Historique

shouldn't

Sens de "shouldn't" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	shouldn't v.	-mamalı/-memeli

Sens de "shouldn't" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 75 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Proverb
1	Proverb	people who live in glass houses shouldn't throw stones	kişi kendinde herhangi bir kusur varken başkalarını aynı kusurla suçlamamalıdır
2	Proverb	people who live in glass houses shouldn't throw stones	sırça köşkte oturan komşusuna taş atmamalı
3	Proverb	people who live in glass houses shouldn't throw stones	dinime küfreden müslüman olsa
4	Proverb	people who live in glass houses shouldn't throw stones	dinime söven müslüman olsa
5	Proverb	those who live in glass houses shouldn't throw stones	sırça köşkte oturan komşusuna taş atmamalı
6	Proverb	those who live in glass houses shouldn't throw stones	kişi kendinde herhangi bir kusur varken başkalarını aynı kusurla suçlamamalıdır
7	Proverb	those who live in glass houses shouldn't throw stones	dinime küfreden müslüman olsa
8	Proverb	those who live in glass houses shouldn't throw stones	dinime söven müslüman olsa
9	Proverb	you shouldn't speak ill of the dead	ölenin arkasından konuşulmaz
10	Proverb	you shouldn't speak ill of the dead	ölünün arkasından konuşulmaz
11	Proverb	you shouldn't speak ill of the dead	ölünün arkasından kötü söz söylenmez
12	Proverb	you shouldn't speak ill of the dead	ölünün arkasından konuşma
13	Proverb	you shouldn't speak ill of the dead	ölünün arkasından kötü söyleme
14	Proverb	you shouldn't speak ill of the dead	ölünün arkasından kötü söz söyleme
Colloquial
15	Colloquial	shouldn't have expr.	yapmamalıydın/etmemeliydin
16	Colloquial	you shouldn't have expr.	neden zahmet ettin
17	Colloquial	you shouldn't have expr.	zahmet etmeseydin
18	Colloquial	you shouldn't have expr.	zahmet etmişsin
19	Colloquial	I shouldn't wonder expr.	eminim
20	Colloquial	I shouldn't wonder expr.	sanırım
21	Colloquial	I shouldn't wonder expr.	inanıyorum ki
22	Colloquial	I shouldn't wonder (if ...) expr.	olsa hiç şaşırmam
Idioms
23	Idioms	shouldn't happen to a dog expr.	düşmanıma bile (düşmanımın başına bile gelsin) istemem
24	Idioms	(something) shouldn't happen to a dog expr.	(bir şeyi) allah düşmanımın başına vermesin
25	Idioms	(something) shouldn't happen to a dog expr.	(bir şeyi) allah düşmanıma bile vermesin
26	Idioms	(something) shouldn't happen to a dog expr.	(bir şeyi) allah kimsenin başına vermesin
27	Idioms	(something) shouldn't happen to a dog expr.	(bir şey) düşmanımın bile/kimsenin başına gelmesin
28	Idioms	(something) shouldn't happen to a dog expr.	(bir şey) evlerden ırak
Speaking
29	Speaking	we shouldn't eat junk food expr.	abur cubur yememeliyiz
30	Speaking	you shouldn't talk with your mouth full expr.	ağzın doluyken konuşmamalısın
31	Speaking	we shouldn't see each other anymore expr.	artık görüşmemeliyiz
32	Speaking	you shouldn't have done that expr.	bunu yapmamalıydın
33	Speaking	you shouldn't have told me expr.	bana söylememeliydin
34	Speaking	you shouldn't be here alone expr.	buralarda tek başına olmamalısın
35	Speaking	it shouldn't be that difficult expr.	bu kadar zor olmamalı
36	Speaking	you shouldn't have done this expr.	bunu yapmayacaktın
37	Speaking	it shouldn't have been like this expr.	böyle olmamalıydı
38	Speaking	it shouldn't be that hard expr.	bu kadar zor olmamalı
39	Speaking	you shouldn't have done this without talking to me expr.	benimle konuşmadan bunu yapmaman gerekirdi
40	Speaking	you shouldn't have done that expr.	bunu yapmayacaktın
41	Speaking	you shouldn't swear in front of children expr.	çocukların önünde küfür etmemelisin
42	Speaking	you shouldn't move expr.	hareket etmemelisin
43	Speaking	you shouldn't make noise expr.	gürültü yapmamalısın
44	Speaking	you shouldn't eat late at night expr.	gece geç saatte yemek yememelisin
45	Speaking	you shouldn't eat late at night expr.	geç saatte yemek yememelisin
46	Speaking	you shouldn't have come back expr.	geri dönmemeliydin
47	Speaking	you shouldn't have let her drive in that weather expr.	hava o haldeyken araba kullanmasına izin vermemeliydin
48	Speaking	you really shouldn't have! expr.	gerçekten! bu kadar zahmet etmeseydin!
49	Speaking	shouldn't you be at work? expr.	İşte olman gerekmiyor mu?
50	Speaking	shouldn't you be at work? expr.	İşte olman gerekmez mi?
51	Speaking	you shouldn't blame yourself expr.	kendinizi suçlamamalısınız
52	Speaking	what shouldn't we have done? expr.	ne yapmamalıydık?
53	Speaking	you shouldn't treat her this way expr.	ona böyle davranamazsın
54	Speaking	you shouldn't blame yourself expr.	kendini suçlamamalısın
55	Speaking	you shouldn't be afraid of her/him expr.	ondan korkmamalısın
56	Speaking	I shouldn't be talking about him expr.	onun hakkında konuşmamalıyım
57	Speaking	you shouldn't have parked there expr.	oraya park etmemeliydin
58	Speaking	we shouldn't wear fur expr.	kürk giymemeliyiz
59	Speaking	you shouldn't be afraid expr.	korkmamalısın
60	Speaking	you shouldn't have! expr.	ne zahmet ettin!
61	Speaking	I shouldn't have involved you in this expr.	seni bu işe bulaştırmamalıydım
62	Speaking	you shouldn't smoke expr.	sigara içmemelisin
63	Speaking	you shouldn't smoke expr.	sigara kullanmamalısın
64	Speaking	shouldn't you be in school? expr.	senin okulda olman gerekmiyor mu?
65	Speaking	I said some things I shouldn't have expr.	söylememem gereken şeyler söyledim
66	Speaking	you shouldn't have followed me here expr.	peşimden buralara gelmemeliydin
67	Speaking	I shouldn't have brought you here expr.	seni buraya getirmemeliydim
68	Speaking	shouldn't you be home? expr.	senin evde olman gerekmiyor mu?
69	Speaking	a pretty lady like you shouldn't drink that much expr.	sizin gibi hoş bir bayan bu kadar çok içmemeli
70	Speaking	shouldn't I have told? expr.	söylememeli miydim?
71	Speaking	I shouldn't think so expr.	zannetmiyorum
72	Speaking	I shouldn't have done it expr.	yapmamalıydım
73	Speaking	you shouldn't accept rides from strangers expr.	yabancıların arabasına binmemelisin
74	Speaking	it shouldn't be (like that) expr.	(öyle) olmasa gerek
75	Speaking	he shouldn't see me like this expr.	beni böyle görmemeli