hız - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

hız



Sens de "hız" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 41 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
hız speed n.
hız velocity n.
General
hız expedition n.
hız pelt n.
hız lick n.
hız haste n.
hız swiftness n.
hız dispatch n.
hız tilt n.
hız quickness n.
hız impetus n.
hız pace n.
hız bat n.
hız celerity n.
hız rush n.
hız velocity n.
hız speed n.
hız momentum n.
hız rapidity n.
hız ratio n.
hız rate n.
hız vitesse n.
hız blast n.
hız diligence [obsolete] n.
hız paas n.
hız pop n.
hız smoke n.
Colloquial
hız clip n.
Trade/Economic
hız momentum n.
hız rapidity n.
Technical
hız velocity n.
hız speed n.
hız way n.
Telecom
hız rate n.
Automotive
hız speed n.
hız velocity n.
Food Engineering
hız velocity n.
hız speed n.
Physics
hız momentum n.
Sport
hız speed n.
Slang
hız toe [australia] n.

Sens de "hız" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
hız yönünden alt etmek outspeed v.
General
hız azalması decrease of speed n.
hız değişmezi rate constant n.
hız ayarı speed regulation n.
hakiki ile farzedilen hız arasındaki kayma neticesi meydana gelen fark slippage n.
ses hızı cinsinden bir hız ölçüsü mach number n.
nominal hız rated speed n.
hız ölçüsü olarak deniz mili (20 knot yaklaşık saatte 23 millik hız) knot n.
normal hız normal speed n.
izafi hız relative velocity n.
hız kesiciler traffic calming n.
hız treni (lunaparklarda bulunur) roller coaster n.
son hız final velocity n.
ortalama hız mean velocity n.
uç hız terminal velocity n.
ekonomik reformların hız kazanması acceleration of economic reforms n.
hız limiti olmayan yol speedway n.
gemi hız ölçeri log n.
maksimum hız maximum velocity n.
maksimum hız regülatörü maximum speed governor n.
lineer hız linear velocity n.
hız saati speedometer n.
hız kapanı speed trap n.
aşırı hız excessive speed n.
hız kaybetme stall n.
aşırı hız düzeni overdrive n.
hız kolu gearshift lever n.
hız motoru flybridge n.
azami hız top speed n.
hız değişimi acceleration n.
hız denemesi speed trial n.
aşırı hız yapan sürücü speeder n.
hız yapan sürücü speeder n.
izin verilen hız allowed speed n.
müsaade edilen hız allowed speed n.
hız çizgisi velocity contour n.
hız rekoru speed record n.
hız sınırlaması speed restriction n.
baş döndürücü hız dizzying speed n.
hız verme acceleration n.
hız artması acceleration n.
hız tutkusu speed passion n.
ortalama hız average velocity n.
hız parası speed money n.
hız kesici retarder n.
sabit hız constant speed n.
hız azalması deceleration n.
hız kesme deceleration n.
hız azaltma deceleration n.
hız kazanma run-up n.
saatte yüz mil hız yapma ton-up n.
hız göstergesi clock n.
hız ölçer clock n.
hız denetimi pacing n.
kabul edilebilir hız sınırı acceptable speed limit n.
tam hız full blast n.
son hız full blast n.
hız delisi speed freak n.
hız tutkunu speed freak n.
hız manyağı speed freak n.
uygun hız convenient speed n.
lunapark hız treni roller coaster n.
lunapark hız treni big dipper n.
lunapark hız treni chute-the-chute n.
lunapark hız treni shoot-the-chute n.
baş döndürücü hız hair-raising speed n.
hız teknesi speed boat n.
hız şeridi acceleration lane n.
hız kazandırıcı roket booster rocket n.
hız ölçeği chronograph n.
hız kontrol düzeni cruise control n.
hız treni roller coaster n.
hız teknesi speedboat n.
hız treni roller coaster n.
hız ölçme tacheometry n.
hız ölçme tachometry n.
hız kovanı hyperloop n.
hız değiştirme aparatı tilter n.
saatte yüz mil hız yapma ton [brit] n.
saatte yüz mil veya daha fazla hız yapmayı seven kimse ton-up n.
ahşap hız treni woodie n.
düşük hız bottom gear [uk] n.
yarış veya hız denemesinin başlangıcı breakaway n.
(güç veya hız bakımından) kasırgaya benzeyen şey hurricane n.
hız treni ride n.
hız yapmak için tasarlanmış tekne gig n.
hız treninin bir tepenin tepesine ulaşamaması rollback n.
lunaparktaki hız treninin hareket ettiği raylı güzergah roller coaster n.
aşırı hız runaway n.
kontrolsüz hız runaway n.
(eğlence parkında) özellikle ucunda su olan hız treni chute-the-chutes n.
saniyede kat edilen inç sayısını temsil eden bir hız birimi inches per second n.
lunapark hız treni coaster n.
(hız trenlerinde) yolun yarısında bir süreliğine düzleşen tepe double-dip n.
hız yapma fang n.
hız belirleme pacemaking n.
hız belirleyici işlevi görme pacemaking n.
hedefe ulaşabilmek için çalışmaya hız verme fast-tracking n.
hız belirleyici pace setter n.
hız belirleyici pacemaker n.
lunapark hız treni roller-coaster n.
hız limitini aşan kimse scorcher n.
nesneye büyük hız kazandıran vuruş scorcher n.
hız kesen şey slackener n.
aşırı hız superspeed n.
yüksek hız superspeed n.
hız alma koşusu run-up n.
aşırı hız yapmak overspeed v.
hız vermek speed up v.
hız yapmak syntonize v.
özellikle hız kısıtlamasını kaldırmak derestrict v.
hız yapmak speed v.
aşırı hız yapmak overdrive v.
hız sınırını aşmak speed v.
hız yapmak career v.
hız vermek hasten v.
hız yapmak speed up v.
hız almak get up speed v.
hız kazanmak gather speed v.
hız kesmek slacken v.
hız vermek accelerate v.
hız vermek ginger v.
hız vermek ginger up v.
hız vermek jazz v.
hız vermek quicken v.
hız vermek rev v.
hız vermek wing v.
hız vermek precipitate v.
hız vermek rev up v.
hız vermek force the pace v.
hız vermek expedite v.
hız vermek jazz up v.
hız vermek speed v.
hız vermek hurry v.
hız vermek whip up v.
hız düşürmek curb the speed v.
hız arttırmak increase the speed v.
hız düşürmek reduce the speed v.
hız düşürmek lower the speed v.
hız kazanmak gain speed v.
hız kazanmak pick speed v.
hız kazanmak accelerate v.
hız denemesi yapmak make a speed test v.
hız yapmak drive at a speed exceeding a legal limit v.
hız yapmak drive at full throttle v.
hız kazandırmak speed up v.
hız kazandırmak quicken v.
hız kazandırmak accelerate v.
hız kazandırmak speed v.
hız azaltmak decelerate v.
hız kazanmak gather pace v.
hız kazanmak pick up v.
hız vermek step on the juice v.
hız yavaşlatmak lower the speed v.
hız almak gather speed v.
hız almak gain speed v.
hız kazanmak pick up speed v.
hız limitini aşmak exceed the speed limit v.
hız limitini düşürmek lower the speed limit v.
hız sınırını aşarak (polis tarafından) yakalanmak get done for speeding v.
hız sınırını aşmak exceed the speed limit v.
birini saatte yüz mil hız yaparken yakalamak clock someone at speeds of up to one hundred miles per hour v.
hız kesmek decelerate v.
hız yasağını kaldırmak derestrict v.
aşırı hız cezası almak get speeding ticket v.
(lunapark) hız trenine/eğlence trenine binmek go on the roller coaster v.
hız kazanmak gain momentum v.
hız kazanmak gather momentum v.
hız kesmek lag v.
hız kesmek relent v.
(at) hız yapmak show his paces v.
hız vermek zap v.
hız ve enerji ile götürmek (bir yere) zip v.
hız vermek zip (up) v.
hız sersemi olmak velocitize v.
uzun süre hız yapmaktan ne kadar hızlandığını fark edemez olmak velocitize v.
hız sersemi olmak velocitise v.
uzun süre hız yapmaktan ne kadar hızlandığını fark edemez olmak velocitise v.
(süre, mesafe, hız, sayı) mekanik kayıt cihazına kaydetmek clock v.
hız yapmak fang v.
hız kazandırmak feather [obsolete] v.
hız sınırlayıcı rate-limiting adj.
hız hızlı dönen awhirl adj.
saatte yüz mil hız yapabilen ton-up adj.
saatte yüz mil hız yapmayı seven ton-up adj.
(hız ve verimlilik bakımından) yıldırım gibi blitz adj.
kontrolsüz hız ve kuvvetle hareket eden headlong adj.
tam hız giden hellbent adj.
tam hız giden hell-bent adj.
hız kesmeden unabated adj.
hız kesmeyen unabated adj.
(hız anlamında) kuş gibi uçan feathered adj.
hız belirleyicinin ayarladığı hızda koşan paced adj.
hız ayarlayan pacemaking adj.
hız vererek festinately adv.
son hız full speed adv.
tam hız full speed adv.
hız kesmeden without slowing down adv.
hız kesmeden without pausing adv.
hız anlamına gelen ön ek tacho- pref.
Phrasals
hız yapmak clock in v.
hız yapmak burn up v.
hız kazandırmak crank up v.
(bir şeye) hız vermek rev something up v.
hız kesmeden devam etmek steam ahead v.
Proverb
fazla hız can alır it is the pace that kills
aşırı hız öldürür it is the pace that kills
hız tehlikelidir it is the pace that kills
Colloquial
hız kapanı bear trap n.
buz pateninde bir hareket sırasında veya öncesinde hız kazanmak için yapılan küçük zıplama/sıçrama bunny hop n.
yüksek hız two-forty n.
(buz pateni) hız kazanmak ya da yön değiştirmek üzere ayakları birbiri ardına hareket ettirme crossover n.
hız canavarı speed demon n.
hız sınırlarını aşan kimse speed merchant n.
hız meraklısı/düşkünü speed merchant n.
hız teknesine bağlı bir küçük sörf tahtası üzerinde sörf yapma skurfing n.
(belli bir) hız speeds of (some amount) n.
ulaşabileceği (belli bir düzeyde) hız speeds of (some amount) n.
belli civarlarda hız speeds of n.
ulaşabileceği belli düzeylerde hız speeds of n.
(yarışlarda sporcular) hız alarak yapılan çıkış flyer n.
hız almak (hareket halindeki bir cisme/taşıta tutunarak) skitch v.
buz pateninde bir hareket sırasında veya öncesinde hız kazanmak için sıçramak bunny hop v.
(hız yaptığı için) cezayı yemek get done for something/for doing something v.
(hız yaptığı için) cezayı yemek be done for something/for doing something v.
motora hız vermek gun v.
belli bir hız yapmak make v.
hız teknesine bağlı bir küçük sörf tahtası üzerinde sörf yapmak skurf v.
bu ne hız not so fast expr.
Idioms
aşırı yakıt tüketimini önleyen hız cruising speed n.
ekonomik hız cruising speed n.
son hız warp speed n.
(biri) hız kazanma wind at (one's) back n.
aşırı hız a tearing rush n.
ölümcül hız a killing pace n.
aşırı yüksek hız a killing pace n.
büyük bir hız a tearing hurry n.
büyük bir hız a tearing hurry/rush n.
büyük bir hız (içerisinde olmak) (be in) a tearing hurry/rush [uk] n.
hız radarı bear trap n.
son hız full pelt n.
son hız full speed n.
son hız full tilt n.
son hız (at) full pelt n.
son hız (at) full speed n.
son hız (at) full tilt n.
büyük hız leaps and bounds n.
kaplumbağa gibi hız snail's pace n.
kağnı gibi hız snail's pace n.
hız/sürat yapmak burn up the road v.
hız göstergesinde gözüküyor olmak be on the clock v.
hız verilmek be put on the fast track v.
hız kesmek ease down v.
son hız çalışmak swing into high gear v.
en üst verimlilik, hız ve üretkenlikle çalışmak work on all cylinders v.
son hız gitmek put the hammer down v.
son hız devam etmek be in full flood v.
(bir şeye) hız kazandırmak give wing to (something) v.
hız kazandırmak give wing to v.
son hız işlemek/çalışmak swing into full gear v.
son hız işlemek/çalışmak swing into gear v.
hız/ivme kazanmak be on the march v.
son sürat/hız devam etmek be in full swing v.
tam/son hız işlemek/çalışmak fire on all cylinders v.
tam/son hız işlemek/çalışmak fire on all four cylinders v.
hız ve ustalık kazanmak get into your stride [uk] v.
hız ve ustalık kazanmak hit your stride v.
hız kazanmak get up to speed v.
hız kazanmak get up steam v.
hız almak get up steam v.
hız kazanmak pick up steam v.
hız almak pick up steam v.
son hız/tam verimlilikle çalışmak/işlemek hit on all cylinders v.
tam hız giden in full swing adj.
hız sınırında flat out like a lizard drinking [australia] adv.
son hız flat out like a lizard drinking [australia] adv.
son hız faster than greased lightning adv.
son hız faster than a cat lapping chain lightning expr.
hız kazanmakta on the march expr.
son hız up to speed expr.
tam hız up to speed expr.
son hız flat strap expr.
hız kesmeden flat strap expr.
hız kesmeden without letup expr.
Trade/Economic
ekonomik hız economic speed n.
iki veya üç tekerlekli motorlu araçların hız ölçerleri type-approval of two or three-wheel motor vehicles n.
satışlara hız vermek speed up sales v.
Law
aşırı hız cezası speeding ticket n.
hız ihlali suçu speeding offence n.
Technical
hız, yükseklik, ses vb. seviyesinin elektronik ölçüm cihazındaki değeri readout n.
hız, yükseklik veya ses seviyesinin elektronik ölçüm cihazındaki değeri read-out n.
göstergede belirtilen emniyet/hız sınırı redline n.
fonograf kaydında sabit hız kaydından sabit genlik kaydına geçiş frekansı turnover n.
fonograf kaydında sabit hız kaydından sabit genlik kaydına geçiş frekansı turnover frequency n.
aşırı hız trip sistemi test yağı overspeed trip test oil n.
akıllı hız asistanı intelligent speed assistance (isa) n.
aşırı hız sınırlama cihazı overspeed protection device n.
aşırı hız düzeni overdrive n.
aşırı hız cihazı overspeed device n.
altımetreler ve dikey hız indikatörleri için basınç sistemi pilot static system n.
arrhenius hız yasası arrhenius rate law n.
açısal hız angular velocity n.
açısal hız angular speed n.
açısal hız sensörü angular rate sensor n.
açısal hız sensörü angular velocity sensor n.
akustik hız acoustic velocity n.
alçak hız low speed n.
anılan hız rated speed n.
ara hız intermediate speed n.
artan hız metodu accelerating speed method n.
aşındırmaz hız nonscouring velocity n.
aşırı hız overspeed n.
aşırı hız runaway speed n.
aşırı hız koruyucusu overspeed protection device n.
aşırı hız testi overspeed test n.
aşırı hız trip pimi overspeed trip pin n.
aşırı hız veya hız aşımı od -overdrive n.
ayarlanabilir hız adjustable speed n.
ayarlı değişken hız adjustable variable speed n.
azami hız maximum velocity n.
azami hız maximum speed n.
azami hız maximum speed n.
bazal hız profili basal rate profile n.
bazal hız toplamı basal rate total n.
bazal hız basal rate n.
basınç-hız basamaklı türbin pressure-velocity-compounded turbine n.
barometrik düşey hız göstergesi barometric vertical speed indicator n.
basınç-hız basamaklı aksiyon türbini pressure-velocity-compounded impulse turbine n.
bir cismin vakum içi düşüşü sırasında kazandığı hız gravitational acceleration n.
bir füzenin veya uzay mekiğinin yer çekiminden kurtulup kendiliğinden hareket etmesi için gereken hız escape velocity n.
borulardaki gaz akışlarının hız ve debisinin ölçülmesi measurement of velocity and volume flow rate of gas streams in ducts n.
çevresel hız tip speed n.
çizgisel hız linear velocity n.
çevrel hız peripheral speed n.
çevresel hız peripheral speed n.
çevrimsel hız varyasyonu cyclic speed variation n.
dairesel hız circular velocity n.
değişken hız variable speed n.
değişmez hız steady rate n.
değişmeyen hız dönemi constant-rate period n.
değişken hız kontrolü variable speed control n.
dönel hız rotating speed n.
düşük hız cihazı underspeed device n.
durgan hız constant velocity n.
dönüşül hız critical speed n.
düşey hız eğrisi vertical velocity curve n.
düzgün hız uniform velocity n.
düşük hız underspeed n.
doğrusal ölçekli analog hız ölçer linear-scale analogue ratemeter n.
düşey hız dağılımı vertical velocity distribution n.
düşey hız vertical velocity n.
eksenel hız axial velocity n.
ekonomik hız economic speed n.
en yüksek hız maximum travel speed n.
eksenel hız centre-line velocity n.
elektronik hız regülatörü seçici devresi electronic emergency governor selector circuit n.
elektronik 4 hızlı aşırı hız electronic 4-speed overdrive n.
elektrikli hız transmiteri electrical speed transmitter n.
emme hız yüksekliği suction velocity head n.
endüstriyel hız değiştiriciler için sonsuz geniş v kayışları endless wide v-belts for industrial speed changers n.
etkin hız effective velocity n.
etkin açısal hız effective angular velocity n.
geçici ortalama hız temporal mean velocity n.
final hız final velocity n.
fazla hız koruması overspeed protection n.
gerekenin altında hız underspeed n.
görece hız oluşturucu synchrocyclotron n.
Hız ve ivme sensörü velomitor n.
hız modülasyonlu vakum tüpü velocity-modulated tube n.
hız denetimi speed monitoring n.
hız kontrollü besleme konveyörü speed-controlled infeed conveyor n.
hız göstergesi speedometer n.
hız ayarı speed adjusting n.
hız ölçümü speed measurement n.
hız regülatörü kabini speed governor cubicle n.
hız kaydı kiti speed log kit n.
hız diyagramı velocity diagram n.
hız ölçer speedometer n.
hız birimi knot n.
hız uyarlaması rate adaptation n.
hidrolik hız regülatörü hydraulic speed governor n.
hız ayarlı motor adjustable speed motor n.
hız kesici reorder n.
hız çizgisi velocity contour n.
hız kontrol ünitesi speed control unit n.
hız kesimli ışınım braking radiation n.
hız basamaklı aksiyon türbini velocity-compounded impulse turbine n.
hız kontrol sistemi speed control system n.
hız sınırlayıcısı speed limiting device n.
hız monitörü speed monitor n.
hız sabitleyici sistem cruise control n.
hız kırıcı basamaklar velocity reducing steps n.
hız ayarlı elektrikle çalıştırılan sistem adjustable speed electric drive system n.
hız modülasyonu velocity modulation n.
hız regülatörü test tertibatı testing device for speed governor n.
hız aralığı speed range n.
hız monitörü speed sensor n.
hız ayarı speed regulation n.
hız limitörü speed limitation n.
hız ayarı speed control n.
hız düşümü speed drop n.
hız kaydı speed log n.
hız düşümü retardation n.
hız azaltma metodu velocity reduction method n.
hız azalması deceleration n.
hız aktarma oranı speed ratio n.
hız değiştiren yoğunlaştırıcı speed converter concentrator n.
hız modülasyonlu amplifikatör velocity-modulated amplifier n.
hız üçgeni velocity triangle n.
hız potansiyeli velocity potential n.
hız regülasyonu speed regulation n.
hız kontrol kiti speed control kit n.
hız düşürme düzeni tumbler gear n.
hız yükü velocity head n.
hidrolik hız transmiteri hydraulic speed transmitter n.
hız regülasyonu speed control n.
hız değişimi speed change n.
hız almacı rate receiver n.
hız sınırlayıcısı speed limiter n.
hız kesen decelerator n.
hız modülasyonlu osilatör velocity-modulated oscillator n.
hız artırıcılar accelerators n.
hız ayarı speed adjustment n.
hız programlayıcısı cruise control n.
hız ayar tertibatı speed setting device n.
hız yayı speeder spring n.
hız ayar aralığı speed regulation range n.
hız yüksekliği velocity head n.
hız göstergesi speedometer dial n.
hız yüksekliği oranı velocity-head ratio n.
hız düşmeli regülatör speed drop governor n.
hız ayarlı sürme adjustable speed drive n.
hız ölçeği velocity scale n.
hız değiştirme şeridi speed change lane n.
hassas hız regülatörü precision speed governor n.
hız referans değeri speed set point n.
hız uyarı aygıtı speed warning device n.
hız değişimi velocity gradient n.
hız sınırlama regülatörü speed limiting controller n.
hız değiştirgeci speed changer n.
hız çubuğu düzeltmesi velocity rod correction n.
hız regülatörü speed governor n.
hız ayar tertibatı speeder gear n.
hız alanı velocity field n.
hız basamaklı türbin velocity compounded turbine n.
hız işaretleyicisi speed marker n.
hız profili velocity profile n.
hız kafası spindle speeder n.
hız regülatörü speed regulator n.
hız ölçümü velocity measurement n.
hız dağılım eğrisi velocity distribution curve n.
hız ayarlı kodlama scalable coding n.
hız eşeli velocity scale n.
hız reglaj aralığı range of speed regulation n.
hız yükü katsayısı velocity-head coefficient n.
hız işareti road speed signal n.
hız freni speed brake n.
hız sınırlayıcı speed-limiter n.
hız regülatörü kabini speed governor cabinet n.
hız ayar noktası speed set point n.
hız ayarlayıcı vida speed adjusting screw n.
hız botu powderboat n.
hız gösterge ibresi speed pointer n.
hız ayar yayı speeder spring n.
hız düşürme dişlisi speed reducer n.
hız düşürücü speed reducer n.
hız transdüseri speed transducer n.
hız katsayısı velocity coefficient n.
hız sınırlı regülatör speed limiting governor n.
hız çubuğu velocity road n.
hız ölçme borusu pitot tube n.
hız ayarlayıcısı speed governor n.
hız faktörü speed factor n.
hız oranı velocity ratio n.
hız ölçer donanımı speedometer equipment n.
hız kademesi velocity stage n.
hız değişim basamağı station for changing speed n.
hız reglajı speed control n.
hız kısıtlayıcı aşama rate-limiting step n.
hız süresi rate time n.
hız regülatörü speed controller n.
hız ayarlama regülatörü speed regulating governor n.
hız faktörlerinin girişi ekranı entry of speed factors window n.
hız regülatörü hücresi speed governor cubicle n.
herhangi bir yansıtıcı için hız girişim ölçme sistemi velocity interferometer system for any reflector (visar) n.
hız ayar yayı speed setting spring n.
hız katsayısı coefficient of velocity n.
hız kiplenimi velocity modulation n.
hız reglaj sistemi speed governing system n.
hız kolu speed handle n.
hız yüksekliği kinetic head n.
hız değiştiricisi speed variator n.
hız kesme decelaration n.
hız yasaları rate laws n.
hız eğimi velocity gradient n.
hız denetimi speed control n.
hız spektrografı velocity spectrograph n.
hız kontrolü cruise control n.
hız basamaklı aksiyon kademesi velocity-compounded impulse stage n.
hız kesici decelerator n.