kalın bağırsak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kalın bağırsak



Sens de "kalın bağırsak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Turc Anglais
General
kalın bağırsak large bowel n.
kalın bağırsak large/lower intestine n.
Medical
kalın bağırsak large intestine n.
kalın bağırsak colon n.
kalın bağırsak bowels n.
Anatomy
kalın bağırsak colon n.
kalın bağırsak large intestine n.
Apiculture
kalın bağırsak colon n.
kalın bağırsak large intestine n.
kalın bağırsak rectum n.

Sens de "kalın bağırsak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

Turc Anglais
General
kalın bağırsak ile ilgili colonic adj.
Medical
bir kalın bağırsak hastalığı amebiasis n.
bir kalın bağırsak hastalığı amoebiasis n.
ince ve kalın bağırsak iltihabı enterocolitis n.
kalın bağırsak ve rektum kanserlerinde duke klasifikasyonu duke’s classification in colorectal cancer n.
kalın bağırsak kanseri colon cancer n.
kalın bağırsak ameliyatı colectomy n.
kalın bağırsak kanseri bowel cancer or colorectal adenocarcinoma n.
kalın bağırsak kanseri rectal cancer n.
kalın bağırsak sonu parçası pelvic colon n.
kalın bağırsak sonu parçası sigmoid flexure n.
kalın bağırsak iltihabı colitis n.
kalın bağırsak ağrısı colic n.
kalın bağırsak kanseri colorectal cancer n.
kalın bağırsak sonu parçası sigmoid colon n.
nedeni bilinmeyen kalın bağırsak delinmesi idiopathic colon perforation n.
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı ileocolostomy n.
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı ileoproctostomy n.
kalın bağırsak anlamı veren ön ek col- pref.
kalın bağırsak anlamı veren ön ek coli- pref.
kalın bağırsak anlamı veren ön ek colo- pref.
Anatomy
çıkan kalın bağırsak ascending large intestine n.
enine kalın bağırsak transversal large intestine n.
kıvrık bağırsak, apandis, kör bağırsak ve yükselen kalın bağırsağın al kısmını boşaltan damar vena ileocolica n.
kıvrık bağırsak, apandis, kör bağırsak ve yükselen kalın bağırsağın al kısmını boşaltan damar ileocolic vein n.
kalın bağırsak üzerinde yer alan epicolic adj.
ince bağırsak ile kalın bağırsağın birleşim yerine ait ileocaecal adj.
ince bağırsak ve kalın bağırsağa ait ileocolic adj.
kalın bağırsak içindeki intracolic adj.
Pathology
bir kalın bağırsak hastalığı tropical dysentery n.
kusmanı. eşlik ettiği şiddetli kalın bağırsak sancısı ileac passion n.
kusmanın eşlik ettiği şiddetli kalın bağırsak sancısı iliac passion n.
Zoology
(özellikle evcil hayvanlarda) kalın bağırsak crown n.
Slang
kalın bağırsak muayenesinde kullanılan alet silver goose n.