Historique

in the middle

Sens de "in the middle" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	in the middle adv.	ortada

Sens de "in the middle" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 111 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	monkey in the middle n.	ortada sıçan oyunu
2	General	piggy in the middle n.	ortada sıçan oyunu
3	General	piggy in the middle n.	arada kalmış kimse
4	General	piggy in the middle n.	ortada sıçan
5	General	pig in the middle n.	ortada sıçan
6	General	meet in the middle v.	ortak bir noktada buluşmak
7	General	meet in the middle v.	ortak bir noktada anlaşmak
8	General	cut in the middle v.	ortasından kesmek
9	General	cut in the middle v.	ortadan kesmek
10	General	be stuck in the middle of nowhere v.	kuş uçmaz kervan geçmez (ücra) bir yere çakılıp/kısılıp kalmak
11	General	be stuck in the middle of nowhere v.	dağ başında mahsur kalmak
12	General	play piggy in the middle v.	ortada sıçan oynamak
13	General	play pig in the middle v.	ortada sıçan oynamak
14	General	get up in the middle of the night v.	gecenin bir yarısında kalkmak
15	General	jump in the middle of the discussion v.	tartışmanın ortasına dalmak
16	General	part hair in the middle v.	saçlarını ortadan ikiye ayırmak
17	General	part hair in the middle v.	saçlarını ortadan ayırmak
18	General	fall in the middle v.	(kek vb) ortası çökmek
19	General	in the middle of adv.	vasati
20	General	in the middle of it all adv.	tam ortasında
21	General	in the middle of the ocean adv.	okyanusun ortasında
22	General	in the middle of prep.	ortasında
23	General	in the middle of prep.	devam etmekte iken
Phrases
24	Phrases	in the middle of expr.	göbeğinde
25	Phrases	in the middle of (something or some place) expr.	(bir şeyin veya bir yerin) ortasında
26	Phrases	in the middle of (something or some place) expr.	(bir şeyin veya bir yerin) merkezinde
27	Phrases	in the middle of (something or some place) expr.	(bir şeyin veya bir yerin) orta yerinde
28	Phrases	in the middle of (something) expr.	(bir şeyle) meşgul
29	Phrases	in the middle of (something) expr.	(bir şeyin) tam ortasında
30	Phrases	in the middle of (something) expr.	(bir şey) esnasında
Proverb
31	Proverb	don't change horses in the middle of the river	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez
32	Proverb	don't change horses in the middle of the river	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez
33	Proverb	don't change horses in the middle of the river	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez
34	Proverb	you don't change horses in the middle of the race	yarışın ortasında at değiştirilmez
35	Proverb	you don't change horses in the middle of the race	bir seçimde karar verildikten sonra aday değiştirmek/başka bir adayı desteklemek tehlikelidir
36	Proverb	you don't change horses in the middle of the race	bir seçimde bir kişi belirlendikten sonra başka birini desteklemek tavsiye edilmez
37	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	karar verildikten/makam dolduktan sonra kimi desteklediğini değiştirme
38	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	dere geçerken at değiştirilmez
39	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez
40	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez
41	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez
42	Proverb	don't change horses in the middle of the stream	dereyi geçerken at değiştirilmez
43	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	karar verildikten/makam dolduktan sonra kimi desteklediğini değiştirme
44	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	dere geçerken at değiştirilmez
45	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez
46	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez
47	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez
48	Proverb	don't swap horses in the middle of the river	dereyi geçerken at değiştirilmez
49	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	karar verildikten/makam dolduktan sonra kimi desteklediğini değiştirme
50	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	dere geçerken at değiştirilmez
51	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez
52	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez
53	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez
54	Proverb	don't swap horses in the middle of the stream	dereyi geçerken at değiştirilmez
Colloquial
55	Colloquial	in the middle of a desert expr.	çölün ortasında
56	Colloquial	in the middle of the night expr.	gecenin yarısında
57	Colloquial	in the middle of all that fun expr.	onca eğlencenin ortasında
58	Colloquial	smack-bang in the middle expr.	tam merkezinde
59	Colloquial	smack-dab in the middle expr.	tam merkezinde
60	Colloquial	smack-bang in the middle expr.	tam ortasında
61	Colloquial	smack-dab in the middle expr.	tam ortasında
62	Colloquial	in the middle of the street expr.	yolun ortasında
Idioms
63	Idioms	smack-bang in the middle of somewhere n.	bir yerin tam ortası
64	Idioms	smack-dab in the middle of somewhere n.	bir yerin tam ortası
65	Idioms	pig in the middle [uk] n.	arada kalmış
66	Idioms	pig in the middle [uk] n.	iki kişinin/tartışmanın arasında kalmış
67	Idioms	pig in the middle [uk] n.	iki kişinin/tartışmanın ortasında kalmış
68	Idioms	be caught in the middle v.	arada kalmak
69	Idioms	get stuck in the middle v.	bir yerde saplanıp kalmak
70	Idioms	get stuck in the middle v.	bir sorunun ortasında kalakalmak
71	Idioms	change horses in the middle of the stream v.	dereyi geçerken at değiştirmek
72	Idioms	be caught in the middle v.	iki ateş arasında kalmak
73	Idioms	met in the middle v.	orta noktada buluşmak
74	Idioms	hold the stick in the middle v.	zarar görmeden iki taraflı oynamak
75	Idioms	be caught in the middle v.	aradan sıyrılırken yakalanmak
76	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	(bir şeyin veya bir yerin) ortasında olmak
77	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	(bir şeyin veya bir yerin) ortasında bulunmak
78	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	(konserin, yemeğin) ortasında olmak
79	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	toplantıda olmak
80	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	bir şeyle meşgul olmak
81	Idioms	be in the middle of (something or some place) v.	bir şeyle uğraşmak
82	Idioms	be in the middle of something/of doing something v.	bir şeyin/bir şeyi yapmanın tam ortasında olmak
83	Idioms	be in the middle of something/of doing something v.	bir şeyle/bir şey yapmakla meşgul olmak
84	Idioms	be in the middle of something/of doing something v.	bir şeyle/bir şey yapmakla uğraşmak
85	Idioms	change horses in the middle of the stream v.	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirmek
86	Idioms	caught in the middle adj.	arada kalmış
87	Idioms	caught in the middle adj.	kavganın/tartışmanın/anlaşmazlığın ortasında kalmış
88	Idioms	smack-dab in the middle of somewhere expr.	bir yerin tam ortasında
89	Idioms	smack-bang in the middle of somewhere expr.	bir yerin tam ortasında
90	Idioms	piggy in the middle expr.	iki arada bir derede kalan
91	Idioms	in the middle of nowhere expr.	kuş uçmaz kervan geçmez
92	Idioms	smack dab in the middle expr.	tam ortasında
93	Idioms	smack in the middle expr.	tam ortasında
94	Idioms	smack in the middle expr.	tam merkezinde
95	Idioms	slap-bang in the middle expr.	tam ortasına
96	Idioms	slap-bang in the middle expr.	tam kalbine
97	Idioms	slap-bang in the middle expr.	tam merkezine
Speaking
98	Speaking	in the middle of nowhere expr.	bilinmeyen bir yerde
99	Speaking	in the middle of nowhere expr.	bu dağ başında
100	Speaking	in the middle of nowhere expr.	cehennemin dibi/dibinde/dibine
101	Speaking	what were you doing in the middle of the street? expr.	caddenin tam ortasında ne yapıyordun?
102	Speaking	in the middle of nowhere expr.	hiçliğin ortası
103	Speaking	in the middle of nowhere expr.	ıssızlığın ortasında
104	Speaking	in the middle of nowhere expr.	ıssız bir yerde
105	Speaking	in the middle of nowhere expr.	kuş uçmaz kervan geçmez bir yer
106	Speaking	in the middle of damn nowhere expr.	lanet olası bir hiçliğin ortasında
107	Speaking	I'm in the middle of something expr.	şu an bir şeyle uğraşıyorum
Computer
108	Computer	man-in-the-middle n.	iki bağlantı noktası arasındaki bağlantıyı izinsiz izleme
Medical
109	Medical	reconstruction of the defects in the middle of the nose n.	burnun orta kısım defektlerinin onarımı
Gastronomy
110	Gastronomy	grill restaurant with an open fire pit in the middle n.	ocakbaşı
Education
111	Education	politics and society in the middle east n.	orta doğu’da toplum ve siyaset