in the head - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

in the head

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "in the head" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
General
in the head adv. son tahlilde

Sens de "in the head" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 250 résultat(s)

Anglais Turc
General
light in the head n. ahmak
bullet in the head n. kafadaki kurşun
put one's head in the lion's mouth v. kellesini koltuğuna almak
have one's head in the clouds v. aklı bir karış havada olmak
put one's head in the lion's mouth v. tehlikeye atılmak
bury one's head in the pillow v. kafasını yastığa gömmek
shoot in the head v. başından vurmak
be head-in-the-clouds v. aklı havada olmak
be head-in-the-clouds v. aklı bir karış havada olmak
get shot in the head v. kafasından vurulmak
knock in the head v. kafaya sert bir darbeyle yaşamına son vermek
queer in the head adj. kaçık
soft in the head adj. kafasız
queer in the head adj. çatlak
light in the head adj. sersemlemiş
light in the head adj. kafasız
sick in the head adj. kafadan çatlak
sick in the head adj. kafadan hasta
weak in the head adj. kafadan kontak
messed up in the head adj. kafası allak bullak olmuş
head-in-the-clouds adj. aklı bir karış havada olan
head-in-the-clouds adv. hayal alemine dalmış bir şekilde
Phrases
with one's head in the air expr. burnu havada
Proverb
intelligence is in the head not in the age akıl yaşta değil baştadır
Colloquial
touched in the head adj. birkaç tahtası eksik
touched in the head adj. kafadan çatlak
odd in the head adj. kafadan kontak
odd in the head adj. terelelli
funny in the head adj. akli dengesi bozuk
funny in the head adj. kaçık
funny in the head adj. kafadan çatlak
funny in the head adj. kafadan sakat
with one's head in the clouds expr. ayakları yere basmaz
odd in the head expr. deli
odd in the head expr. delirmiş
odd in the head expr. çılgın
with one's head in the clouds expr. dalgın
with one's head in the clouds expr. hayal aleminde
Idioms
love-tooth in the head n. sürekli sevgiye ihtiyaç duyma
love-tooth in the head n. sürekli sevgi isteme
eyes in the back of (one's) head n. arkasındaki göz
eyes in the back of (one's) head n. etrafında olup biten her şeyi bilme/görme
eyes in the back of (one's) head n. etrafında olup biten her şeyin farkında olma
eyes in the back of (one's) head n. etrafında olup biten her şeyden haberdar olma
eyes in the back of your head n. arkandaki göz
eyes in the back of your head n. etrafında olup biten her şeyi bilme/görme
eyes in the back of your head n. etrafında olup biten her şeyin farkında olma
eyes in the back of your head n. etrafında olup biten her şeyden haberdar olma
have a bee in the head v. sinirli olmak
have a bee in the head v. aceleci olmak
knock in the head v. sona erdirmek
have a bee in the head v. hafif deli olmak
knock in the head v. yenmek
knock in the head v. sinirlendirmek
knock in the head v. bozmak
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v. hiç ihtiyacı/gereği olmamak
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v. hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v. bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v. bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v. bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v. bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
not be right in the head v. aklı başında olmamak
be crazy in the head v. aklından zoru olmak
have eyes in the back of one's head v. arkada gözü olmak
have eyes in the back of one's head v. arkasında gözleri olmak
have one's head in the clouds v. ayakları yere basmamak
have one's head in the clouds v. başında kavak yelleri esmek
bury one's head in the sand v. başını kuma gömmek
have one's head in the clouds v. bulutlarda gezinmek
have one's head in the sand v. başını kuma gömmek
stick one's head in the sand v. başını kuma gömmek
hide one's head in the sand v. başını kuma gömmek
bury one's head in the sand like an ostrich v. devekuşu gibi başını kuma sokmak
hide one's head in the sand like an ostrich v. devekuşu gibi başını kuma gömmek
have one's head in the sand like an ostrich v. devekuşu gibi başını kuma sokmak
bury one's head in the sand like an ostrich v. devekuşu gibi başını kuma gömmek
bury one's head in the sand v. devekuşu gibi başını kuma gömmek
have one's head in the sand like an ostrich v. devekuşu gibi başını kuma gömmek
have one's head in the clouds v. düş dünyasında yaşamak
hide one's head in the sand like an ostrich v. devekuşu gibi başını kuma sokmak
bury one's head in the sand v. gerçekleri kabul etmemek
have one's head in the clouds v. hayal aleminde yaşamak
bury one's head in the sand v. gerçeği yok saymak
need like a hole in the head v. hiçbir şekilde ihtiyaç duymamak
put one's head in the lion's mouth v. kendini ateşe atmak
bury one's head in the sand v. kabullenmemek
put one's head in the lion's mouth v. kellesini koltuğuna almak
have eyes in the back of one's head v. kafasının arkasında gözleri olmak
put one's head in the lion's mouth v. kelleyi koltuğa almak
put one's head in the lion's mouth v. kelle koltukta
place one's head in the lion's mouth v. kendini ateşe atmak
place one's head in the lion's mouth v. kendisini tehlikeye atmak
put one's head in the lion's mouth v. kendini tehlikeye atmak
place one's head in the lion's mouth v. kendisini aslanın ağzına atmak
put one's head in the lion's mouth v. kendisini aslanın ağzına atmak
not be right in the head v. kafası yerinde olmamak
stick one's head in the sand v. sorunları görmezden gelmek
have one's head in the clouds v. sürekli düş kurmak
hide one's head in the sand v. sorunları görmezden gelmek
bury one's head in the sand v. sorunları görmezden gelmek
go soft in the head v. aptallaşmak
go soft in the head v. salaklaşmak
go soft in the head v. akılsızlaşmak
go soft in the head v. kafayı yemek
go soft in the head v. aklını kaçırmak
go soft in the head v. aklını kaybetmek
be/go soft in the head v. aptal olmak
be/go soft in the head v. kafasız olmak
be/go soft in the head v. salak olmak
be/go soft in the head v. akılsız olmak
be/go soft in the head v. beyinsiz olmak
be/go soft in the head v. kafayı yemiş olmak
be/go soft in the head v. aklını kaçırmış olmak
be/go soft in the head v. aklını kaybetmiş olmak
be/go soft in the head v. kuş beyinli olmak
be/go soft in the head v. kaz kafalı olmak
want (something) like (one wants) a hole in the head v. (bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
want (something) like (one wants) a hole in the head v. (bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/istek/lüzum duymamak
want (something) like (one wants) a hole in the head v. (bir şeyi) zerre kadar istememek
want (something) like (one wants) a hole in the head v. (bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
want (something) like (one wants) a hole in the head v. (bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
want (something) like (one wants) a hole in the head v. (bir şeye) kesinlikle lüzum/istek duymamak
want (something) like (one wants) a hole in the head v. (bir şeye) karşı hiç istek duymamak
want (something) like (one wants) a hole in the head v. (bir şeyi) hiç ama hiç istememek
want (something) like (one wants) a hole in the head v. (bir şey) istediği/ihtiyaç duyduğu en son şey olmak
put (one's) head in the wolf's mouth v. kelle koltukta olmak
put (one's) head in the wolf's mouth v. kellesini koltuğuna almak
put (one's) head in the wolf's mouth v. kendini tehlikeye atmak
put (one's) head in the wolf's mouth v. kendini ateşe atmak
put (one's) head in the wolf's mouth v. tehlikeye atılmak
be not right in the head v. aklı başında olmamak
be not right in the head v. kafası yerinde olmamak
be not right in the head v. akli dengesi yerinde olmamak
be soft in the head v. aptal olmak
be soft in the head v. kafasız olmak
be soft in the head v. salak olmak
be soft in the head v. akılsız olmak
be soft in the head v. beyinsiz olmak
be soft in the head v. kuş beyinli olmak
be soft in the head v. kaz kafalı olmak
bury head in the sand v. başını kuma gömmek
bury head in the sand v. devekuşu gibi başını kuma gömmek
bury head in the sand v. gerçeği yok saymak/kabul etmemek
bury head in the sand v. kabullenmemek
bury head in the sand v. sorunları görmezden gelmek
bury your head in the sand v. başını kuma gömmek
bury your head in the sand v. devekuşu gibi başını kuma gömmek
bury your head in the sand v. gerçeği yok saymak/kabul etmemek
bury your head in the sand v. kabullenmemek
bury your head in the sand v. sorunları görmezden gelmek
bury/hide one's head in the sand v. başını kuma gömmek/saklamak
bury/hide one's head in the sand v. devekuşu gibi başını kuma gömmek/saklamak
bury/hide one's head in the sand v. gerçeği yok saymak/kabul etmemek
bury/hide one's head in the sand v. kabullenmemek
bury/hide one's head in the sand v. sorunları görmezden gelmek
have eyes in the back of head v. arkada gözü olmak
have eyes in the back of head v. arkasında gözleri olmak
have eyes in the back of head v. kafasının arkasında gözleri olmak
have eyes in the back of your head v. arkada gözü olmak
have eyes in the back of your head v. arkasında gözleri olmak
have eyes in the back of your head v. kafasının arkasında gözleri olmak
have head in the clouds v. aklı bir karış havada olmak
have head in the clouds v. ayakları yere basmamak
have head in the clouds v. başında kavak yelleri esmek
have head in the clouds v. başı bulutlarda olmak
have head in the clouds v. bulutlarda gezinmek
have head in the clouds v. düş dünyasında yaşamak
have head in the clouds v. hayal aleminde yaşamak
have your head in the clouds v. aklı bir karış havada olmak
have your head in the clouds v. ayakları yere basmamak
have your head in the clouds v. başında kavak yelleri esmek
have your head in the clouds v. bulutlarda gezinmek
have your head in the clouds v. başı bulutlarda olmak
have your head in the clouds v. düş dünyasında yaşamak
have your head in the clouds v. hayal aleminde yaşamak
have your head in the clouds v. sürekli düş kurmak
need (something) like (one) needs a hole in the head v. (bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
need (something) like (one) needs a hole in the head v. (bir şeyin) hiç gereği olmamak
need (something) like (one) needs a hole in the head v. (bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
need (something) like (one) needs a hole in the head v. (bir şeye) zerre kadar ihtiyacı olmamak
need (something) like (one) needs a hole in the head v. (bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
need (something) like (one) needs a hole in the head v. (bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
need (something) like (one) needs a hole in the head v. (bir şeye) kesinlikle lüzum duymamak
need something like a hole in the head v. bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
need something like a hole in the head v. bir şeyin hiç gereği olmamak
need something like a hole in the head v. bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
need something like a hole in the head v. bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
need something like a hole in the head v. bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
need something like a hole in the head v. bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
need something like a hole in the head v. bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
need something like you need a hole in the head v. bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
need something like you need a hole in the head v. bir şeyin hiç gereği olmamak
need something like you need a hole in the head v. bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
need something like you need a hole in the head v. bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
need something like you need a hole in the head v. bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
need something like you need a hole in the head v. bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
need something like you need a hole in the head v. bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
put your head in the lion's mouth v. kellesini koltuğuna almak
put your head in the lion's mouth v. tehlikeye atılmak
put your head in the lion's mouth v. kendisini aslanın ağzına atmak
put your head in the lion's mouth v. kendini tehlikeye atmak
put your head in the lion's mouth v. kendini ateşe atmak
put your head in the lion's mouth v. kellesini koltuğuna almak
put your head in the lion's mouth v. tehlikeye atılmak
put your head in the lion's mouth v. kendisini aslanın ağzına atmak
put your head in the lion's mouth v. kendini tehlikeye atmak
put your head in the lion's mouth v. kendini ateşe atmak
have one's head in the clouds v. hayalperestlikten iş görememek
crazy in the head adj. kafadan çatlak
soft in the head adj. kuş beyinli
messed up in the head adj. kafası allak bullak olmuş
touched in the head (rur.) adj. kafayı sıyırmış
right in the head adj. kafası yerinde
right in the head adj. aklı başında
touched in the head (rur.) expr. aklını kaçırmış
crazy in the head expr. deli
touched in the head (rur.) expr. deli
soft in the head expr. kaz kafalı
not (quite) right in the head expr. (pek) aklı başında değil
not (quite) right in the head expr. kafası (pek) yerinde değil
not (quite) right in the head expr. akli dengesi (pek) yerinde değil
not (quite) right in the head expr. (pek) normal değil
not (quite) right in the head expr. aklını kaçırmış
not right in the head expr. aklı başında değil
not right in the head expr. kafası yerinde değil
not right in the head expr. akli dengesi bozuk
with your head in the clouds expr. ayakları yere basmaz halde
with your head in the clouds expr. dalgın
with your head in the clouds expr. hayal aleminde
Speaking
his head is in the clouds expr. aklı bir karış havada
the man must have rocks in his head expr. adam kafayı yemiş olmalı
the voices in my head expr. kafamdaki sesler
shoot him in the head expr. onu kafasından vur
Medical
fibrous dysplasia in the head and neck region n. baş-boyun bölgesi fibröz displazileri
hole in the head disease n. kafada delik hastalığı
mass in the head of the pancreas n. pankreas başında kitle
Slang
a kick in the head n. fiyasko
a kick in the head n. büyük hayal kırıklığı
a kick in the head n. sağlam bir ayar
a kick in the head n. burnu sürtünme
a kick in the head n. ağzının payını alma
a kick in the head n. sekte
a kick in the head n. aksaklık
slow in the head adj. aptal
slow in the head adj. geri zekalı
slow in the head adj. salak
British Slang
soft in the head n. aptal
soft in the head adj. mankafa
soft in the head adj. kuş beyinli
soft in the head adj. salak