leading edge - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

leading edge

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "leading edge" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 33 résultat(s)

Anglais Turc
General
leading edge n. önde gelen kenar
leading edge n. ön tarafa gelen kenar
Idioms
leading edge n. alanında başı çeken teknoloji
leading edge n. alanında başı çeken uygulama/faaliyet
leading edge n. alanında başı çeken çalışma
leading edge n. alanında lider teknoloji
leading edge n. alanında lider uygulama/faaliyet
leading edge n. alanında lider çalışma
leading edge n. alanında önde gelen teknoloji
leading edge n. alanında önde gelen uygulama/faaliyet
leading edge n. alanında önde gelen çalışma
leading edge n. alanındaki en ileri/gelişmiş teknoloji
leading edge n. alanındaki en ileri/gelişmiş uygulama
leading edge n. alanındaki en ileri/gelişmiş faaliyet
leading edge n. alanındaki en ileri/gelişmiş çalışma
leading edge n. alanındaki en yüksek konum
leading edge n. alanındaki en yüksek teknoloji
leading edge n. alanındaki en yüksek uygulama/faaliyet
leading edge n. alanındaki en yüksek çalışma
leading edge adj. alanında başı çeken
leading edge adj. alanında lider olan (konum, teknoloji, uygulama)
leading edge adj. alanında önde gelen (konum, teknoloji, uygulama)
leading edge adj. alanındaki en ileri/gelişmiş (konum, teknoloji, uygulama)
leading edge adj. alanındaki en yüksek (konum, teknoloji, uygulama)
Technical
leading edge n. hücüm kenarı
leading edge n. hücum kenarı
leading edge n. ön kenar
Automotive
leading edge n. hücum kenarı
leading edge n. ön kenar
Aeronautic
leading edge n. en ön kısım
leading edge n. hücum kenarı
leading edge n. ön cephe
leading edge n. (yamaç paraşütünde) hücum kenarı

Sens de "leading edge" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

Anglais Turc
General
leading edge spar n. uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıta
leading edge technologies n. son teknolojiler
leading-edge technology n. gelişmiş teknoloji
leading-edge technology n. ileri teknoloji
leading-edge spar n. uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıtası
leading-edge adj. modern
leading-edge adj. çığır açan
Idioms
on the leading edge n. en ileri
on the leading edge expr. en son teknolojiyle hazırlanmış
on the leading edge expr. en modern
on the leading edge expr. ileri teknoloji
on the leading edge expr. (teknolojinin) en ileri noktasında
Technical
leading edge of the apron cradle n. apron kafesinin dönüş kenarı
leading edge of a pulse n. darbenin ön kenarı
card leading edge n. kart giriş kenarı
blade leading edge n. kanat giriş kenarı
card leading edge n. kart girişi kenarı
card leading edge n. kart ön kenarı
leading edge tank n. ön kıyı yakıt tankı
leading edge radiator n. ön kenar soğutucusu
leading edge flap n. ön kenar flapı
Computer
card leading edge n. kart ön kenarı
card leading edge n. kart girişi kenarı
Automotive
double leading edge n. çift öncü kenarlı fren pabucu
vane leading edge n. kanatçık basınç kenarı
single leading edge brake shoe n. tek öncü kenarlı fren pabucu
Aeronautic
leading edge flap n. hücum kenar flabı
leading edge tank n. hücum kenar yakıt deposu
aileron leading edge n. kanatçık hücum kenarı
leading edge flap n. ön kıyı flabı
leading edge radiator n. ön kenar soğutucusu
leading edge tank n. ön kıyı yakıt deposu
leading-edge n. uçağın hareket ettiği yöne bakan kanadı
Military
leading edge sweep n. kanat hücum açısı