parası olmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

parası olmak



Sens de "parası olmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Turc Anglais
General
parası olmak have cash in hand v.
parası olmak be in cash v.
parası olmak have v.
parası olmak have v.
Trade/Economic
parası olmak be in cash v.

Sens de "parası olmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 49 résultat(s)

Turc Anglais
General
birisinin parası olup olmadığından emin olmak see the color of someone's money v.
parası olmak (bir şey için) afford v.
birisinde parası olmak have money ledged with one v.
çok parası olmak have a lot of money v.
Phrasals
bir dolu/sürü (parası/arkadaşı vb) olmak lousy with someone or something v.
yeterince parası olmak run to v.
Colloquial
çok parası olmak/para kazanmak hit the big time v.
daha çok parası olmak be better off v.
Idioms
az parası olmak be on short commons v.
harcayacak çok parası/zamanı olmak have (something) to burn v.
hazırda bol parası/zamanı olmak have (something) to burn v.
çok parası/zamanı/yeteneği olmak have (something) to burn v.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak have (something) to burn v.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak have (something) to burn v.
harcayacak çok parası/zamanı olmak have something to burn v.
hazırda bol parası/zamanı olmak have something to burn v.
çok parası/zamanı/yeteneği olmak have something to burn v.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak have something to burn v.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak have something to burn v.
aç kalmayacak kadar parası olmak keep the wolf from the door v.
çok parası olmak have money to burn v.
çok parası olmak have deep pockets v.
çok parası olmak have money coming out of one's ears v.
dünya kadar parası olmak have money to burn v.
çok parası olmak not be short of a bob or two v.
ekonomik sıkıntı çekmeden yaşayabilecek kadar parası olmak be comfortably off v.
bir şey, yapmak için harcayacak çok parası, vakti olmak have money, time to play with v.
yapmak için kullanacak çok parası, vakti olmak have money, time to play with v.
dünya kadar parası olmak have more money than god v.
bok gibi parası olmak have gravy on one’s grits v.
parası bol aklı yok olmak have more money than sense v.
aklından çok parası olmak have more money than sense v.
çok fazla parası olmak be not short of a penny (or two) v.
yeri, parası, zamanı dar olmak be pressed/pushed for money, space, time v.
geçinecek kadar parası olmak make buckle and tongue meet v.
çok parası olmak be not short of a bob or two [uk/australia] v.
parası, yeri, zamanı az olmak be pressed/pushed for money, space, time v.
çok parası olmak be rolling in dough v.
çok parası olmak be rolling in it v.
çok parası olmak be stinking rich v.
bok gibi parası olmak be stinking rich v.
çok parası olmak have money to play with v.
harcayacak bolca parası olmak have money to play with v.
harcayacak çok parası/zamanı olmak have to burn v.
hazırda bol parası/zamanı olmak have to burn v.
çok parası/zamanı/yeteneği olmak have to burn v.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak have to burn v.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak have to burn v.
Slang
bok gibi parası olmak have gravy on (one's) grits v.