mind something - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

mind something



Sens de "mind something" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 261 résultat(s)

Anglais Turc
General
keep something in a corner of one's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
let something prey on one's mind v. dert etmek
set one's mind on something v. kafasına koymak
keep something in a corner of one's mind v. aklının bir köşesinde tutmak
put something out of one's mind v. aklından çıkarmak
keep something in one's mind v. aklından çıkarmamak
call something to mind v. birine bir şeyi hatırlatmak
put something in someone's mind v. bir şeyi birinin aklına koymak
(something) to never cross (one's) mind v. aklının ucundan geçmemek
bring (something) to mind v. çağrıştırmak
bear something in mind v. akılda tutmak
keep something in mind v. akılda tutmak
set one's mind on doing something v. kafaya koymak
set one's mind on something v. kafaya koymak
set one's mind on doing something v. kafasına koymak
Phrases
with (something or someone) in mind expr. (biri/bir şey) düşünüldüğünde
with (something or someone) in mind expr. (birini/bir şeyi) göz önünde bulundurarak
with (something or someone) in mind expr. (birini/bir şeyi) düşünerek
with (something or someone) in mind expr. (birini/bir şeyi) hesaba katarak
with something in mind expr. bir şeyi düşünerek
with something in mind expr. bir şeyi göz önünde bulundurarak
with something in mind expr. bir nedenle
with something in mind expr. bir şey için
with something in mind expr. aklında bir şeyle
Colloquial
have it in mind to do something v. bir şey yapmak aklında olmak
have it in mind to do something v. bir şey yapmaya niyeti olmak
have it in mind to do something v. bir şey yapmayı düşünmek
no one in his/her/their right mind would (do something) expr. (bir şeyi yapmak) akıllı işi değil
no one in his/her/their right mind would (do something) expr. aklı başında olan hiç kimse (bir şeyi yapmaz)
if you have a mind to (do something) expr. eğer (bir şeyi yapma) niyetin varsa
if you have a mind to (do something) expr. eğer (bir şeyi yapmaya) niyetliysen
if you have a mind to (do something) expr. eğer (bir şeyi) yapmak) istiyorsan
if you have a mind to (do something) expr. eğer (bir şeyi yapmak) niyetindeysen
I wouldn't mind (something) expr. (bir şeye) hayır demem/demezdim
I wouldn't mind (something) expr. (bir şey) fena olmaz/olmazdı
I wouldn't mind (something) expr. (bir şeyi) isterim/isterdim
I wouldn't mind (something) expr. (bir şey) iyi/güzel olur/olurdu
if you've a mind to do something expr. eğer bir şeyi gerçekten yapmak istiyorsan
if you've a mind to do something expr. eğer bir şeyi kafana koyduysan
never (you) mind (something) expr. sen (bir şeyi) boş ver
never (you) mind (something) expr. sen (bir konuda) endişelenme
never (you) mind (something) expr. sen (bir şeye) aldırma
never (you) mind (something) expr. sen (bir şeyi) dert etme
never (you) mind (something) expr. sen (bir şeyi) düşünme
Idioms
close (one's) mind (to) (something) v. kendini bir fikre kapatmak
close (one's) mind (to) (something) v. dikkate almamak
close (one's) mind (to) (something) v. görmezden gelmeye çalışmak
close your mind (to something) v. kendini bir fikre kapatmak
close your mind (to something) v. dikkate almamak
close your mind (to something) v. görmezden gelmeye çalışmak
close (one's) mind (to) (something) v. kendini (bir düşünceye, fikre) kapatmak
close (one's) mind (to) (something) v. (bir düşünceyi, görüşü) hiç dikkate almamak
close (one's) mind (to) (something) v. açık kapı bırakmamak
close (one's) mind (to) (something) v. enseyi karartmak
close your mind (to something) v. kendini (bir düşünceye, fikre) kapatmak
close your mind (to something) v. (bir düşünceyi, görüşü) hiç dikkate almamak
close your mind (to something) v. açık kapı bırakmamak
close your mind (to something) v. enseyi karartmak
recall something to mind v. akla getirmek
put one's mind to something v. aklına koymak
have something on one's mind v. aklında bir şey olmak
take someone's mind off something v. aklından çıkarmak
put one's mind to something v. aklını bir işe vermek
keep something in the back of someone's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
have something in the back of someone's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
have something at the back of someone's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
keep something at the back of someone's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
put something in the back of someone's mind v. aklının bir köşesine yazmak
put something at the back of someone's mind v. aklının bir köşesine yazmak
keep something in the back of someone's mind v. aklının köşesinde bulundurmak
keep something at the back of someone's mind v. aklının köşesinde bulundurmak
have something in the back of someone's mind v. aklının köşesinde bulundurmak
have something at the back of someone's mind v. aklının köşesinde bulundurmak
put something at the back of someone's mind v. aklının köşesine yerleştirmek
put something in the back of someone's mind v. aklının köşesine yerleştirmek
recall something to mind v. anımsatmak
get one's mind around something v. anlamaya başlamak
be of a single mind about something v. aynı düşünmek
be of one mind about something v. aynı düşünmek
be of a single mind about something v. aynı fikirde olmak
be of one mind about something v. aynı fikirde olmak
get something out of one's mind v. bir şeyi aklından çıkarmak
bring something to the mind of someone v. birine bir şeyi anımsatmak/hatırlatmak
put someone in mind of something v. birine bir şeyi anımsatmak
put something out of one's mind v. bir şeyi aklından çıkarmak
have a good mind to do something v. bir şeye meyilli olmak
have a good mind to do something v. bir şey yapmayı aklına koymak
put something in the back of one's mind v. bir şeyi aklının bir köşesine yazmak
be of one mind about something v. hemfikir olmak
be of a single mind about something v. hemfikir olmak
get one's mind around something v. jeton düşmek
turn something over in one's mind v. iyice düşünmek
put one's mind to something v. kendini bir işe adamak
turn something over in one's mind v. ölçüp biçmek
have something on one's mind v. kafasına bir şey takmak
have something on one's mind v. kafasına bir şey koymak
set one's mind to something v. kafaya koymak
have something on one's mind v. kafasını kurcalamak
put one's mind to something v. kafaya koymak
have the presence of mind to do something v. soğukkanlı düşünebilmek
have the presence of mind to do something v. soğukkanlı olmak
have the presence of mind to do something v. soğukkanlı düşünmek
have a mind to do (something) v. (bir şeyi yapma) niyetinde olmak
of a mind to do (something) v. (bir şeyi yapma) niyetinde olmak
have half a mind to do something v. yapmaya niyet etmek
bend your mind/efforts to something v. bir şey için varını yoğunu ortaya koymak
bend your mind/efforts to something v. bir konuda aklını çalıştırmak
bend your mind/efforts to something v. bir konuda sınırlarını zorlamak
bend your mind/efforts to something v. bir şey için büyük gayret göstermek
bend your mind/efforts to something v. bir konuda çok çabalamak/efor sarf etmek
push (something) to the back of (one's) mind v. (bir şeyi) aklından çıkarmak
push (something) to the back of (one's) mind v. (bir şeyi) aklının köşesinden bile geçirmemek
push (something) to the back of (one's) mind v. (bir şeye) takılmamak
push (something) to the back of (one's) mind v. (bir şeyi) aklının bir köşesine itmek
go over (something) in (one's) mind v. (bir şeyi) düşünmek
go over (something) in (one's) mind v. (bir şeye) anlam vermeye çalışmak
go over (something) in (one's) mind v. (bir şeyi) zihninde evirip çevirmek
go over (something) in (one's) mind v. (bir şeyi) düşünüp anlamaya çalışmak
go over something in your mind v. başına gelen bir şeyi dikkatlice düşünmek
go over something in your mind v. başına gelen bir şeyi ayrıntılı bir şekilde düşünmek
keep (something) straight (in one's mind/head) v. (bir şeyi) açıkça anlayabilmek
keep (something) straight (in one's mind/head) v. (bir şeyi) kafasında oturtabilmek
keep (something) straight (in one's mind/head) v. (bir şeyin) detaylarını aklında tutabilmek
open (one's) mind (to something) v. zihnini (bir şeye) açmak
open (one's) mind (to something) v. (bir şeyi) düşünmeye açık olmak
be of one/the same mind (about/on somebody/something) v. (biri/bir şey hakkında) hemfikir olmak
be of one/the same mind (about/on somebody/something) v. (biri/bir şey konusunda) aynı kafada olmak
be of one/the same mind (about/on somebody/something) v. (biri/bir şey hakkında) aynı düşüncede olmak
be of one/the same mind (about/on somebody/something) v. (biri/bir şey hakkında) aynı görüşte olmak
be out of (one's) mind with (something) v. (bir şeyden) kafayı yemek
be out of (one's) mind with (something) v. (bir şeyden) aklını kaçırmak
be out of (one's) mind with (something) v. (bir şeyden) çıldırmak
be out of (one's) mind with (something) v. (bir şeyden) ölmek/patlamak
bear (someone or something) in mind v. (birini/bir şeyi) aklında tutmak
bear (someone or something) in mind v. (birini/bir şeyi) hatırlamak
bear (someone or something) in mind v. (birini/bir şeyi) unutmamak
bear (someone or something) in mind v. (birini/bir şeyi) göz önünde bulundurmak
bear (someone or something) in mind v. (birini/bir şeyi) dikkate almak
bear (someone or something) in mind v. (birini/bir şeyi) aklında bulundurmak
bear (someone or something) in mind v. (birini/bir şeyi) hesaba katmak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi aklında tutmak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi hatırlamak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi unutmamak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi göz önünde bulundurmak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi dikkate almak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi aklında bulundurmak
keep somebody/something in mind v. birini/bir şeyi hesaba katmak
bear somebody/something in mind v. birini/bir şeyi aklında tutmak
bear somebody/something in mind v. birini/bir şeyi hatırlamak
bear somebody/something in mind v. birini/bir şeyi unutmamak
bear somebody/something in mind v. birini/bir şeyi göz önünde bulundurmak
bear somebody/something in mind v. birini/bir şeyi dikkate almak
bear somebody/something in mind v. birini/bir şeyi aklında bulundurmak
bear somebody/something in mind v. birini/bir şeyi hesaba katmak
keep someone or something in mind (for someone or something) v. birini/bir şeyi (biri/bir şey için) aklında tutmak
keep someone or something in mind (for someone or something) v. birini/bir şeyi (biri/bir şey için) göz önünde bulundurmak
keep someone or something in mind (for someone or something) v. birini/bir şeyi (biri/bir şey için) dikkate almak
keep someone or something in mind (for someone or something) v. birini/bir şeyi (biri/bir şey için) aklında bulundurmak
keep someone or something in mind (for someone or something) v. birini/bir şeyi (biri/bir şey için) hesaba katmak
bring/call somebody/something to mind v. birini/bir şeyi akla getirmek
bring/call somebody/something to mind v. birini/bir şeyi hatırlatmak
bring/call somebody/something to mind v. birini/bir şeyi anımsatmak
cast your mind back to something v. bir şeyi anımsamaya/hatırlamaya çalışmak
cast your mind back to something v. geçmişteki bir şeyi anımsamak/düşünmek
cast your mind back to something v. zihninde geçmişteki bir şeye gitmek
cast your mind back to something v. geçmişteki bir şeyi aklına getirmek
get (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) zihninden atmak/çıkarmak
give (one's) mind to (something) v. (bir şeye) aklını/kafasını vermek
give (one's) mind to (something) v. (bir şeye) kendini vermek
give (one's) mind to (something) v. (bir şeye) tüm dikkatini vermek
give (one's) mind to (something) v. (bir şeye) canla başla uğraşmak
give your mind to something v. bir şeye kafanı/aklını vermek
go out of (one's) mind with (something) v. (bir şeyden) kafayı yemek
go out of (one's) mind with (something) v. (bir şeyden) delirmek
go out of (one's) mind with (something) v. (bir şeyden) aklını oynatmak/yitirmek
have (one's) mind on (something) v. aklı (bir şeyde) olmak
have (one's) mind on (something) v. kafasına (bir şey) koymak
have (one's) mind on (something) v. kafasına (bir şey) takmak
have (someone or something) on one's mind v. aklında (biri/bir şey) olmak
have (someone or something) on one's mind v. aklını (birine/bir şeye) takmak
have (someone or something) on one's mind v. aklı/kafası (birine/bir şeye) takılmak
have (someone or something) on one's mind v. (biriyle/bir şeyle) kafayı bozmak
have (someone or something) on one's mind v. (birine/bir şeye) kafayı takmak
have an open mind (on/about something) v. (bir şey konusunda) açık görüşlü olmak
have an open mind (on/about something) v. (bir şey konusunda) ön yargılı olmamak
keep an open mind (on/about something) v. (bir şey konusunda) açık görüşlü olmak
keep an open mind (on/about something) v. (bir şey konusunda) ön yargılı olmamak
have someone or something in mind v. aklında biri/bir şey olmak
have someone or something on one's mind v. aklında biri/bir şey olmak
have someone or something on one's mind v. kafasında biri/bir şey olmak
have someone or something on one's mind v. biri/bir şey kafasını kurcalamak
have someone or something on one's mind v. sürekli birini/bir şeyi düşünmek
have someone or something on one's mind v. birine/bir şeye kafayı takmak
have something in mind (for something) v. (bir şey, iş, pozisyon, konum için) aklında biri/bir şey olmak
have something on your mind v. aklında bir şey olmak
have something on your mind v. bir şey kafasını kurcalamak
have something on your mind v. kafasına bir şey takmak
have something on your mind v. bir şey aklına takılmak
have/keep an open mind (on/about something) v. (bir konuda) açık görüşlü/fikirli olmak
have/keep an open mind (on/about something) v. (bir konuda) ön yargılı olmamak
have/keep an open mind (on/about something) v. (bir konuda) görüş değiştirmeye açık olmak
have/keep an open mind (on/about something) v. (bir konuda) esnek görüşlü olmak
keep (one's) mind on (something) v. düşüncelerini (bir şey) üzerinde yoğunlaştırmak
keep (one's) mind on (something) v. kafasını/aklını (bir şeye) vermek
keep (one's) mind on (something) v. (bir şey) üzerinde yoğunlaşmak
keep (one's) mind on (something) v. (bir şeyi) aklından çıkarmamak
keep your mind on something v. bir şeye konsantre olmak
keep your mind on something v. bir şeye odaklanmak
keep your mind on something v. kafanı bir şeye vermek
push something to the back of your mind v. bir şeyi unutmaya çalışmak
push something to the back of your mind v. bir şeyi aklından çıkarmaya çalışmak
push something to the back of your mind v. bir şeyi aklının bir köşesine itmek
put (one) in mind of (someone or something) v. (birine birini/bir şeyi) hatırlatmak
put (one) in mind of (someone or something) v. (birini) zihninde (birine/bir şeye) götürmek/geri döndürmek
put (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) kafasından atmak
put (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) artık düşünmemek
put (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) unutmaya çalışmak
put (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) aklından çıkarmak
put you in mind of somebody/something [old-fashioned] v. birini/bir şeyi hatırlatmak
put you in mind of somebody/something [old-fashioned] v. birini/bir şeyi anımsatmak
put you in mind of somebody/something [old-fashioned] v. birini/bir şeyi çağrıştırmak
put your mind to something v. aklını bir işe vermek
put your mind to something v. kendini bir işe adamak
put your mind to something v. kafaya koymak
put your mind to something v. bir şeye konsantre olmak
put something out of your mind v. bir şeyi aklından çıkarmak
put something out of your mind v. bir şeyi unutmaya çalışmak
get something out of your mind v. bir şeyi aklından çıkarmak
get something out of your mind v. bir şeyi unutmaya çalışmak
put/set/turn your mind to something v. bir şeyi aklına koymak
put/set/turn your mind to something v. aklını bir işe vermek
put/set/turn your mind to something v. kendini bir işe adamak
put/set/turn your mind to something v. bir şeyi kafaya koymak
set your mind on something/on doing something v. bir şeyi/bir şeyi yapmayı kafasına koymak
set your mind on something/on doing something v. bir şeyi/bir şeyi yapmayı çok istemek
set your mind on something/on doing something v. bir şeye/bir şeyi yapmaya baş koymak
have your mind set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şeyi yapmayı kafasına koymak
have your mind set on something/on doing something v. bir şeyi/bir şeyi yapmayı çok istemek
have your mind set on something/on doing something v. bir şeye/bir şeyi yapmaya baş koymak
turn (one's) mind to (something) v. dikkatini (bir şeye) yöneltmek
turn (one's) mind to (something) v. aklını (bir şeye) vermek
turn (one's) mind to (something) v. (bir şeye) odaklanmak
turn something over in your mind v. bir şeyi iyice düşünmek
turn something over in your mind v. bir şeyi ölçüp biçmek
turn something over in your mind v. bir şeyi aklında evirip çevirmek
of a single mind about (someone or something) adj. (biri/bir şey) hakkında aynı düşüncede
of a single mind about (someone or something) adj. (biri/bir şey) hakkında aynı fikirde
of a single mind about (someone or something) adj. (biriyle/bir şeyle) ilgili hemfikir
I don't mind admitting (something) expr. söylemekten çekinmiyorum
I don't mind admitting (something) expr. itiraf ediyorum ki
I don't mind admitting (something) expr. açık konuşayım
I don't mind telling you (something) expr. bilmen gerekir ki
I don't mind telling you (something) expr. sana bunu söylemekte (bir) sakınca görmüyorum
I don't mind telling you (something) expr. şunu bilesin ki
the mind boggles (at something) expr. kafa karıştırıcı (bir şey)
the mind boggles (at something) expr. hayret verici (bir şey)
the mind boggles (at something) expr. (bir şey) anlaşılır gibi değil
the mind boggles (at something) expr. (bir şey) inanılır gibi değil
the mind boggles (at something) expr. çok tuhaf/anlamsız (bir şey)