high water - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

high water

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "high water" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 12 résultat(s)

Anglais Turc
General
high water n. azami kabarma
high water n. denizin kabarmış hali
high water n. met
high water n. denizin gel-git hareketlerinde kabarmasının vardığı en yüksek nokta
high water n. erişilen en yüksek seviye
Politics
high water n. açık denizler
Technical
high water n. yüksek su
Marine
high water n. gel git ile meydana gelen maksimum su seviyesi
Geography
high water n. taşma
high water n. taşkın
high water n. su baskını
high water n. nehrin en yüksek seviyesi

Sens de "high water" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 110 résultat(s)

Anglais Turc
General
high water mark n. azami kabarma göstergesi
high water mark n. suyun en çok yükseldiği nokta
high water mark n. azami kabarma esnasında suyun ulaştığı düzeyi belirten gösterge
high-water n. azami kabarma
high-water mark n. en üstün başarı düzeyi
high-water mark n. suyun azami kabarma noktası
high-water n. taşkın
high-water mark n. doruk
high-water adj. çok kısa (pantolon)
high-water adj. anormal şekilde kısa
high-water adj. normalden kısa
high-water adj. kısa paçalı
come hell or high water adv. ne olursa olsun
come hell or high water adv. her ne olursa
come hell or high water adv. bütün zorluklara rağmen
Phrases
by hell or high water expr. iki eli (kızıl) kanda olsa dahi/bile
by hell or high water expr. her türlü engeli/zorluğu aşarak
by hell or high water expr. her ne pahasına olursa olsun
by hell or high water expr. dünya yıkılsa/kıyamet kopsa bile
by hell or high water expr. her halükarda
by hell or high water expr. bütün zorluklara rağmen/karşın
by hell or high water expr. ne olursa olsun
by hell or high water expr. koşullar ne olursa olsun
hell or high water expr. iki eli (kızıl) kanda olsa dahi/bile
hell or high water expr. her türlü engeli/zorluğu aşarak
hell or high water expr. her ne pahasına olursa olsun
hell or high water expr. dünya yıkılsa/kıyamet kopsa bile
hell or high water expr. her halükarda
hell or high water expr. bütün zorluklara rağmen/karşın
hell or high water expr. ne olursa olsun
hell or high water expr. koşullar ne olursa olsun
(come) hell or high water expr. iki eli (kızıl) kanda olsa dahi/bile
(come) hell or high water expr. her türlü engeli/zorluğu aşarak
(come) hell or high water expr. her ne pahasına olursa olsun
(come) hell or high water expr. dünya yıkılsa/kıyamet kopsa bile
Idioms
go through hell and high water [uk] v. bin bir güçlükle karşılaşmak
go through hell and high water [uk] v. bin bir güçlüğe katlanmak/göğüs germek
go through hell and high water [uk] v. türlü badirelerle karşılaşmak
go through hell and high water [uk] v. türlü badirelere göğüs germek
go through hell and high water [uk] v. bin türlü zorlukla uğraşmak
go through hell and high water [uk] v. bin türlü engeli aşmak
go through hell and high water [uk] v. bin türlü problemle mücadele etmek
go through hell and high water [uk] v. düşe kalka ilerlemek
go through hell and high water [uk] v. türlü zorlukla/sıkıntıyla baş etmek
go through hell and high water [uk] v. birçok güçlük/zorluk yaşamak
go through hell and high water [uk] v. zor zamanlar geçirmek
go through hell and high water [uk] v. bata çıka ilerlemek
through hell and high water expr. binbir güçlüğe/güçlüklere katlanarak
come hell or high water expr. iki eli kanda olsa
come hell or high water expr. karşımıza ne zorluk çıkarsa çıksın
come hell or high water expr. ne olursa olsun
come hell or high water expr. koşullar ne olursa olsun
through hell and high water expr. türlü badireler atlatarak
come hell and high water expr. ne olursa olsun
come hell and high water expr. her ne olursa
come hell and high water expr. bütün zorluklara rağmen
come hell and high water expr. iki eli kanda olsa
come hell and high water expr. karşımıza ne zorluk çıkarsa çıksın
come hell and high water expr. koşullar ne olursa olsun
hell and high water expr. binbir güçlükle
hell and high water expr. birçok zorlukla
hell and high water expr. düşe kalka
hell and high water expr. bata çıka
hell and high water expr. türlü badireler atlatarak
hell and high water expr. binbir güçlüğe/güçlüklere katlanarak
hell and high water expr. ne olursa olsun
hell and high water expr. her ne olursa
hell and high water expr. iki eli kanda olsa
come hell or high water expr. pilavdan dönenin kaşığı kırılsın
Trade/Economic
hell-or-high-water clause n. bir lease sözleşmesine konulan ve kiralayana kiraya verene veya kiralanan mala ne olursa olsun ödeme yapması zorunluluğu getiren madde
high water mark n. yüksek su çizgisi
Technical
lower high water n. alçak yüksek su
high-pressure hot water heating n. kızgın sulu ısıtma
high pressure hot water n. kızgın su
high temperature water n. kızgın su
high water indicator n. yüksek su indikatörü
determination of water content at high pressure n. yüksek basınçta su muhtevasının tayini
high-water mark n. yüksek su düzeyi işareti
high-water alarm n. yüksek su düzeyi uyarısı
high pressure hot water n. yüksek basınçlı kaynar su
high-head water-power station n. yüksek düşülü su kuvveti santralı
higher high water n. yüksek yüksek su
high water mark n. yüksek su seviyesi
high-pressure hot water heating n. yüksek basınçlı kızgın sulu ısıtma
high-water mark n. yüksek su izi
high water mark n. yüksek su düzeyi
high-water level n. yüksek su düzeyi
high water level n. yüksek su düzeyi
high-water level n. yüksek su seviyesi
Automotive
high pressure water cleaner n. yüksek basınçlı yıkama makinesi
Marine
high-water separation levee n. akışı ikiye ayıran nehir seddesi
high water of ordinary spring tides n. bahar gel-gitleri ile denizin yükseldiği seviye
high water line n. gel-gitle ile meydana gelen yüksek su seviyesi
mean high water interval n. ortalama yüksek su aralığı
mean high water level n. ortalama yüksek su seviyesi
high water level n. yüksek su seviyesi
high water interval n. yüksek su aralığı
Agriculture
high water mark n. taşkın izi
Environment
high-water revetment n. yüksek su maniası
Geography
high-water n. en yüksek seviyedeki su
high-water n. en yüksek akış seviyesinde olan su
high-water n. suyun yükselme zamanı
high-water n. taşma
high-water n. taşkın
high-water n. kıyı bölgesinde denizin kabarmış hali
high-water mark n. deniz, göl veya nehir kıyısında suyun en yüksek seviyeye ulaştığı çizgi
high-water mark n. denizde orta seviyeli gelgitlerin yükseldiği sınır çizgisi
high-water mark n. göl veya nehir suyundan etkilenip kıyılardakinden farklı bir doğa ve bitki örtüsü olan toprak sınırını belirten çizgi
mhw (mean high water) abrev. ortalama yüksek su
hwm (high-water mark) abrev. yüksek su izi