run one - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

run one



Sens de "run one" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 79 résultat(s)

Anglais Turc
General
run through a series of one-night stands v. bir dizi tek gecelik aşk yaşamak
Phrasals
run (one) into (some place) v. (birini bir yere) götürmek
run (something) by (one) v. (birine bir şeyi) anlatmak
run (something) by (one) v. (birine bir şeyi) açıklamak
run (something) by (one) v. (birine bir şeyi) söylemek
run (something) by (one) v. (birini bir şey) hakkında bilgilendirmek
run (something) by (one) v. (birini bir şeyden) haberdar etmek
run (something) by (one) v. (birine bir şeyi) bildirmek
run (something) by (one) v. (birine bir şeyi) tarif etmek
run (something) by (one) v. (bir şey) için (birinin) iznini almak
run (something) by (one) v. (bir şey) için (birinden) izin almak
run (one) through v. (birini) bıçaklamak
run (one) through v. (birine) bıçak, kılıç saplamak
run (one) through v. (birini) bıçakla, kılıçla delip geçmek
run away with (one) v. (biriyle) kaçmak
run away with (one) v. (biriyle) sıvışmak
run away with (one) v. (biriyle) kaçıp gitmek
run away with (one) v. (sevgilisiyle) birlikte kaçmak
run away with (one) v. (birinin) duygularını/düşüncelerini ele geçirmek
run away with (one) v. (birinin) duygularını/düşüncelerini kontrolü altına almak
run away with (one) v. (birinin) duygularını/düşüncelerini etkisi altına almak
run through (one) v. (birinin) vücudunda/damarlarında dolaşmak
run through (one) v. (birinin) en güçlü/belirgin özelliği olmak
Colloquial
run one of the subsidiaries v. yan şirketlerden birini yönetmek
run that by me one more time expr. bana bunu tekrar/son bir kez daha açıkla
run that by me one more time expr. bana bunu tekrar/son bir kez daha söyle
run that by me one more time expr. bana bunu tekrar/son bir kez daha bildir
(one) has to run along expr. (birisi) gitmek zorunda
(one) has to run along expr. (birisi) çıkmak zorunda
(one) has to run along expr. (birisi) yola koyulmak zorunda
(one) has to run along expr. (birisi) ayrılmak zorunda
(one) has to run along expr. (birinin) gitmesi/çıkması gerek
run that by one more time expr. tekrar söyle
run that by one more time expr. tekrar anlat/açıkla
Idioms
run before one can walk v. yürümeyi öğrenmeden koşmaya çalışmak
run (something) by (one) one more time v. (birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha açıklamak
run (something) by (one) one more time v. (birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha söylemek
run (something) by (one) one more time v. (birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha bildirmek
run (something) past (one) v. (birini bir şey) hakkında bilgilendirmek
run (something) past (one) v. (birine bir şeyi) üstünkörü anlatmak
run (something) past (one) v. (birine bir şeyi) anlatıvermek
run (something) past (one) v. (birine bir şeyi) söylemek
run the rule over (one) [uk] v. (birini) incelemek
run the rule over (one) [uk] v. (birini) tetkik etmek
run the rule over (one) [uk] v. (birini) bütün boyutlarıyla ele almak
run the rule over (one) [uk] v. (birini) gözden geçirmek
run the rule over (one) [uk] v. (birini) mercek altına almak
run the rule over (one) [uk] v. (birini) detaylı bir biçimde incelemek
run the rule over (one) [uk] v. (birini) teftiş etmek
run the rule over (one) [uk] v. (birini) denetlemek
give (one) a run for (one's) money v. (birine) kök söktürmek
give (one) a run for (one's) money v. (biriyle) dişe diş/kora kor mücadele etmek
have (one) on the run v. (birine) karşı avantajlı olmak
run (one) off (one's) feet v. (birine) göz açtırmamak
run (one) off (one's) feet v. (birini) durmadan çalıştırmak
run (one) off (one's) feet v. (birini) aralıksız çalıştırmak
run (one) off (one's) feet v. (birinin) canına okumak
run (one) off (one's) feet v. (birine) nefes aldırmamak
run (one) off (one's) feet v. (birini) çok çalıştırmak
run (one) off (one's) feet v. (birinin) canını çıkarmak
run (one) off (one's) feet v. (birini) bir saniye bile dinlendirmemek
run (one) off (one's) feet v. (birinin) bir saniye bile kıçının üstüne oturmasına izin vermemek
run (one) off (one's) feet v. (birinin) iliğini kurutmak
run (one) off (one's) feet v. (birinin) iflahını kesmek
run (something) by (one) again v. (birine bir şeyi) tekrar söylemek
run (something) by (one) again v. (birine bir şeyi) tekrar anlatmak/açıklamak
run (something) by (one) again v. (birine bir şeyi) tekrar bildirmek
run as fast as (one's) legs can carry (one) v. koşabildiği kadar hızlı koşmak
run as fast as (one's) legs can carry (one) v. olabildiğince hızlı koşmak
run as fast as (one's) legs can carry (one) v. son sürat koşmak
run as fast as (one's) legs can carry (one) v. var gücüyle koşmak
run as fast as (one's) legs can carry (one) v. olanca hızıyla koşmak
Automotive
one-run butt weld n. tek pasolu alın kaynağı
one-run fillet weld n. tek pasolu köşe kaynağı
Slang
run it down (to one) v. (birine) tüm gerçeği anlatmak/açıklamak
run it down (to one) v. (birine) her şeyi anlatmak
run it down for (one) v. (birine) tüm gerçeği anlatmak/açıklamak
run it down for (one) v. (birine) her şeyi anlatmak
run it down for (one) v. (biri) için açıklamak/açıklama yapmak