knock one - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

knock one



Sens de "knock one" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 172 résultat(s)

Anglais Turc
Colloquial
knock the starch out of (one) v. (birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
knock the starch out of (one) v. (birini) öldüresiye dövmek
knock the starch out of (one) v. (birini) çok fena benzetmek
knock the starch out of (one) v. (birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the starch out of (one) v. (birini) açık ara farkla yenmek
knock the starch out of (one) v. tozunu attırmak
knock the starch out of (one) v. (birini) bozguna/hezimete uğratmak
knock the starch out of (one) v. (birini) tamamen geride bırakmak
knock the starch out of (one) v. (birinin) egosunu kırmak
knock the starch out of (one) v. (birinin) gururunu yerle bir etmek
knock the starch out of (one) v. (birinin) kibrini kırmak
knock the starch out of (one) v. (birini) küçük düşürmek
knock the starch out of (one) v. (birini) rezil etmek
knock the starch out of (one) v. (birini) bozum etmek
knock the starch out of (one) v. (birinin) gururunu incitmek
knock the starch out of (one) v. (birinin) gururunu yere sermek
knock the stuffing out of (one) v. (birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
knock the stuffing out of (one) v. (birini) öldüresiye dövmek
knock the stuffing out of (one) v. (birini) çok fena benzetmek
knock the stuffing out of (one) v. (birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the stuffing out of (one) v. (birinin) kendine güvenini kırmak
knock the stuffing out of (one) v. (birinin) özgüvenini yerle bir etmek
knock the stuffing out of (one) v. (birinin) özgüvenini yıkmak
Idioms
knock the hell out of (one) v. pelte gibi oluncaya kadar dövmek
knock the hell out of (one) v. ayakta duramayacak hale gelinceye kadar dövmek
knock the hell out of (one) v. ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
knock the hell out of (one) v. pestili çıkıncaya kadar dövmek
knock the hell out of (one) v. eşek sudan gelinceye kadar dövmek/pataklamak
knock the hell out of (one) v. pestilini çıkarmak
knock the hell out of (one) v. bir güzel benzetmek
knock the hell out of (one) v. ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the hell out of (one) v. beynini dağıtmak/patlatmak
knock the hell out of (one) v. canını çıkarmak
knock the hell out of (one) v. canına okumak
knock the hell out of (one) v. öldüresiye dövmek
knock the hell out of (one) v. açık ara farkla yenmek
knock the hell out of (one) v. açık ara farkla kazanmak
knock the hell out of (one) v. açık ara farkla galip gelmek
knock the hell out of (one) v. açık ara farkla mağlup etmek
knock the hell out of (one) v. bozguna/hezimete uğratmak
knock one off one's feet v. ayaklarını yerden kesmek
knock one off one's feet v. birini alt etmek
knock one over v. bir bardak içki yuvarlamak
knock one off one's feet v. birini yere sermek
knock one back v. bir bardak içki devirmek
knock one over v. bir tek atmak
knock one back v. bir tek atmak
knock one back v. bir bardak içki yuvarlamak
knock one over v. bir bardak içki devirmek
knock one over v. içki içmek/yuvarlamak
knock one back v. içki içmek/yuvarlamak
knock (one) on the ground v. (birini) yerle bir etmek
knock (one) on the ground v. (birini) şaşkına çevirmek/döndürmek
knock (one) on the ground v. şaşırtmak
knock (one) on the ground v. (birinin) aklını başından almak
knock the spots out of (one) v. (birini) alt etmek
knock the spots out of (one) v. (birine) üstün gelmek
knock the spots out of (one) v. (birini) yenmek
knock the spots out of (one) v. (birini) geçmek
knock the spots out of (one) v. (birini) geride bırakmak
knock the spots out of (one) v. (birini) bastırmak
knock the spots out of (one) v. (birini) alt etmek
knock the spots out of (one) v. (birini) yenmek
knock the spots out of (one) v. (birine) üstün gelmek
knock the spots out of (one) v. (birini) bozguna uğratmak
knock the spots out of (one) v. (birini) yıkıp geçmek
knock (one) cold v. (birini) bayıltmak
knock (one) cold v. (birini) yere sermek
knock (one) cold v. (birinin) aklını başından almak
knock (one) cold v. (birini) büyülemek
knock (one) dead v. (birinin) aklını başından almak
knock (one) dead v. (birini) büyülemek
knock (one) dead v. (birini) müthiş etkilemek
knock (one) dead v. (birinin) başını döndürmek
knock (one) down a notch (or two) v. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) down a notch (or two) v. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) down a notch (or two) v. (birine) gününü göstermek
knock (one) down a notch (or two) v. (birini) rezil etmek
knock (one) down a notch (or two) v. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) down a peg (or two) v. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) down a peg (or two) v. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) down a peg (or two) v. (birine) gününü göstermek
knock (one) down a peg (or two) v. (birini) rezil etmek
knock (one) down a peg (or two) v. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) down a peg (or two) v. (birine) dersini vermek
knock (one) down to size v. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) down to size v. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) down to size v. (birine) gününü göstermek
knock (one) down to size v. (birini) rezil etmek
knock (one) down to size v. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) down to size v. (birine) dersini vermek
knock (one) for a loop v. (birinin) aklını başından almak
knock (one) for a loop v. (birini) çok şaşırtmak
knock (one) for a loop v. (birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek
knock (one) for a loop v. (birini) şok etmek
knock (one) for a loop v. (birini) allak bullak etmek
knock (one) for a loop v. (birini) afallatmak
knock (one) for six [uk/australia] v. (birinin) aklını başından almak
knock (one) for six [uk/australia] v. (birini) şok etmek
knock (one) for six [uk/australia] v. (birini) çok şaşırtmak
knock (one) for six [uk/australia] v. (birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek
knock (one) for six [uk/australia] v. (birini) allak bullak etmek
knock (one) for six [uk/australia] v. (birini) afallatmak
knock (one) into (the middle of) next week v. (birinin) canına okumak
knock (one) into (the middle of) next week v. (birini) fena benzetmek
knock (one) off (one's) pedestal v. (birini) tahtından indirmek
knock (one) off (one's) pedestal v. (birinin) liderliğini elinden almak
knock (one) off (one's) pedestal v. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) off (one's) pedestal v. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) off (one's) pedestal v. (birine) gününü göstermek
knock (one) off (one's) pedestal v. (birini) rezil etmek
knock (one) off (one's) pedestal v. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) off (one's) pedestal v. (birine) dersini vermek
knock (one) off (one's) perch v. (birini) tahtından indirmek
knock (one) off (one's) perch v. (birinin) liderliğini elinden almak
knock (one) on the floor v. (birini) afallatmak
knock (one) on the floor v. (birini) hayrete düşürmek
knock (one) on the floor v. (birine) parmak ısırtmak
knock (one) on the floor v. (birini) şaşkına çevirmek/döndürmek
knock (one) sideways v. (birini) devirmek
knock (one) sideways v. (birini) düşürmek
knock (one) sideways v. (birini) yana devirmek/savurmak
knock (one) sideways v. (birinin) aklını başından almak
knock (one) sideways v. (birini) çok şaşırtmak
knock (one) sideways v. (birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek
knock (one) sideways v. (birini) şok etmek
knock (one) sideways v. (birini) allak bullak etmek
knock (one) sideways v. (birini) afallatmak
knock (one) some skin [obsolete] v. beşlik çakmak
knock (one) some skin [obsolete] v. (birinin) elini sıkmak
knock (some) sense into (one) v. (birinin) aklını başına getirmek
knock seven bells out of (one) v. (birinin) ağzını yüzünü dağıtmak
knock seven bells out of (one) v. (birine) sağlam bir sopa çekmek
knock seven bells out of (one) v. (birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
knock the (living) daylights out of (one) v. (birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
knock the (living) daylights out of (one) v. (birinin) ağzını yüzünü kırmak
knock the (living) daylights out of (one) v. (birini) fena benzetmek
knock the (living) daylights out of (one) v. (birini) fena pataklamak
knock the (living) daylights out of (one) v. (birinin) pestilini çıkarmak
knock the (living) daylights out of (one) v. (birini) açık ara yenmek
knock the (living) daylights out of (one) v. (birini) hezimete uğratmak
knock the wind out of (one) v. (birinin) nefesini kesmek
knock the wind out of (one) v. (birini) soluksuz bırakmak
Slang
knock the shit out of (one) v. (birini) iyice pataklamak
knock the shit out of (one) v. (birinin) ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
knock the shit out of (one) v. (birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
knock the shit out of (one) v. (birini) bir güzel benzetmek
knock the shit out of (one) v. (birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the shit out of (one) v. (birini) ayakta duramayacak hale gelinceye kadar dövmek
knock the shit out of (one) v. (birini) öldüresiye dövmek
knock the shit out of (one) v. (birinin) canını çıkarmak
knock the shit out of (one) v. (birini) açık ara farkla yenmek
knock the shit out of (one) v. açık ara farkla (birine) galip gelmek
knock the shit out of (one) v. (birini) açık ara farkla mağlup etmek
knock the shit out of (one) v. (birini) bozguna/hezimete uğratmak
knock about with (one) v. (biriyle) zaman geçirmek
knock about with (one) v. (biriyle) birlikte vakit geçirmek
knock (one) on (one's) ass v. (birini) afallatmak
knock (one) on (one's) ass v. (birini) hayrete düşürmek
knock (one) on (one's) ass v. (birine) parmak ısırtmak
knock (one) on (one's) ass v. (birini) şaşkına çevirmek/döndürmek
knock (one) on (one's) ass v. (birini) kıç üstü oturtmak
knock (one) on (one's) ass v. (birine) çok ağır gelmek
knock (one) on (one's) ass v. (birini) elden ayaktan düşürmek
knock (one) on (one's) ass v. (birine) büyük ıstırap vermek
knock (one) on (one's) ass v. (birini) dibe vurdurmak
knock (one) on (one's) ass v. (birini) yerle bir etmek
knock boots (with one) [euphemism] v. (biriyle) sevişmek
knock boots (with one) [euphemism] v. (biriyle) seks yapmak
knock boots (with one) [euphemism] v. (biriyle) mercimeği fırına vermek
British Slang
knock one out v. mastürbasyon yapmak
knock one out v. otuzbir çekmek