Historique

ikaz etmek

Sens de "ikaz etmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 19 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	ikaz etmek	warn v.
General
2	General	ikaz etmek	forewarn v.
3	General	ikaz etmek	alert v.
4	General	ikaz etmek	waken v.
5	General	ikaz etmek	awaken v.
6	General	ikaz etmek	caution v.
7	General	ikaz etmek	previse v.
8	General	ikaz etmek	warn v.
9	General	ikaz etmek	give warning v.
10	General	ikaz etmek	caveat v.
11	General	ikaz etmek	mone v.
12	General	ikaz etmek	monest [obsolete] v.
13	General	ikaz etmek	precaution v.
Colloquial
14	Colloquial	ikaz etmek	call v.
Idioms
15	Idioms	ikaz etmek	cry havoc v.
Law
16	Law	ikaz etmek	caution v.
Technical
17	Technical	ikaz etmek	warn v.
Electric
18	Electric	ikaz etmek	excite v.
Archaic
19	Archaic	ikaz etmek	awarn v.

Sens de "ikaz etmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	önceden ikaz etmek	forewarn v.
2	General	karşı ikaz etmek	advise against v.
3	General	şiddetle ikaz etmek	intimidate v.
4	General	yeniden ikaz etmek	recaution v.
5	General	önceden ikaz ederek ikna etmek	diswarn v.
6	General	peşinen ikaz etmek	prewarn v.
Phrasals
7	Phrasals	(birini bir şey için) ikaz etmek	forewarn (someone) about (something) v.
8	Phrasals	(birini bir şey için) ikaz etmek	forewarn someone about something v.
9	Phrasals	(birini bir şey için) ikaz etmek	forewarn someone of something v.
10	Phrasals	(birini bir şey hakkında) ikaz etmek	forewarn (someone) of (something) v.
11	Phrasals	(bir şey yapmaması konusunda) ikaz etmek	exhort (one) to (do something) v.
12	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir şey hakkında ikaz etmek	warn of (someone or something) v.
13	Phrasals	birini bir şey hakkında ikaz etmek	warn someone of something v.
14	Phrasals	bir şey hakkında ikaz etmek	warn of v.
15	Phrasals	(birini) içeri girmesi için ikaz etmek	frighten (one) in v.
16	Phrasals	birini bir şeye karşı uyarmak/ikaz etmek	advise someone against doing something v.
17	Phrasals	(birini bir şeye) karşı uyarmak/ikaz etmek	advise (one) against (something) v.
18	Phrasals	(bir şeye) karşı uyarmak/ikaz etmek	advise against (something) v.
19	Phrasals	-e karşı uyarmak/ikaz etmek	advise against doing v.
20	Phrasals	birini bir şeye karşı uyarmak/ikaz etmek	advise someone against doing something v.
21	Phrasals	(birini bir şeye) karşı uyarmak/ikaz etmek	advise (one) against (something) v.
22	Phrasals	(bir şeye) karşı uyarmak/ikaz etmek	advise against (something) v.
23	Phrasals	-e karşı uyarmak/ikaz etmek	advise against doing v.
24	Phrasals	için ikaz etmek	forewarn about v.
25	Phrasals	hakkında önceden uyarmak/ikaz etmek	forewarn about v.
Idioms
26	Idioms	şiddetle/abartılı şekilde ikaz etmek	give it large [uk] v.