haberci - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

haberci



Sens de "haberci" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 45 résultat(s)

Turc Anglais
General
haberci runner n.
haberci courier n.
haberci portent n.
haberci precursor n.
haberci despatcher n.
haberci forerun n.
haberci forerunner n.
haberci messenger n.
haberci whiffler n.
haberci reporter n.
haberci newsman n.
haberci heraldist n.
haberci herald n.
haberci newsperson n.
haberci dispatch rider n.
haberci trumpet [obsolete] n.
haberci avant-courier n.
haberci exceptor n.
haberci van-courier n.
haberci vant-courier n.
haberci heraud [obsolete] n.
haberci herbergeour [obsolete] n.
haberci delivery boy n.
haberci denunciator n.
haberci foregoer [obsolete] n.
haberci outrider n.
haberci precurrer [obsolete] n.
haberci pre-echo n.
haberci preindication n.
haberci premonitor n.
haberci fourrier n.
Trade/Economic
haberci runner n.
haberci courier n.
Media
haberci herald n.
haberci harbinger n.
haberci newsie n.
Technical
haberci messenger n.
haberci forerunner n.
Food Engineering
haberci precursor n.
haberci forerunner n.
Military
haberci messenger n.
Archaic
haberci bode n.
haberci mercury n.
haberci foreganger n.
Slang
haberci runner n.

Sens de "haberci" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

Turc Anglais
General
kadın haberci newswoman n.
işinin ehli haberci newshound n.
işinin ehli haberci newshawk n.
haberci kuş messenger bird n.
haberci asası caduceus n.
haberci ücreti message n.
eş haberci coherald n.
bir kimsenin yasal silah taşıma hakkına sahip olmadığının haberci tarafından bildirilmesi disclaimer n.
bir kimsenin efendi veya bey unvanına taşıma hakkına sahip olmadığının haberci tarafından bildirilmesi disclaimer n.
haberci işaret foregleam n.
haberci ile mesaj göndermek message v.
haberci ile ilişkili reportorial adj.
Idioms
(kim olduğu söylenmeyen bir haberci anlamında) kuşlar a little bird n.
Politics
(kanada medyasında) haberci çemberi scrum [canada] n.
kanada avam kamarası üyesini çevreleyen haberci grubu scrum [canada] n.
Media
belirli bir konuyu işleyen haberci roundsman [australia] [new zealand] n.
Medical
hücre içi ikincil haberci moleküller intracellular second messenger molecules n.
Psychology
haberci belirtiler prodrome n.
haberci rüya prodromal dream n.
Biology
floresan haberci boya fluorescent reporter dye n.
History
ikinci baş haberci clarenceux n.
emekli asker ve denizcilerin 1859'da londra'da kurduğu birliğin kapı görevlisi, bekçi veya haberci olarak çalışan üyesi commissionaire n.
Military
motorlu haberci hizmeti motor dispatch service n.
özel haberci special messenger n.
yaya haberci runner n.
Star Wars
haberci kurye gemi harbinger courier ship n.