rocket into something - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

rocket into something



Sens de "rocket into something" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 10 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
rocket into something v. gökyüzüne/uzaya fırlamak
rocket into something v. hızla bir şeyin içine dalmak
rocket into something v. hızla bir yere fırlamak
rocket into something v. hızla bir şey (önem, ün, başarı) kazanmak
rocket into something v. hızla bir şeye yükselmek
rocket into something v. hızla bir şeye doğru tırmanmak
rocket into something v. bir anda bir şeyi (ünü, başarıyı) yakalamak
rocket into something v. hızla bir şeyi (ünü, başarıyı) elde etmek
rocket into something v. bir şey yolunda bir anda bir sıçrama yapmak
rocket into something v. bir şey yolunda hızlı bir çıkış yapmak

Sens de "rocket into something" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine fırlamak
rocket into (something or some place) v. (bir şeye/yere) fırlamak
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine füze gibi dalmak
rocket into (something or some place) v. füze gibi (bir şeye/yere) fırlamak
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine roket gibi dalmak
rocket into (something or some place) v. roket gibi (bir şeye/yere) fırlamak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir şeyin/yerin) içine dalmak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir şeyin/yerin) içine girmek
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine fırlatmak
rocket into (something or some place) v. (bir şeye/yere) fırlatmak
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine füze gibi göndermek
rocket into (something or some place) v. füze gibi (bir şeye/yere) fırlatmak
rocket into (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) içine roket gibi göndermek
rocket into (something or some place) v. roket gibi (bir şeye/yere) fırlatmak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir şeyin/yerin) içine fırlatmak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir şeye/yere) fırlatmak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir konuma/sıralamaya/duruma) yükselmek
rocket into (something or some place) v. hızla (bir konuma/sıralamaya/duruma) gelmek
rocket into (something or some place) v. (bir konuma/sıralamaya/duruma) fırlamak
rocket into (something or some place) v. çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek
rocket into (something or some place) v. çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak
rocket into (something or some place) v. hızla (bir konuma/sıralamaya/duruma) yükseltmek
rocket into (something or some place) v. hızla (bir konuma/sıralamaya/duruma) getirmek
rocket into (something or some place) v. (bir konuma/sıralamaya/duruma) fırlatmak
rocket into (something or some place) v. çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek
rocket into (something or some place) v. çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek