kaymış - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kaymış



Sens de "kaymış" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
kaymış lapsed adj.
kaymış slipped adj.
Technical
kaymış offset adj.

Sens de "kaymış" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 54 résultat(s)

Turc Anglais
General
hayatı kaymış loser n.
hayatı kaymış ruined adj.
hayatı kaymış ruinate adj.
hayatı kaymış done in adj.
hayatı kaymış done up adj.
(kemik) yerinden kaymış shotten [obsolete] adj.
Phrases
(bir şeyle) senkronu kaymış out of phase (with something) [uk] expr.
Colloquial
gözleri kaymış glass-eyed adj.
gözleri kaymış glassy-eyed adj.
gözleri kaymış goggle-eyed adj.
gözleri kaymış googly-eyed adj.
(biriyle/bir şeyle) senkronizasyonu kaymış out of phase (with someone or something) [uk] adj.
Idioms
yakası paçası bir yana kaymış olmak look as if (one) has been pulled through a hedge backward v.
yakası paçası bir yana kaymış olmak look as if (one) has been pulled through a hedge backwards v.
yana kaymış cattywampus adj.
yana kaymış catawampus adj.
şaftı kaymış bent out of shape adj.
hayatı kaymış all holiday expr.
Technical
kaymış tampon izi baffle twist n.
kaymış disk slipped disk n.
kayan/kaymış şev failed slope n.
kaymış müldefon bad bottom plate match n.
tasarımı merkezden kaymış olan sikke misstrike n.
ayarı kaymış out-of-alignment adj.
fazları kaymış shifted in phase adj.
merkezden kaymış out-of-alignment adj.
kısmen kaymış partially slipped adj.
kısmen kaymış partly drifted adj.
Medical
yerinden kaymış disk slipped disk n.
bağırsakların aşağıya kaymış olması visceroptosis n.
Pathology
nazal septumun kaymış olması deviated nasal septum n.
nazal açıklıkları ayıran duvarların kaymış olması deviated septum n.
Astronomy
maviye kaymış kuasar blueshifted quasar n.
maviye kaymış yılberk blueshifted quasar n.
kırmızıya kaymış galaksi red-shifted galaxy n.
kırmızıya kaymış gökada red-shifted galaxy n.
maviye kaymış blue-shifted adj.
maviye kaymış blueshifted adj.
kırmızıya kaymış redshifted adj.
kırmızıya kaymış red-shifted adj.
Geology
tavan bloğu taban kayacına kıyasla aşağı kaymış gibi görünen eğik fay common fault n.
tavan bloğu taban kayacına kıyasla aşağı kaymış gibi görünen eğik fay gravity fault n.
Art
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı bas-relief n.
Photography
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı bas-relief n.
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı basso relievo n.
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı basso rilievo n.
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı basso-relievo n.
görüntünün pozitif ve negatif filmlerinin birbirine yapışık ancak biraz kaymış halde basıldığı bir fotoğraf baskısı basso-rilievo n.
Slang
yakası paçası bir yana kaymış olmak look as if (one) has been dragged through a hedge backward v.
yakası paçası bir yana kaymış olmak look as if (one) has been dragged through a hedge backwards v.
yakası paçası bir yana kaymış olmak look like (one) has been dragged through a hedge backward v.
yakası paçası bir yana kaymış olmak look like (one) has been dragged through a hedge backwards v.
ağzı yüzü bir tarafa kaymış bent out of shape adj.
üstü başı kaymış who shot john [us] expr.