Historique

meydana getirmek

Sens de "meydana getirmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 59 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	meydana getirmek	create v.
2	Common Usage	meydana getirmek	generate v.
General
3	General	meydana getirmek	originate v.
4	General	meydana getirmek	give rise to v.
5	General	meydana getirmek	turn out v.
6	General	meydana getirmek	spawn v.
7	General	meydana getirmek	give birth to v.
8	General	meydana getirmek	frame v.
9	General	meydana getirmek	bring into being v.
10	General	meydana getirmek	effect v.
11	General	meydana getirmek	engender v.
12	General	meydana getirmek	set off v.
13	General	meydana getirmek	do v.
14	General	meydana getirmek	bring to pass v.
15	General	meydana getirmek	effectuate v.
16	General	meydana getirmek	achieve v.
17	General	meydana getirmek	bring about v.
18	General	meydana getirmek	be the cause of something v.
19	General	meydana getirmek	produce v.
20	General	meydana getirmek	ingender v.
21	General	meydana getirmek	compose v.
22	General	meydana getirmek	make v.
23	General	meydana getirmek	fulfil v.
24	General	meydana getirmek	fashion v.
25	General	meydana getirmek	bring forth v.
26	General	meydana getirmek	fulfill v.
27	General	meydana getirmek	throw v.
28	General	meydana getirmek	evocate v.
29	General	meydana getirmek	mother v.
30	General	meydana getirmek	obtain v.
31	General	meydana getirmek	operate v.
32	General	meydana getirmek	compact v.
33	General	meydana getirmek	develop v.
34	General	meydana getirmek	inbreed v.
35	General	meydana getirmek	inspire v.
36	General	meydana getirmek	incite v.
37	General	meydana getirmek	innate v.
38	General	meydana getirmek	contrive v.
39	General	meydana getirmek	parent v.
40	General	meydana getirmek	practice [obsolete] v.
41	General	meydana getirmek	pull v.
42	General	meydana getirmek	secure v.
Phrasals
43	Phrasals	meydana getirmek	throw up v.
44	Phrasals	meydana getirmek	fetch up v.
45	Phrasals	meydana getirmek	fetch up v.
Colloquial
46	Colloquial	meydana getirmek	gin up v.
47	Colloquial	meydana getirmek	faire v.
Idioms
48	Idioms	meydana getirmek	bring something into being v.
49	Idioms	meydana getirmek	bring into existence v.
50	Idioms	meydana getirmek	bring into being v.
51	Idioms	meydana getirmek	give birth to (someone or something) v.
Law
52	Law	meydana getirmek	originate v.
Technical
53	Technical	meydana getirmek	compose v.
54	Technical	meydana getirmek	regenerate v.
55	Technical	meydana getirmek	make up v.
56	Technical	meydana getirmek	constitute v.
57	Technical	meydana getirmek	produce v.
58	Technical	meydana getirmek	make v.
Archaic
59	Archaic	meydana getirmek	conceive v.

Sens de "meydana getirmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	üzerinde kemer meydana getirmek	overarch v.
2	General	ateşlemeyle meydana getirmek	produce by ignition v.
3	General	zahmetle meydana getirmek	hew out v.
4	General	emekle meydana getirmek	labor v.
5	General	ince işle ve emekle meydana getirmek	elaborate v.
6	General	denge meydana getirmek	offset v.
7	General	su ile karıştırarak bileşik meydana getirmek	hydrate v.
8	General	emekle meydana getirmek	labour v.
9	General	yiyerek meydana getirmek	eat v.
10	General	alamet-i farikasını meydana getirmek	hallmark v.
11	General	alamet-i farikasını meydana getirmek	hall-mark v.
12	General	istemeden meydana getirmek	woo v.
13	General	keserek meydana getirmek	break v.
14	General	zorlayarak meydana getirmek	break v.
15	General	itici gücün etkisiyle meydana getirmek	plough v.
16	General	apansız meydana getirmek	precipitate v.
17	General	su ile karıştırarak bileşik meydana getirmek	slack v.
18	General	sıralı olarak meydana getirmek	surround v.
Phrasals
19	Phrasals	darbe ile meydana getirmek	strike out v.
20	Phrasals	tamamlayıcı parçalardan bir şey meydana getirmek	compile (something) from (something) v.
21	Phrasals	(bir bilgiden) bir hikaye çıkarmak/meydana getirmek	weave (something) from (something) else v.
22	Phrasals	arka arkaya vurarak ritim, kod meydana getirmek	tap out v.
23	Phrasals	bir şeyin üzerinde köprü yapmak/meydana getirmek	bridge over something v.
24	Phrasals	'-den bir şey meydana getirmek	compile from v.
25	Phrasals	(bir şey) meydana getirmek	gin up (something) [us] v.
Colloquial
26	Colloquial	(bir şeylerden) başka (bir şey) yaratmak/meydana getirmek	make (something) from (other things) v.
Idioms
27	Idioms	müşteriyi iknaya yönelik bir konuşma meydana getirmek	put together a pitch v.
28	Idioms	bir şeyi meydana getirmek	give rise to something v.
Technical
29	Technical	elektrik cereyanı meydana getirmek	generate v.
Physiology
30	Physiology	ifrazat meydana getirmek	secern v.
Geometry
31	Geometry	geometrik şekil meydana getirmek	describe v.
Biology
32	Biology	farklı türlerden koloni meydana getirmek	sector v.
Biochemistry
33	Biochemistry	istenen etkiyi meydana getirmek veya istenen nitelikleri vermek için proses sırasında eklenen madde	modifier n.
Botanic
34	Botanic	ikincil dallar meydana getirmek	rebranch v.
Environment
35	Environment	(bahçe ve benzeri alanlarda) ara boşluğu meydana getirmek	firescape v.
Geography
36	Geography	(taban seviyesine kadar aşınmış bir alanda) yeni engebeler meydana getirmek	rejuvenate v.
Archaic
37	Archaic	akabinde meydana getirmek	survene v.