hastalıklı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

hastalıklı



Sens de "hastalıklı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

Turc Anglais
General
hastalıklı invalid n.
hastalıklı morbid adj.
hastalıklı diseased adj.
hastalıklı seedy adj.
hastalıklı ailing adj.
hastalıklı valetudinary adj.
hastalıklı invalid adj.
hastalıklı weak adj.
hastalıklı dickey adj.
hastalıklı unhealthy adj.
hastalıklı dicky adj.
hastalıklı unwholesome adj.
hastalıklı sick adj.
hastalıklı out of health adj.
hastalıklı infirm adj.
hastalıklı valetudinarian adj.
hastalıklı sickly adj.
hastalıklı run-down adj.
hastalıklı morbose adj.
hastalıklı twittery adj.
hastalıklı unsound adj.
hastalıklı epinosic adj.
hastalıklı weary [scotland] adj.
hastalıklı diseaseful adj.
hastalıklı donsie [dialect] adj.
hastalıklı donsy [dialect] adj.
hastalıklı doncy [dialect] adj.
hastalıklı silly adj.
hastalıklı streaked adj.
hastalıklı weakly adv.
Medical
hastalıklı ailing adj.
hastalıklı sickly adj.
Archaic
hastalıklı morbific adj.
hastalıklı sickish adj.

Sens de "hastalıklı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 58 résultat(s)

Turc Anglais
General
hastalıklı olma valetudinarianism n.
hastalıklı olma sickliness n.
hastalıklı olma unwholesomeness n.
hastalıklı durum mischief n.
vücudun eğitim amacı ile kullanılan hastalıklı veya yaralı bölümü moulage n.
hastalıklı olma diseasefulness [obsolete] n.
yere düşmüş hastalıklı ham meyve drop n.
hastalıklı kümelenme pox n.
hastalıklı fikir sickie n.
hastalıklı bir isteği tatmin etmek batten v.
daha hastalıklı sicklier adj.
zayıf ve hastalıklı flue [dialect] [uk] adj.
çiçek hastalıklı pock-broken adj.
hastalıklı bir şekilde infirmly adv.
hastalıklı bir şekilde unhealthily adv.
hastalıklı bir biçimde invalidly adv.
hastalıklı bir şekilde morbidly adv.
hastalıklı gibi wanly adv.
hastalıklı anlamı veren ön ek dys- pref.
hastalıklı durum anlamı veren son ek -osis suf.
Phrasals
hastalıklı bir şekilde düşünmek brood (upon) v.
Medical
hastalıklı ya da istenmeyen dokuyu yok etmek için kimyasal madde kullanımı chemosurgery n.
göğüs duvarının içeri çekilmesine ve hastalıklı akciğerin sönmesine olanak sağlamak için kaburga kemiklerinden bazılarının cerrahi olarak çıkarılması thoracoplasty n.
hastalıklı kişi diseased individual n.
hastalıklı birey diseased individual n.
hastalıklı insan diseased individual n.
kas-sinir hastalıklı hasta patient with neuromuscular disease n.
kas-sinir hastalıklı hastalar patients with a neuromuscular disease n.
metastatik hastalıklı hasta patient with metastatic disease n.
hastalıklı eklemin cerrahi olarak onarımı arthroplasty n.
kardiyovasküler hastalıklı erkek ve dişiler male and female cardiovascular patients n.
sistemin bünyeyi egzama, sedef hastalığı, pitriyaz gibi birtakım cilt hastalıklarına yatkın hale getiren hastalıklı durumu rheumic diathesis n.
hastalıklı vücut sıvılarının dağılmasını sağlayan ilaç discussive [dated] n.
hastalıklı vücut sıvılarının parçalanmasını sağlayan ilaç discussive [dated] n.
sağlıklı bir hayvanın aynı organıyla beslenerek hastalıklı organın tedavi edilebileceği görüşü isopathy n.
hastalıklı ya da istenmeyen dokuyu yok etmek için kimyasal madde kullanımı ile ilgili chemosurgical adj.
hastalıklı maddenin dağılmasını sağlayan discutient adj.
hastalıklı maddenin parçalanmasını sağlayan discutient adj.
Pathology
vücutta oluşan hastalıklı kitle cast n.
vücudun sağlıklı ya da hastalıklı fonksiyonlarını açıklamaya yönelik tüm girişimlerin en önemli noktasını hücre olarak kabul eden yaklaşım celluar pathology n.
hastalıklı kan damarlarında görülen değişiklikler angiopathology n.
hastalıklı organ ve dokuların yapısını inceleyen tıp dalı morbid anatomy n.
hastalıklı olma morbosity n.
göz kapakları veya küresinin hastalıklı bir şekilde yapışması prosphysis n.
hastalıklı organizmanın yapısı ve özelliklerine bağlı autopathic adj.
hastalıklı organizmanın yapısı ve özelliklerinden kaynaklanan autopathic adj.
hastalıklı organizmanın yapısı ve özelliklerine dair autopathic adj.
Dermatology
hastalıklı sistemin bünyeyi yatkın hale getirdiği cilt hastalıkları sınıfı rheumides n.
Biology
bezlerin hastalıklı veya enfeksiyonlu durumu gland n.
Botanic
bitkideki hastalıklı ve rengi bozulmuş alan blotch n.
bakteri/mantar hastalıklı bitkide gelişen kabuklu leke scab n.
normal dallar yerine birbirine dolanmış çok fazla küçük dalın geliştiği hastalıklı durum plica n.
tütün tripsilerinin soğanlarda sebep olduğu hastalıklı durum silvertop palmetto n.
Agriculture
hastalıklı patates yumrularını ayıklamak için bir yöntem tuber indexing n.
hastalıklı patates yumrularını ayıklamak için bir yöntem eye indexing n.
Archaic
hastalıklı olmak complain v.
Slang
hastalıklı fahişe fireship n.
Modern Slang
hastalıklı sevgi anemic love n.