lüks - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

lüks



Sens de "lüks" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 50 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
lüks luxury n.
lüks lux n.
lüks luxurious adj.
General
lüks costliness n.
lüks grandeur n.
lüks stateliness n.
lüks delicate [obsolete] n.
lüks sumptuosity n.
lüks sumptuous adj.
lüks deluxe adj.
lüks costly adj.
lüks voluptuous adj.
lüks upscale adj.
lüks plush adj.
lüks de luxe adj.
lüks fancy adj.
lüks tony adj.
lüks posh adj.
lüks pukka adj.
lüks silken adj.
lüks plushy adj.
lüks molting adj.
lüks ritzy adj.
lüks luxe adj.
lüks swish adj.
lüks de lux adj.
lüks moulting adj.
lüks white-glove adj.
lüks high-class adj.
lüks high-end adj.
lüks lucullan adj.
lüks lucullean adj.
lüks lucullian adj.
lüks luscious adj.
lüks lush adj.
lüks luxive adj.
lüks gilded adj.
lüks delicious [obsolete] adj.
lüks opiparous [obsolete] adj.
lüks corinthian adj.
lüks orchidaceous adj.
lüks pharaonic adj.
lüks silk-stocking adj.
lüks luxuriously adv.
lüks lx (luxury) abrev.
Automotive
lüks lux n.
Botanic
lüks iva annua n.
lüks marshelder n.
lüks sumpweed n.
Meteorology
lüks lux n.

Sens de "lüks" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 252 résultat(s)

Turc Anglais
General
lüks hayat high living n.
lüks salon saloon n.
lüks düşkünlüğü mercenariness n.
şehir dışındaki lüks sitede yaşayan kimse exurbanite n.
çok zengin ve lüks hayat yaşayan nabob n.
lüks bir tarz style n.
lüks mevki luxury class n.
lüks gömleği mantle n.
lüks ve şehre uzak zengin banliyöleri exurbia n.
lüks mevki lounge n.
lüks kamara stateroom n.
lüks şey luxury n.
lüks hayat high life n.
aşırı lüks yaşam highlife n.
lüks araba luxury car n.
lüks mavi yolculuk gemisi cruise liner n.
lüks daire apartment n.
lüks araba high-quality car n.
rahat koltuklu lüks vagon pullman n.
şehirden uzak lüks site exurb n.
lüks ve pahalı ürünler high-end goods n.
lüks hayat luxurious life n.
lüks yaşam dolce vita n.
lüks yaşam luxurious life n.
lüks tatil luxury holiday n.
lüks/pahalı/marka/(yüksek) kaliteli mal sektörü high-end sector n.
lüks lambası gömleği mantle n.
lüks ve refahtan gelen mutluluk eadness n.
lüks düşkünü kimse epicurean n.
lüks ve şehvet düşkünü kimse voluptuary n.
lüks ve pahalı restoran fancy restaurant n.
lüks moda haute couture n.
lüks moda tasarımcıları haute couture n.
lüks moda kıyafetleri high fashion n.
lüks moda tasarımcıları high fashion n.
lüks hayat süren kimse high liver n.
lüks şey luxe n.
lüks düşkünü luxurist n.
lüks işlem delicacy [obsolete] n.
lüks bakım delicacy [obsolete] n.
lüks tedavi delicacy [obsolete] n.
yeme içmede lüks yiyecek ayrımı yapma gourmandize n.
yeme içmede lüks yiyecek ayrımı yapma gourmandise n.
lüks yiyecek oyster n.
lüks gıda malzemesi oyster n.
lüks damak zevkleri olan kimse gormand n.
lüks düşkünlüğü gormandism n.
rahatlık ve lüks ülkesi cocagne n.
rahatlık ve lüks gösteren yastık cushion n.
lüks gıda maddesi doodad n.
zengin veya lüks giyimli kimse silk-stocking n.
lüks zarafet sumptuosity n.
büyük ve lüks gece kulübü superclub n.
lüks yaşam superfluence [obsolete] n.
lüks alışkanlıklar superfluence [obsolete] n.
lüks yaşam superfluity n.
lüks alışkanlıklar superfluity n.
lüks yaşam superflux n.
lüks alışkanlıklar superflux n.
dar bir kitleye hitap eden ultra lüks yaşam tarzı superluxury n.
küçük ve lüks gece kulübü supper club [us/canada] n.
lüks içinde yaşamak luxuriate v.
lüks içinde yaşamak lead a life of luxury v.
lüks yaşamak luxuriate v.
lüks içinde yaşamak live a life of luxury v.
lüks içinde yaşamak live in luxury v.
aşırı lüks içinde yaşamak overlive v.
lüks içinde yaşamak state [obsolete] v.
lüks (yaşantı) high adj.
lüks içinde lapped in luxury adj.
lüks (sebze/meyve/et) choice adj.
lüks düşkünü voluptuous adj.
lüks olmayan spartan adj.
lüks içinde büyümüş high-fed adj.
eğlence ve lüks merakı ile ilgili sybaritic adj.
eğlence ve lüks merakı ile ilgili sybaritical adj.
lüks moda high fashion adj.
lüks at arabasına binmiş caroched [obsolete] adj.
lüks yaşayan champagne adj.
aşırı lüks ultraluxe adj.
lüks olmayan unfancy adj.
lüks olmayan unluxurious adj.
lüks ve şehvet düşkünü voluptuary adj.
lüks olmayan humble adj.
lüks bir sosyal zevk olan gala adj.
lüks tüketimi gerekli kılan luxurious adj.
lüks düşkünü delicate [obsolete] adj.
lüks yiyeceklere düşkün gourmand adj.
lüks düşkünü goloptious adj.
lezzetli veya lüks yiyeceğe bayılan gormand adj.
aşırı lüks superdeluxe adj.
ultra lüks superdeluxe adj.
aşırı lüks superluxurious adj.
ultra lüks superluxurious adj.
aşırı lüks superluxury adj.
lüks içinde luxuriously adv.
lüks içinde in the lap of luxury adv.
lüks bir biçimde in a luxurious way adv.
lüks bir şekilde in a luxurious way adv.
lüks bir şekilde luxuriously adv.
lüks bir biçimde luxuriously adv.
lüks bir şekilde epicurely [obsolete] adv.
lüks içinde epicurely [obsolete] adv.
lüks bir şekilde high adv.
lüks içinde high on the hog [us] adv.
lüks olarak deluxe adv.
lüks bir şekilde plushly adv.
Colloquial
lüks hayat high living n.
lüks bir yer a high-end place n.
lüks ev posh pad n.
lüks moda class n.
ne ihtiyaç ne de lüks olarak görülen ürünlerin vergisi sin tax n.
lüks içinde yaşamak live high off the hog v.
lüks içinde yaşamak live well v.
lüks içinde yaşamak live high on the hog v.
aşırı lüks ultraposh adj.
Idioms
lüks mahalleler right side of the tracks n.
yanlış beyanlarla sosyal yardım veya destek fonlarından yararlanıp parayı lüks şeylere harcayan kişi welfare cadillac n.
devletten destek alıp altına lüks araba çeken kişi welfare cadillac n.
lüks bir hayat sürme fast living n.
lüks hayat/yaşam living large n.
lüks içinde yaşam the lap of luxury n.
lüks içinde yaşamak live in the lap of luxury v.
lüks içinde yaşamak eat high on the hog v.
lüks içinde yaşamak live large v.
lüks içinde yaşamak lead the life of riley v.
lüks yaşamak live large v.
lüks içinde yaşamak live the life of riley v.
lüks hayat yaşamak dance the antic hay v.
zenginlik ve lüks içinde olmak have more money than god v.
lüks içinde yüzmek be rolling in wealth v.
lüks/refah içinde yaşamak be living high on the hog v.
lüks içinde yaşamak lead the life of reilly v.
rahat/lüks bir hayat sürmek lead the life of reilly v.
lüks içinde yaşamak live a life of reilly v.
lüks içinde yaşamak live a life of riley v.
lüks içinde yaşamak live like a maggot in bacon v.
lüks içinde yaşamak live like a prince v.
lüks içinde yaşamak live the life of reilly v.
lüks bir araca binmek ride in style v.
lüks içinde high off the hog adj.
lüks bir şekilde in great style adv.
lüks bir hayat yaşayan on the pig's back expr.
Trade/Economic
lüks perakende satış luxury retail n.
lüks segment high-end market n.
lüks mallar ticareti luxury trade n.
lüks marka luxury brand n.
lüks tüketim vergisi luxury tax n.
lüks mallar luxury goods n.
lüks tüketim luxury consumption n.
lüks ve birinci sınıf marka luxury brand n.
lüks mallar luxuries n.
lüks eşya sanayii luxury industry n.
lüks ihracat luxury package n.
lüks giderler luxury expenses n.
lüks vergisi tax on luxury expenditures n.
lüks mallar luxury articles n.
lüks tüketim maddesi luxury consumer goods n.
lüks vergisi luxury tax n.
lüks moda markası luxury fashion brand n.
ulaşılabilir lüks ürün masstige n.
dekoratif lüks ürünler fancy goods n.
lüks bir markanın kitle pazarı için ürettiği masstige adj.
Law
lüks masraf luxurious expense n.
(13. ve 15. yüzyıllarda) toplum refahını tehdit eden lüks tüketime koyulan yasaklar sumptuary law n.
Industry
kitle pazarına girebilen lüks ürünler üretme massification n.
Tourism
lüks kabin luxury cabin n.
lüks turizm luxury tourism n.
lüks mal luxury goods n.
lüks/üst düzey konaklama pazarı/piyasası luxury hospitality market n.
lüks oda superior room n.
yarı-lüks oda semilux room n.
geleneksel kamp biçiminden farklı olarak çok çeşitli imkanlar sunan lüks diye tabir edilebilecek bir kamp yapma çeşidi glamping n.
lüks kamp glamping n.
(otel) lüks five-star adj.
Technical
lüks lambası camı pressurelamp chimney n.
lüks moda high-style n.
lüks gömleği sleeve n.
Dyeing
(renkte) lüks richness n.
Automotive
lüks dört çekişli spor aracı toorak tractor [australia] n.
büyük boy lüks otomobil full size luxury car n.
kişisel lüks otomobil personal luxury car n.
lüks otomobil luxury car n.
lüks bir alman otomobil markası porsche n.
lüks otomobil corniche n.
orta boy lüks otomobil midsize luxury car n.
büyük ve lüks araba whirlicote n.
bir lüks spor araç üreticisi ferrari n.
çok kaliteli, lüks ve prestijli eski bir ingiliz araba markası rolls-royce® n.
lüks suv premium suv n.
Transportation
kiralık taksi hizmeti (amerika'da sarı ticari taksilerden farklı olmak üzere caddelerde müşteri aramayan ve sadece telefon ile çağırabileceğiniz daha lüks otomobillerden oluşan size özel taksi hizmeti) livery cab service n.
Railway
lüks vagon pullman carriage n.
yataklı lüks vagon pullman carriage n.
lüks yolcu vagonu superliner n.
lüks yolcu treni superliner n.
Aeronautic
lüks malzeme exotic materials n.
Marine
teknede lüks kamaranın yanında bulunan dolaplı/çekmeceli kanepe transom n.
teknede lüks kamaranın yanında bulunan dolaplı/çekmeceli kanepe transome n.
büyük ve lüks yolcu gemisi superliner n.
lüks yolcu gemisi luxury liner n.
lüks bir ingiliz yolcu gemisi lusitania n.
Gastronomy
lüks mutfak haute cuisine n.
(havyar gibi) lüks yiyecek delicacy n.
lüks bir sülün yemeği pheasant under glass n.
lüks gıda olarak tüketilen deniz yumuşakçası eti scungille n.
Marine Biology
dişi üreme organında ve karaciğerde bulunan güçlü zehir sebebiyle tehlikeli olan lüks bir yiyecek sea squab n.
Botanic
lüks zarafet iva annua n.
lüks zarafet marshelder n.
lüks zarafet sumpweed n.
History
16. ve 17. yy'de kullanılan lüks at arabası caroche n.
Philosophy
lüks düşkünlüğü epicureanism n.
lüks düşkünlüğü epicurism n.
Geography
abd'nin boston şehrinde lüks bir semt beacon hill n.
Sport
(stadyumda) lüks şekilde donatılan özel bölüm luxury box n.
Wagering
lüks kumarhane carpet joint n.
Printery
lüks kitaplarda özel olarak yazdırılmış başlık sayfası title n.
Archaic
lüks, kaliteli ve lezzetli yiyecek cate n.
lüks yiyecek delicate n.
lüks tasarımlı araba dreamboat n.
Slang
savaşmak yerine lüks ve tembellik içinde yaşayan şövalye carpet knight (derogatory) n.
lüks hayat fat city n.
büyük ve lüks arazi taşıtı slab (rap slang) n.
lüks meraklısı luxury junkie n.
lüks düşkünü luxury freak n.
lüks bağımlısı luxury addict n.
lüks düşkünü luxury addict n.
lüks meraklısı luxury addict n.
lüks bağımlısı luxury freak n.
lüks bağımlısı luxury junkie n.
lüks meraklısı luxury freak n.
lüks düşkünü luxury junkie n.
çalışmadan lüks içinde yaşamayı sağlayacak kaynak gravy train n.
1980 öncesi üretilmiş büyük ve lüks general motors aracı slab n.
aşırı lüks bling-bling adj.
aşırı lüks bling adj.
lüks içinde reilly adj.
Star Wars
bc-714 lüks nakliye bc-714 luxury transport n.
leydi-sınıfı lüks yük gemisi lady-class luxury liner n.
lüks-400 yat lux-400 yacht n.
lüks uçuş kanatlısı luxe flightwing n.
lüks-sınıfı uzay yatı luxurious-class space yacht n.
lüks 2800 luxury 2800 n.
lüks 3000 uzay yatı luxury 3000 space yacht n.
lüks 5000 luxury 5000 n.
lüks kruvazör 200 luxury cruiser 200 n.
lüks yük gemisi luxury liner n.
lüks yat luxury yacht n.
lüks-sınıfı mekik luxury-class shuttle n.
marcadian lüks krüvazör marcadian luxury cruiser n.
kişisel lüks yat 3000 personal luxury yacht 3000 n.
zirve-sınıfı lüks gemi pinnacle-class luxury ship n.
quingarus lüks droid sistemleri fabrikası quingarus deluxe droid systems factory n.