parlatmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

parlatmak



Sens de "parlatmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 62 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
parlatmak brighten v.
parlatmak polish v.
parlatmak shine v.
General
parlatmak luster v.
parlatmak gloss v.
parlatmak blazon v.
parlatmak lighten v.
parlatmak clear up v.
parlatmak furbish up v.
parlatmak satin v.
parlatmak light v.
parlatmak clean v.
parlatmak rub up v.
parlatmak give a polish v.
parlatmak burnish v.
parlatmak furbish v.
parlatmak make bright v.
parlatmak sleek v.
parlatmak brighten up v.
parlatmak enamel v.
parlatmak lustre v.
parlatmak affile v.
parlatmak lacquer v.
parlatmak embright [obsolete] v.
parlatmak enkindle v.
parlatmak levigate v.
parlatmak venditate v.
parlatmak blanch (over) v.
parlatmak height [dialect] v.
parlatmak heighten v.
parlatmak illuminate v.
parlatmak illustrate [obsolete] v.
parlatmak sleeken v.
parlatmak slicken v.
parlatmak smooth [obsolete] v.
parlatmak spang v.
parlatmak glamorize v.
Phrasals
parlatmak buff something up v.
parlatmak sex up v.
parlatmak buff down v.
parlatmak buff up v.
parlatmak sleek down v.
Idioms
parlatmak show (someone or something) to advantage v.
parlatmak show to advantage v.
parlatmak show to good v.
parlatmak show one's advantage v.
Technical
parlatmak affile v.
parlatmak brighten v.
parlatmak lustre v.
parlatmak polish v.
parlatmak luster v.
parlatmak shine v.
parlatmak refurbish v.
Textile
parlatmak polish v.
Automotive
parlatmak buff v.
parlatmak lap v.
parlatmak polish v.
Chemistry
parlatmak affile v.
Archaic
parlatmak elimate v.
parlatmak glint v.
parlatmak gloze v.
parlatmak gloze v.

Sens de "parlatmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 55 résultat(s)

Turc Anglais
General
parlatmak boya glaze n.
güderi parçası (madeni yüzeyleri parlatmak için kullanılan) chamois n.
süngertaşıyla parlatmak pumice v.
deri ile parlatmak buff v.
iyice parlatmak polish up v.
yeniden parlatmak refurbish v.
ovalama ile parlatmak furbish v.
kumaş parlatmak mercerise v.
metal yüzünü parlatmak pickle v.
yumuşak bir şeyle parlatmak buff v.
ovarak parlatmak rub up v.
jantları parlatmak shine the hubcaps v.
ovarak parlatmak burnish v.
kumaş parlatmak mercerize v.
yeniden parlatmak regild v.
ışıklarla parlatmak embeam [rare] v.
satış için parlatmak mangonize v.
satış için parlatmak mangonise v.
tekrar parlatmak repolish v.
(deriyi) perdahlayıcı ile parlatmak glass v.
cam gibi parlatmak glaze v.
üstüne ışık yansıtarak parlatmak glorify v.
(aracı) özenle baştan sona temizleyip parlatmak detail [us] v.
(ısı yolu ile) parlatmak ignite v.
fazla parlatmak overpolish v.
ovalayarak parlatmak rub (up) v.
kayak mumu ile parlatmak dope v.
vernik ile parlatmak dope v.
(gümüş ile kaplanmış eşyaları) parlatmak inlay v.
(mecazen) parlatmak pot v.
elbeziyle parlatmak flannel v.
(pöstekiyi) güderi ile ovup parlatmak shamois v.
(pöstekiyi) güderi ile ovup parlatmak shamoy v.
aniden parlatmak smite v.
(deriyi) pürüzlerden arındırmak için hafifçe parlatmak snuff v.
(ışık) parlatmak strike v.
Phrasals
fırça ile parlatmak brush up v.
ovarak parlatmak buff something down v.
Colloquial
(ayakkabıları) parlatmak nugget v.
cilalayıp parlatmak shine up v.
Technical
(taş veya cam parlatmak veya işlemek için kullanılan) hareketli plaka runner n.
yeniden parlatmak reglaze v.
yeniden parlatmak regloss v.
cilalama tamburunda (mücevherleri) parlatmak tumble v.
basınç ile parlatmak burnish v.
deriyle parlatmak buff v.
yumuşak bir şeyle parlatmak buff v.
parlatma diskiyle parlatmak bob v.
(metal parçaları) cilalama tamburuyla parlatmak rumble v.
Textile
(pöstekiyi) güderi ile parlatmak chamois v.
Furniture
yeniden parlatmak refurb v.
Printing
parlatmak için ince metal tozu uygulamak bronze v.
Zoology
(geyik) boynuzları parlatmak için kafayı sürtmek burnish v.
Apiculture
bal arılarının yumurta koymadan önce kovanlardaki hücreleri parlatmak için kullandığı yapışkan reçineli madde balm n.
Archaic
yüzeyini parlatmak amel v.