have somebody on - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

have somebody on

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "have somebody on" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
General
have somebody on v. makaraya sarmak
have somebody on v. kafaya almak
have somebody on v. kazıklamak

Sens de "have somebody on" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 70 résultat(s)

Anglais Turc
General
have a down on somebody v. takmak
have no pity on somebody v. gözünün yaşına bakmamak
have one's own back on somebody v. intikamını almak
have down on somebody v. hoşlanmamak
have down on somebody v. bağlanmak
have the edge on somebody v. üstün olmak
have a crush on somebody v. tutulmak
have somebody on the payroll v. çalıştırmak
Colloquial
have one up on somebody v. birinden üstün olmak
have one up on somebody v. birinden bir adım önde olmak
have one up on somebody v. birinden avantajlı durumda olmak
have one up on somebody v. birinden önde olmak
have something on somebody v. biri hakkında bir şey bilmek
have something on somebody v. birinin aleyhinde bir bilgi sahibi olmak
have something on somebody v. birine karşı bir delili olmak
have something on somebody v. birinin işlediği bir suç hakkında elinde kanıt olmak
Idioms
have somebody on a tight leash v. birinin dizginlerini eline almak
have somebody on the run v. birine karşı avantajlı olmak
have significant influence on somebody v. birisinin üzerinde önemli bir etkiye sahip olmak
have somebody on a short leash v. birinin dizginlerini eline almak
have somebody on a string v. dizginlerini elinde tutmak
have a downer on somebody v. hazzetmemek
have a downer on somebody v. hoşlanmamak
have somebody on a string v. parmağının ucunda oynatmak
have a leg up on somebody v. (birine göre) daha avantajlı olmak
have somebody on a tight leash v. (birini) çok sıkı kontrolü altında bulundurmak
have somebody on a short leash v. (birini) çok sıkı kontrolü altında bulundurmak
have the law on somebody [uk] v. birini polise ihbar etmek
have the law on somebody [uk] v. birini polise gammazlamak
have the law on somebody [uk] v. birini adalete teslim etmek
have the law on somebody [uk] v. birini polise şikayet etmek
have the law on somebody [uk] v. birinin yaptıklarını polise bildirmek
have/keep somebody on a string v. birini parmağında oynatmak
have/keep somebody on a string v. birinin iplerini elinde tutmak
have/keep somebody on a string v. birinin dizginlerini elinde tutmak
have/keep somebody on a string v. birini kukla gibi oynatmak
have/keep somebody on a string v. birini kontrolü altına almak
have/keep somebody on a string v. birini istediği gibi yönetmek
have/keep somebody on a string v. birine her istediğini yaptırmak
have one up on somebody v. birinden üstün olmak
have one up on somebody v. birinden bir adım önde olmak
have one up on somebody v. birinden avantajlı durumda olmak
have one up on somebody v. birinden önde olmak
have your beady eye on somebody/something v. gözü birinin/bir şeyin üstünde olmak
have your beady eye on somebody/something v. birini/bir şeyi dikkatlice gözlemlemek
have your beady eye on somebody/something v. birinden/bir şeyden gözünü ayırmamak
get/have a handle on somebody/something v. birine/bir şeye hakim olmak
get/have a handle on somebody/something v. birini/bir şeyi anlamak
get/have a handle on somebody/something v. birine/bir şeye aşina olmak
have first call (on somebody/something) v. (biri/bir şey hakkında/üzerine) ilk söz söyleme/kullanma hakkına sahip olmak
have first call (on somebody/something) v. (birinin/bir şeyin) önceliği olmak
have first call (on somebody/something) v. (biri/bir şey için) ilk sırada gelmek
have nothing on somebody v. birinden üstün olmamak
have nothing on somebody v. birine karşı üstünlüğü olmamak
have nothing on somebody v. birine karşı bir üstünlüğü/üstün bir yönü olmamak
have nothing on somebody v. (elinde) birini suçlayacak/suçlamak için hiçbir kanıtı olmamak
have nothing on somebody v. elinde birine karşı/birinin aleyhinde hiçbir şey olmamak
have somebody/something on the brain v. aklında biri/bir şey olmak
have somebody/something on the brain v. aklını biriyle/bir şeyle bozmak
have somebody/something on the brain v. birine/bir şeye aklını takmak
have somebody/something on the brain v. kafasına birini/bir şey takmak
have your eye on somebody/something v. gözü birinin/bir şeyin üstünde olmak
have your eye on somebody/something v. birini/bir şeyi dikkatlice gözlemlemek
have your eye on somebody/something v. birinden/bir şeyden gözünü ayırmamak
have an edge on/over somebody/something v. birinden/bir şeyden üstün olmak
have an edge on/over somebody/something v. birine/bir şeye karşı avantaj sağlamak
have an edge on/over somebody/something v. birinden/bir şeyden önde olmak
have the edge on/over somebody/something v. birinden/bir şeyden üstün olmak
have the edge on/over somebody/something v. birine/bir şeye karşı avantaj sağlamak
have the edge on/over somebody/something v. birinden/bir şeyden önde olmak