karşılaşmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

karşılaşmak



Sens de "karşılaşmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 57 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
karşılaşmak meet v.
karşılaşmak encounter v.
karşılaşmak come across v.
General
karşılaşmak run into v.
karşılaşmak come on v.
karşılaşmak come up v.
karşılaşmak run up against somebody v.
karşılaşmak drop across v.
karşılaşmak come up again v.
karşılaşmak cross v.
karşılaşmak come upon v.
karşılaşmak run across v.
karşılaşmak experience v.
karşılaşmak meet with v.
karşılaşmak confront v.
karşılaşmak come across v.
karşılaşmak greet v.
karşılaşmak cross each other v.
karşılaşmak come v.
karşılaşmak fall with v.
karşılaşmak come by v.
karşılaşmak meet by chance v.
karşılaşmak happen upon v.
karşılaşmak bump into v.
karşılaşmak attain v.
karşılaşmak chance upon v.
karşılaşmak discover v.
karşılaşmak find accidently v.
karşılaşmak strike v.
karşılaşmak find by chance v.
karşılaşmak chance on v.
karşılaşmak get v.
karşılaşmak hit v.
karşılaşmak onfall v.
karşılaşmak foregather [rare] v.
karşılaşmak strike v.
Phrasals
karşılaşmak knock up v.
karşılaşmak come in v.
karşılaşmak come on v.
karşılaşmak come upon v.
karşılaşmak light upon v.
karşılaşmak come across with v.
karşılaşmak come across v.
karşılaşmak confront with v.
karşılaşmak happen upon v.
karşılaşmak fall upon v.
karşılaşmak face off v.
karşılaşmak fall on v.
karşılaşmak fall upon v.
karşılaşmak run into v.
Idioms
karşılaşmak happen upon v.
karşılaşmak happen on v.
karşılaşmak come in contact v.
karşılaşmak come into contact v.
karşılaşmak rub elbows v.
karşılaşmak rub shoulders v.
karşılaşmak paths cross v.

Sens de "karşılaşmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 232 résultat(s)

Turc Anglais
General
spor karşılaşmak meet v.
ile karşılaşmak meet v.
bir aksilikle karşılaşmak encounter a hitch v.
ile karşılaşmak (kötü bir durum) meet with v.
birisiyle karşılaşmak come upon somebody v.
ile karşılaşmak run against v.
tesadüfen karşılaşmak chance on v.
zorlukla karşılaşmak have difficulty v.
problemle karşılaşmak encounter a problem v.
çok sayıda engelle karşılaşmak jump through hoops v.
karşılaşmak (biriyle/bir takımla) take on v.
ile karşılaşmak rub elbows with v.
zorluklarla karşılaşmak meet with difficulties v.
güçlüklerle karşılaşmak meet with difficulties v.
ile karşılaşmak come up against v.
tesadüfen karşılaşmak run across v.
ile karşılaşmak come across v.
karşılaşmak (bir takımla) take on v.
bir problemle karşılaşmak face a problem v.
bir problemle karşılaşmak confront a problem v.
güçlükle karşılaşmak encounter a difficulty v.
bir problemle karşılaşmak be faced with a problem v.
bir sorunla karşılaşmak be dogged by a problem v.
sorunla karşılaşmak encounter a problem v.
güçlüklerle karşılaşmak encounter the difficulties v.
bir problemle karşılaşmak be beset with a problem v.
bir sorunla karşılaşmak encounter a problem v.
problemle karşılaşmak confront a problem v.
güçlüklerle karşılaşmak get into the difficulties v.
bir sorunla karşılaşmak be beset with a problem v.
zorluklarla karşılaşmak get into the difficulties v.
güçlüklerle karşılaşmak face the difficulties v.
bir sorunla karşılaşmak confront a problem v.
sorunla karşılaşmak be faced with a problem v.
problemle karşılaşmak be dogged by a problem v.
problemle karşılaşmak be beset with a problem v.
bir sorunla karşılaşmak be faced with a problem v.
problemle karşılaşmak be confronted with a problem v.
güçlükle karşılaşmak experience a difficulty v.
bir sorunla karşılaşmak be confronted with a problem v.
sorunla karşılaşmak face a problem v.
bir problemle karşılaşmak encounter a problem v.
güçlüklerle karşılaşmak experience the difficulties v.
güçlükle karşılaşmak get into a difficulty v.
problemle karşılaşmak be faced with a problem v.
bir sorunla karşılaşmak face a problem v.
sorunla karşılaşmak be beset with a problem v.
güçlükle karşılaşmak face a difficulty v.
problemle karşılaşmak face a problem v.
bir problemle karşılaşmak be dogged by a problem v.
sorunla karşılaşmak be dogged by a problem v.
zorluklarla karşılaşmak experience the difficulties v.
zorluklarla karşılaşmak face the difficulties v.
sorunla karşılaşmak be confronted with a problem v.
sorunla karşılaşmak confront a problem v.
bir problemle karşılaşmak be confronted with a problem v.
problem ile karşılaşmak be beset with a problem v.
güçlükle karşılaşmak have a difficulty v.
güçlükle karşılaşmak run into a difficulty v.
bir problemle karşılaşmak run into a problem v.
sorunla karşılaşmak run into a problem v.
bir sorunla karşılaşmak run into a problem v.
zorlukla karşılaşmak run into a difficulty v.
problemle karşılaşmak run into a problem v.
tesadüfen karşılaşmak fall in with v.
izolasyonla karşılaşmak experience isolation v.
ile karşılaşmak encounter with v.
hatayla karşılaşmak encounter a fault v.
hatayla karşılaşmak encounter an error v.
direnişle karşılaşmak encounter resistance v.
direnişle karşılaşmak meet with resistance v.
tesadüfen karşılaşmak chance upon v.
sorunlarla karşılaşmak be faced with problems v.
problemlerle karşılaşmak confront problems v.
problemlerle karşılaşmak be dogged by problems v.
sorunlarla karşılaşmak confront problems v.
problemlerle karşılaşmak be confronted with problems v.
problemlerle karşılaşmak be faced with problems v.
problemlerle karşılaşmak be fraught with problems v.
sorunlarla karşılaşmak be confronted with problems v.
sorunlarla karşılaşmak be fraught with problems v.
sorunlarla karşılaşmak be beset with problems v.
sorunlarla karşılaşmak be dogged by problems v.
problemlerle karşılaşmak be beset with problems v.
problemlerle karşılaşmak encounter problems v.
problemlerle karşılaşmak run into troubles v.
problemlerle karşılaşmak run into problems v.
sorunlarla karşılaşmak run into troubles v.
sorunlarla karşılaşmak run into problems v.
problemlerle karşılaşmak face problems v.
sorunlarla karşılaşmak encounter problems v.
sorunlarla karşılaşmak face problems v.
zorlukla karşılaşmak get into difficulty v.
ile karşılaşmak run across v.
zorluklarla karşılaşmak get in difficulties v.
aynı problem ile karşılaşmak encounter the same problem v.
aynı problem ile karşılaşmak face the same problem v.
aynı durum ile karşılaşmak face with the same situation v.
aynı problemle karşılaşmak encounter the same problem v.
aynı problemle karşılaşmak face the same problem v.
bir takımla karşılaşmak face a team v.
zorlukla karşılaşmak meet with difficulties v.
engelle karşılaşmak meet with an obstacle v.
tepkiyle karşılaşmak meet with reaction v.
tehlikesiyle karşılaşmak face the risk of v.
bir sorunla karşılaşmak confront with a problem v.
bazı aksaklıklarla karşılaşmak run into some setbacks v.
bir sorun ile karşılaşmak hit a problem v.
bir sorun ile karşılaşmak run into a problem v.
bir sorun ile karşılaşmak encounter a problem v.
bir sorun ile karşılaşmak face a problem v.
bir sorunla karşılaşmak face a trouble v.
yeniden karşılaşmak re-encounter v.
tekrar karşılaşmak remeet v.
kıtlıkla karşılaşmak face famine v.
nahoş bir şeyle karşılaşmak bump (into) v.
engelle karşılaşmak bump (into) v.
nahoş bir şeyle karşılaşmak bump (against) v.
engelle karşılaşmak bump (against) v.
zor veya keskin sorularla karşılaşmak oppose [obsolete] v.
ansızın karşılaşmak surprise v.
Phrasals
(bir yarışmada) karşılaşmak take on v.
(biriyle/bir takımla) karşılaşmak take on v.
hasbelkader karşılaşmak fall among v.
beklenmedik bir şekilde karşılaşmak fall among v.
(yarışmada) biriyle eşleşmek/karşılaşmak go up v.
yürürken/koşarken (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak run by v.
biriyle karşılaşmak meet up with someone v.
tesadüfen karşılaşmak run into v.
tesadüfen karşılaşmak meet up v.
(yolda/rastlantı eseri) birbirlerine rastlamak/karşılaşmak bump into each other v.
(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak fall in with (someone or something) v.
(bir şeyle) karşılaşmak fall on (someone or something) v.
ile karşılaşmak fall on v.
(kötü bir durumla) karşılaşmak fall on v.
ile karşılaşmak fall upon v.
(kötü bir durumla) karşılaşmak fall upon v.
biriyle karşılaşmak bump into someone v.
(bir şeyle) karşılaşmak fall upon (something) v.
şans eseri (biriyle) karşılaşmak stumble into (someone) v.
(bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak tumble on (something) v.
(biriyle) karşılaşmak run into (someone) v.
karşılaşmak (müsabaka) square up against (someone) v.
tesadüfen karşılaşmak meet up with v.
(biriyle) karşılaşmak bump into (someone) v.
(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak chance on (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak chance upon (someone or something) v.
biriyle/bir şeyle karşılaşmak come across someone or something v.
biriyle/bir şeyle karşılaşmak run across someone or something v.
biriyle/bir şeyle karşılaşmak come upon someone or something v.
biriyle/bir şeyle karşılaşmak come on someone or something v.
biriyle/bir şeyle karşılaşmak come onto someone or something v.
(biriyle/bir şeyle) karşılaşmak come upon (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) karşılaşmak go up against (someone or something) v.
biriyle/bir şeyle karşılaşmak happen upon someone or something v.
biriyle/bir şeyle karşılaşmak happen on someone or something v.
(biriyle/bir şeyle) karşılaşmak happen across (someone or something) v.
(bir şeyle) karşılaşmak meet with (something) v.
(bir şeyle) karşılaşmak stare at (something) v.
(biriyle) karşılaşmak stumble across (someone) v.
(biriyle) karşılaşmak stumble on (someone) v.
(biriyle) karşılaşmak stumble upon (someone) v.
(bir şeyle) karşılaşmak tumble upon (something) v.
uyanıp (bir şeyle) karşılaşmak wake (up) to (something) v.
uyanıp (bir şeyle) karşılaşmak waken to (something) v.
Colloquial
güçlüklerle karşılaşmak be up against it v.
rastlantı sonucu karşılaşmak bump into v.
Idioms
tehlikeli bir durumla karşılaşmak bite the biscuit v.
boy ölçüşemeyeceği biriyle veya bir şeyle karşılaşmak catch a tartar v.
bir engelle karşılaşmak run into a stone wall v.
daha en başta bir sorunla karşılaşmak fall at the first hurdle v.
daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak be in uncharted waters v.
ölüm tehlikesiyle karşılaşmak take one's life in one's hands v.
şansla karşılaşmak happen along v.
şans eseri karşılaşmak happen along v.
sorunla karşılaşmak hit rough weather v.
sorunla karşılaşmak run into rough weather v.
zorluklarla karşılaşmak fail on evil days v.
zor ya da anlaşılmaz bir işle karşılaşmak go out of one's depth v.
ufak bir aksaklıkla karşılaşmak suffer a setback v.
(bir şeyin) yeni bir yüzüyle karşılaşmak plumb new depths (of something) v.
en parlak/başarılı döneminde bir engelle karşılaşmak cut (one) down in (one's) prime v.
(bir şey)hakkında bir ipucuyla karşılaşmak get a whiff of (something) v.
(bir şey) hakkında bir bulguyla karşılaşmak get a whiff of (something) v.
umduğundan fazlasıyla karşılaşmak get more than (one) bargained for v.
tahmininden fazlasıyla karşılaşmak get more than (one) bargained for v.
ummadığı bir durumla/sonuçla karşılaşmak get more than (one) bargained for v.
hesaba katılmayan şeylerle/durumlarla karşılaşmak get more than (one) bargained for v.
beklemediği bir sonuçla karşılaşmak get more than (one) bargained for v.
son anda/dakikada bir sorunla karşılaşmak fall at the final hurdle v.
son anda/dakikada bir sorunla karşılaşmak fall at the last hurdle v.
(biriyle) teke tek karşılaşmak go one-on-one with (someone) v.
(biriyle) bire bir karşılaşmak go one-on-one with (someone) v.
bin bir güçlükle karşılaşmak go through hell and high water [uk] v.
türlü badirelerle karşılaşmak go through hell and high water [uk] v.
çetin bir zorlukla/engelle karşılaşmak hit a stone wall v.
aşılamaz bir güçlükle/engelle karşılaşmak hit a stone wall v.
sarsılmaz bir güçlükle/engelle karşılaşmak hit a stone wall v.
kendi dengi biriyle karşılaşmak meet your match (in somebody) v.
kendiyle eşit seviyede biriyle karşılaşmak meet your match (in somebody) v.
kendisi kadar/kendisinden daha iyi biriyle karşılaşmak meet your match (in somebody) v.
kendi dengi biriyle karşılaşmak findyour match (in somebody) v.
kendiyle eşit seviyede biriyle karşılaşmak findyour match (in somebody) v.
kendisi kadar/kendisinden daha iyi biriyle karşılaşmak findyour match (in somebody) v.
daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak be in murky waters v.
daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak get into murky waters v.
daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak get into uncharted waters v.
daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak be in uncharted waters v.
ciddi engellerle karşılaşmak take a punishing v.
biriyle ilk kez karşılaşmak make somebody’s acquaintance v.
biriyle ilk kez karşılaşmak make the acquaintance of somebody v.
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek be like ships in the night v.
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek be like ships that pass in the night v.
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek be ships that pass in the night v.
kısa süreliğine karşılaşmak be (like) ships that pass in the night v.
şans eseri hayatında bir kez ve kısa süreliğine karşılaşmak be (like) ships that pass in the night v.
(kötü bir durumla) karşılaşmak come face to face with something v.
eve dönüp (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak come home to (someone or something) v.
dengiyle karşılaşmak find/meet your match v.
kendiyle eşit seviyede biriyle karşılaşmak find/meet your match v.
dengiyle karşılaşmak find/meet your match (in somebody) v.
kendiyle eşit seviyede biriyle karşılaşmak find/meet your match (in somebody) v.
dengiyle karşılaşmak meet match v.
(biriyle/birileriyle) karşılaşmak rub elbows with (someone) v.
bir engelle karşılaşmak run into a brick wall v.
ölüm tehlikesiyle karşılaşmak take life in hands v.
Trade/Economic
uğramak, karşılaşmak veya maruz kalmak suffer, incur or sustain v.
Law
müeyyideyle karşılaşmak face sanction v.
Meteorology
(sıcak ve soğuk cepheler) karşılaşmak occlude v.
Sport
finalde karşılaşmak compete in final v.
finalde karşılaşmak play in final v.
finalde karşılaşmak meet somebody in final v.