köklü - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

köklü



Sens de "köklü" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
köklü radical adj.
köklü rooted adj.
General
köklü deepseated adj.
köklü essential adj.
köklü rooted adj.
köklü sweeping adj.
köklü inveterate adj.
köklü having roots adj.
köklü ineradicable adj.
köklü entrenched adj.
köklü deep-scaled adj.
köklü deep-seated adj.
köklü root-and-branch adj.
köklü long-established adj.
köklü old-line adj.
köklü deep-rooted adj.
köklü well-set adj.
köklü black adj.
köklü impacted adj.
köklü implanted adj.
köklü old-established adj.
köklü oldline adj.
köklü old-line adj.
köklü old-time adj.
köklü planted adj.
köklü seated adj.
köklü fundamental adj.
Idioms
köklü ould adj.
Trade/Economic
köklü long-established adj.
Construction
köklü radical adj.
Botanic
köklü radical adj.

Sens de "köklü" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 182 résultat(s)

Turc Anglais
General
köklü değişiklik revolution n.
köklü reform radical reform n.
köklü değişiklikler radical changes n.
köklü şirket white shoe firm n.
köklü firma white shoe firm n.
köklü değişiklikler momentous changes n.
köklü değişiklikler drastic changes n.
köklü değişiklikler sweeping changes n.
köklü değişiklikler extreme changes n.
köklü değişiklikler massive changes n.
köklü değişiklikler profound changes n.
köklü değişiklikler dramatic changes n.
köklü değişim changeover n.
köklü aile dynasty n.
köklü değişiklik fundamental change n.
köklü çözüm drastic solution n.
köklü çözüm radical solution n.
köklü çözüm substantial solution n.
köklü dengesizlik fundamental imbalance n.
köklü bir tarih a deep-rooted history n.
köklü değişiklikler fundamental changes n.
köklü aile established family n.
köklü aile well-established family n.
köklü tarih deep-rooted history n.
köklü tarih long history n.
köklü değişiklik breakthrough change n.
köklü yapısal değişikliklere gitme rebuilding n.
köklü güvensizlik deep-seated distrust n.
(kilise gibi) köklü bir topluluğa mensup kimse main-line n.
(fikir, yöntem) köklü değişiklik revolution n.
köklü bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup old guard n.
köklü değişiklik noktası inflection point n.
köklü aile family n.
köklü olana bağlı kimse conservative n.
siyasi veya dini meselelerde toplumun sergilediği en iyileri muhafaza edip köklü değişikliklere karşı çıkma yönelimi conservativism n.
köklü değişiklik yapmak revolutionize v.
köklü değişiklik yapmak revolutionise v.
köklü değişim geçirmek change dramatically v.
köklü değişim geçirmek change radically v.
köklü değişim geçirmek undergo a radical change v.
köklü değişikliğe uğramak morph v.
köklü olmayan nonradical adj.
anadolu köklü anatolian-rooted adj.
derin köklü deep-rooted adj.
köklü değişikliklere sebep olan earth-shaking adj.
köklü değişikliklere sebep olan earthshattering adj.
köklü bir topluluğun parçası olan main-line adj.
köklü olan, bilinen veya kabul görülen ve artık avangart, deneysel veya yıkıcı olarak addedilmeyen overground adj.
alanında köklü yenilik yapan/öncü (kültür-sanat, edebiyat, siyaset gibi alanlarda) avant-garde adj.
köklü olan old-time adj.
silindir köklü cylindrical-stemmed adj.
köklü veya esaslı değişimlere karşı olan conservative adj.
köklü bir şekilde ineradicably adv.
köklü bir şekilde radically adv.
köklü yeniden yapılanmayı içeren bir kargaşa içinde inside out adv.
Phrases
inançlarda yapılan köklü değişiklik a road to damascus experience n.
Colloquial
köklü değişikliklere sebep olan earth-shattering adj.
köklü ve saygıdeğer kurum gom (grand old man) abrev.
Idioms
köklü değişim a change in (one's) stripes n.
(ideolojide) köklü değişiklik a change in (one's) stripes n.
politik görüşlerinde köklü bir değişiklik yapma a change in (one's) stripes n.
ani ve köklü değişim sea-change n.
köklü ilgi rooting interest [uk] n.
köklü bağlılık rooting interest [uk] n.
kapsamlı/köklü değişiklikler yapması muhtemel yeni atanmış kimse/çalışan a new broom n.
politik görüşlerinde köklü bir değişiklik yapmak change one's stripes v.
politik görüşlerinde köklü bir değişiklik yapmak change (one's) spots v.
derin/köklü bir etki yaratmak put a bomb under v.
Trade/Economic
geleneksel eylem tarzına getirilen köklü değişiklik paradigm shift n.
köklü geçmiş deep-rooted past n.
köklü değişme radical changes n.
köklü bankalar established banks n.
köklü ve güvenilir bir şirketin hisse senedi blue chip stock n.
köklü geçmiş long-standing background n.
köklü geçmiş long-standing past n.
köklü geçmiş deep rooted history n.
mali riske karşı bütün ve köklü önlemler alan politika macroprudential policy n.
hizmeti ve müşterileriyle ünlü köklü bir işletmeye ait white-shoe adj.
hizmeti ve müşterileriyle ünlü köklü bir işletmeyle ilgili white-shoe adj.
Industry
köklü değişiklik disruption n.
köklü değişiklik yapmak disrupt v.
köklü değişiklik getiren husus ile ilgili disruptive adj.
köklü değişiklik gerçekleştiren yönetici ile ilgili disruptive adj.
Technical
basamak köklü türbin kanadı turbine blade with stepped root n.
basamak köklü kanat stepped-root blade n.
geçme köklü kanat straddle-root blade n.
geçme köklü türbin kanadı turbine blade with straddle root n.
t-köklü türbin kanadı t-root turbine blade n.
ters t-köklü kanat inverted-t root blade n.
testere dişi köklü kanat serrated-root blade n.
yapay zeka ve teknolojik gelişmelerin köklü değişimlere yol açacağı varsayımsal gelecek singularity n.
yapay zeka ve teknolojik gelişmelerin köklü değişimlere yol açacağı varsayımsal gelecek technological singularity n.
Psychology
kişilik veya görünüşte köklü değişiklik metanoia n.
Dentistry
tek köklü diş single root tooth n.
tek köklü maksiller ön grup dişler single-rooted maxillary anterior teeth n.
tek köklü single-rooted adj.
Math
köklü ekseni radical axis n.
köklü ifade radical expression n.
köklü sayılar root numbers n.
köklü özelliği radical center n.
Biology
çok sayıdaki yapısal geni kontrol eden düzenleyici genlerde meydana gelen değişimler gibi köklü değişikliklere sebep olan mutasyon macromutation n.
(insan dişi) kısa kronlu ve güçlü köklü brachyodont adj.
kısa kronlu ve güçlü köklü dişlere sahip brachyodont adj.
(insan dişi) kısa kronlu ve güçlü köklü brachydont adj.
kısa kronlu ve güçlü köklü dişlere sahip brachydont adj.
Botanic
genellikle çiğ yenen acı köklü avrasya bitkisi radish (raphanus sativus) n.
çiğ veya pişirilerek yenen uzun sert köklü doğu asya turpu japanese radish (raphanus sativus longipinnatus) n.
kuzey amerika'nın doğusunda yetişen kırmızı köklü, sarı çiçekli bir bataklık bitkisi redroot (lachnanthes caroliana) n.
karışık köklü orkide tangle orchid (plectorrhiza) n.
kuzey amerika'nın doğusu ve asya'da yetişen acı köklü bir bitki cinsi aletris n.
kuzey amerika'nın doğusu ve asya'da yetişen acı köklü bir bitki cinsi genus aletris n.
kalın sarı köklü düğünçiçeği goldenseal n.
kırmızı köklü tilki kuyruğu red-rooted pigweed n.
emetik köklü gül familyasından bir bitki american ipecac n.
emetik köklü gül familyasından bir bitki indian physic (gillenia trifoliata) n.
abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni rattlesnakemaster (eryngium aquaticum) n.
abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni marsh rattlesnake master n.
abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni corn-snakeroot n.
abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni bitter snakeroot n.
abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni marsh eryngo n.
kuzey ılıman kuşağındaki kıyı bölgelerinde yetişen sert köklü ve mor çiçekli bir yabani bezelye beach pea (lathyrus maritimus) n.
kuzey ılıman kuşağındaki kıyı bölgelerinde yetişen sert köklü ve mor çiçekli bir yabani bezelye sea pea (lathyrus japonicus) n.
kuzey ılıman kuşağındaki kıyı bölgelerinde yetişen sert köklü ve mor çiçekli bir yabani bezelye sea pea (lathyrus maritimus) n.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangel-wurzel (beta vulgaris vulgaris) n.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangold (beta vulgaris vulgaris) n.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangold-wurzel (beta vulgaris vulgaris) n.
mitella cinsine ait, piskopos başlığını andıran bir kapsülü olan çeşitli rizom köklü çok yıllık bitkilere verilen ad miterwort n.
mitella cinsine ait, piskopos başlığını andıran bir kapsülü olan çeşitli rizom köklü çok yıllık bitkilere verilen ad mitrewort n.
yumru köklü ve kırmızı yemişli yaygın bir avrupa sarmaşık asması black bindweed n.
yumru köklü ve kırmızı yemişli yaygın bir avrupa sarmaşık asması black bryony n.
abd'nin güneyinde yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir deve dikeni snakeroot (eryngium aquaticum) n.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangel n.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangelwurzel n.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangel-wurzel n.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangold n.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar mangold-wurzel n.
genellikle büyükbaş hayvan yemi olarak yetiştirilen geniş köklü sarımsı renkte bir pancar beta vulgaris vulgaris n.
abd'nin batısında yetişen uzun köklü bir gündüz sefası man-of-the earth (ipomoea leptophylla) n.
eski dünya'ta özgü meyvesi ve morumsu çiçekleri olan yumru köklü sarılıcı bir asma winged bean n.
eski dünya'ta özgü meyvesi ve morumsu çiçekleri olan yumru köklü sarılıcı bir asma goa bean n.
eski dünya'ta özgü meyvesi ve morumsu çiçekleri olan yumru köklü sarılıcı bir asma goa bean vine n.
eski dünya'ta özgü meyvesi ve morumsu çiçekleri olan yumru köklü sarılıcı bir asma manila bean n.
eski dünya'ta özgü meyvesi ve morumsu çiçekleri olan yumru köklü sarılıcı bir asma psophocarpus tetragonolobus n.
eski dünya'ta özgü meyvesi ve morumsu çiçekleri olan yumru köklü sarılıcı bir asma winged pea n.
avrasya'ya özgü geniş yuvarlak yapraklı, sarı çiçekli ve lifli köklü bir zehirli ot wolfbane n.
kırmızı köklü horozibiği redroot n.
avrupa'ya özgü kalın köklü ve mavi yapraklı çok yıllık bir ot blue daisy n.
büyük köklü turnagagası rock geranium n.
yumru köklü bir bitki hognut n.
meksika ve orta amerika'ya özgü, compositae familyasından olup tüy yaprakları ve çizgili çiçekleri olan yumru köklü bir ot cinsi dahlia n.
ince köklü bir ot rush grass n.
ince köklü bir ot rush-grass n.
yumru köklü küçük bir tropik asma cinsi genus pachyrhizus n.
lifli köklü begonya fibrous-rooted begonia n.
kalıcı bir toprak kaynağından gelen suya bağımlı ve derin köklü bitki phreatophyte n.
köklü yaprak root leaf n.
odunsu köklü çok yıllık bitki suffrutex n.
küçük köklü radicellose adj.
küçük köklü radiculose adj.
karmaşık köklü rootbound adj.
rizom köklü rhizomatous adj.
yumru köklü tuberous-rooted adj.
çok köklü polyrhizous adj.
toprak kaynağından gelen suya bağımlı ve derin köklü bitkiyle ilgili phreatophytic adj.
sert köklü sclerocaulous adj.
kuru köklü sclerocaulous adj.
Agriculture
köklü çelikler rooted-cuttings n.
çıplak köklü bare-root adj.
Forestry
çıplak köklü fidan dikimi naked root planting n.
Education
köklü eğitim kurumu established educational institution n.
köklü eğitim kuruluşu well-established educational institution n.
köklü eğitim kuruluşu established educational institution n.
köklü eğitim kurumu well-established educational institution n.
Linguistics
eş köklü sözcük paronym n.
yabancı köklü kelime heteroclite n.
History
papa 6. gregorius'un roma kilisesi'ndeki köklü reformları ve papalık üstünlüğünü iddia ettiği görüşleri hildebrandism n.
Art
japonya menşeli köklü bir porselen tasarımı kakiemon® n.
Music
köklü olan, bilinen veya kabul görülen ve artık avangart, deneysel veya yıkıcı olarak addedilmeyen (pop müzik) overground adj.
Mythology
köklü bir hint destanı mahabharata n.
Abbreviation
kraliyet tarafından ingiltere'nin köklü üniversitelerine atanan profesör reg. Prof. (regius professor) n.
Slang
büyük ve köklü bir sanayi şirketi big ugly n.
Star Wars
köklü ay rooted moon n.