saldırgan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

saldırgan



Sens de "saldırgan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 63 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
saldırgan assailant n.
saldırgan attacker n.
saldırgan offensive adj.
saldırgan aggressive adj.
General
saldırgan aggressor n.
saldırgan assailer n.
saldırgan assaulter n.
saldırgan lunger n.
saldırgan onsetter n.
saldırgan militant adj.
saldırgan truculent adj.
saldırgan hostile adj.
saldırgan assaultive adj.
saldırgan rampageous adj.
saldırgan pushy adj.
saldırgan transgressive adj.
saldırgan violative adj.
saldırgan get-tough adj.
saldırgan hard-hitting adj.
saldırgan belligerent adj.
saldırgan vicious adj.
saldırgan acharné adj.
saldırgan adversarious adj.
saldırgan rampacious [obsolete] adj.
saldırgan carnivorous adj.
saldırgan nuisance adj.
saldırgan thrustful [brit] adj.
saldırgan tigerly adj.
saldırgan trenchant adj.
saldırgan biffo adj.
saldırgan bristly adj.
saldırgan horrid adj.
saldırgan obscene adj.
saldırgan go-go adj.
saldırgan offenceful adj.
saldırgan ill-favoured adj.
saldırgan colorful adj.
saldırgan colourful adj.
saldırgan feisty adj.
saldırgan panther adj.
saldırgan dirty adj.
saldırgan dogged [obsolete] adj.
saldırgan out-of-the-way adj.
saldırgan predaceous adj.
saldırgan predacious adj.
saldırgan pugilistic adj.
saldırgan scrappy adj.
saldırgan superhot adj.
Colloquial
saldırgan high-pressure adj.
Idioms
saldırgan two-fisted adj.
Law
saldırgan aggressor n.
saldırgan violator n.
saldırgan aggressive adj.
saldırgan offensive adj.
Technical
saldırgan aggressive adj.
Construction
saldırgan aggressive adj.
Sport
saldırgan aggressive adj.
Archaic
saldırgan objectable adj.
Slang
saldırgan aggers adj.
saldırgan aggro adj.
saldırgan gangsta adj.
saldırgan salty adj.
saldırgan balls-to-the-wall expr.

Sens de "saldırgan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 135 résultat(s)

Turc Anglais
General
açgözlü ve saldırgan tip hawk n.
saldırgan tip militant n.
saldırgan kişilik aggressive character n.
saldırgan su aggressive water n.
saldırgan kişi aggressor n.
saldırgan hareket aggressive action n.
saldırgan ülke aggressor n.
saldırgan kimse aggressor n.
saldırgan görünen ama aslında zararsız olan (ordu) paper tiger n.
saldırgan politika aggressive policy n.
bombalı saldırgan bomber n.
saldırgan köpek mad dog n.
saldırgan malzeme offensive material n.
kimliği belirsiz bir saldırgan an unknown attacker n.
silahlı saldırgan gunman n.
saldırgan kimse tiger n.
sopalı saldırgan bludgeoner n.
saldırgan kimse hawk n.
kaba ve saldırgan şovenist erkek ocker n.
saldırgan tavır offensive n.
saldırgan tutum offensive n.
saldırgan davranış offensive n.
saldırgan eylem offensive n.
saldırgan hareket offensive n.
saldırgan kimse rottweiler n.
saldırgan liderlik özellikleriyle gruba hakim olan kimse cock n.
aşırı derecede saldırgan ve zararlı kimse cockatrice n.
saldırgan kimse drevill n.
kiralık silahlı saldırgan pistolero n.
basın danışmanlığı ile ilişkili saldırgan halkla ilişkiler faaliyeti flackery n.
patlama veya yangın amacıyla ham petrol kullanan saldırgan erkek petroleur n.
patlama veya yangın amacıyla ham petrol kullanan saldırgan kadın petroleuse n.
silahlı saldırgan sicario n.
nahoş ve saldırgan tip skite [dialect] n.
saldırgan kimse pusher n.
kan döken saldırgan spiller n.
saldırgan bir tutum takınmak go negative v.
saldırgan tutumunu (birine) yönlendirmek scapegoat v.
çok saldırgan vicious adj.
saldırgan (kimse) tough adj.
saldırgan olmayan nonmilitant adj.
saldırgan olmayan offenseless adj.
saldırgan olmayan offenceless adj.
saldırgan olmayan non-militant adj.
bıçaklı (saldırgan vb) knife-wielding adj.
son derece ateşli ve saldırgan take-no-prisoners adj.
aşırı saldırgan ultramilitant adj.
saldırgan olmayan unbelligerent adj.
saldırgan olmayan unwarlike adj.
çok saldırgan heinous adj.
saldırgan (hayvan) mordacious adj.
çok saldırgan repellant adj.
saldırgan ve müdahaleci busybodied adj.
aşırı saldırgan ferocious adj.
uygun an gelene kadar pasif veya az saldırgan davranılan (taktik) rope-a-dope adj.
saldırgan bir biçimde pushily adv.
saldırgan bir şekilde assaultively adv.
saldırgan bir biçimde truculently adv.
saldırgan bir biçimde militantly adv.
saldırgan bir halde offensively adv.
saldırgan bir şekilde hostilely adv.
saldırgan şekilde attackingly adv.
saldırgan bir şekilde odiously adv.
Phrasals
saldırgan tavırlar sergilemek cut up v.
(küçük köpek) saldırgan ve etkisiz bir şekilde havlayıp durmak yap at (one) v.
Colloquial
cinsel yönden agresif/saldırgan fresh adj.
Idioms
saldırgan hayvan bad actor n.
tipik baskın ve saldırgan alfa erkek özelliklerine zıt özellikler gösteren erkek/adam beta male n.
(o anda faal durumdaki) silahlı saldırgan active shooter n.
sert/saldırgan konuşmacı son of thunder n.
saldırgan bir askeri tutumdan yana olanlar ve barışçıl bir tutumdan yana olanlar hawks and doves n.
saldırgan/agresif kimse a holy terror n.
agresif/saldırgan bir şekilde zorlama foot-in-the-door n.
saldırgan tip/hayvan junkyard dog n.
saldırgan dil language that could fry bacon n.
saldırgan dil language that would fry bacon n.
saldırgan dil language that would make a sailor blush n.
(birini/bir şeyi) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek tear (someone or something) to pieces v.
birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek tear somebody/something to pieces/shreds v.
(birini/bir şeyi) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek tear (someone or something) to ribbons v.
(birini/bir şeyi) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek tear (someone or something) to shreds v.
birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek tear someone or something to shreds v.
birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek tear someone or something to pieces v.
saldırgan bir tavır sergilemek (draw the sword and) throw away the scabbard v.
saldırgan bir tavır sergilemek throw away the scabbard v.
agresif/saldırgan all horns and rattles expr.
Speaking
saldırgan silahlı mı? is the attacker armed? expr.
Trade/Economic
saldırgan portfolyo aggressive portfolio n.
Law
saldırgan dilencilik aggressive panhandling n.
silahlı saldırgan armed attacker n.
öldürme niyetiyle kurbanı taşa tutan saldırgan lapidator n.
silahlı saldırgan shooter n.
Politics
saldırgan dış politika aggressive foreign policy n.
saldırgan faaliyetler aggressive actions n.
toprak almayı amaçlayan saldırgan devlet irredentist n.
Advertising
saldırgan reklamcılık offensive advertising n.
Computer
ofansif/saldırgan erişim offensive access n.
saldırgan activex denetimi hostile activex control n.
Medical
saldırgan hasta combative patient n.
saldırgan hasta aggressive patient n.
Psychology
saldırgan tutum aggression n.
saldırgan davranış aggression n.
pasif saldırgan kişilik passive-aggressive personality n.
saldırgan uyarıcı aggressive stimulus n.
saldırgan tedavi aggressive treatment n.
Marine Biology
güney amerika'ya özgü olup mızrak şeklinde dişleri bulunan, büyük ve saldırgan bir tatlı su balığı piraya (serrasalmo piraya) n.
Zoology
saldırgan bir yaban arısı tarantula hawk n.
Social Sciences
saldırgan ve suça meyilli genç teddy boy n.
belirli bir azınlığa yada baskın olmayan gruba yönelik bilinçsizce yapılan ayrımcı/saldırgan söylem microaggression n.
belirli bir azınlığa yada baskın olmayan gruba yönelik bilinçsizce yapılan ayrımcı/saldırgan söylem microaggression n.
Linguistics
daha makul ifade yerine kullanılan argo ya da saldırgan ifade dysphemism n.
daha makul ifade yerine argo ya da saldırgan ifade kullanan dysphemistic adj.
History
(1950'lerde ingiltere'de) VII. edward dönemi kıyafetleriyle dolaşan saldırgan gençlik grupları teddy boys n.
Religious
saldırgan ve mücadeleci messianic adj.
Military
saldırgan kuvvetler aggressor forces n.
saldırgan bilgi harekatı offensive information operations n.
Sport
saldırgan oynamak hustle v.
Basketball
bölge savunmasının önünde oynayıp, saldırgan savunması ile rakip oyuncuları kötü pas atmaya zorlayan oyuncu chaser n.
rakip oyunculardan saldırgan savunma yaparak çok top çalan savunma oyuncusu ball hawk n.
Archaic
saldırgan bir halde kendini göstermek glare v.
Reptiles
afrika'da yaygın görülen, körlüğe neden olabilecek bir zehir tüküren saldırgan bir kobra black-necked cobra (naja nigricollis) n.
afrika'da yaygın görülen, körlüğe neden olabilecek bir zehir tüküren saldırgan bir kobra spitting cobra n.
Slang
saldırgan tutum aggro n.
saldırgan davranış aggro n.
kaba/hoyrat/saldırgan erkek beast n.
doğrudan ve saldırgan rekabet toe to toe n.
kavgacı/saldırgan kimse gangsta n.
birden çok erkekle beraber olan, entrikacı veya çıkarcı olduğu düşünülen cinsel açıdan saldırgan kadın mantrap n.
çete kavgasındaki saldırgan gangbanger n.
saldırgan kimse pit bull n.
(birini) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek tear (one) a new one v.
saldırgan olmak be in your face v.
British Slang
steroit etkisindeki saldırgan tip roid-rage n.
Modern Slang
saldırgan/agresif şekilde yapılan centilmenlik aggressive chivalry n.
Star Wars
tie/sg "saldırgan" tie/ag "aggressor" starfighter n.