to close quarters v.
göğüs geçirmek sigh v.
göğüs germek stand up to v.
eleştirilere göğüs germek endure criticism v.
göğüs germek square up to v.
göğüs germek breast v.
göğüs germek stand out against v.
zorluklara göğüs germek face up to difficulties v.
zorluklara göğüs gererek başarmak eke out v.
acılara göğüs germek cope with griefs v.
zorluğa göğüs germek stand the gaff v.
göğüs germek confront v.
göğüs germek endure v.
bir zorluğa göğüs germek meet a challenge v.
göğüs germek suffer v.
göğüs germek get (through/over) v.
göğüs germek tough v.
göğüs germek man v.
göğüs vuruşu yapmak chest v.
göğüs germek breast v.
göğüs göğse kavga etmek grapple v.
birlikte göğüs germek coendure v.
göğüs göğüse çarpışmak dogfight v.
zorluklara göğüs germek slog v.
zorluklara göğüs germek stagger v.
göğüs boyu up to the breast adj.
göğüs boyu breast-high adj.
göğüs hizasına kadar yükselen breast-high adj.
göğüs hizasına kadar yükselen up to the breast adj.
geniş yuvarlak (göğüs kafesi) barrel-chested adj.
göğüs dekolteli low-cut adj.
göğüs ile ilgili dorsal [uk] adj.
göğüs üzerine giyilen pectoral adj.
yokluğa göğüs geren short adj.
göğüs göğüse hand to hand adv.
göğüs bağır açık with one's shirt wide open adv.
göğüs göğüse at close quarters adv.
göğüs gögüse hand to hand adv.
göğüs göğse hand-to-hand adv.
göğüs göğse in adv.
Phrasals
risklere göğüs germek pull off v.
göğüs germek bear up v.
hoş olmayan bir duruma/soruna göğüs germek face up v.
zorlu durumlara göğüs germek weather out v.
sorunlara göğüs germek face out v.
zorluklara göğüs gererek ilerlemek press onward v.
(bir şeyin baskısına/yüküne) göğüs germek bear up (under something) v.
göğüs germek brave out v.
cesurca göğüs germek brazen out v.
göğüs germek gut out v.
(bir şeye) karşı göğüs germek stand out against (something) v.
göğüs germek tough out v.
Proverb
güçlüklere göğüs geren kişi erdemlidir crosses are ladders that lead to heaven
Colloquial
sağ göğüs right breast n.
sol göğüs left breast n.
göğüs kası pec (pectoral muscle) n.
göğüs kasları pecks (pectoral muscles) n.
göğüs kasları pecs (pectoral muscles) n.
(birinin) göğüs germek zorunda olduğu kötü muamele (one's) lumps n.
kadının göğüs, bel ve kalça ölçüleri dimensions n.
göğüs kasları pects n.
göğüs uçlarını delmek pierce one’s nipples v.
göğüs germek guts out v.
göğüs germek gutses v.
(yarışı) göğüs göğüse bitirme dead heat expr.
Idioms
eleştirilere göğüs germek run the gantlet v.
eleştirilere göğüs germek run the gauntlet v.
göğüs germek fly in the face of v.
zorluklarına/güçlüklerine göğüs germek/katlanmak bear the burden (of something) v.
hayatın getirdiği tüm sıkıntılara/zorluklara/güçlüklere göğüs germek bear your cross v.
hayatın getirdiği tüm sıkıntılara/zorluklara/güçlüklere göğüs germek carry your cross v.
ağır bir sıkıntıya/derde/güçlüğe göğüs germek carry a millstone (around one's neck) v.
ağır bir sıkıntıya/derde/güçlüğe göğüs germek bear a millstone (around one's neck) v.
her zorluğa başarıyla göğüs germek answer the bell v.
sıkıntısına/derdine göğüs germek/katlanmak bear the burden (of something) v.
zorluklarına/güçlüklerine göğüs germek/katlanmak bear the burden (of something) v.
acıya göğüs germek bite the bullet v.
birisi için her şeye göğüs germek go through fire and water for someone v.
cesaretle göğüs germek bite on the bullet v.
cesaretle göğüs germek hold one's head high v.
eleştirililere göğüs germek run the gauntlet v.
göğüs germek face up to v.
her şeye göğüs germek make the best of a bad bargain v.
göğüs germek gut it out v.
göğüs germek take the hit v.
eleştirilere göğüs gerecek güçte olmak have broad shoulders v.
göğüs germek face the music v.
göğüs germek grit one's teeth v.
göğüs germek tough it out v.
eleştirilere göğüs germek take on the chin v.
göğüs germek run up against v.
göğüs göğse çarpışmak fight hand to hand v.
göğüs germek put a brave front on something v.
göğüs germek put a brave face on something v.
sıkıntıya göğüs germek weather the storm v.
tehlikeye göğüs germek beard the lion in his den v.
zorluklara göğüs germek tough it out v.
(zorluklara vb) göğüs germek square up to v.
zorluklara göğüs germek bear one's cross v.
zorluğa cesaretle göğüs germek take the bull by the horns v.
zorluklara göğüs germek carry one's cross v.
zorluklara göğüs germek grasp the nettle v.
zorluklara göğüs germek roll with the punches v.
zorluklara göğüs germek keep body and soul together v.
bin bir güçlüğe katlanmak/göğüs germek go through hell and high water [uk] v.
türlü badirelere göğüs germek go through hell and high water [uk] v.
göğüs germek meet head-on v.
zorluklara göğüs germek/katlanmak ride with the punches v.
çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek go to hell and back v.
badirelere göğüs germek go to hell and back v.
çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek go through hell and back v.
badirelere göğüs germek go through hell and back v.
zorluklara göğüs germek bear cross v.
zorluklara göğüs germek bear (one's) cross v.
tehlikeye göğüs germek beard the lion v.
acıya göğüs germek bite the bullet v.
her şeye göğüs germek go through fire v.
birinin/bir şeyin eleştirilerine göğüs germek run the gauntlet of something/someone v.
zorluklara göğüs germiş been to hell and back expr.
badirelere göğüs germiş been to hell and back expr.
Speaking
büyük göğüs dekoltesi boobage n.
dizini göğüs hizasına getir bring your knee up to your chest expr.
Institutes
avrupa göğüs cerrahları derneği european society of thoracic surgeons n.
Technical
döşeme göğüs bölme sac front wall n.
eyerin göğüs kayışı breastband n.
göğüs delgisi breast drill n.
göğüs siperi parapet n.
göğüs matkap kolu hand brace n.
göğüs plan close-up n.
göğüs yüksekliği breast height n.
göğüs duvarı breast-wall n.
göğüs çizmesi chest wader n.
göğüs matkabı breast drill n.
ön göğüs bölme sacı front paneling n.
ön göğüs bölmesi end of the door n.
göğüs levendi breastbeam n.
(otopsi ve diseksiyonlarda) kaburgaları kesip göğüs boşluğunu açmak için kullanılan bir alet costotome n.
Textile
göğüs dekolteli elbise plunging gown n.
bayan göğüs çevresi breast girth n.
erkek göğüs çevresi chest girth n.
fırfırlı göğüs danteli jabot n.
göğüs çevresi (kadın) breast girth (female) n.
göğüs çevresi chest girth n.
göğüs cebi breast pocket n.
göğüs tahtası tailor’s ham n.
göğüs yeri çizgisi bust line n.
göğüs hattı breast line n.
göğüs dikişi breast seam n.
göğüs genişliği chest width n.
göğüs çevresi (erkek) chest girth (male) n.
göğüs pensi breast dart n.
göğüs cebi chest pocket n.
göğüs çevresi breast girth n.
göğüs (kadın) breast (female) n.
üst göğüs high bust n.
göğüs kurdelesi breastknot n.
kadın elbiselerindeki göğüs dekoltesi décolletage n.
göğüs dekolteli elbise décolletage n.
kadın elbiselerindeki göğüs dekoltesi decolletage n.
göğüs dekolteli elbise decolletage n.
kalp şeklinde (kalbin üst çizgilerine sahip) göğüs dekoltesi (askısız/askılı) sweetheart neckline adj.
(yaka veya elbise) derin göğüs dekoltesi veren plunging adj.
Construction
göğüs yüksekliğinde duvar breast wall n.
göğüs halatı breastrope n.
göğüs siperi breastwork n.
göğüs matkabı ucu breast auger n.
Automotive
göğüs alt kapağı dashboard lower cover n.
göğüs üstü dikiz aynası dash top mirror n.
göğüs altı sigorta under-dash fuse n.
göğüs altı sigorta/röle kutusu under-dash fuse/relay box n.
ön göğüs dashboard n.
ön göğüs sacı front wall n.
ön göğüs çerçevesi dashboard frame n.
ön göğüs lambaları parlaklık kumandası dash lights brightness controller n.
ön göğüs paneli dashboard n.
ön göğüs paneli dash n.
ön göğüs paneli fascia n.
ön göğüs paneli instrument panel n.
Aeronautic
göğüs paraşütü chest type parachute n.
göğüs paraşütü chest pack parachute n.
paraşüt göğüs kemeri chest strap n.
Marine
göğüs paleti breastrope n.
göğüs halatı breastrope n.
iskandil atan neferin göğüs verip dayandığı halat breastband n.
göğüs paraçolu hook n.
göğüs yatırması hook n.
göğüs zırhı curat n.
göğüs zırhı curiet n.
Medical
göğüs veya göğüs kafesi ile ilgili abdominothoracic n.
göğüs duvarının içeri çekilmesine ve hastalıklı akciğerin sönmesine olanak sağlamak için kaburga kemiklerinden bazılarının cerrahi olarak çıkarılması thoracoplasty n.
göğüs boşluğunu incelemekte kullanılan bir alet thoracoscope n.
göğüs duvarının cerrahi insizyonu thoracostomy n.
göğüs duvarının cerrahi olarak açılması thoractomy n.
göğüs duvarının cerrahi insizyonu thoracotomy n.
göğüs sesi chest voice n.
amerikan göğüs hekimleri koleji american college of chest physicians n.
atatürk göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi eğitim ve araştırma hastanesi atatürk chest diseases and chest surgery training and research hospital n.
acil servise göğüs ağrısı ile başvuran hasta patient presented with chest pain to the emergency department n.
acil servislere göğüs ağrısıyla başvuran hastalar patients who admits to emergency department because of chest pain n.
akciğer ve göğüs duvarı tutulumu pulmonary and chest wall involvement n.
akut göğüs ağrısı olan hastalar patients presenting with acute chest pain n.
akut göğüs sendromu acute chest syndrome n.
alt göğüs kemiği xiphisternum n.
ankara numune hastanesi göğüs cerrahisi kliniği ankara numune hospital thoracic surgery clinic n.
dar ve çıkıntılı göğüs tahtası pigeon breast n.
çökük göğüs koilosternia n.
damdan düşme nedeniyle oluşan göğüs yaralanmaları chest injuries caused by falls from roofs n.
dispne ve göğüs ağrısı gibi kardiyopulmoner semptomu olan hasta patient with cardiopulmonary symptoms such as dyspnoea and chest pain n.
düşük riskli göğüs ağrılı hasta low-risk patient with chest pain n.
finochietto göğüs ekartörü finochietto thorax retractor n.
göğüs tüpü çekilme zamanı chest tube removal time n.
göğüs uzmanı chest physician n.
göğüs kafesi rib cage n.
göğüs hastanesi chest hospital n.
göğüs hastalıkları pulmonology n.
göğüs ağrılı hasta patient with chest pain n.
göğüs ağrısı şikayeti chest complaint n.
göğüs hastası consumptive n.
göğüs duvarı şekil bozuklukları chest wall deformities n.
göğüs flüksiyonu pulmonary fluxion n.
göğüs boşluğu thoracic cavity n.
göğüs hekimi chest physician n.
göğüs kemiğine birleşmeyan kaburga false rib n.
göğüs cerrahisi anabilim dalı thoracic surgery department n.
göğüs kafesi throax n.
göğüs ağrılı hastalar patients with chest pain n.
göğüs büyütme augmentation mammoplasty n.
göğüs kemiği breastbone n.
göğüs cerrahisi kliniği department of thoracic surgery n.
göğüs deformitesi chest deformity n.
göğüs kemiği içine uygulama intrasternal use n.
göğüs duvarı chest wall n.
göğüs hastalıkları uzmanı pulmonologist n.
göğüs kemiği breast bone n.
göğüs hastalıkları ve cerrahisi eğitim hastanesi chest diseases and surgery training hospital n.
göğüs matkabı breast drill n.
göğüs duvarı tümörü chest wall tumor n.
göğüs zedelenmeleri chest injuries n.
göğüs hastalıkları chest diseases n.
göğüs kemiği sternum n.
göğüs açımı thoracotomy n.
göğüs küçültme breast reduction n.
göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi merkezi thoracic diseases and thoracic surgery center n.
göğüs darlığı asthma n.
göğüs darlığı chest tightness n.
göğüs kafesi bölgesi rib cage area n.
göğüs hastalıkları uzmanı chest disease specialist n.
göğüs ağrısı chest pain n.
göğüs kalp ve damar hastalıkları merkezi chest and cardiovascular diseases center n.
göğüs deformitesinin ağırlığı severity of chest deformity n.
göğüs kafesi ribcage n.
göğüs dinleme aygıtı sthetescope n.
göğüs omurlarının sol tarafında aşağıya doğru seyrettikten sonra sağa dönerek vena azygos’a ya da bu ven’in vena hemiazigos ile birleşme yerine açılan ven accessory hemiazygos vein n.
göğüs omurlarının sol tarafında aşağıya doğru seyrettikten sonra sağa dönerek vena azygos’a ya da bu ven’in vena hemiazigos ile birleşme yerine açılan ven accessory hemiazygous vein n.
göğüs tüpü chest tube n.
göğüs simetrisi breast symmetry n.
göğüs kafesi thoracic cage n.
göğüs hastalığı chest disease n.
göğüs cerrahı thoracic surgeon n.
göğüs doktoru chest physician n.
göğüs zarı ameliyatı pleurotomy n.
göğüs kafesindeki kas, sinir, eklem, kemik yapılarının hepsinin oluşturduğu körüğe benzetilen yapı chest bellows n.
göğüs sıkışması chest tightness n.
göğüs duvarının mezenkimal hamartomu mesenchymal hamartoma of the thoracic wall n.
göğüs röntgenogramı chest roentgenogram n.
göğüs tüpü intercostal drain n.
göğüs cerrahisi acilleri thoracic surgery emergencies n.
göğüs tüpü ile drenaj chest tube drainage n.
göğüs/meme biyopsisi prosedürü breast biopsy procedure n.
göğüs-kalp cerrahisi thoracic-cardiac surgery n.
göğüs iltihaplanması inflammation of a breast n.
göğüs ağrısı ünitesi chest pain unit n.
göğüs genişliği chest width n.
göğüs duvarında şişlik chest wall mass n.
göğüs ve kalp damar cerrahisi thoracic and cardiovascular surgery n.
göğüs ağrısı angina pectoris n.
göğüs kemiği ponksiyonu sternal puncture n.
göğüs kaldırma breast lifting n.
göğüs kaldırma breast lift surgery n.
göğüs hastalığı chest trouble n.
göğüs sorunu chest trouble n.
göğüs problemi chest trouble n.
göğüs ağrısı şikayeti complaint of chest pain n.
göğüs boşluğuna kaburgalar arası açılarak girilen ameliyat thoracotomy n.
göğüs kafesinin cerrahi girişimle açılması thoracotomy n.
göğüs ameliyatı mastectomy n.
göğüs hastalıkları ve cerrahisi thoracic diseases and surgery n.
göğüs iltihaplanması mastitis n.
göğüs büyütme mammoplasty enlargement n.
göğüs duvarının primitif nöro-ektodermal tümörü primitive neuroectodermal tumour of chest wall n.
göğüs kalp damar cerrahisi cardiothoracic surgery n.
göğüs büyütme breast enlargement n.
göğüs enfeksiyonu chest infection n.
göğüs kemiği chestbone n.
göğüs ağrısı şikayeti chest pain complaint n.
göğüs ağrısı gözlem ünitesi chest pain observation unit n.
göğüs zarı pleura n.
göğüs anjini angina pectoris n.
göğüs kemiğinin arka kısmı xiphisternum n.
göğüs pompası breast pump n.
göğüs radyografisi chest radiography n.
göğüs tüpü tube thoracostomy n.
göğüs hastalıkları pulmonary medicine n.
göğüs yaralanması chest injury n.
göğüs hastalıkları anabilim dalı department of chest diseases n.
göğüs kanseri breast cancer n.
göğüs duvarının solunum ile uyumu compliance of the chest wall with respiration n.
göğüs deformitesinin ağırlığı severity of chest deformities n.
göğüs implantı breast implant n.
göğüs iltihaplanması breast inflammation n.
göğüs kemiği üst bölümü manubrium n.
göğüs tüpü drenajı chest tube drainage n.
göğüs kafesinin yumuşak dokusu soft tissue of the thoracic cage n.
göğüs duvarı deformitesi chest wall deformity n.
göğüs tüpü chest drain n.
göğüs grafisi chest graph n.
göğüs ön duvarı anterior thoracic wall n.
göğüs kafesi thorax n.
göğüs spiral bilgisayarlı tomografi thoracic computerized spiral tomography n.
göğüs radyografisi chest x-ray n.
göğüs onarımı thoracoplasty n.
göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi eğitim ve araştırma hastanesi chest diseases and chest surgery training and research hospital n.
göğüs röntgeni chest x-ray n.
göğüs duvarında kitle mass on the chest wall n.
göğüs duvarında şişlik swelling on the chest wall n.
göğüs duvarı thoracic wall n.
göğüs zarı yangısı pleurisy n.
göğüs büyütme breast augmentation n.
hışıltı ve göğüs sıkışması wheezing and chest tightness n.
karın iç organlarının diaframdan göğüs boşluğuna girmesi hiatal hernia n.
karın iç organlarının diaframdan göğüs boşluğuna girmesi hiatus hernia n.
karın iç organlarının diaframdan göğüs boşluğuna girmesi diaphragmatic hernia n.
kardiyak göğüs ağrısı cardiac chest pain n.
klasik göğüs ağrısı classic chest pain n.
konjenital göğüs duvarı anomalileri congenital chest wall anomalies n.
küçük göğüs kafesi small thorax n.
meme/göğüs dikleştirme ameliyatı mastopexy n.
midenin bir kısmının göğüs kafesine çıkması hiatal hernia n.
midenin bir kısmının göğüs kafesine çıkması hiatus hernia n.
midenin bir kısmının göğüs kafesine çıkması diaphragmatic hernia n.
meme/göğüs biyopsisi breast biopsy n.
osteosentez plağı ile göğüs duvarı rekonstrüksiyonu chest wall reconstruction with osteosynthesis plaque n.
plöretik göğüs ağrısı pleuritic chest pain n.
sol ve sağ kaburga kemikleri arasında bulunan göğüs kafesi kemiği sternum n.
şiddetli göğüs ve skapüler bölge ağrısı severe pain in the chest and scapula n.
solda akut plöritik göğüs ağrısı acute left-sided pleuritic chest pain n.
tanı konamamış göğüs ağrısı undiagnosed chest pain n.
travmatik yelken göğüs traumatic flail chest n.
travmatik göğüs duvarı deformitesi traumatic chest wall deformity n.
yüksek frekanslı göğüs duvarı osilasyonu high frequency chest wall oscillation n.
warfarine bağlı göğüs duvarı ve memede hematom warfarin-induced chest wall and breast hematoma n.
göğüs kafesinden gelen sesleri dinlemeye yarayan alet echoscope n.
göğüs hastalıkları uzmanı chest specialist n.
göğüs kompresyonu chest compression n.
göğüs çevresi chest measurement n.
konuşma sesinin göğüs duvarında oluşturduğu titreşimlerin hissedilmesi vocal fremitus n.
göğüs korsesi binder n.
solunum borusunda oluşan ronküs sesi sebebiyle göğüs duvarında meydana gelen titreme rhonchial fremitus n.
kaburgalar arasındaki kasların iltihaplanmasından kaynaklı göğüs ağrısı pleuralgia n.
göğüs ve solunum yolu hastalıklarında kullanılan bir ilaç pectoral n.
göğüs hırıltısı pectoriloquism n.
göğüs kafesinde kaburga parçalarının kopması şeklinde görülen ağır zedelenme flail chest n.
solunum sırasında göğüs hareketlerini kaydeden bir alet pneumatograph n.
solunum sırasında göğüs hareketlerinin izlenmesi prosedürü pneumatography n.
göğüs hastalıkları uzmanı pneumonologist [rare] n.
(akciğer ameliyatı sonrası kullanılan) plastik göğüs protezi spunge n.
göğüs kemiği bölgesinde hissedilen ağrı sternalgia n.
göğüs hareketi kayıt cihazı kullanma stethography n.
solunum sırasında göğüs genişliğini ölçen alet stethometer n.
karın, göğüs kafesi veya göğüs ile ilgili abdominothoracic adj.
alt göğüs kemiğine ilişkin xiphisternal adj.
göğüs hastalıklarına ilişkin pectoral adj.
göğüs boşluğuna ait pectoral adj.
göğüs kemiğinin arka kısmıyla ilgili olan xiphisternal adj.
göğüs ile ilgili pectoral adj.
göğüs zarına ilişkin pleural adj.
göğüs ve göğüs boşluğuna ilişkin pectoral adj.
göğüs (ile ilgili) pectoral adj.
göğüs kemiğinin arkasında retrosternal adj.
göğüs kemiği altı substernal adj.
göğüs kemiğine ilişkin sternal adj.
kalbe ve göğüs boşluğuna ait cardiothoracic adj.
kalp ve göğüs boşluğuna ait cardiothoracic adj.
göğüs kemiğinin arka kısmına ait metasternal adj.
göğüs kemiğinin arka kısmıyla ilgili metasternal adj.
(göğüs, ciğer) normal clear adj.