see that

Sens de "see that" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Speaking
1	Speaking	you see that? expr.	gördün mü?
Did you see that car? O arabayı gördün mü? More Sentences
Phrases
2	Phrases	a blind man could see that expr.	ayan beyan ortada
3	Phrases	a blind man could see that expr.	çocuklar bile anlar
4	Phrases	a blind man could see that expr.	kör adam bile görebilir
5	Phrases	a blind man could see that expr.	çok açık
6	Phrases	a blind man could see that expr.	besbelli
Proverb
7	Proverb	they that live longest see most	çok yaşayan çok bilir
Colloquial
8	Colloquial	see that something is done v.	bir şeyin yapıldığından emin olmak
9	Colloquial	see to it that something is done v.	bir şeyin yapıldığından emin olmak
10	Colloquial	see to it that v.	-den emin olmak
11	Colloquial	see (to it) that (something happens) v.	(bir şeyin) yapıldığından/gerçekleştiğinden emin olmak
12	Colloquial	see (to it) that (something happens) v.	(bir şeyin) olduğundan/yerine getirildiğinden emin olmak
13	Colloquial	see that it is done v.	yapıldığından/bittiğinden emin olmak
14	Colloquial	can't you see that? expr.	görmüyor musun?
15	Colloquial	is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördüğüne mi heyecanlandın
16	Colloquial	is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.	cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin
17	Colloquial	is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun
18	Colloquial	I'll believe it/that when I see it expr.	görürsem inanırım
19	Colloquial	I'll believe it/that when I see it expr.	gözümle görmeden inanmam
Speaking
20	Speaking	I don't see it that way expr.	ben öyle düşünmüyorum
21	Speaking	I'm sorry you had to see that expr.	bunu görmek zorunda kaldığın için özür dilerim
22	Speaking	you weren't supposed to see that expr.	bunu görmemen gerekiyordu
23	Speaking	I'm sorry you had to see that expr.	bunu görmek zorunda kaldığınız için kusura bakmayın
24	Speaking	did anybody see that? expr.	bunu gören oldu mu?
25	Speaking	I'm sorry you had to see that expr.	bunu görmek zorunda kaldığınız için özür dilerim
26	Speaking	I can see that expr.	bunu anladım
27	Speaking	let them see that i hate you expr.	bırak senden nefret ettiğimi görsünler
28	Speaking	I can see that expr.	bunu görebiliyorum
29	Speaking	I didn't see that coming expr.	bunu beklemiyordum
30	Speaking	i'm sorry you had to see that expr.	bunu görmek zorunda kaldığın için kusura bakma
31	Speaking	I wish I were blind to not see that expr.	gözlerim kör olsaydı da görmez olaydım
32	Speaking	I wish I were blind to not see that expr.	görmez olaydım
33	Speaking	I see that you are busy expr.	görüyorum ki yoğunsun
34	Speaking	I see that you are busy expr.	görüyorum ki meşgulsün
35	Speaking	i didn't see it that way expr.	hiç bu yönden bakmamıştım
36	Speaking	did everyone see that? expr.	herkes bunu gördü mü?
37	Speaking	I wish I were blind to not see that expr.	keşke görmez olsaydım
38	Speaking	I see that you are busy expr.	yoğunsun bakıyorum
Slang
39	Slang	I see that you're on your shit expr.	bakıyorum formundasın
40	Slang	is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördüğüne mi heyecanlandın?
41	Slang	is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.	cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin?
42	Slang	is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun?